İKV'den İngiltere Genel Seçimi Değerlendirmesi
İKV Başkanı Zeytinoğlu: 'İngiltere’de Başbakan Theresa May’in özellikle Brexit müzakerelerini yürütürken daha güçlü bir parlamento çoğunluğu sağlamak için ilan ettiği erken seçimler ters tepti ve May arzu ettiği çoğunluğu alamadı' 'İngiltere’de meydana gelen terör saldırılarının da bu sonuçta etkili olduğu ve iktidarın terörle mücadeledeki yetersizliğinin halkta memnuniyetsizlik yarattığı da söylenebilir'.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, İngiltere genel seçime ilişkin, 'İngiltere’de Başbakan Theresa May’in özellikle Brexit müzakerelerini yürütürken daha güçlü bir parlamento çoğunluğu sağlamak için ilan ettiği erken seçimler ters tepti ve May arzu ettiği çoğunluğu alamadı.' ifadelerini kullandı.
İKV'den yapılan açıklamaya göre, İngiltere’de dün gerçekleşen seçimlerin sonuçları beklenmeyen bir tablo ortaya çıkardı. Sonuçlara göre, Başbakan Theresa May’in Muhafazakar Partisi oyların yüzde 42,4’ünü alarak, 12 milletvekilliğini kaybetti ve parlamentoda çoğunluğu sağlayamadı.
Muhalefetteki İşçi Partisi oyların yüzde 40,1’ini aldı ve parlamentodaki vekil sayısını 29 artırdı. Oyların yüzde 7,3’ünü alan Liberal Demokratlar oylarını artırırken, İskoç Ulusal Partisi ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi oy kaybetti. Muhafazakar Parti’nin parlamentoda çoğunluğu sağlaması için başka bir partinin desteğini alması gerekiyor. 12 vekilliğe sahip olan Liberal Demokrat Parti’nin Başkanı Muhafazakar Parti veya İşçi Partisi ile birlikte çalışmayacaklarını açıkladı. Muhafazakar Parti’ye Kuzey İrlanda merkezli Demokratik Birlik Partisi’nin hükümet kurmak için destek vermesi bekleniyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, son yıllarda ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki seçimlerin var olan sistemin değişimine yönelik şaşırtıcı sonuçlar ortaya koyduğunu belirterek, şunları kaydetti:
'Globalleşme rüzgarı, mali krizin etkileri ve uluslararası sistemde çok merkezli bir düzene geçiş sinyalleri ülkelerin iç siyasi yapılarını da etkilemekte ve ana akım diyebileceğimiz merkez partilerin oy oranlarında önemli bir dalgalanmaya yol açmakta. İngiltere’de Başbakan Theresa May’in özellikle Brexit müzakerelerini yürütürken daha güçlü bir Parlamento çoğunluğu sağlamak için ilan ettiği erken seçimler ters tepti ve May arzu ettiği çoğunluğu alamadı. Bunun yanında muhalefetteki İşçi Partisi de çoğunluğu sağlayamadı ve böylece bir koalisyon ya da azınlık hükümeti ihtimalini doğuran bir sonuç ortaya çıkmış oldu. İngiltere’de meydana gelen terör saldırılarının da bu sonuçta etkili olduğu ve iktidarın terörle mücadeledeki yetersizliğinin halkta memnuniyetsizlik yarattığı da söylenebilir.'
- 'Sert Brexit yanlıları kaybetti diyebiliriz'
Zeytinoğlu, seçim sonuçlarının İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci açısından da önemli etkileri olacağını bildirerek, şunları ifade etti:
“Seçim sonuçlarının May’in arzu ettiği şekilde tecelli etmemesi Brexit sürecini de belirsizliğe soktu. Seçimden sonra, 19 Haziran itibarıyla İngiltere’nin AB ile Brexit müzakerelerine başlaması bekleniyordu. Ancak şimdi bu takvime uyulması mümkün gözükmüyor. Muhafazakar Parti’nin dışarıdan destek alarak bir azınlık hükümeti kurması halinde, müzakereler başlatılabilir, ancak May’in böyle bir durumda güçlü bir müzakere pozisyonu olmayacaktır ve Parlamento’dan Brexit ile ilgili herhangi bir mevzuatı geçirmesi oldukça zor olacaktır. Demokratik Birlik Partisi’nin desteğini almak zorunda olması da bu partinin daha yumuşak bir Brexit müzakeresi yürütülmesi yönündeki tercihine uyum sağlamasını gerektirebilir. Muhafazakar Parti içinde bir lider değişikliği olması durumunda ise, Brexit ve bu sürecin nasıl yürütüleceği konusu yeniden tartışmaya açılacaktır.”
Zeytinoğlu seçim sonuçlarının İngiltere halkında AB’den ayrılıp ayrılmama konusundaki görüş ayrılıklarını da yansıttığını ve sürecin yeni tartışmalara gebe olduğunu aktararak, 'Seçim sonuçlarına baktığımızda, gençlerin ve Brexit referandumunda AB’de kalma yönünde oy kullanan bazı bölgelerde çoğunluğun İşçi Partisi veya İskoçya’da İskoç Ulusal Partisi’ne oy verdiğini görüyoruz. Bu durum da Brexit sürecinin yürütülmesi konusunda Muhafazakar Parti’nin pozisyonunun destek bulmadığını ortaya koyuyor.
