Türkeş AA Editör Masası'na Konuk Oldu
Başbakan Yardımcısı Türkeş: (1) '(Suriye'deki kimyasal saldırı) Rejim yapmıştır ve maalesef sivil insanlara karşı yapmıştır. Çocuk ve kadınlar öncelikli olarak maalesef hayatlarını kaybetmiştir. Bu tespiti yapmak lazım' 'Bizim Suriye'deki Esed rejimiyle ilgili menfi kanaatimiz zaten başından beri vardı. Biz bunu muhafaza ediyoruz. Bu yönetimle Suriye'nin yönetilemeyeceğini çok uzun süredir hem Cumhurbaşkanımız hem Başbakanımız dile getirdi. 'Biz aynı katı tavrımızı muhafaza edeceğiz' diye düşünüyorum' 'Hakikaten çok vahşice bir şey, savaşın ötesinde kalkışmayı bastırmak denemez, savaş denemez. Kimyasal silah ile sivil insanlar katledildi. Nokta. İkincisi, savunmalar da doyurucu değil'
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Suriye'deki kimyasal saldırıya ilişkin, 'Rejim yapmıştır ve maalesef sivil insanlara karşı yapmıştır. Çocuk ve kadınlar öncelikli olarak maalesef hayatlarını kaybetmiştir. Bu tespiti yapmak lazım.' dedi.
Türkeş, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.
Suriye'de Esed rejiminin İdlib'e düzenlediği kimyasal saldırı ve ardından ABD Başkanı Donald Trump'ın konuya ilişkin açıklamaları hatırlatılarak, 'Suriye'deki çatışmaların durması için Türkiye'nin gerek Rusya gerekse İran ile uzun süredir yürüttüğü çabalar heba mı oldu? Tüm insanlığı yaralayan bu saldırının ardından Türkiye'nin tavrı ne olacak?' sorusu üzerine, Türkeş şu yanıtı verdi:
'Hakikaten çok vahşice bir şey, savaşın ötesinde kalkışmayı bastırmak denemez, savaş denemez. Kimyasal silah ile sivil insanlar katledildi. Nokta. İkincisi, savunmalar da doyurucu değil. Önce ne olduğunu görelim ki onun arkasından gelişmelerle ilgili tahlil yapabilelim. Bir taraftan deniyor ki 'rejim muhaliflere karşı kimyasal silah kullandı'. Diğer taraftan mazur göstermeye çalışan taraf 'Efendim silahı kullanmadı ama bir depoya tahrif etmek için attı, depodaydı, o yaptı'. İkisinin bana göre birbirinden farkı yok. Eğer rejim o depoda kimyasal silah olduğunu biliyor idiyse böyle bir saldırıyı düzenlememesi gerektiğini de bilmesi lazımdı. Rus tarafının vesairesinin mazeret gibi gösterdiği mazeret değil, bana göre güçlendirici bir delildir ki rejim yapmıştır ve maalesef sivil insanlara karşı yapmıştır. Çocuk ve kadınlar öncelikli olarak maalesef hayatlarını kaybetmişlerdir. Bir kere bu tespiti yapmak lazım.'
Trump'ın başkanlığa gelmesinin ardından ABD'nin ayrı bir hale geldiğini ifade eden Türkeş, 'Dünyada 21. yüzyılda Trump tarzında ABD ilk defa bir devlet başkanına sahiptir. Onların ne yapacağı, ne yapamayacağı söylediğiyle icrasının örtüşüp örtüşmeyeceğini ancak yaşayıp görebiliriz.' diye konuştu.
Türkeş, şimdiye kadar bilinen bir ABD'nin olduğuna dikkati çekerek, 'Ama Trump'ın seçilmesiyle birlikte gri bir alan orada başladı. Yani yönetim oluşamıyor, yönetim Senatodan onay alamıyor, bakanlar onay alamıyor. Birtakım insanlar istifa etmek zorunda kalıyor, orada bir ayrı hal var.' dedi.
ABD'nin bugüne kadar 'Ben dünyanın bekçisiyim' dediğini anımsatan Türkeş, 'O dünya bekçiliğini üstlenip burada sorumlu davranabilecek mi, davranamayacak mı, bunu görürüz ancak bizim Suriye'deki Esed rejimiyle ilgili menfi kanaatimiz zaten başından beri vardı, biz bunu muhafaza ediyoruz. Yani bu yönetimle Suriye'nin yönetilemeyeceğini çok uzun süredir hem Cumhurbaşkanımız hem Başbakanımız birçok platformda dile getirdi. Biz aynı katı tavrımızı muhafaza edeceğiz diye düşünüyorum.' ifadelerini kullandı
- 'Vatandaşın net baktığını görüyorum'
Anayasa değişikliğine yönelik halk oylamasına 10 gün kaldığı belirtilerek, halkın yaklaşımı ve halk oylaması sonucuna ilişkin tabloya yönelik soru üzerine Türkeş, süre yaklaştıkça konunun halk tarafından daha fazla anlaşıldığını söyledi.
