Yeşil Bakış Kısa Film Yarışması Ödül Töreni
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki: 'Türkiye nüfusunun yüzde 81'inin dışarıya atmış olduğu atık suları arıtıp, tabiata verecek durumdayız'.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye'nin çevre konusunda çok duyarlı bir ülke olduğunu belirterek, 'Türkiye nüfusunun yüzde 81'inin dışarıya atmış olduğu atık suları arıtıp, tabiata verecek durumdayız.' dedi.
Özhaseki, Haliç Kongre Merkezindeki, 'Yeşil Bakış Kısa Film Yarışması' ödül töreninde, çevrenin, dünya çapındaki en çok ilgi gösterilen alanlardan olduğunu söyledi.
Geçen yüzyıla kadar az tüketim ve üretim olmasından dolayı çevreyi korumanın kolay olduğunu anlatan Özhaseki, sanayi devrimi ve ardından büyükşehirlerin oluşmasıyla dışarıya daha fazla atığın atılmasından dolayı bu konuda problemler yaşanmaya başlandığını aktardı.
Özhaseki, aşırı üretim ve tüketimin, herkesi bir hastalık gibi sardığını vurgulayarak, 'Tabiatı bozduğumuzda, dengeyi ve düzeni sarstığımızda, felaketler zinciri olarak bu durum karşımıza çıkıyor. BM'nin bir raporuna göre, dünya nüfusu 2050'de 9 milyara çıkacak. Bu kadar insan tüketim hevesinden vazgeçmiyor. Daha çok üretim, daha çok tüketim, daha çok kirlenme... O zaman bizi bir felaket bekliyor.' diye konuştu.
Son 150 yılda dünyanın yüzey sıcaklığının 1 derece arttığını dile getiren Özhaseki, şöyle devam etti:
'Bilim adamları, bunun 2 dereceyi aşması durumunda bir felaketle karşı karşıya olacağımızı söylüyor. 3-4 dereceye çıkarsa yaşam imkanı kalmıyor. 2 derecede kalması için herkes çaba gösteriyor. Son 100 yılda deniz suyu seviyesi 19 santimetre arttı. Bu da deniz canlıların bir süre sonra hayatını sürdüremeyeceği manasını taşıyor. Ayrıca, son 100 yılda yine atmosferdeki karbondioksit oranı yüzde 42 arttı. Doğayı kirletmemek, bu dengeyi bozmamak lazım. Şu andaki tüketim alışkanlıklarımızla bu dengeyi hızla bozmaya devam ediyoruz.'
- 'Türkiye çevre konusunda çok hassas'
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bazı yatırımlar yapılırken doğanın tahrip edildiğini kaydederek, yeni şehirlerin oluşacağı böyle bir dönemde, insanın doğa ve çevreyle olan ilişkisinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının en büyük hedeflerinden olduğunu ifade etti.
Dünyayı en çok kirleten ülkelerin başında Çin, Hindistan, ABD ve Avrupa ülkelerinin geldiğinin altını çizen Özhaseki, Türkiye'nin ise bu konudaki oranının, yüzde 0,7 olduğu bilgisini verdi.
Özhaseki, bu durumun, Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetini gösterdiğinin altını çizerek, 'Bu konuda birçok konudaki anlaşmaya da tarafız. Bakanlık olarak da büyük gayretin içindeyiz. Bundan 20 sene önce çöp dağlarının olduğu, bunların patlaması sonucu onlarca insanın öldüğü bir ülkede yaşıyorduk. Arıtma tesisi sözünü ben 2000 yılında duymuştum. Atık su arıtma tesisleri konusunda şu anda yüzde 81'lere geldik. Türkiye nüfusunun yüzde 81'inin dışarıya atmış olduğu atık suları arıtıp, tabiata verecek durumdayız.' şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, yarışmada dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.
