'Hamas Yeni Bir Vizyona İhtiyaç Duyuyor'
Hamas Basın Sözcüsü Kasım: “Hamas fikirlerinden ödün vermeden yeni bir vizyon geliştirmeye ihtiyaç duyuyor” “Yarın açıklanacak siyasi belge ile Hamas İsrail işgalinden kurtuluşunun yöntem ve hedeflerini ortaya koyacak. Bölge ülkeleriyle ilişkilerini gözden geçirecek” 'Hamas her ne kadar ideolojik bir boyuta sahip olsa da mevcut durumla uyumlu çelişkiye düşmekten hep kaçındı. Pragmatik olacağı yönündeki yorumların bizdeki karşılığı hakim olan duruma uygun hareket etmektir' “Hamas bu siyasi belge ile İsrail’e karşı olan direnişin Yahudilere düşmanlık şeklinde yanlış bir anlaşılmaya neden olan düşünceyi netliğe kavuşturacaktır. Bizim sorunumuz Yahudilerle değil, işgal gücü iledir'
ESHAT FIRAT / TURGUT ALP BOYRAZ - Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'ın Basın Sözcüsü Hazım Kasım, 'Hamas, fikirlerinden ödün vermeden yeni bir vizyon geliştirmeye ihtiyaç duyuyor.' dedi.
Gazze Şeridi'ndeki ofisinde AA muhabirine konuşan Kasım, yarın açıklanacağı duyurulan ve Hamas'ın genel prensipleriyle politikalarını belirleyecek yeni siyasi belgeyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Hamas hareketi olarak Filistin davasına daha iyi hizmet etmek için bölgesel dengeleri yeniden gözden geçirdiklerini ve yenilenme yoluna gittiklerini belirten Kasım, 'Hamas’ın kuruluşunun üzerinden 30 yıl gibi uzun bir zaman geçti. Dolayısıyla Hamas zamana uygun bir yenilenmeye ihtiyaç duyuyor.' ifadesini kullandı.
Kasım, Hamas'ın açıklayacağı yeni siyasi belgesini realite ile uyumlu yeni bir deklarasyon olacağını belirterek, 'Hamas, Filistin sahasında artık daha çok söze sahip. 2006’daki seçimlerden sonra Filistin siyasal alanında da bir ortağa dönüştü. Dış ülkelerle diplomatik ilişkiler geliştirdi, ittifaklar oluşturdu. Şimdi Hamas fikirlerinden ödün vermeden yeni bir vizyona ihtiyaç duyuyor.' bilgisini aktardı.
Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal tarafından yarın Katar'ın başkenti Doha'da açıklanacak siyasi belge ile kendisini yeniden tanımlayacağını ve bir özgürlük hareketi olduğunu vurgulayacağını ifade eden Kasım, 'Filistin'in İsrail işgalinden kurtuluşun yöntem ve hedefleri açıklanacak. Bölge ülkeleriyle ilişkileri gözden geçirip bu ülkelerin mezhebi farklılıklarını aşarak ve bu ülkelerin Filistin davasına destek olmalarını sağlamanın yollarını arayacak.' şeklinde konuştu.
Kasım, siyasal ve diplomatik ilişkilerin yanı sıra silahlı direniş boyutunu güçlendireceğini kaydederek, yeni siyasi belge açıklanırken hareketin siyasi ve silahlı olmak üzere her iki boyutunun da göz önünde bulundurulacağını kaydetti.
Hamas’ın yeni siyasi belgesinin 'daha pragmatik' olacağı şeklindeki yorumları da değerlendiren Kasım, 'Hamas her ne kadar ideolojik bir boyuta sahip olsa da mevcut durumla uyumlu çelişkiye düşmekten hep kaçındı. Pragmatik olacağı yönündeki yorumların bizdeki karşılığı hakim olan duruma uygun hareket etmek' olduğunu belirtti.
Kasım, Hamas’ın direniş yöntemlerini, İsrail ile ateşkes antlaşmalarını ve Filistin Yönetimi ile uzlaşı arayışlarını birarada belirleyen politik bir zekaya sahip olduğunu vurgulayarak, 'Bütün bunlar uzmanların deyimiyle pragmatik adımlardı. İşte bu yeni belge bütün bu gelişmelerin halka arz edilmesini sağlayacaktır.' ifadesini kullandı.
