Dini Müesseseleri Yaptırma Derneği 'Rant' İddialarına Yanıt Verdi
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde faaliyet gösteren Dini Müesseseleri Yaptırma, Yaşatma ve Koruma Derneği Başkanı Halil Demirbaş, kendileri hakkında Kur’a Kursu’nu yıkıp yerine konut yapılacağı yönünde çıkan iddialara yanıt verdi.
Demirbaş, Ereğli Öğretmenevi’nde düzenlenen ve yönetim kurulu üyeleri Ali Kemal Karaca, Mustafa Köseoğlu ve Yusuf Öncel’in de katıldığı basın toplantısında, son dönemde dernekleri ve çalışmalarına yönelik iddialara yanıt verdi.
Demirbaş, faaliyetlerini anlattı
Dini Müesseseleri Yaptırma, Yaşatma ve Koruma Derneği Başkanı Halil Demirbaş, bazı yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Öğretmenevi’nde basın toplantısı düzenledi.
Demirbaş kendileri hakkında Bağlık Mahallesi Hatip Sokak üzerinde uzun yıllardır faaliyet gösterdikten sonra kapatılan Kur’an Kursu yerine apartman yapılması için çalışma başlatıldığı yönünde çıkan iddialara yanıt verdi. Derneğin amaçları hakkında bilgiler veren Demirbaş “Derneğin amacı Ereğli merkezindeki mevcut mabetlerin imarı, ihyası, gerektiğinde yenisini yapma, Kuran Kursu, müftülük gibi kurumların ihtiyaçlarını karşılamak, gerektiğinde öğrenci niteliği taşıdığı sürece ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamak, bu amaçla bağış kabul edilmektedir” dedi.
Dernek olarak şu ana kadar Ali Molla Camii, Potbaşı Camii, Çavdarlı Camii ve Baycık Camii’nin tamamını, Ağa Camii ile Orhangazi Camii’ninde restarasyonunu yaptıklarını anlatan Demirbaş, 2002 yılından sonra müftülük her camiye ayrı dernek kurmanın önünü açınca derneğin faaliyet alanını sınırladıklarını açıkladı.
“Müteahhit yüzde 55’e kadar bize veriyor”
İddialara konu olan Kur’an Kursu’nun 4 yıldır atıl vaziyette beklediğini dile getiren Demirbaş, müteahhitle buraya yüzde 55’e kadar konuştuklarını söyledi.
Demirbaş konuşmasında şu sözlere yer verdi; “Bu Kuran Kursunun ihtiyaçlarını 1990 yılına kadar biz işlettik, o yıldan sonra Diyanet’e devrettik. 1999 depreminde yandaki lojman binalar az hasarlı olarak ilan edildi. Daha sonra kurs kullanılmaya devam edildi. Lojmanları boşalttırdık. Bu arada müftülük bir karar aldı. Kur’an kursu eski bina, ısıtmada zorluk yaşanıyordu. Bu yüzden binayı boşalttık. Dört senedir bina boş duruyordu. Bir Kur’an kursu ve yanında dört katlı lojman mülkün tamamı. Dört yıldır boş duran binada ne faaliyet gösterebiliriz onu düşündük. Üç alternatifimiz vardı. Ya bir zengin bulup burayı yaptırmak lazımdı. Bu olamadı. Maddi gücümüz müsait olduğundan kendimiz yapamadık. Üçüncü şık olarak Müteahhide kat karşılığı verelim. Belediye 90’lı yıllarda müftülüğe bir yer tahsis etmiş. Bitişikte, bizim mülkiyetimizdeki yeri de resmi kurum alanı olarak ilan etmiş. Müftülük burayı bize devredince, baktık ki buranın imarı resmi kurum gözüküyor. Müftülükten gerekli yazıyı alıp belediyeye müracaat ettik. Bu durumda değişik haberler ortalığa yayıldı bunun için bilgilendirme yapalım diye düşündük. Ortada mal varmış gibi şuraya verilsin, buraya verilsin deniyor. Böyle bir şey yok. Birkaç müteahhitle görüştük. Bir müteahhit yüzde 55’e varana dek bize veriyor. Malum öğretmenevi de böyle yapıldı. Devlet artık karlı işlere yöneliyor. Bu müteahhit arkadaşla konuştuk ama netice almış değiliz. Eğer herhangi bir müteahhit, yüzde 56, yüzde 60 veririm diyorsa ona veririz. Güvenilir bir müteahhit derse bunu vereceğiz.”