AB’den ayrılma kararının İngiltere’de siyasi fay hatlarını yerinden oynattığı açıkça görülüyor. Şu anda en yüksek oyu alan iki parti olan Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi Brexit sürecinin devam ettirilmesinden yana. Yani Brexit’ten cayma şeklinde bir gelişme beklemiyoruz. Ancak Brexit müzakerelerinin nasıl yürütüleceği ve AB ile ayrılma sonrasında yeni ilişkinin mahiyeti büyük ölçüde bu seçim sonuçlarına da bağlı olarak belirlenecek. Seçim sonuçlarını bir kelime ile özetlemek gerekirse, 'sert Brexit' yanlıları kaybetti diyebiliriz.' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
İKV'den yapılan açıklamaya göre, İngiltere’de dün gerçekleşen seçimlerin sonuçları beklenmeyen bir tablo ortaya çıkardı. Sonuçlara göre, Başbakan Theresa May’in Muhafazakar Partisi oyların yüzde 42,4’ünü alarak, 12 milletvekilliğini kaybetti ve parlamentoda çoğunluğu sağlayamadı.
Muhalefetteki İşçi Partisi oyların yüzde 40,1’ini aldı ve parlamentodaki vekil sayısını 29 artırdı. Oyların yüzde 7,3’ünü alan Liberal Demokratlar oylarını artırırken, İskoç Ulusal Partisi ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi oy kaybetti. Muhafazakar Parti’nin parlamentoda çoğunluğu sağlaması için başka bir partinin desteğini alması gerekiyor. 12 vekilliğe sahip olan Liberal Demokrat Parti’nin Başkanı Muhafazakar Parti veya İşçi Partisi ile birlikte çalışmayacaklarını açıkladı. Muhafazakar Parti’ye Kuzey İrlanda merkezli Demokratik Birlik Partisi’nin hükümet kurmak için destek vermesi bekleniyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, son yıllarda ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki seçimlerin var olan sistemin değişimine yönelik şaşırtıcı sonuçlar ortaya koyduğunu belirterek, şunları kaydetti:
'Globalleşme rüzgarı, mali krizin etkileri ve uluslararası sistemde çok merkezli bir düzene geçiş sinyalleri ülkelerin iç siyasi yapılarını da etkilemekte ve ana akım diyebileceğimiz merkez partilerin oy oranlarında önemli bir dalgalanmaya yol açmakta. İngiltere’de Başbakan Theresa May’in özellikle Brexit müzakerelerini yürütürken daha güçlü bir Parlamento çoğunluğu sağlamak için ilan ettiği erken seçimler ters tepti ve May arzu ettiği çoğunluğu alamadı. Bunun yanında muhalefetteki İşçi Partisi de çoğunluğu sağlayamadı ve böylece bir koalisyon ya da azınlık hükümeti ihtimalini doğuran bir sonuç ortaya çıkmış oldu. İngiltere’de meydana gelen terör saldırılarının da bu sonuçta etkili olduğu ve iktidarın terörle mücadeledeki yetersizliğinin halkta memnuniyetsizlik yarattığı da söylenebilir.'
- 'Sert Brexit yanlıları kaybetti diyebiliriz'
Zeytinoğlu, seçim sonuçlarının İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci açısından da önemli etkileri olacağını bildirerek, şunları ifade etti:
“Seçim sonuçlarının May’in arzu ettiği şekilde tecelli etmemesi Brexit sürecini de belirsizliğe soktu. Seçimden sonra, 19 Haziran itibarıyla İngiltere’nin AB ile Brexit müzakerelerine başlaması bekleniyordu. Ancak şimdi bu takvime uyulması mümkün gözükmüyor. Muhafazakar Parti’nin dışarıdan destek alarak bir azınlık hükümeti kurması halinde, müzakereler başlatılabilir, ancak May’in böyle bir durumda güçlü bir müzakere pozisyonu olmayacaktır ve Parlamento’dan Brexit ile ilgili herhangi bir mevzuatı geçirmesi oldukça zor olacaktır. Demokratik Birlik Partisi’nin desteğini almak zorunda olması da bu partinin daha yumuşak bir Brexit müzakeresi yürütülmesi yönündeki tercihine uyum sağlamasını gerektirebilir. Muhafazakar Parti içinde bir lider değişikliği olması durumunda ise, Brexit ve bu sürecin nasıl yürütüleceği konusu yeniden tartışmaya açılacaktır.”
Zeytinoğlu seçim sonuçlarının İngiltere halkında AB’den ayrılıp ayrılmama konusundaki görüş ayrılıklarını da yansıttığını ve sürecin yeni tartışmalara gebe olduğunu aktararak, 'Seçim sonuçlarına baktığımızda, gençlerin ve Brexit referandumunda AB’de kalma yönünde oy kullanan bazı bölgelerde çoğunluğun İşçi Partisi veya İskoçya’da İskoç Ulusal Partisi’ne oy verdiğini görüyoruz. Bu durum da Brexit sürecinin yürütülmesi konusunda Muhafazakar Parti’nin pozisyonunun destek bulmadığını ortaya koyuyor.
AB’den ayrılma kararının İngiltere’de siyasi fay hatlarını yerinden oynattığı açıkça görülüyor. Şu anda en yüksek oyu alan iki parti olan Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi Brexit sürecinin devam ettirilmesinden yana. Yani Brexit’ten cayma şeklinde bir gelişme beklemiyoruz. Ancak Brexit müzakerelerinin nasıl yürütüleceği ve AB ile ayrılma sonrasında yeni ilişkinin mahiyeti büyük ölçüde bu seçim sonuçlarına da bağlı olarak belirlenecek. Seçim sonuçlarını bir kelime ile özetlemek gerekirse, 'sert Brexit' yanlıları kaybetti diyebiliriz.' değerlendirmesinde bulundu.