Cezaevinde Başlayan El Sanatını Geleceğe Taşıyorlar
Sinop'ta 1940'lı yıllarda kentteki tarihi cezaevinde kalan mahkumlar tarafından yapımına başlanan ve günümüze kadar uzanan el işi tekne yapımı sanatı, açılan gemi modelciliği kursuna katılan kursiyerler aracılığıyla gelecek nesillere aktarılacak Usta öğretici Ülgen: 'Burada iki amacımız var, birincisi gençlerimizi meslek sahibi yapabilmek, ikincisi ise geçmişi 1940'lı yıllara dayanan ve son zamanlarda unutulmaya yüz tutmuş gemi modelciliği sanatını deniz gönüllülerimiz aracılığıyla gelecek kuşaklara taşımak' Kursiyer Baş: 'Kurs sayesinde hem meslek öğreniyoruz hem de kentimizin tarihi açısından çok önemli olan bir el sanatını yaşatmaya çalışıyoruz'.
GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Kültür ve Turizm Bakanlığının teknik danışmanlığını üstlendiği ve çeşitli kurumların destekleriyle Sinop'ta açılan gemi modelciliği kursuna katılan kursiyerler aracılığıyla, 1940'lı yıllarda kentteki tarihi cezaevinde kalan mahkumlar tarafından yapımına başlanan ve günümüze kadar uzanan el işi tekne yapımı sanatının gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanıyor.
'Bir Usta, Bin Usta' Projesi kapsamında, kaybolmaya yüz tutan bazı mesleklere ilgiyi artırmak ve bunları yeniden canlandırmak amacıyla açılan kursa 2'si kadın 12 kursiyer katılıyor.
Katılımcılara 4,5 buçuk ay sürecek kurs süresince el yapımı tekne modelciliği konusunda eğitim verilerek bir yandan gençlerin meslek sahibi olabilmelerine olanak sağlanırken, diğer taraftan da unutulmaya yüz tutmuş el sanatının yaşatılması hedefleniyor.
Kursun usta öğreticisi Doğan Ülgen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu sanata gönül veren bir kişi olarak projeyi ilk duyduğunda heyecanlandığını söyledi.
Kendisine bu yönde gelen teklifi hiç düşünmeden kabul ettiğini anlatan Ülgen, el yapımı tekne yapımının Sinop'un tarihi açısından çok önemli bir yer tutuğunu söyledi.
- 'Cezaevinde başladı marka oldu'
Ülgen, Türkiye'de tekne modelciliği konusunda Sinop'un bir marka haline geldiğine ve bunun da doğuşunun tarihi cezaevinde başladığına işaret ederek, şunları söyledi:
'Günümüzde Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi olarak hizmet veren eski cezaevinde kalan mahkumlarımız 1940'lı yıllarda bu sanatın başlangıcını yapmışlar. Bizler de yıllar içerisinde gelişen teknolojinin de sayesinde bu marka değerini yükseltmeye çalıştık.'
Ülgen, yıllar geçtikçe özellikle gençlerin el sanatlarına ilgisinin azalması nedeniyle yetiştirecek eleman bulmakta zorlandıklarını dile getirdi. Açılan kursun gençler için şans olduğunu aktaran Ülgen, şu değerlendirmede bulundu:
'Kurs başlangıcında denize gönül vermiş, tekneye gönül vermiş gençleri arama noktasında sıkıntılar yaşadık, bu bir gerçek. Ama şu an 12 arkadaşımız ile kursumuza başlamış olduk. Mevcut arkadaşlarımız bu işe gönül vermişler. Umarım 4,5 ay boyunca keyifli bir kurs geçiririz. İnsanlar en azından ilk etapta buradan model tekne yapımının püf noktalarını öğrenmiş olarak ayrılırlar.'
- 'Tat aldırma projesi gibi görüyoruz'
Gemi modelciliği sanatının gönüllük esasıyla yapıldığına dikkati çeken Ülgen, ekonomik kazancın önemli olduğunu ancak bunun için sabır ve tecrübe gerektirdiğini belirtti.
Kurs bitiminde çalışmak isteyen kursiyerlere kapılarının açık olduğunu ifade eden Ülgen, şöyle dedi:
'Burada iki amacımız var, birincisi gençlerimizi meslek sahibi yapabilmek, ikincisi ise geçmişi 1940'lı yıllara dayanan ve son zamanlarda unutulmaya yüz tutmuş gemi modelciliği sanatını deniz gönüllülerimiz aracılığıyla gelecek kuşaklarımıza taşımak. 4,5 aylık sürede kotra başta olmak üzere diğer yaptığımız el yapımı gemi modellerinin püf noktalarını onlara göstermeye çalışacağız. Biz şu an kursiyerlerimiz açısından geldiğimiz noktayı tat aldırma projesi olarak görüyoruz. Bir dönem geçer, olmadı kendi iş yerlerini açarlar. Yani kursu sadece hobi amaçlı görmemek lazım. Unutulmaya yüz tutmuş bir sanatı gelecek nesillere aktarabilmek çok önemli.'
Ülgen, yetişmiş nitelikli elamanların beraberinde kaliteli eserlerin de ortaya çıkmasına olanak sağlayacağını kaydetti.
- 'Meslek öğrendiğimiz için mutluyuz'
Kursiyerden Mehmet Çakır, gemi modelciliği yapımına önceden de merakı olduğunu anlattı.