“Kesin proje henüz yok”
Kur’an Kursu arsasının imarının resmi kurumdan çıkarılması için Kdz. Ereğli Belediyesi’nden talepte bulunduklarını doğrulayan Demirbaş, kesin bir projenin ise henüz karara bağlanmadığını vurguladı. Demirbaş konuşmasında “Kur’an kursu yapacağız, bu olmazsa olmazımız. Kur’an kursu şehir merkezinde yatılı olmuyor. Müftülük bunun için hazineden Korubaşı’nda 13 dönüm yer aldı. 4 senedir bekliyor. Henüz müftülük bir çivi çakmadı. Hafızlık Kuran kursu oraya yapılacaktı. O nedenle biz şehir merkezinde 4-6 yaş Kur’an kursu, hanımlar özel Kur’an kursu düşünüyoruz. Ama yarın Kur’an kursu ile yurt düşünülebilir. Bunu bilemiyoruz. Yasal prosedür olarak müracaat ettik. Öncelikli amaç burayı metruk vaziyetten çıkarmak. Pejmürde bir durumda. Terkedilmiş yerler çeşitli durumdaki gençlerin, kötü yoldaki insanların uğrak yeri oluyor” dedi.
“Arka planda hiçbir pazarlığımız yok”
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirbaş hiçbir müteahhitle arka planda bir pazarlıklarının olmadığını dile getirdi. Dernek yönetimi olarak çok şeffaf olduklarını belirten Demirbaş sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Her türlü şeye açığız. Birileri bir yerlerden mal mülk edinir derler, böyle bir şeyi Allah göstermesin. Hizmet ettiğimiz için taşlanıyoruz, bundan da üzülüyoruz. Bizim herhangi bir menfaat olabilecek şekilde, paramızla dahi o müteahhitten yer almayız. Allah Korusun bizi böyle bir şeyden. O arsa dereye kadar iniyor. Bizim şu andaki meselemiz, buranın resmi kurum alanı olmaktan çıkarılması talebi. Bundan sonra her şeyi şeffaf yapacağız. Kimseye verilmiş sözümüz taahhüdümüz yok. Bir müteahhitle görüştük ama daha fazlasını verecek varsa buyursun gelsin. Hakkımızda suç teşkil edecek şeylere ilişkin hukuk yoluna başvurdum, avukat bunu takip ediyor. Biz hizmet için yola çıktık, hizmetin olmadığı yerde ben yokum.”
“Millet camilerde para toplanmasından bıktı”
Demirbaş, bir gazetecinin camilerin yapımında olduğu gibi Kur’an Kursu yapımını da neden cemaatten para toplayarak yapmadıkları sorusuna şu yanıt verdi; “Artık millet Cuma günleri para toplanmasından bıktı. Biz bıktık, insanları da bıktırdık. Artık böyle toplamak istemiyoruz. Ben kendi arsamı da kat karşılığı verdim orada oturuyorum. Varsa yardım edecek birisi, yapalım. Ama cami önlerinde para toplandığında bir şey yapılabiliyordu, şimdi cüzi bir miktar. Sac tüccarları bağış yapıyordu. Artık bunlar da yok. Zengin çok zengin, fakir çok fakir. İmamlara konut diye bir şey yok şu anda. Devlet cami, Kur’an kursu yapmıyor. Belediye yasasında beş yıl içinde imara konulan amaç gerçekleşmezse mal sahibi imar değişikliği talep edebilir. Biz de bundan dolayı talebimizi yapıyoruz. Bunda ne var. Dernek tüzükteki amacına uygun şeyi yapabilir. Dernek bu arsayı satın aldı. Tapuda kayıtları var. Herhangi bir kayıt, şerh yoktur.”
