Türk İhraç Ürünleri Algı Araştırması
TİM Başkanı Büyükekşi: 'Araştırmada en fazla ihracat yaptığımız 26 ülkeyi masaya yatırdık. Toplam yüz yüze görüşme sayısı 2 bin 520' 'Firmalara Türk ihraç ürünlerinden memnun olup olmadıklarını sorduk. Yüzde 88'i genel anlamda olumsuz bir yorum yapmadı. Yüzde 62'si ise özellikle memnun olduğunu söyledi' 'Memnun olma oranı en yüksek ülkeler yüzde 85 ile İngiltere, yüzde 77 ile Fransa ve yüzde 74 ile Hindistan' '(Türkiye markasının) Bilinirlik oranı yüzde 41 çıktı. Bunun çok önemli bir oran olduğunu düşünüyoruz'
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türk ihraç ürünlerinden memnun olunduğunu belirterek, en yüksek memnuniyetin yüzde 85 ile İngiltere, yüzde 77 ile Fransa ve yüzde 74 ile Hindistan'da olduğunu söyledi.
Büyükekşi, Türk İhraç Ürünleri Algı Araştırmasına yönelik düzenlenen basın toplantısında, gerçekleştirdikleri araştırmada ürünler ve ülkeler arasındaki ilişkinin algıyı nasıl şekillendirdiğini incelediklerini dile getirdi.
İhraç edilen ürünlerin, dış dünyada ülkelerin algısını doğrudan etkilediğini gördüklerini belirten Büyükekşi, 'Örneğin çelik denince aklımıza İsveç, makinede Almanya, puroda Küba, parfümde de Fransa geliyor. Bu algıyı oluşturan en büyük unsur, ihraç edilen ürünler ve ihracatçıların vizyonları.' dedi.
Büyükekşi, Türkiye'nin bugün makine halısında dünyada ikinci sırada, sentetik iplikte birinci sırada olduğunu, Türkiye’nin fındıkta dünya ticaretinin yüzde 70’ini elinde tuttuğunu ve mermerde küresel ticaretin lideri olduğunu ifade etti.
Türk İhraç ürünlerinin uluslararası algısını ölçmek için bir çalışma gerçekleştirdikleri bilgisini veren Büyükekşi, ekim ayında başladıkları çalışmayı Kantar TNS firması işbirliğiyle yürüttüklerinin altını çizdi.
Büyükekşi, araştırma genelinde 6 temel sektör grubunda görüşmeler gerçekleştirdiklerine işaret ederek, 'Her ülkede ortalama 3 sektörü inceledik. Ülkelerdeki sektörleri seçerken, o ülkeye ihracatımızın yapısını dikkate aldık ve en çok ihracat yaptığımız sektörleri seçtik.' diye konuştu.
Araştırmada en fazla ihracat yaptıkları 26 ülkeyi masaya yatırdıklarını belirten Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti:
'Her kıtadan en az bir ülkeye yer verdik. Bu ülkelerdeki firmaların yüzde 70'i halihazırda Türkiye’den ithalat yapan firmalar, yüzde 30'u ise Türkiye'den mal almayan firmalar. Araştırma için firmaların satın almadan sorumlu yöneticileriyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirildi. Yapılan toplam yüz yüze görüşme sayısı 2 bin 520. Her sektörde 30 firma ile temas ettik. Her ülkede en az 2 sektörde görüştük. İlk sırada 6 sektörde yapılan 180 görüşme ile ABD yer aldı. Bunu 5 sektörde yapılan 150 görüşme ile Rusya izliyor. İran, İtalya ve İsrail ile 4 sektörde 120 görüşme gerçekleştirildi. Araştırmamızı 3 ana boyutta ele aldık. Bunlar; 'Türk İhraç Ürünleri Algısı', 'Türkiye Genel Algısı' ve 'Turkey: Discover the Potential Kampanya Bilinirlik ve Etkinlik Algısı.'
- 'İngiltere, Fransa ve Hindistan Türk ürünlerinden memnun'
Büyükekşi, firmalara Türk ihraç ürünlerinden memnun olup olmadıklarını sorduklarını belirterek, 'Yüzde 88'i genel anlamda olumsuz bir yorum yapmadı. Yüzde 62'si ise özellikle memnun olduğunu söyledi.' dedi.
