Çay Ismarladığı Kişi Telefonunu Çaldı

Eskişehir’de bir kişi, parası olmadığı için çay ısmarladığı şahsa telefonunu kaptırdı. Masadan kaktığı sırada telefonu çalınan adam, telefonuna değil, telefonundaki ölen arkadaşının fotoğraflarına üzüldüğünü söyledi.

Çay Ismarladığı Kişi Telefonunu Çaldı
Eskişehir Adalar mevkiinde meydana gelen hırsızlık olayı, güvenlik kameralarına yansıdı. Bir kafede mesul müdür olarak çalışan Mehmet Aytek Tekin, parası olmadığını söylen bir şahsa çay ısmarladı ve bir süre muhabbet etti. Ardından kasadaki işlemler için telefonunu masaya bırakıp gittiği sırada, şahıs telefonu çalarak uzaklaştı. Hırsızlık olayının ardından İHA mikrofonlarına konuşan Aytek Tekin, telefonunun çalınmasından çok, kanser hastalığı sebebiyle kaybettiği sıra arkadaşının fotoğraflarının gitmesine üzüldüğünü belirtti.

Tekin, 3 yıllık sıra arkadaşının fotoğraflarının başka bir yerde olmadığı ve bütün anıların çalınan telefon ile birlikte gittiğini ifade ederek, polis ekipleri tarafından aranan şahsa “fotoğrafları getirse benim için yeter” diyerek seslendi.

“İKİ ÇAYA PARASI YETMEDİ BİZ ISMARLADIK"

Olayın ardından polis ekiplerine haber veren Tekin, şahsın çaylara parasının yetmediğini ve ona çay ısmarladıklarını ifade ederek, “Önce telefonumu çalan şahıs, yaklaşık olaydan 1 saat önce işletmemize geldi. Bir tane çay içti. Çayı ödediği sırada benimle biraz muhabbet etti ve gitti. Ardından tekrar geldi ve bu sefer iki çay içti. Yalnız parası yetmedi. Ben de önemli olmadığını ve bizden olabileceğini söyledim ve teşekkür etti. Şarjının bittiğini ve benim şahsi telefonumdan arkadaşını aramak istediğini söyledi.

Kabul ettim ve arkadaşını aradı. Arkadaşını benim kasanın yanındaki masada beklemek istediğini söyledi.

Ardından tek başına oturdu ve görünün olarak da gariban, temiz masum bir insana benziyordu. Çay ikram ettim ve yanına oturdum. Biraz muhabbet ettik güncel konuklardan konuştuk. Beraber oturduktan sonra hesap işlemlerini yapmak için kasaya geçtiğim sırada kendisi masada tek başına kaldı. Benim telefonum da masada oturduğum yerde bırakmıştım. Biraz daha oturdu orada. Bizde kamera görüntülerinden izliyoruz, telefonu alıp, ceketinin cebine koyup bulunduğum kasaya doğru geliyor. Bana ne kadar daha işim olduğunu soruyor. Bende 15-20 dakika daha olduğunu söylüyorum. O da tamam diyerek ön taraftaki sarj makinesine telefonumu takacağım diyerek gidiyor ve takmadan direk çıkıp gidiyor. Olay bundan ibaret” şeklinde konuştu.



“TELEFONDAKİ FOTOĞRAFLAR ONDAN KALAN TEK HATIRAYDI"

Telefonun maddi değerinden çok manevi değerinin olduğunu söyleyen Aytek Tekin, telefondaki fotoğrafların arkadaşından kalan tek hatıra olduğunu belirtti.

Telefonun manevi değerinin paha biçilemez olduğunu açıklamalarına ekleyen Tekin, “Telefonun içerisinde üç sene boyunca aynı sırada oturduğum sıra arkadaşım, kanser hastalığından vefat eden rahmetli arkadaşım İbrahim Coşkun’un fotoğrafları vardı. Üç yıl boyunca çekildiğim fotoğraflar vardı. Lise boyunca çekildiğimiz anılarımız vardı. Ondan kalan tek hatıraydı. Hastalık süresince çektiğimiz tüm fotoğraflar, ondan kalan tüm hatıralar o telefonun içerisindeydi. Farklı bir yere de aktarmadım. O yüzden manevi olarak benim için telefonun değeri paha biçilmez. O yüzden bizi çok üzdü bu durum. Hani telefon gitsin ama fotoğrafları bari bir yere aktarıp getirirse çok seviniriz. Telefonu da zor aldık. günümüz şartlarında bir telefon almak kolay değil. Aldığımda da telefonun fiyatı 2 bin lira civarındaydı. Kolay almadım bu telefonu. Kendim çalışarak aldım. Lakin içerisindeki fotoğraflar, üzerindeki kap benim için çok daha değerliydi. Eğer görüyorsa burada içerisindeki fotoğraflar ve kap çok daha değerliydi. Fotoğrafları bir yere aktarsın ve getirsin” dedi.

(Burak Tekin/İHA)
Kaynak: İHA