Görme Engelli Çocuklar Anlattı, Ressamlar Tuvale Aktardı
"Bir Kent Hayali Ankara" sosyal sorumluk projesi kapsamında, engelli minikler hayalindeki şehri anlattı, gönüllü ressamlar ise onların hayalini tuvale aktardı.
"Bir Kent Hayali Ankara" projesi kapsamında Ankara’da eğitim gören 5 görme engelli çocuk için Milli Kütüphane Sergi Salonu’nda bir etkinlik düzenlendi.
Proje kapsamında bir yandan görme engelli bireylerin kent yaşamında yaşadıkları zorluklara dikkat çekilmesi üzerine bir farkındalık oluştururken bir yandan da görünmeyen Ankara’yı sanatla ölümsüzleştirme amaçlanıyor. ‘Görme engelli bireyler için yaşanabilir bir kent hayali’ olgusundan yola çıkılan projede 5 görme engelli çocuğun kent yaşamında yaşadıkları zorluklar yol haritası olarak belirlendi. Görme engelli çocukların hayallerindeki Ankara ise üç gönüllü ressam tarafından tuvale aktarıldı.
Yeşil, temiz havası olan bir Ankara hayal ettiler
Nasıl bir kent hayal ettiklerini katılımcılara aktaran görme engelli öğrenciler Ahmet Emir Yazıcı, Gökçe Nil Şahin, Mehmet Başaran Parlak, İrem Nur Çelikkaya ve Furkan Efe Dağ, yeşil ağaçların, kuş cıvıltılarının ve temiz havası olan bir Ankara hayal ettiklerini ifade ettiler. Ressamlar Yavuz Bozkurt, Sümeyra Demirbaş ve Nazlı Işık ise görme engelli çocukların bu hayallerini tuvale aktardılar.
Görme engelli olan 8 yaşındaki Ahmet Emir Yazıcı, güzel ve temiz bir havası olan Ankara’yı sevdiğini söyleyerek, günlük olarak neler yaptığını anlattı.
“Onların hayal dünyasının bir tuvale yansıyacak olması beni çok heyecanlandırıyor”
Anne Şükran Yazıcı ise çocukları için böyle bir etkinlik yapıldığı için çok mutlu olduklarını belirterek, “Özellikle onların hayal dünyasının bir tuvale yansıyacak olması beni çok heyecanlandırıyor gerçekten. Sonuçlarını şu an çok merak ediyorum, neler çıkacak? Diğer insanlar hoşgörülü olmalı yani bizleri anlayabilmeliler, diğer çocuklar korkmasınlar yaklaşmaktan, oynamaktan, bir arada olmaktan. Onların dünyası çok farklı, ben de tabii ki çocuğum bu şekilde olana kadar bu dünyayı bilmiyordum, çok şey kaybetmişim. Her zaman içlerinde olmalıyız yani onları anlamak, onların dünyasına girmek inanın başka bir ufuk açıyor. Biz artık farklı bir aileyiz, farklı insanlarız ve hepimiz biraz farklıyız bunu birlikte daha iyi anladık” şeklinde konuştu.
“Resim yapmayı çok seviyorum”
Görme engelli 9 yaşındaki Furkan Efe Dağ da, ressamlarla birlikte tuvale hayallerini aktardı. Dağ, nasıl bir Ankara hayal ettiğini ise şöyle anlattı:
“Yolları çiçekli olan, ağaçları olan, okulların kütüphaneleri olan bir Ankara hayal ediyorum. Resim yapmayı çok seviyorum, tıpkı bunun gibi ağaç, okul, kütüphane resimleri yapmayı seviyorum. Oyun oynamayı da seviyorum, saklambaç oynuyorum. Arkadaşlarımı çok seviyorum.”
Anne Songül Dağ, Efe’nin 3 yaşından beri kalemlerle, boyalarla oynadığını kaydederek, “Evde her yer kağıt, boya kalemleriyle dolu, duvarlarımız resim çizili çok merakı var. Efe, satrancı çok seviyor, 3 yaşından beri satranç oynuyor, profesyonel olarak oynuyor zaten satrancı. Görme engelliler Türkiye şampiyonasında birincilikleri var, devam ediyoruz. Emeği geçen herkese öncelikle teşekkür ediyorum, çocuklarımız için çok iyi oldu, hayal güçlerini ortaya koymuş oldular. Onların içindeki düşüncelerinin tuvale dökülmesi bence çok güzel bir organizasyon ve çocuklarımızın çok memnun kaldığını düşünüyoruz. Onlar mutlu olunca bizler de mutlu oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Engelli bireylerin kent yaşamında karşılaştıkları zorluklara dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında oluşturulan etkinlikte, engelli çocukların aileleri ve çok sayıda katılımcı bulundu.