Memnun olma oranı en yüksek ülkelerin yüzde 85 ile İngiltere, yüzde 77 ile Fransa ve yüzde 74 ile Hindistan olduğunu aktaran Büyükekşi, AB genelinde ise bu oranın yüzde 59 olduğunu dile getirdi.
Büyükekşi, bu oranı aşağıya çeken ülkelerin yüzde 49 ile Hollanda, yüzde 54 ile Polonya ve yüzde 57 ile de Almanya olduğunu, ihracatçıların bu ülkelere özel bir önem vermesi gerektiğini vurguladı.
- 'Türk ürünlerinin ihraç potansiyeli yüzde 92'
Büyükekşi, sektör gruplarına bakıldığında en yüksek memnuniyet oranına elektrik-elektronik-makine sektörünün yüzde 65 ile başı çektiğini belirterek, kimyevi maddelerde yüzde 64, gıdada yüzde 63'lük memnuniyet oranı yakalandığını söyledi.
Memnuniyet derecesinin bütün sektörlerde birbirine yakın ve oldukça yüksek olduğunu, yüzde 61-65 arasında değiştiğini dile getiren Büyükekşi, bu oranı yüzde 80-90'lara çıkarmak istediklerinden bahsetti.
Büyükekşi, 'Türk ihraç ürünlerini tercih ederim' diyenlerin oranının yüzde 55 olduğunu kaydederek, 'Uygun koşullar olursa tercih edeceğini belirten firmaların oranı da yüzde 37. Tüketici odaklı çözüm süreçleri geliştirerek uygun koşulları sağlamalıyız. Bu potansiyeli değerlendirdiğimizde ise yüzde 92'ye ulaşıyoruz.' diye konuştu.
AB genelinde bu oranın yüzde 52 ile biraz daha düşük olduğunu dile getiren Büyükekşi, ancak bu bölgenin Türkiye'den yaptığı ithalatın her geçen yıl arttığını anlattı.
- Türkiye markasına olumsuz bakış sadece yüzde 3
Büyükekşi, Türkiye markasının şirket itibarını ne yönde etkilediğini sorduklarını belirterek, şirket itibarını olumlu etkilemediğini söyleyenlerin oranının sadece yüzde 3'te kaldığının altını çizdi.
Olumlu veya olumsuz bir etkisi yok diyenlerin oranının yüzde 49, olumlu etkilediğini söyleyenlerin ise yüzde 44 olduğunu aktaran Büyükekşi, markaların 'güçlü Türkiye markasının omuzlarında yükselebileceğini bildirdi.
Büyükekşi, Türkiye markasının şirket itibarına etkisine yönelik algının en yüksek olduğu ülkelerin sırasıyla İran, Suudi Arabistan, Polonya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır olduğunu bildirdi.
Fransa, Kanada, İngiltere'de algının ortalamının altında olduğunu dile getiren Büyükekşi, bu konuda çalışma yapılması gerektiğini bildirdi.
- 'Ülkemizin imajı İspanya, Almanya ve Hindistan'da yüksek'
Araştırmanın Türkiye Genel Algısı başlıklı ayağının sonuçlarına değinen Büyükekşi, şu ifadeleri kullandı:
'Firmalara ülkemizin imajı konusunda ne düşündüklerini sorduk. Türkiye'nin imajını olumlu bulanların oranı yüzde 60 çıktı. Yüzde 12'lik bir grup ise ülke imajımızı olumsuz bulduklarını belirtti. Özellikle hain darbe girişiminden sonra ülkemizin imajına yönelik bir karalama kampanyası başlatıldı. Bu suni algının etki alanını sınırlamak için Ekonomi Bakanlığımızın himayesinde TİM ve TOBB işbirliğinde bir imaj kampanyası başlattık. Şu ana kadar 7 ülkede toplam 517 milyon kişiye ulaştık. Hedefimiz: 2,6 milyar kişiye ulaşmak.'
Büyükekşi, Türkiye'nin genel imajının en yüksek olduğu ülkeler arasında yüzde 80 ile İspanya, yüzde 79 ile Almanya ve Hindistan'ın başı çektiğini aktardı.
Mehmet Büyükekşi, Türkiye genel imajının en yüksek olduğu sektör gruplarının kimyevi maddeler ile tekstil, halı ve deri gruplarının olduğunu bildirdi.