Halka en fazla değen seçimlerin yerel seçimler olduğunu dile getiren Türkeş, ardından milletvekili genel seçimi, siyasi partilerin seçimi, cumhurbaşkanının seçimi geldiğini belirtti. Yapılacak halk oylamasının, istikrarlı bir ülkede, iyi şartlarda yaşanılmasını temin edecek bir oylama olduğunu bildiren Türkeş, bunu halka bire bir anlatmanın çok kolay olmadığını vurguladı. Başbakan Yardımcısı Türkeş, şöyle konuştu:
'Niye kolay değil? 'Çöpün alınacak. Daha temiz su akacak' diyemiyorsun. Onun için bu konu halk oyuna dönüştüğünde ilk başta vatandaş 'Bu niye lazımdı, acaba gerekli miydi'den başladık. Meclisten geçti, ondan sonra halk oylaması kararı alınıp da Cumhurbaşkanlığınca bu ilan edildikten itibaren vatandaş ilk başta bir iştahsız, meraksız vesaireydi. Bir de muhalefetteki partiler başta olmak üzere bunu bir kişinin ihtiyacı gibi sunmaya çalıştılar. Bu da ilk zamanlarda vatandaşta yer eder gibi oldu yani 'Size lazım bir şey değil, bu bir kişiye lazım.' İşin doğrusu bu değildi. Son 10 güne girdiğimizde hatlar netleşti, yani Türkiye'de, cumhurbaşkanını halk seçmesiyle birlikte ikili bir yönetim oluştuğu, bunun da yapısal olarak ileride daha ciddi problemler getireceği şimdi sanki problem olur gibi bakılıyor, halbuki AK Parti iktidarda olduğu için Sayın Cumhurbaşkanı da AK Parti'yi kuran şahsiyet olduğu için minimum fraksiyonla gidiyoruz. Ama ileride diyelim ki cumhurbaşkanının bir başka partiden, iktidarın da veyahut da Meclis aritmetiğinin başka partiden olması halinde, çok daha ciddi sıkıntılara muhatap olabiliriz. Vatandaş bunu anlamaya başladı, sahada bunu görüyoruz.'
Kendisinin halk oylaması sürecinde Trakya'dan Konya'ya kadar birçok yeri dolaştığını, vatandaşlarla bir araya geldiğini dile getiren Türkeş, 'O ilk tereddüt hali kalktı ve daha vatandaşın net baktığını görüyorum ben.' dedi.
Halk oylamasının sonucuna ilişkin soru üzerine de Türkeş, 'Ben kamuoyu yoklamalarına inanmam. Oradaki hileli sözcük şudur: En üstte yazarlar ufacık, 'Bugün seçim olsa.' Seçim bugün olmuyor, seçim 16'sında olacak.' yanıtını verdi.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Türkeş, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.
Suriye'de Esed rejiminin İdlib'e düzenlediği kimyasal saldırı ve ardından ABD Başkanı Donald Trump'ın konuya ilişkin açıklamaları hatırlatılarak, 'Suriye'deki çatışmaların durması için Türkiye'nin gerek Rusya gerekse İran ile uzun süredir yürüttüğü çabalar heba mı oldu? Tüm insanlığı yaralayan bu saldırının ardından Türkiye'nin tavrı ne olacak?' sorusu üzerine, Türkeş şu yanıtı verdi:
'Hakikaten çok vahşice bir şey, savaşın ötesinde kalkışmayı bastırmak denemez, savaş denemez. Kimyasal silah ile sivil insanlar katledildi. Nokta. İkincisi, savunmalar da doyurucu değil. Önce ne olduğunu görelim ki onun arkasından gelişmelerle ilgili tahlil yapabilelim. Bir taraftan deniyor ki 'rejim muhaliflere karşı kimyasal silah kullandı'. Diğer taraftan mazur göstermeye çalışan taraf 'Efendim silahı kullanmadı ama bir depoya tahrif etmek için attı, depodaydı, o yaptı'. İkisinin bana göre birbirinden farkı yok. Eğer rejim o depoda kimyasal silah olduğunu biliyor idiyse böyle bir saldırıyı düzenlememesi gerektiğini de bilmesi lazımdı. Rus tarafının vesairesinin mazeret gibi gösterdiği mazeret değil, bana göre güçlendirici bir delildir ki rejim yapmıştır ve maalesef sivil insanlara karşı yapmıştır. Çocuk ve kadınlar öncelikli olarak maalesef hayatlarını kaybetmişlerdir. Bir kere bu tespiti yapmak lazım.'