İki saatlik süre boyunca resmedilen hayallerden oluşan tablolar, özel müzayedeyle satışa çıkarılacak, satıştan elde edilen gelir ise engelli bireylerin eğitimi adına kullanılmak üzere konuyla ilgili vakıf hizmetlerine bağışlanacak.
Kaynak: İHA
Proje kapsamında bir yandan görme engelli bireylerin kent yaşamında yaşadıkları zorluklara dikkat çekilmesi üzerine bir farkındalık oluştururken bir yandan da görünmeyen Ankara’yı sanatla ölümsüzleştirme amaçlanıyor. ‘Görme engelli bireyler için yaşanabilir bir kent hayali’ olgusundan yola çıkılan projede 5 görme engelli çocuğun kent yaşamında yaşadıkları zorluklar yol haritası olarak belirlendi. Görme engelli çocukların hayallerindeki Ankara ise üç gönüllü ressam tarafından tuvale aktarıldı.
Yeşil, temiz havası olan bir Ankara hayal ettiler
Nasıl bir kent hayal ettiklerini katılımcılara aktaran görme engelli öğrenciler Ahmet Emir Yazıcı, Gökçe Nil Şahin, Mehmet Başaran Parlak, İrem Nur Çelikkaya ve Furkan Efe Dağ, yeşil ağaçların, kuş cıvıltılarının ve temiz havası olan bir Ankara hayal ettiklerini ifade ettiler. Ressamlar Yavuz Bozkurt, Sümeyra Demirbaş ve Nazlı Işık ise görme engelli çocukların bu hayallerini tuvale aktardılar.
Görme engelli olan 8 yaşındaki Ahmet Emir Yazıcı, güzel ve temiz bir havası olan Ankara’yı sevdiğini söyleyerek, günlük olarak neler yaptığını anlattı.
“Onların hayal dünyasının bir tuvale yansıyacak olması beni çok heyecanlandırıyor”
Anne Şükran Yazıcı ise çocukları için böyle bir etkinlik yapıldığı için çok mutlu olduklarını belirterek, “Özellikle onların hayal dünyasının bir tuvale yansıyacak olması beni çok heyecanlandırıyor gerçekten. Sonuçlarını şu an çok merak ediyorum, neler çıkacak? Diğer insanlar hoşgörülü olmalı yani bizleri anlayabilmeliler, diğer çocuklar korkmasınlar yaklaşmaktan, oynamaktan, bir arada olmaktan. Onların dünyası çok farklı, ben de tabii ki çocuğum bu şekilde olana kadar bu dünyayı bilmiyordum, çok şey kaybetmişim. Her zaman içlerinde olmalıyız yani onları anlamak, onların dünyasına girmek inanın başka bir ufuk açıyor. Biz artık farklı bir aileyiz, farklı insanlarız ve hepimiz biraz farklıyız bunu birlikte daha iyi anladık” şeklinde konuştu.
“Resim yapmayı çok seviyorum”
Görme engelli 9 yaşındaki Furkan Efe Dağ da, ressamlarla birlikte tuvale hayallerini aktardı. Dağ, nasıl bir Ankara hayal ettiğini ise şöyle anlattı:
“Yolları çiçekli olan, ağaçları olan, okulların kütüphaneleri olan bir Ankara hayal ediyorum. Resim yapmayı çok seviyorum, tıpkı bunun gibi ağaç, okul, kütüphane resimleri yapmayı seviyorum. Oyun oynamayı da seviyorum, saklambaç oynuyorum. Arkadaşlarımı çok seviyorum.”
Anne Songül Dağ, Efe’nin 3 yaşından beri kalemlerle, boyalarla oynadığını kaydederek, “Evde her yer kağıt, boya kalemleriyle dolu, duvarlarımız resim çizili çok merakı var. Efe, satrancı çok seviyor, 3 yaşından beri satranç oynuyor, profesyonel olarak oynuyor zaten satrancı. Görme engelliler Türkiye şampiyonasında birincilikleri var, devam ediyoruz. Emeği geçen herkese öncelikle teşekkür ediyorum, çocuklarımız için çok iyi oldu, hayal güçlerini ortaya koymuş oldular. Onların içindeki düşüncelerinin tuvale dökülmesi bence çok güzel bir organizasyon ve çocuklarımızın çok memnun kaldığını düşünüyoruz. Onlar mutlu olunca bizler de mutlu oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Engelli bireylerin kent yaşamında karşılaştıkları zorluklara dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında oluşturulan etkinlikte, engelli çocukların aileleri ve çok sayıda katılımcı bulundu.
İki saatlik süre boyunca resmedilen hayallerden oluşan tablolar, özel müzayedeyle satışa çıkarılacak, satıştan elde edilen gelir ise engelli bireylerin eğitimi adına kullanılmak üzere konuyla ilgili vakıf hizmetlerine bağışlanacak.