- 'Markamızın bilinirlik oranı yüzde 41'
Büyükekşi, araştırmanın 'Turkey: Discover the Potential Kampanya Bilinirlik ve Etkinlik' kısmının sonuçlarını da paylaştı.
Firmalara Turkey: Discover the Potential markasını daha önce görüp görmediklerini sorduklarını dile getiren Büyükekşi, 'Markamızın bilinirlik oranı yüzde 41 çıktı. Bunun çok önemli bir oran olduğunu düşünüyoruz. İmaj kampanyasının katkılarıyla bu rakamın daha da yukarılara çıkacağını düşünüyoruz.' dedi.
Türkiye markasının yüzde 45 ile en çok tekstil, halı ve deri sektöründe bilindiğini aktaran Büyükekşi, onu yüzde 43 ile metal, cam, seramik ve orman ürünlerinin takip ettiğini anlattı.
Büyükekşi, 'Türkiye markası bilinirlik oranının en yüksek olduğu ülkeler İtalya, Mısır ve Rusya başı çekiyor. Araştırma genelinde Türkiye markasının beğeni düzeyi ise 43 seviyelerinde. Turkey: Discover the Potential markası hakkında beğeni düzeyi en yüksek olan ülkeler İtalya, Cezayir ve Fransa.' ifadelerini kullandı.
- 'İmajımızın bozulmasına asla izin vermemeliyiz'
Büyükekşi, sonuçlara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
'İhraç ürünlerimizin imajı genel olarak uluslararası piyasalarda olumlu algılanıyor. Bu algıyı daha yukarılara taşımak için her platformda söylediğimiz Ar-Ge, inovasyon, markalaşma ve tasarıma daha fazla yatırım yapmalıyız. Kimsenin aklına gelmeyeni düşünür, hayal bile edemediğini tasarlar ve üretemediğini üretebilirsek ihraç ürünlerimizle ilgili algı daha da yükselecek.
Ülke imajımız çok önemli. Çünkü, ihracatımızı doğrudan etkiliyor. İmajımızın güçlü olduğu pazarlarda ürünlerimiz de güçlü oluyor. Dolayısıyla, imajımızın bozulmasına asla izin vermemeliyiz. TİM olarak biraz önce de dile getirdiğim gibi çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Meyvelerini de toplamaya başladık. Bir ülkede üretilen ürünlerin imajı o ülkenin firmalarının bireysel çabaları sonucu oluşur. Kollektif çabalar ise meyvesini daha çok ve istikrarlı ihracat olarak verir.'
Büyükekşi, bir firmanın herhangi bir pazarda yapacağı hatanın diğer ihracatçıları da etkileyebileceğini belirterek, ihracatçıları uluslararası ticari işlemlerinde hassas ve duyarlı olmaları konusunda uyardı.
Kaynak: AA
Büyükekşi, Türk İhraç Ürünleri Algı Araştırmasına yönelik düzenlenen basın toplantısında, gerçekleştirdikleri araştırmada ürünler ve ülkeler arasındaki ilişkinin algıyı nasıl şekillendirdiğini incelediklerini dile getirdi.
İhraç edilen ürünlerin, dış dünyada ülkelerin algısını doğrudan etkilediğini gördüklerini belirten Büyükekşi, 'Örneğin çelik denince aklımıza İsveç, makinede Almanya, puroda Küba, parfümde de Fransa geliyor. Bu algıyı oluşturan en büyük unsur, ihraç edilen ürünler ve ihracatçıların vizyonları.' dedi.
Büyükekşi, Türkiye'nin bugün makine halısında dünyada ikinci sırada, sentetik iplikte birinci sırada olduğunu, Türkiye’nin fındıkta dünya ticaretinin yüzde 70’ini elinde tuttuğunu ve mermerde küresel ticaretin lideri olduğunu ifade etti.
Türk İhraç ürünlerinin uluslararası algısını ölçmek için bir çalışma gerçekleştirdikleri bilgisini veren Büyükekşi, ekim ayında başladıkları çalışmayı Kantar TNS firması işbirliğiyle yürüttüklerinin altını çizdi.
Büyükekşi, araştırma genelinde 6 temel sektör grubunda görüşmeler gerçekleştirdiklerine işaret ederek, 'Her ülkede ortalama 3 sektörü inceledik. Ülkelerdeki sektörleri seçerken, o ülkeye ihracatımızın yapısını dikkate aldık ve en çok ihracat yaptığımız sektörleri seçtik.' diye konuştu.