Basın toplantısı yapılan açıklamaların ardından sona erdi.
Kaynak: İHA
Demirbaş, faaliyetlerini anlattı
Dini Müesseseleri Yaptırma, Yaşatma ve Koruma Derneği Başkanı Halil Demirbaş, bazı yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Öğretmenevi’nde basın toplantısı düzenledi.
Demirbaş kendileri hakkında Bağlık Mahallesi Hatip Sokak üzerinde uzun yıllardır faaliyet gösterdikten sonra kapatılan Kur’an Kursu yerine apartman yapılması için çalışma başlatıldığı yönünde çıkan iddialara yanıt verdi. Derneğin amaçları hakkında bilgiler veren Demirbaş “Derneğin amacı Ereğli merkezindeki mevcut mabetlerin imarı, ihyası, gerektiğinde yenisini yapma, Kuran Kursu, müftülük gibi kurumların ihtiyaçlarını karşılamak, gerektiğinde öğrenci niteliği taşıdığı sürece ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamak, bu amaçla bağış kabul edilmektedir” dedi.
Dernek olarak şu ana kadar Ali Molla Camii, Potbaşı Camii, Çavdarlı Camii ve Baycık Camii’nin tamamını, Ağa Camii ile Orhangazi Camii’ninde restarasyonunu yaptıklarını anlatan Demirbaş, 2002 yılından sonra müftülük her camiye ayrı dernek kurmanın önünü açınca derneğin faaliyet alanını sınırladıklarını açıkladı.
“Müteahhit yüzde 55’e kadar bize veriyor”
İddialara konu olan Kur’an Kursu’nun 4 yıldır atıl vaziyette beklediğini dile getiren Demirbaş, müteahhitle buraya yüzde 55’e kadar konuştuklarını söyledi.
Demirbaş konuşmasında şu sözlere yer verdi; “Bu Kuran Kursunun ihtiyaçlarını 1990 yılına kadar biz işlettik, o yıldan sonra Diyanet’e devrettik. 1999 depreminde yandaki lojman binalar az hasarlı olarak ilan edildi. Daha sonra kurs kullanılmaya devam edildi. Lojmanları boşalttırdık. Bu arada müftülük bir karar aldı. Kur’an kursu eski bina, ısıtmada zorluk yaşanıyordu. Bu yüzden binayı boşalttık. Dört senedir bina boş duruyordu. Bir Kur’an kursu ve yanında dört katlı lojman mülkün tamamı. Dört yıldır boş duran binada ne faaliyet gösterebiliriz onu düşündük. Üç alternatifimiz vardı. Ya bir zengin bulup burayı yaptırmak lazımdı. Bu olamadı. Maddi gücümüz müsait olduğundan kendimiz yapamadık. Üçüncü şık olarak Müteahhide kat karşılığı verelim. Belediye 90’lı yıllarda müftülüğe bir yer tahsis etmiş. Bitişikte, bizim mülkiyetimizdeki yeri de resmi kurum alanı olarak ilan etmiş. Müftülük burayı bize devredince, baktık ki buranın imarı resmi kurum gözüküyor. Müftülükten gerekli yazıyı alıp belediyeye müracaat ettik. Bu durumda değişik haberler ortalığa yayıldı bunun için bilgilendirme yapalım diye düşündük. Ortada mal varmış gibi şuraya verilsin, buraya verilsin deniyor. Böyle bir şey yok. Birkaç müteahhitle görüştük. Bir müteahhit yüzde 55’e varana dek bize veriyor. Malum öğretmenevi de böyle yapıldı. Devlet artık karlı işlere yöneliyor. Bu müteahhit arkadaşla konuştuk ama netice almış değiliz. Eğer herhangi bir müteahhit, yüzde 56, yüzde 60 veririm diyorsa ona veririz. Güvenilir bir müteahhit derse bunu vereceğiz.”