- 'Sorunumuz Yahudilerle değil işgalle'
Hamas’ın kurucu lideri Şeyh Ahmed Yasin’in Yahudilerle ilgili 'Bizim sorunumuz Yahudilerle değil, topraklarımızı işgal edenler iledir. Öyle ki benim komşum veya amca oğlum evimi gasp etmeye çalışırsa onunla bile savaşırım.' şeklindeki sözlerini hatırlatan Kasım şöyle devam etti:
'Hamas bu siyasi belge ile İsrail'e karşı olan direnişin Yahudilere düşmanlık şeklinde yanlış bir anlaşılmaya neden olan düşünceyi netliğe kavuşturacaktır. Bizim sorunumuz Yahudilerle değil, işgal gücü iledir. Böylece düşmanlığımızın Yahudiler veya Yahudilikle alakası olmadığı açıklığa kavuşacaktır.'
Kasım, Hamas’ın yeni siyasi belgesinde İsrail’i tanıma durumunun olmadığını vurgulayarak, 'Hamas’ın işgal gücünü tanıma durumu kesinlikle söz konusu bile olamaz. Hamas, kuzeyden güneye Akdeniz’den Ürdün Nehri’ne kadar uzanan Filistin topraklarını işgal eden bir yapıya meşruiyet kazandırma gibi bir durumu asla kabul etmez.' şeklinde konuştu.
Hamas’ın Filistinli taraflar arasında varılacak bir ulusal uzlaşı kapsamında iki devletli çözüm önerisini kabul edeceğini belirten Kasım, 'Hamas, İsrail’i tanımama ve 1948’den bu yana göçe zorlanmış Filistinlilerin dönüşü şartlarıyla iki devletli çözümü kabul eder.' ifadelerini kullandı.
-'Abbas'ın elektrik parasını kesmesi iğrenç bir durum'
Kasım, Filistin Yönetimi’nin Gazze’nin elektrik için ödediği parayı keseceğini ilan etmesinin ardından Hamas’ın Gazze’de elektrik krizinin derinleşmesini engellemek için alternatif bir planı olup olmadığı yönündeki soruya, 'Öncelikle Mahmud Abbas’ın insani durumu istismar ederek, Hamas’ı cezalandırma yoluna gitmesi iğrenç bir durum. Abbas’ın Gazze halkına yönelik tehdit dolu sözleri ile İsrail’e karşı yumuşak tavrı, nasıl bir şahsiyet olduğunu ortaya koyuyor.' dedi.
'Hamas Gazze halkının zorluklara maruz kalmasına izin vermeyecektir. Sebat ve metaneti sürdürerek, diplomatik yollardan müttefiklerini bu zorlukları hafifletmeleri için yardıma çağıracaktır. Ancak Abbas’a asla taviz vermeyecektir. Biz çok daha zor günler geçirdik. Gazze halkı Abbas’a teslim olmayacaktır. Ebu Mazin’in (Abbas) planları tutmayacak. Gazze halkı ve Hamas baş eğmez.' ifadesini kullanan Kasım, Hamas’ın Gazze halkına karşı sosyal ve siyasal anlamda sorumlukları olduğunu vurguladı.
Filistin Yönetimi’nin Gazze’ye yönelik aldığı yaptırım kararının Devlet Başkanı Abbas’ın kişisel kararı olduğunu ve grubu Fetih'ten dahi kendisine muhalif olanların bulunduğunu belirten Kasım, 'Abbas’ın bu kararı tamamen ferdi bir karardır ve intikam amaçlıdır. Kendisine başta Fetih içinde olmak üzere tüm Filistinli gruplardan bu kararına muhalefet edenlerin olduğunu iyi biliyoruz. Umarız ki en yakın zamanda bu kararından geri döner.' temennisinde bulundu.
Kasım, Hamas’ın 2006’deki seçimlerde Filistin halkının çoğunluğunun oylarını almasına rağmen uzlaşı hükümetinin kurulması için anayasal haklarından dahi vazgeçtiğini hatırlatarak, 'Hali hazırdaki hükümette tek bir Hamaslı bakan yok. Hamas, Filistinliler arasındaki ayrılığın sona ermesi için tüm bu anayasal haklarından vazgeçti. Biz bu ayrılığın sona ermesi için Fetih tarafına çağrıda bulunuyor ve birçok haktan vazgeçtiğimizi söylüyoruz.' şeklinde konuştu.