Araştırmada en fazla ihracat yaptıkları 26 ülkeyi masaya yatırdıklarını belirten Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti:
'Her kıtadan en az bir ülkeye yer verdik. Bu ülkelerdeki firmaların yüzde 70'i halihazırda Türkiye’den ithalat yapan firmalar, yüzde 30'u ise Türkiye'den mal almayan firmalar. Araştırma için firmaların satın almadan sorumlu yöneticileriyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirildi. Yapılan toplam yüz yüze görüşme sayısı 2 bin 520. Her sektörde 30 firma ile temas ettik. Her ülkede en az 2 sektörde görüştük. İlk sırada 6 sektörde yapılan 180 görüşme ile ABD yer aldı. Bunu 5 sektörde yapılan 150 görüşme ile Rusya izliyor. İran, İtalya ve İsrail ile 4 sektörde 120 görüşme gerçekleştirildi. Araştırmamızı 3 ana boyutta ele aldık. Bunlar; 'Türk İhraç Ürünleri Algısı', 'Türkiye Genel Algısı' ve 'Turkey: Discover the Potential Kampanya Bilinirlik ve Etkinlik Algısı.'
- 'İngiltere, Fransa ve Hindistan Türk ürünlerinden memnun'
Büyükekşi, firmalara Türk ihraç ürünlerinden memnun olup olmadıklarını sorduklarını belirterek, 'Yüzde 88'i genel anlamda olumsuz bir yorum yapmadı. Yüzde 62'si ise özellikle memnun olduğunu söyledi.' dedi.
Memnun olma oranı en yüksek ülkelerin yüzde 85 ile İngiltere, yüzde 77 ile Fransa ve yüzde 74 ile Hindistan olduğunu aktaran Büyükekşi, AB genelinde ise bu oranın yüzde 59 olduğunu dile getirdi.
Büyükekşi, bu oranı aşağıya çeken ülkelerin yüzde 49 ile Hollanda, yüzde 54 ile Polonya ve yüzde 57 ile de Almanya olduğunu, ihracatçıların bu ülkelere özel bir önem vermesi gerektiğini vurguladı.
- 'Türk ürünlerinin ihraç potansiyeli yüzde 92'
Büyükekşi, sektör gruplarına bakıldığında en yüksek memnuniyet oranına elektrik-elektronik-makine sektörünün yüzde 65 ile başı çektiğini belirterek, kimyevi maddelerde yüzde 64, gıdada yüzde 63'lük memnuniyet oranı yakalandığını söyledi.
Memnuniyet derecesinin bütün sektörlerde birbirine yakın ve oldukça yüksek olduğunu, yüzde 61-65 arasında değiştiğini dile getiren Büyükekşi, bu oranı yüzde 80-90'lara çıkarmak istediklerinden bahsetti.
Büyükekşi, 'Türk ihraç ürünlerini tercih ederim' diyenlerin oranının yüzde 55 olduğunu kaydederek, 'Uygun koşullar olursa tercih edeceğini belirten firmaların oranı da yüzde 37. Tüketici odaklı çözüm süreçleri geliştirerek uygun koşulları sağlamalıyız. Bu potansiyeli değerlendirdiğimizde ise yüzde 92'ye ulaşıyoruz.' diye konuştu.
AB genelinde bu oranın yüzde 52 ile biraz daha düşük olduğunu dile getiren Büyükekşi, ancak bu bölgenin Türkiye'den yaptığı ithalatın her geçen yıl arttığını anlattı.
- Türkiye markasına olumsuz bakış sadece yüzde 3
Büyükekşi, Türkiye markasının şirket itibarını ne yönde etkilediğini sorduklarını belirterek, şirket itibarını olumlu etkilemediğini söyleyenlerin oranının sadece yüzde 3'te kaldığının altını çizdi.
Olumlu veya olumsuz bir etkisi yok diyenlerin oranının yüzde 49, olumlu etkilediğini söyleyenlerin ise yüzde 44 olduğunu aktaran Büyükekşi, markaların 'güçlü Türkiye markasının omuzlarında yükselebileceğini bildirdi.
Büyükekşi, Türkiye markasının şirket itibarına etkisine yönelik algının en yüksek olduğu ülkelerin sırasıyla İran, Suudi Arabistan, Polonya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır olduğunu bildirdi.