“Kesin proje henüz yok”
Kur’an Kursu arsasının imarının resmi kurumdan çıkarılması için Kdz. Ereğli Belediyesi’nden talepte bulunduklarını doğrulayan Demirbaş, kesin bir projenin ise henüz karara bağlanmadığını vurguladı. Demirbaş konuşmasında “Kur’an kursu yapacağız, bu olmazsa olmazımız. Kur’an kursu şehir merkezinde yatılı olmuyor. Müftülük bunun için hazineden Korubaşı’nda 13 dönüm yer aldı. 4 senedir bekliyor. Henüz müftülük bir çivi çakmadı. Hafızlık Kuran kursu oraya yapılacaktı. O nedenle biz şehir merkezinde 4-6 yaş Kur’an kursu, hanımlar özel Kur’an kursu düşünüyoruz. Ama yarın Kur’an kursu ile yurt düşünülebilir. Bunu bilemiyoruz. Yasal prosedür olarak müracaat ettik. Öncelikli amaç burayı metruk vaziyetten çıkarmak. Pejmürde bir durumda. Terkedilmiş yerler çeşitli durumdaki gençlerin, kötü yoldaki insanların uğrak yeri oluyor” dedi.
“Arka planda hiçbir pazarlığımız yok”
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirbaş hiçbir müteahhitle arka planda bir pazarlıklarının olmadığını dile getirdi. Dernek yönetimi olarak çok şeffaf olduklarını belirten Demirbaş sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Her türlü şeye açığız. Birileri bir yerlerden mal mülk edinir derler, böyle bir şeyi Allah göstermesin. Hizmet ettiğimiz için taşlanıyoruz, bundan da üzülüyoruz. Bizim herhangi bir menfaat olabilecek şekilde, paramızla dahi o müteahhitten yer almayız. Allah Korusun bizi böyle bir şeyden. O arsa dereye kadar iniyor. Bizim şu andaki meselemiz, buranın resmi kurum alanı olmaktan çıkarılması talebi. Bundan sonra her şeyi şeffaf yapacağız. Kimseye verilmiş sözümüz taahhüdümüz yok. Bir müteahhitle görüştük ama daha fazlasını verecek varsa buyursun gelsin. Hakkımızda suç teşkil edecek şeylere ilişkin hukuk yoluna başvurdum, avukat bunu takip ediyor. Biz hizmet için yola çıktık, hizmetin olmadığı yerde ben yokum.”
“Millet camilerde para toplanmasından bıktı”
Demirbaş, bir gazetecinin camilerin yapımında olduğu gibi Kur’an Kursu yapımını da neden cemaatten para toplayarak yapmadıkları sorusuna şu yanıt verdi; “Artık millet Cuma günleri para toplanmasından bıktı. Biz bıktık, insanları da bıktırdık. Artık böyle toplamak istemiyoruz. Ben kendi arsamı da kat karşılığı verdim orada oturuyorum. Varsa yardım edecek birisi, yapalım. Ama cami önlerinde para toplandığında bir şey yapılabiliyordu, şimdi cüzi bir miktar. Sac tüccarları bağış yapıyordu. Artık bunlar da yok. Zengin çok zengin, fakir çok fakir. İmamlara konut diye bir şey yok şu anda. Devlet cami, Kur’an kursu yapmıyor. Belediye yasasında beş yıl içinde imara konulan amaç gerçekleşmezse mal sahibi imar değişikliği talep edebilir. Biz de bundan dolayı talebimizi yapıyoruz. Bunda ne var. Dernek tüzükteki amacına uygun şeyi yapabilir. Dernek bu arsayı satın aldı. Tapuda kayıtları var. Herhangi bir kayıt, şerh yoktur.”
Basın toplantısı yapılan açıklamaların ardından sona erdi.