Eline böyle bir fırsat geçtiğinde değerlendirmek istediğini vurgulayan Çakır, 'Kurs sayesinde hem meslek öğreniyoruz hem de kentimizin tarihi açısından çok önemli olan bir el sanatını yaşatmaya çalışıyoruz. Ben de bu arada kendi el becerimi görmüş oluyorum. Eğer başarabilirsem bu mesleği sürdürmek istiyorum. Çünkü sağ olsun Doğan ustamız sanatın bütün inceliklerini bizlere öğretmeye çalışıyor.' diye konuştu.
Doğan Baş da kursun varlığından arkadaşı aracılığıyla haberdar olduğunu belirterek, meslek sahibi olmayı çok istediğini ifade etti.
Kaynak: AA
'Bir Usta, Bin Usta' Projesi kapsamında, kaybolmaya yüz tutan bazı mesleklere ilgiyi artırmak ve bunları yeniden canlandırmak amacıyla açılan kursa 2'si kadın 12 kursiyer katılıyor.
Katılımcılara 4,5 buçuk ay sürecek kurs süresince el yapımı tekne modelciliği konusunda eğitim verilerek bir yandan gençlerin meslek sahibi olabilmelerine olanak sağlanırken, diğer taraftan da unutulmaya yüz tutmuş el sanatının yaşatılması hedefleniyor.
Kursun usta öğreticisi Doğan Ülgen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu sanata gönül veren bir kişi olarak projeyi ilk duyduğunda heyecanlandığını söyledi.
Kendisine bu yönde gelen teklifi hiç düşünmeden kabul ettiğini anlatan Ülgen, el yapımı tekne yapımının Sinop'un tarihi açısından çok önemli bir yer tutuğunu söyledi.
- 'Cezaevinde başladı marka oldu'
Ülgen, Türkiye'de tekne modelciliği konusunda Sinop'un bir marka haline geldiğine ve bunun da doğuşunun tarihi cezaevinde başladığına işaret ederek, şunları söyledi:
'Günümüzde Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi olarak hizmet veren eski cezaevinde kalan mahkumlarımız 1940'lı yıllarda bu sanatın başlangıcını yapmışlar. Bizler de yıllar içerisinde gelişen teknolojinin de sayesinde bu marka değerini yükseltmeye çalıştık.'
Ülgen, yıllar geçtikçe özellikle gençlerin el sanatlarına ilgisinin azalması nedeniyle yetiştirecek eleman bulmakta zorlandıklarını dile getirdi. Açılan kursun gençler için şans olduğunu aktaran Ülgen, şu değerlendirmede bulundu:
'Kurs başlangıcında denize gönül vermiş, tekneye gönül vermiş gençleri arama noktasında sıkıntılar yaşadık, bu bir gerçek. Ama şu an 12 arkadaşımız ile kursumuza başlamış olduk. Mevcut arkadaşlarımız bu işe gönül vermişler. Umarım 4,5 ay boyunca keyifli bir kurs geçiririz. İnsanlar en azından ilk etapta buradan model tekne yapımının püf noktalarını öğrenmiş olarak ayrılırlar.'
- 'Tat aldırma projesi gibi görüyoruz'
Gemi modelciliği sanatının gönüllük esasıyla yapıldığına dikkati çeken Ülgen, ekonomik kazancın önemli olduğunu ancak bunun için sabır ve tecrübe gerektirdiğini belirtti.
Kurs bitiminde çalışmak isteyen kursiyerlere kapılarının açık olduğunu ifade eden Ülgen, şöyle dedi:
'Burada iki amacımız var, birincisi gençlerimizi meslek sahibi yapabilmek, ikincisi ise geçmişi 1940'lı yıllara dayanan ve son zamanlarda unutulmaya yüz tutmuş gemi modelciliği sanatını deniz gönüllülerimiz aracılığıyla gelecek kuşaklarımıza taşımak. 4,5 aylık sürede kotra başta olmak üzere diğer yaptığımız el yapımı gemi modellerinin püf noktalarını onlara göstermeye çalışacağız. Biz şu an kursiyerlerimiz açısından geldiğimiz noktayı tat aldırma projesi olarak görüyoruz. Bir dönem geçer, olmadı kendi iş yerlerini açarlar. Yani kursu sadece hobi amaçlı görmemek lazım. Unutulmaya yüz tutmuş bir sanatı gelecek nesillere aktarabilmek çok önemli.'
Ülgen, yetişmiş nitelikli elamanların beraberinde kaliteli eserlerin de ortaya çıkmasına olanak sağlayacağını kaydetti.
- 'Meslek öğrendiğimiz için mutluyuz'
Kursiyerden Mehmet Çakır, gemi modelciliği yapımına önceden de merakı olduğunu anlattı.
Eline böyle bir fırsat geçtiğinde değerlendirmek istediğini vurgulayan Çakır, 'Kurs sayesinde hem meslek öğreniyoruz hem de kentimizin tarihi açısından çok önemli olan bir el sanatını yaşatmaya çalışıyoruz. Ben de bu arada kendi el becerimi görmüş oluyorum. Eğer başarabilirsem bu mesleği sürdürmek istiyorum. Çünkü sağ olsun Doğan ustamız sanatın bütün inceliklerini bizlere öğretmeye çalışıyor.' diye konuştu.
Doğan Baş da kursun varlığından arkadaşı aracılığıyla haberdar olduğunu belirterek, meslek sahibi olmayı çok istediğini ifade etti.