Fransa, Kanada, İngiltere'de algının ortalamının altında olduğunu dile getiren Büyükekşi, bu konuda çalışma yapılması gerektiğini bildirdi.
- 'Ülkemizin imajı İspanya, Almanya ve Hindistan'da yüksek'
Araştırmanın Türkiye Genel Algısı başlıklı ayağının sonuçlarına değinen Büyükekşi, şu ifadeleri kullandı:
'Firmalara ülkemizin imajı konusunda ne düşündüklerini sorduk. Türkiye'nin imajını olumlu bulanların oranı yüzde 60 çıktı. Yüzde 12'lik bir grup ise ülke imajımızı olumsuz bulduklarını belirtti. Özellikle hain darbe girişiminden sonra ülkemizin imajına yönelik bir karalama kampanyası başlatıldı. Bu suni algının etki alanını sınırlamak için Ekonomi Bakanlığımızın himayesinde TİM ve TOBB işbirliğinde bir imaj kampanyası başlattık. Şu ana kadar 7 ülkede toplam 517 milyon kişiye ulaştık. Hedefimiz: 2,6 milyar kişiye ulaşmak.'
Büyükekşi, Türkiye'nin genel imajının en yüksek olduğu ülkeler arasında yüzde 80 ile İspanya, yüzde 79 ile Almanya ve Hindistan'ın başı çektiğini aktardı.
Mehmet Büyükekşi, Türkiye genel imajının en yüksek olduğu sektör gruplarının kimyevi maddeler ile tekstil, halı ve deri gruplarının olduğunu bildirdi.
- 'Markamızın bilinirlik oranı yüzde 41'
Büyükekşi, araştırmanın 'Turkey: Discover the Potential Kampanya Bilinirlik ve Etkinlik' kısmının sonuçlarını da paylaştı.
Firmalara Turkey: Discover the Potential markasını daha önce görüp görmediklerini sorduklarını dile getiren Büyükekşi, 'Markamızın bilinirlik oranı yüzde 41 çıktı. Bunun çok önemli bir oran olduğunu düşünüyoruz. İmaj kampanyasının katkılarıyla bu rakamın daha da yukarılara çıkacağını düşünüyoruz.' dedi.
Türkiye markasının yüzde 45 ile en çok tekstil, halı ve deri sektöründe bilindiğini aktaran Büyükekşi, onu yüzde 43 ile metal, cam, seramik ve orman ürünlerinin takip ettiğini anlattı.
Büyükekşi, 'Türkiye markası bilinirlik oranının en yüksek olduğu ülkeler İtalya, Mısır ve Rusya başı çekiyor. Araştırma genelinde Türkiye markasının beğeni düzeyi ise 43 seviyelerinde. Turkey: Discover the Potential markası hakkında beğeni düzeyi en yüksek olan ülkeler İtalya, Cezayir ve Fransa.' ifadelerini kullandı.
- 'İmajımızın bozulmasına asla izin vermemeliyiz'
Büyükekşi, sonuçlara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
'İhraç ürünlerimizin imajı genel olarak uluslararası piyasalarda olumlu algılanıyor. Bu algıyı daha yukarılara taşımak için her platformda söylediğimiz Ar-Ge, inovasyon, markalaşma ve tasarıma daha fazla yatırım yapmalıyız. Kimsenin aklına gelmeyeni düşünür, hayal bile edemediğini tasarlar ve üretemediğini üretebilirsek ihraç ürünlerimizle ilgili algı daha da yükselecek.
Ülke imajımız çok önemli. Çünkü, ihracatımızı doğrudan etkiliyor. İmajımızın güçlü olduğu pazarlarda ürünlerimiz de güçlü oluyor. Dolayısıyla, imajımızın bozulmasına asla izin vermemeliyiz. TİM olarak biraz önce de dile getirdiğim gibi çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Meyvelerini de toplamaya başladık. Bir ülkede üretilen ürünlerin imajı o ülkenin firmalarının bireysel çabaları sonucu oluşur. Kollektif çabalar ise meyvesini daha çok ve istikrarlı ihracat olarak verir.'
Büyükekşi, bir firmanın herhangi bir pazarda yapacağı hatanın diğer ihracatçıları da etkileyebileceğini belirterek, ihracatçıları uluslararası ticari işlemlerinde hassas ve duyarlı olmaları konusunda uyardı.