CHP İstanbul Milletvekili Erdem Açıklaması
'Diyanet İşleri Başkanlığı, FETÖ raporunu geçmişte yayınlamamasının nedenini açıklamadığı sürece FETÖ'yü aklama, yardım etme noktasında bir yerde pozisyon alacaktır'.
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in görevden ayrılırken arkasında büyük enkaz bıraktığını savunarak, 'Diyanet İşleri Başkanlığı, FETÖ raporunu geçmişte yayınlamamasının nedenini açıklamadığı sürece FETÖ'yü aklama, yardım etme noktasında bir yerde pozisyon alacaktır.' dedi.
Erdem, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca hazırlanan 'Kendi Dilinden FETÖ-Örgütlü Bir Din İstismarı' raporunu değerlendirdi.
Bunu dinlediğinde kanının donduğunu belirten Erdem, '15 Temmuz'dan önce Diyanet İşleri Başkanlığının, toplumu irşada dönük olarak edindiği referanslar farklı mıydı? Kuran ve sünnet dışında başka referansı vardı da o referanslara göre FETÖ bir istismar örgütü değildi, bugün mü istismar örgütü oldu? Toplum neden 15 Temmuz'dan önce bu örgüt hakkında bilinçlendirilmedi? Mehmet Görmez, inandığı kaynakları bu kadar mı görmez, Kuran'ı yeni mi okudu, Peygamberin hayatını yeni mi öğrendi, İslam dininin, tarihinin hangi kriterlere göre şekillendiğini bugün mü öğrendi?' sorularını yöneltti.
Erdem, Diyanet İşleri Başkanlığının bugün yaptığı doğru temeldeki açıklamayı 15 Temmuz öncesi yapmayarak, FETÖ evlerinde insanların aldatılmasının, kandırılmasının, militanlaştırılmasının önünü açtığını, katkı sunduğunu ileri sürdü. Erdem, 'Görmez'in görevden ayrılacağını, ancak arkasında büyük bir bataklık bıraktığını' bildirdi.
Görmez'in, bu hareketin, İslam'ı Hristiyanlaştırmaya dönük bir hareket olduğunu söylediğini aktaran Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Abant toplantıları, dinler arası diyalog çağrıları olurken bu açıklamayı yapan zat neredeydi? Sırtındaki cüppe, İslam adına doğru işler yapmayı kendisine telkin eden bir cüppe midir yoksa siyasi iradeye teslim olmuş bir saray kuklası mı bu şahıs? Görmez, bugün görevi bırakmaktadır ama arkasında bıraktığı büyük enkaz, bu ülkenin bütün, mütedeyyin, dindar vatandaşlarını zan altında bırakan bir enkaza dönüşmüştür. Diyanet İşleri Başkanlığı bu raporu bugün yayınladı bunu geçmişte yayınlamamasının nedenini açıklamadığı sürece FETÖ'yü aklama, yardım etme noktasında bir yerde pozisyon alacaktır.'
TBMM Başkanlığına sunulan tasarıyla müftülere resmi nikah kıyma yetkisinin verildiğinin anımsatılması üzerine Erdem, müftülerin dini nikah kıydığına işaret etti.
Dini alan ile devlet alanını birleştirmenin tehlikeli sonuçlara yol açtığını belirten Erdem, dini alanın mukaddesatını, özgürlük sınırlarını, aynı şekilde devletin de kendi içtihatını koruyan çizgide siyaset yapılması gerektiğini ifade etti.
Erdem, 'Yani laik temelde siyaset yapmamız gerekir. Geçmişte laiklik, toplum vicdanını tahrip eden kişiler tarafından kötüye kullanılmıştır ama bugün, gerçek anlamda dini özgürlükleri koruyan bir laikliği tesis etme ihtiyacımız, tam da FETÖ'nün gündemde olduğu ortamda daha fazla konuşulmalıdır.' dedi.
Erdem, müftünün resmi nikah kıymasının yanlış olduğunu savundu.
Kaynak: AA
Erdem, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca hazırlanan 'Kendi Dilinden FETÖ-Örgütlü Bir Din İstismarı' raporunu değerlendirdi.
Bunu dinlediğinde kanının donduğunu belirten Erdem, '15 Temmuz'dan önce Diyanet İşleri Başkanlığının, toplumu irşada dönük olarak edindiği referanslar farklı mıydı? Kuran ve sünnet dışında başka referansı vardı da o referanslara göre FETÖ bir istismar örgütü değildi, bugün mü istismar örgütü oldu? Toplum neden 15 Temmuz'dan önce bu örgüt hakkında bilinçlendirilmedi? Mehmet Görmez, inandığı kaynakları bu kadar mı görmez, Kuran'ı yeni mi okudu, Peygamberin hayatını yeni mi öğrendi, İslam dininin, tarihinin hangi kriterlere göre şekillendiğini bugün mü öğrendi?' sorularını yöneltti.
Erdem, Diyanet İşleri Başkanlığının bugün yaptığı doğru temeldeki açıklamayı 15 Temmuz öncesi yapmayarak, FETÖ evlerinde insanların aldatılmasının, kandırılmasının, militanlaştırılmasının önünü açtığını, katkı sunduğunu ileri sürdü. Erdem, 'Görmez'in görevden ayrılacağını, ancak arkasında büyük bir bataklık bıraktığını' bildirdi.
Görmez'in, bu hareketin, İslam'ı Hristiyanlaştırmaya dönük bir hareket olduğunu söylediğini aktaran Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Abant toplantıları, dinler arası diyalog çağrıları olurken bu açıklamayı yapan zat neredeydi? Sırtındaki cüppe, İslam adına doğru işler yapmayı kendisine telkin eden bir cüppe midir yoksa siyasi iradeye teslim olmuş bir saray kuklası mı bu şahıs? Görmez, bugün görevi bırakmaktadır ama arkasında bıraktığı büyük enkaz, bu ülkenin bütün, mütedeyyin, dindar vatandaşlarını zan altında bırakan bir enkaza dönüşmüştür. Diyanet İşleri Başkanlığı bu raporu bugün yayınladı bunu geçmişte yayınlamamasının nedenini açıklamadığı sürece FETÖ'yü aklama, yardım etme noktasında bir yerde pozisyon alacaktır.'
TBMM Başkanlığına sunulan tasarıyla müftülere resmi nikah kıyma yetkisinin verildiğinin anımsatılması üzerine Erdem, müftülerin dini nikah kıydığına işaret etti.
Dini alan ile devlet alanını birleştirmenin tehlikeli sonuçlara yol açtığını belirten Erdem, dini alanın mukaddesatını, özgürlük sınırlarını, aynı şekilde devletin de kendi içtihatını koruyan çizgide siyaset yapılması gerektiğini ifade etti.
Erdem, 'Yani laik temelde siyaset yapmamız gerekir. Geçmişte laiklik, toplum vicdanını tahrip eden kişiler tarafından kötüye kullanılmıştır ama bugün, gerçek anlamda dini özgürlükleri koruyan bir laikliği tesis etme ihtiyacımız, tam da FETÖ'nün gündemde olduğu ortamda daha fazla konuşulmalıdır.' dedi.
Erdem, müftünün resmi nikah kıymasının yanlış olduğunu savundu.