- 'Son söz Abbas'ta'
Hamas’ın Filistin davasının çatı örgütü olan Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) dönüp dönmeyeceğine ilişkin soruya Kasım, 'Hamas, kurtuluş hareketinin tam kalbindedir zaten. Ancak Mahmud Abbas liderliğindeki FKÖ’nün Hamas ile sorunu var. 2005’te Hamas ve FKÖ arasında yapılan Kahire anlaşmasındaki maddeler FKÖ tarafından yürürlüğe sokulmadı.' dedi.
Kasım, Hamas ve İslami Cihad gibi direniş sahasında varlık gösteren örgütlerin FKÖ’de yer alması gerektiğini vurgulayarak, 'Hamas 2 ay önce Beyrut’ta düzenlenen toplantıda FKÖ’ye dönüşün sağlanması için seçimlere gidilmesi ve yeni bir yürütme konseyinin seçilmesi şartını koşmuştu. Bu durumu netleştirecek son söz Başkan Abbas’tadır.' ifadelerini kullandı.
Kasım son olarak, devlet ve millet olarak Filistin davasına verdiği destekten dolayı Türkiye'ye teşekkür etti.
- Hamas'ın kuruluşu
Hamas hareketi, başta Şeyh Ahmed Yasin olmak üzere Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) liderleri tarafından 14 Aralık 1987'de kuruldu. Askeri gücündeki artıştan sonra örgüt, 1992'de İzzeddin el-Kassam Tugayları adıyla, silahlı bir direniş kanadı oluşturdu.
Hamas, 2006'da Filistin meclis seçimlerinde aldığı oylarla iktidara gelmiş ve İsmail Heniyye başkanlığında hükümeti kurmuştu. Fetih hareketi bunun ardından siyaset sahnesini Hamas'la paylaşmak zorunda kaldı. Fetih'in tepkisinin yanı sıra ABD, Avrupa Birliği ve İsrail de seçim sonuçlarını tanımadı.
Hamas'ın 2006'daki seçimlerden başarıyla çıkmasının ardından Gazze'ye abluka uygulamaya başlayan İsrail, gıda ve inşaat malzemelerinin girişine de kısıtlama getirdi. İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukası, uluslararası tepkilere rağmen aralıksız devam ediyor.
Uzun yıllar süren anlaşmazlığın ardından Hamas ve Fetih arasında 23 Nisan 2014'te milli mutabakata varılmış ve bu çerçevede 2 Haziran'da Rami Hamdallah başkanlığında uzlaşı hükümeti kurulmuştu.
Uzlaşı hükümeti Haziran 2014'te oluşturulmasına rağmen siyasi ihtilafların devam etmesi nedeniyle hayata geçirilemedi.
Kaynak: AA
Gazze Şeridi'ndeki ofisinde AA muhabirine konuşan Kasım, yarın açıklanacağı duyurulan ve Hamas'ın genel prensipleriyle politikalarını belirleyecek yeni siyasi belgeyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Hamas hareketi olarak Filistin davasına daha iyi hizmet etmek için bölgesel dengeleri yeniden gözden geçirdiklerini ve yenilenme yoluna gittiklerini belirten Kasım, 'Hamas’ın kuruluşunun üzerinden 30 yıl gibi uzun bir zaman geçti. Dolayısıyla Hamas zamana uygun bir yenilenmeye ihtiyaç duyuyor.' ifadesini kullandı.
Kasım, Hamas'ın açıklayacağı yeni siyasi belgesini realite ile uyumlu yeni bir deklarasyon olacağını belirterek, 'Hamas, Filistin sahasında artık daha çok söze sahip. 2006’daki seçimlerden sonra Filistin siyasal alanında da bir ortağa dönüştü. Dış ülkelerle diplomatik ilişkiler geliştirdi, ittifaklar oluşturdu. Şimdi Hamas fikirlerinden ödün vermeden yeni bir vizyona ihtiyaç duyuyor.' bilgisini aktardı.
Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal tarafından yarın Katar'ın başkenti Doha'da açıklanacak siyasi belge ile kendisini yeniden tanımlayacağını ve bir özgürlük hareketi olduğunu vurgulayacağını ifade eden Kasım, 'Filistin'in İsrail işgalinden kurtuluşun yöntem ve hedefleri açıklanacak. Bölge ülkeleriyle ilişkileri gözden geçirip bu ülkelerin mezhebi farklılıklarını aşarak ve bu ülkelerin Filistin davasına destek olmalarını sağlamanın yollarını arayacak.' şeklinde konuştu.
Kasım, siyasal ve diplomatik ilişkilerin yanı sıra silahlı direniş boyutunu güçlendireceğini kaydederek, yeni siyasi belge açıklanırken hareketin siyasi ve silahlı olmak üzere her iki boyutunun da göz önünde bulundurulacağını kaydetti.
Hamas’ın yeni siyasi belgesinin 'daha pragmatik' olacağı şeklindeki yorumları da değerlendiren Kasım, 'Hamas her ne kadar ideolojik bir boyuta sahip olsa da mevcut durumla uyumlu çelişkiye düşmekten hep kaçındı. Pragmatik olacağı yönündeki yorumların bizdeki karşılığı hakim olan duruma uygun hareket etmek' olduğunu belirtti.
Kasım, Hamas’ın direniş yöntemlerini, İsrail ile ateşkes antlaşmalarını ve Filistin Yönetimi ile uzlaşı arayışlarını birarada belirleyen politik bir zekaya sahip olduğunu vurgulayarak, 'Bütün bunlar uzmanların deyimiyle pragmatik adımlardı. İşte bu yeni belge bütün bu gelişmelerin halka arz edilmesini sağlayacaktır.' ifadesini kullandı.
- 'Sorunumuz Yahudilerle değil işgalle'
Hamas’ın kurucu lideri Şeyh Ahmed Yasin’in Yahudilerle ilgili 'Bizim sorunumuz Yahudilerle değil, topraklarımızı işgal edenler iledir. Öyle ki benim komşum veya amca oğlum evimi gasp etmeye çalışırsa onunla bile savaşırım.' şeklindeki sözlerini hatırlatan Kasım şöyle devam etti:
'Hamas bu siyasi belge ile İsrail'e karşı olan direnişin Yahudilere düşmanlık şeklinde yanlış bir anlaşılmaya neden olan düşünceyi netliğe kavuşturacaktır. Bizim sorunumuz Yahudilerle değil, işgal gücü iledir. Böylece düşmanlığımızın Yahudiler veya Yahudilikle alakası olmadığı açıklığa kavuşacaktır.'
Kasım, Hamas’ın yeni siyasi belgesinde İsrail’i tanıma durumunun olmadığını vurgulayarak, 'Hamas’ın işgal gücünü tanıma durumu kesinlikle söz konusu bile olamaz. Hamas, kuzeyden güneye Akdeniz’den Ürdün Nehri’ne kadar uzanan Filistin topraklarını işgal eden bir yapıya meşruiyet kazandırma gibi bir durumu asla kabul etmez.' şeklinde konuştu.
Hamas’ın Filistinli taraflar arasında varılacak bir ulusal uzlaşı kapsamında iki devletli çözüm önerisini kabul edeceğini belirten Kasım, 'Hamas, İsrail’i tanımama ve 1948’den bu yana göçe zorlanmış Filistinlilerin dönüşü şartlarıyla iki devletli çözümü kabul eder.' ifadelerini kullandı.
-'Abbas'ın elektrik parasını kesmesi iğrenç bir durum'
Kasım, Filistin Yönetimi’nin Gazze’nin elektrik için ödediği parayı keseceğini ilan etmesinin ardından Hamas’ın Gazze’de elektrik krizinin derinleşmesini engellemek için alternatif bir planı olup olmadığı yönündeki soruya, 'Öncelikle Mahmud Abbas’ın insani durumu istismar ederek, Hamas’ı cezalandırma yoluna gitmesi iğrenç bir durum. Abbas’ın Gazze halkına yönelik tehdit dolu sözleri ile İsrail’e karşı yumuşak tavrı, nasıl bir şahsiyet olduğunu ortaya koyuyor.' dedi.