Trump'ın başkanlığa gelmesinin ardından ABD'nin ayrı bir hale geldiğini ifade eden Türkeş, 'Dünyada 21. yüzyılda Trump tarzında ABD ilk defa bir devlet başkanına sahiptir. Onların ne yapacağı, ne yapamayacağı söylediğiyle icrasının örtüşüp örtüşmeyeceğini ancak yaşayıp görebiliriz.' diye konuştu.
Türkeş, şimdiye kadar bilinen bir ABD'nin olduğuna dikkati çekerek, 'Ama Trump'ın seçilmesiyle birlikte gri bir alan orada başladı. Yani yönetim oluşamıyor, yönetim Senatodan onay alamıyor, bakanlar onay alamıyor. Birtakım insanlar istifa etmek zorunda kalıyor, orada bir ayrı hal var.' dedi.
ABD'nin bugüne kadar 'Ben dünyanın bekçisiyim' dediğini anımsatan Türkeş, 'O dünya bekçiliğini üstlenip burada sorumlu davranabilecek mi, davranamayacak mı, bunu görürüz ancak bizim Suriye'deki Esed rejimiyle ilgili menfi kanaatimiz zaten başından beri vardı, biz bunu muhafaza ediyoruz. Yani bu yönetimle Suriye'nin yönetilemeyeceğini çok uzun süredir hem Cumhurbaşkanımız hem Başbakanımız birçok platformda dile getirdi. Biz aynı katı tavrımızı muhafaza edeceğiz diye düşünüyorum.' ifadelerini kullandı
- 'Vatandaşın net baktığını görüyorum'
Anayasa değişikliğine yönelik halk oylamasına 10 gün kaldığı belirtilerek, halkın yaklaşımı ve halk oylaması sonucuna ilişkin tabloya yönelik soru üzerine Türkeş, süre yaklaştıkça konunun halk tarafından daha fazla anlaşıldığını söyledi.
Halka en fazla değen seçimlerin yerel seçimler olduğunu dile getiren Türkeş, ardından milletvekili genel seçimi, siyasi partilerin seçimi, cumhurbaşkanının seçimi geldiğini belirtti. Yapılacak halk oylamasının, istikrarlı bir ülkede, iyi şartlarda yaşanılmasını temin edecek bir oylama olduğunu bildiren Türkeş, bunu halka bire bir anlatmanın çok kolay olmadığını vurguladı. Başbakan Yardımcısı Türkeş, şöyle konuştu:
'Niye kolay değil? 'Çöpün alınacak. Daha temiz su akacak' diyemiyorsun. Onun için bu konu halk oyuna dönüştüğünde ilk başta vatandaş 'Bu niye lazımdı, acaba gerekli miydi'den başladık. Meclisten geçti, ondan sonra halk oylaması kararı alınıp da Cumhurbaşkanlığınca bu ilan edildikten itibaren vatandaş ilk başta bir iştahsız, meraksız vesaireydi. Bir de muhalefetteki partiler başta olmak üzere bunu bir kişinin ihtiyacı gibi sunmaya çalıştılar. Bu da ilk zamanlarda vatandaşta yer eder gibi oldu yani 'Size lazım bir şey değil, bu bir kişiye lazım.' İşin doğrusu bu değildi. Son 10 güne girdiğimizde hatlar netleşti, yani Türkiye'de, cumhurbaşkanını halk seçmesiyle birlikte ikili bir yönetim oluştuğu, bunun da yapısal olarak ileride daha ciddi problemler getireceği şimdi sanki problem olur gibi bakılıyor, halbuki AK Parti iktidarda olduğu için Sayın Cumhurbaşkanı da AK Parti'yi kuran şahsiyet olduğu için minimum fraksiyonla gidiyoruz. Ama ileride diyelim ki cumhurbaşkanının bir başka partiden, iktidarın da veyahut da Meclis aritmetiğinin başka partiden olması halinde, çok daha ciddi sıkıntılara muhatap olabiliriz. Vatandaş bunu anlamaya başladı, sahada bunu görüyoruz.'
Kendisinin halk oylaması sürecinde Trakya'dan Konya'ya kadar birçok yeri dolaştığını, vatandaşlarla bir araya geldiğini dile getiren Türkeş, 'O ilk tereddüt hali kalktı ve daha vatandaşın net baktığını görüyorum ben.' dedi.
Halk oylamasının sonucuna ilişkin soru üzerine de Türkeş, 'Ben kamuoyu yoklamalarına inanmam. Oradaki hileli sözcük şudur: En üstte yazarlar ufacık, 'Bugün seçim olsa.' Seçim bugün olmuyor, seçim 16'sında olacak.' yanıtını verdi.
(Sürecek)