Yarışmada, 'Denge' isimli filmle Marmara Üniversitesinden Oğulcan Berk Toker, Elifnur Aydın ve Erhan Yalçın birinci ve 'Geleceğe Dönüş' isimli filmle Ankara Üniversitesi'nden Mahir Çilali, Işıl Işık ve Damla Özen ikinciliğe, Dokuz Eylül Üniversitesi de 'Şehir' isimli filmle üçüncülüğe layık görüldü.
Kaynak: AA
Özhaseki, Haliç Kongre Merkezindeki, 'Yeşil Bakış Kısa Film Yarışması' ödül töreninde, çevrenin, dünya çapındaki en çok ilgi gösterilen alanlardan olduğunu söyledi.
Geçen yüzyıla kadar az tüketim ve üretim olmasından dolayı çevreyi korumanın kolay olduğunu anlatan Özhaseki, sanayi devrimi ve ardından büyükşehirlerin oluşmasıyla dışarıya daha fazla atığın atılmasından dolayı bu konuda problemler yaşanmaya başlandığını aktardı.
Özhaseki, aşırı üretim ve tüketimin, herkesi bir hastalık gibi sardığını vurgulayarak, 'Tabiatı bozduğumuzda, dengeyi ve düzeni sarstığımızda, felaketler zinciri olarak bu durum karşımıza çıkıyor. BM'nin bir raporuna göre, dünya nüfusu 2050'de 9 milyara çıkacak. Bu kadar insan tüketim hevesinden vazgeçmiyor. Daha çok üretim, daha çok tüketim, daha çok kirlenme... O zaman bizi bir felaket bekliyor.' diye konuştu.
Son 150 yılda dünyanın yüzey sıcaklığının 1 derece arttığını dile getiren Özhaseki, şöyle devam etti:
'Bilim adamları, bunun 2 dereceyi aşması durumunda bir felaketle karşı karşıya olacağımızı söylüyor. 3-4 dereceye çıkarsa yaşam imkanı kalmıyor. 2 derecede kalması için herkes çaba gösteriyor. Son 100 yılda deniz suyu seviyesi 19 santimetre arttı. Bu da deniz canlıların bir süre sonra hayatını sürdüremeyeceği manasını taşıyor. Ayrıca, son 100 yılda yine atmosferdeki karbondioksit oranı yüzde 42 arttı. Doğayı kirletmemek, bu dengeyi bozmamak lazım. Şu andaki tüketim alışkanlıklarımızla bu dengeyi hızla bozmaya devam ediyoruz.'
- 'Türkiye çevre konusunda çok hassas'
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bazı yatırımlar yapılırken doğanın tahrip edildiğini kaydederek, yeni şehirlerin oluşacağı böyle bir dönemde, insanın doğa ve çevreyle olan ilişkisinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının en büyük hedeflerinden olduğunu ifade etti.
Dünyayı en çok kirleten ülkelerin başında Çin, Hindistan, ABD ve Avrupa ülkelerinin geldiğinin altını çizen Özhaseki, Türkiye'nin ise bu konudaki oranının, yüzde 0,7 olduğu bilgisini verdi.
Özhaseki, bu durumun, Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetini gösterdiğinin altını çizerek, 'Bu konuda birçok konudaki anlaşmaya da tarafız. Bakanlık olarak da büyük gayretin içindeyiz. Bundan 20 sene önce çöp dağlarının olduğu, bunların patlaması sonucu onlarca insanın öldüğü bir ülkede yaşıyorduk. Arıtma tesisi sözünü ben 2000 yılında duymuştum. Atık su arıtma tesisleri konusunda şu anda yüzde 81'lere geldik. Türkiye nüfusunun yüzde 81'inin dışarıya atmış olduğu atık suları arıtıp, tabiata verecek durumdayız.' şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, yarışmada dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.
Yarışmada, 'Denge' isimli filmle Marmara Üniversitesinden Oğulcan Berk Toker, Elifnur Aydın ve Erhan Yalçın birinci ve 'Geleceğe Dönüş' isimli filmle Ankara Üniversitesi'nden Mahir Çilali, Işıl Işık ve Damla Özen ikinciliğe, Dokuz Eylül Üniversitesi de 'Şehir' isimli filmle üçüncülüğe layık görüldü.