'Hamas Gazze halkının zorluklara maruz kalmasına izin vermeyecektir. Sebat ve metaneti sürdürerek, diplomatik yollardan müttefiklerini bu zorlukları hafifletmeleri için yardıma çağıracaktır. Ancak Abbas’a asla taviz vermeyecektir. Biz çok daha zor günler geçirdik. Gazze halkı Abbas’a teslim olmayacaktır. Ebu Mazin’in (Abbas) planları tutmayacak. Gazze halkı ve Hamas baş eğmez.' ifadesini kullanan Kasım, Hamas’ın Gazze halkına karşı sosyal ve siyasal anlamda sorumlukları olduğunu vurguladı.
Filistin Yönetimi’nin Gazze’ye yönelik aldığı yaptırım kararının Devlet Başkanı Abbas’ın kişisel kararı olduğunu ve grubu Fetih'ten dahi kendisine muhalif olanların bulunduğunu belirten Kasım, 'Abbas’ın bu kararı tamamen ferdi bir karardır ve intikam amaçlıdır. Kendisine başta Fetih içinde olmak üzere tüm Filistinli gruplardan bu kararına muhalefet edenlerin olduğunu iyi biliyoruz. Umarız ki en yakın zamanda bu kararından geri döner.' temennisinde bulundu.
Kasım, Hamas’ın 2006’deki seçimlerde Filistin halkının çoğunluğunun oylarını almasına rağmen uzlaşı hükümetinin kurulması için anayasal haklarından dahi vazgeçtiğini hatırlatarak, 'Hali hazırdaki hükümette tek bir Hamaslı bakan yok. Hamas, Filistinliler arasındaki ayrılığın sona ermesi için tüm bu anayasal haklarından vazgeçti. Biz bu ayrılığın sona ermesi için Fetih tarafına çağrıda bulunuyor ve birçok haktan vazgeçtiğimizi söylüyoruz.' şeklinde konuştu.
- 'Son söz Abbas'ta'
Hamas’ın Filistin davasının çatı örgütü olan Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) dönüp dönmeyeceğine ilişkin soruya Kasım, 'Hamas, kurtuluş hareketinin tam kalbindedir zaten. Ancak Mahmud Abbas liderliğindeki FKÖ’nün Hamas ile sorunu var. 2005’te Hamas ve FKÖ arasında yapılan Kahire anlaşmasındaki maddeler FKÖ tarafından yürürlüğe sokulmadı.' dedi.
Kasım, Hamas ve İslami Cihad gibi direniş sahasında varlık gösteren örgütlerin FKÖ’de yer alması gerektiğini vurgulayarak, 'Hamas 2 ay önce Beyrut’ta düzenlenen toplantıda FKÖ’ye dönüşün sağlanması için seçimlere gidilmesi ve yeni bir yürütme konseyinin seçilmesi şartını koşmuştu. Bu durumu netleştirecek son söz Başkan Abbas’tadır.' ifadelerini kullandı.
Kasım son olarak, devlet ve millet olarak Filistin davasına verdiği destekten dolayı Türkiye'ye teşekkür etti.
- Hamas'ın kuruluşu
Hamas hareketi, başta Şeyh Ahmed Yasin olmak üzere Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) liderleri tarafından 14 Aralık 1987'de kuruldu. Askeri gücündeki artıştan sonra örgüt, 1992'de İzzeddin el-Kassam Tugayları adıyla, silahlı bir direniş kanadı oluşturdu.
Hamas, 2006'da Filistin meclis seçimlerinde aldığı oylarla iktidara gelmiş ve İsmail Heniyye başkanlığında hükümeti kurmuştu. Fetih hareketi bunun ardından siyaset sahnesini Hamas'la paylaşmak zorunda kaldı. Fetih'in tepkisinin yanı sıra ABD, Avrupa Birliği ve İsrail de seçim sonuçlarını tanımadı.
Hamas'ın 2006'daki seçimlerden başarıyla çıkmasının ardından Gazze'ye abluka uygulamaya başlayan İsrail, gıda ve inşaat malzemelerinin girişine de kısıtlama getirdi. İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukası, uluslararası tepkilere rağmen aralıksız devam ediyor.
Uzun yıllar süren anlaşmazlığın ardından Hamas ve Fetih arasında 23 Nisan 2014'te milli mutabakata varılmış ve bu çerçevede 2 Haziran'da Rami Hamdallah başkanlığında uzlaşı hükümeti kurulmuştu.
Uzlaşı hükümeti Haziran 2014'te oluşturulmasına rağmen siyasi ihtilafların devam etmesi nedeniyle hayata geçirilemedi.