IMF'nin Orta, Doğu Ve Güneydoğu Avrupa Raporu
IMF'nin Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa (CESEE) ülkelerine ilişkin bölgesel değerlendirme raporu yayımlandı CESEE ülkelerinde aşağı yönlü risklerin arasında, dünya genelinde içe dönük korumacı ekonomik politikalar, ani daralan küresel finansal koşullar, gelişmiş Avrupa ekonomilerindeki yeni şoklar ve ücret artışları gösterildi Rapordan: 'Geçen yılın son çeyreğinde artan tüketim ve ihracatla Türkiye'de ekonomik büyüme oranı toparlandı' 'İhracat, düşük Türk lirasından yararlanabilir ve mali teşvikler yatırımı desteklemeye yardımcı olabilir'.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa (CESEE) ülkelerine ilişkin değerlendirme raporunu yayımladı.
IMF'nin Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa Bölgesel Ekonomik Sorunlar Raporu'nda, CESEE ülkelerinde büyümenin devam ettiği, enflasyonun yükselmeye başladığı ve güçlenen küresel faaliyetlerle devam eden destekleyici yerel makro ekonomik politikaların yardımıyla yakın dönem beklentilerin olumlu olduğu belirtildi.
Öte yandan, CESEE ülkelerinde aşağı yönlü risklerin arasında, dünya genelinde içe dönük korumacı ekonomik politikalar, ani daralan küresel finansal koşullar, gelişmiş Avrupa ekonomilerindeki yeni şoklar ve ücret artışları gösterilirken, bunların dünya genelinde rekabete zarar verebileceği vurgulandı.
Orta dönemde ekonomik politikalar için en büyük zorluğun yapısal reformlarla potansiyel büyümeyi artırmak olduğu bildirilirken, geçmişteki reformların büyük ölçüde tükendiği ve güçlenen kurumlara, kamu alanında artan verimliliğe ve kamu iktisadi kuruluşlarında yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyulduğu kaydedildi.
CESEE ülkelerinin bu yıl yüzde 2,2, gelecek sene de yüzde 2,4 büyümesi beklenirken; Rusya, Ukrayna, Moldova ve Beyaz Rusya'dan oluşan Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) ülkelerinin ekonomilerinin de 2017'de yüzde 1,4 ve 2018'de yüzde 1,6 oranlarında genişlemesinin öngörüldüğü ifade edildi.
- 'Artan tüketim ve ihracatla Türkiye'de büyüme toparlandı'
IMF, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,5, gelecek sene de yüzde 3,3 oranında büyümesinin öngörüldüğünü kaydederken, Türkiye'yle ilgili şu açıklamalara yer verdi:
'Yükselen siyasi belirsizliğin ardından sert düşen ekonomik büyüme oranı Türkiye'de kısmen toparlandı. Ancak, enflasyon hala yüksek seviyede ve işsizlik artıyor. Devam eden siyasi ve ekonomik belirsizlik nedeniyle Türkiye'de büyümenin zayıf kalması bekleniyor. Türkiye'nin para politikasını sıkılaştırarak enflasyonu azaltması ve artan dış zayıflıkları azaltması gerekli. Yine de, cari işlemlerde yeni yapılan revizyonlar sayesinde Türkiye'nin büyümesi beklentilerin üzerinde gerçekleşti.'
Darbe girişimi ve zayıf turizm faaliyetleri nedeniyle artan belirsizlik ortamında düşen yatırımlara işaret eden IMF, ekonomik büyümenin geçen senenin üçüncü çeyreğinde azaldığını ancak geçen yılın son çeyreğinde artan tüketim ve ihracatla Türkiye'de ekonomik büyüme toparlandığını vurguladı.
IMF, geçen yılın sonunda Türkiye'de yetkililerin büyümeyi destekleyici ve Türk lirasındaki yüksek volatiliteyi sınırlayıcı önlemler aldığının altını çizerek, Merkez Bankasının da döviz rezervleri için zorunlulukları azalttığına dikkati çekti.
- 'İhracat, düşük Türk lirasından yararlanabilir'
Geçen yılın haziran ayının sonundan bu yana Türk lirasının ABD dolarına karşı değerinin yüzde 25'ten fazla düştüğü kaydedilirken, söz konusu sert değer kaybının yüksek enflasyona neden olduğu ve şirketlerin bilançolarıyla bankaların varlıkları üzerinde artan baskı oluşturduğu bildirildi.
Kısa vadede büyümenin Türkiye'nin potansiyelinin altında kalmasının öngörüldüğü ifade edilirken, ülkede enflasyonun hedeflenen seviyenin üstünde kalmasının ve dış borcun yükselmesinin tahmin edildiği belirtildi.
Öte yandan, IMF, 'İhracat, düşük Türk lirasından yararlanabilir ve mali teşvikler yatırımı desteklemeye yardımcı olabilir.' yorumunda bulundu.
IMF, ayrıca, şubat ayının sonundan itibaren Türkiye'de sermaye akışlarının toparlandığını vurguladı.
Kaynak: AA
IMF'nin Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa Bölgesel Ekonomik Sorunlar Raporu'nda, CESEE ülkelerinde büyümenin devam ettiği, enflasyonun yükselmeye başladığı ve güçlenen küresel faaliyetlerle devam eden destekleyici yerel makro ekonomik politikaların yardımıyla yakın dönem beklentilerin olumlu olduğu belirtildi.
Öte yandan, CESEE ülkelerinde aşağı yönlü risklerin arasında, dünya genelinde içe dönük korumacı ekonomik politikalar, ani daralan küresel finansal koşullar, gelişmiş Avrupa ekonomilerindeki yeni şoklar ve ücret artışları gösterilirken, bunların dünya genelinde rekabete zarar verebileceği vurgulandı.
Orta dönemde ekonomik politikalar için en büyük zorluğun yapısal reformlarla potansiyel büyümeyi artırmak olduğu bildirilirken, geçmişteki reformların büyük ölçüde tükendiği ve güçlenen kurumlara, kamu alanında artan verimliliğe ve kamu iktisadi kuruluşlarında yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyulduğu kaydedildi.
CESEE ülkelerinin bu yıl yüzde 2,2, gelecek sene de yüzde 2,4 büyümesi beklenirken; Rusya, Ukrayna, Moldova ve Beyaz Rusya'dan oluşan Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) ülkelerinin ekonomilerinin de 2017'de yüzde 1,4 ve 2018'de yüzde 1,6 oranlarında genişlemesinin öngörüldüğü ifade edildi.
- 'Artan tüketim ve ihracatla Türkiye'de büyüme toparlandı'
IMF, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,5, gelecek sene de yüzde 3,3 oranında büyümesinin öngörüldüğünü kaydederken, Türkiye'yle ilgili şu açıklamalara yer verdi:
'Yükselen siyasi belirsizliğin ardından sert düşen ekonomik büyüme oranı Türkiye'de kısmen toparlandı. Ancak, enflasyon hala yüksek seviyede ve işsizlik artıyor. Devam eden siyasi ve ekonomik belirsizlik nedeniyle Türkiye'de büyümenin zayıf kalması bekleniyor. Türkiye'nin para politikasını sıkılaştırarak enflasyonu azaltması ve artan dış zayıflıkları azaltması gerekli. Yine de, cari işlemlerde yeni yapılan revizyonlar sayesinde Türkiye'nin büyümesi beklentilerin üzerinde gerçekleşti.'
Darbe girişimi ve zayıf turizm faaliyetleri nedeniyle artan belirsizlik ortamında düşen yatırımlara işaret eden IMF, ekonomik büyümenin geçen senenin üçüncü çeyreğinde azaldığını ancak geçen yılın son çeyreğinde artan tüketim ve ihracatla Türkiye'de ekonomik büyüme toparlandığını vurguladı.
IMF, geçen yılın sonunda Türkiye'de yetkililerin büyümeyi destekleyici ve Türk lirasındaki yüksek volatiliteyi sınırlayıcı önlemler aldığının altını çizerek, Merkez Bankasının da döviz rezervleri için zorunlulukları azalttığına dikkati çekti.
- 'İhracat, düşük Türk lirasından yararlanabilir'
Geçen yılın haziran ayının sonundan bu yana Türk lirasının ABD dolarına karşı değerinin yüzde 25'ten fazla düştüğü kaydedilirken, söz konusu sert değer kaybının yüksek enflasyona neden olduğu ve şirketlerin bilançolarıyla bankaların varlıkları üzerinde artan baskı oluşturduğu bildirildi.
Kısa vadede büyümenin Türkiye'nin potansiyelinin altında kalmasının öngörüldüğü ifade edilirken, ülkede enflasyonun hedeflenen seviyenin üstünde kalmasının ve dış borcun yükselmesinin tahmin edildiği belirtildi.
Öte yandan, IMF, 'İhracat, düşük Türk lirasından yararlanabilir ve mali teşvikler yatırımı desteklemeye yardımcı olabilir.' yorumunda bulundu.
IMF, ayrıca, şubat ayının sonundan itibaren Türkiye'de sermaye akışlarının toparlandığını vurguladı.