Ekonomi Bakanı Zeybekci Açıklaması
'Bunların karın ağrısı, derdi başka. Bunların derdi milletin iradesi, bunların derdi demokrasi, o söyledikleri gibi cumhuriyet, demokrasi, laiklik veyahut da başka şeyler değil. Bunlar biliyorlar, bu ülkede cumhuriyet tehdit altında olmadı hiç, olmayacak da Allah'ın izniyle' 'Bunlar ne istiyorlar biliyor musunuz? Bunların istedikleri 20012002'de olduğu gibi bu ülkede cumhurbaşkanı ayrı telden çalsın, hükümet koalisyon içerisinde olsun' 'Bugüne kadar yargılanamayan bir cumhurbaşkanından hesap sorulan, sorumlu tutulan, gerektiğinde Yüce Divana gönderilebilen bir cumhurbaşkanlığı geliyor. Niye rahatsız oluyorsunuz? Bunlar bu akılda oldukça, bu ahlakta oldukça biliyorlar ki bu aziz millet bunlara yüzlerce yıl boyunca yüzde 51'i asla vermeyecek'
Bakan Zeybekci, Denizli Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, şehitlere Allah'tan rahmet diledi.
Meclis'te serbest bölgelerle ilgili kanunun görüşmeleri sırasında CHP'li bir milletvekilinin bu ülkenin şehitlerine dil uzatmasını ibretle seyrettiklerini belirten Zeybekci, şöyle devam etti:
'Dedi ki 'Ne işi var bu çocukların El Bab'da?' Bunu anlayamadıysan, eğer buna aklın ermiyorsa bu ülkeye, bu millete, bu terör örgütlerine nerede olduğunu görmüyorsan, 40 yıldan beri Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve güvenlik güçlerimizin terör neredeyse, hangi inde ise hangi mecradaysa hangi bataklıktaysa gidip tepesine çöktüğünde vermiş olduğumuz şehitleri anlamadıysan yazıklar olsun sana. Aynı zat, aynı milletvekili demiş ki zamanında 'Anadolu'ya ne gerek var, İzmir olarak biz Avrupa Birliği'ne girelim.' Onun bizim şehitleri anlaması mümkün değil. Onun 15 Temmuz'u, Çanakkale'yi, Trablus'u, Allahuekber Dağları'nı, Yemen'i, Galiçya'yı, Malazgirt'i, Çaldıran'ı anlaması mümkün değildir. O ancak ve ancak belirli bir bölgede kendi refahını düşünür. 'Akşam ne yiyeceğim, ne içeceğim, yarın benim günüm nasıl olacak?' onu düşünür. Onun bizi anlaması mümkün değildir. Biz milletimizin dertleriyle dertlenmeye geldik. Milletimizin sorunlarını çözmeye geldik, biz milletin derdine derman olmaya geldik. Biz bu aziz millete hizmetkar olmaya geldik. Biz bu millete hakim olmaya, yönetmeye değil hizmetkar olmayı yeryüzünde Cenab-ı Allah'ın bize nasip ettiği en büyük şeref olarak gördük, onun için geldik.'
- 'Ne can ne mal kaygımız vardı'
15 Temmuz gecesi Meclis'e giderken Dikmen kapısında üzerlerine dolu gibi kurşun yağarken gönüllerinde zerre miktar korku olmadığını dile getiren Zeybekci, 'Tek endişemiz, korkumuz vardı. O meydanlara çıkıp da elini tanka dayayan, o meydanlara çıkıp da gökyüzünden kurşun yağdıran helikoptere bayrak sallayan millete layık olamamak kaygısı vardı, başka hiçbir kaygımız yoktu. Ne can kaygımız vardı ne mal kaygımız vardı.' dedi.
Türkiye'ye 15-16 yıldan beri hizmet eden ve sokak ve caddelerde başı dik, alnı açık dolaşabilecek tek partinin AK Parti olduğunu vurgulayan Zeybekci, bundan sonra da hizmet destanları yazmaya devam edeceklerini aktardı. Bakan Zeybekci, şunları söyledi:
'Bunların karın ağrısı, derdi başka. Bunların derdi milletin iradesi, bunların derdi demokrasi, o söyledikleri gibi cumhuriyet, demokrasi, laiklik veyahut da başka şeyler değil. Bunlar biliyorlar, bu ülkede cumhuriyet tehdit altında olmadı hiç, olmayacak da Allah'ın izniyle. Bunlar ne istiyorlar biliyor musunuz? Bunların istedikleri 2001-2002'de olduğu gibi bu ülkede cumhurbaşkanı ayrı telden çalsın, hükümet koalisyon içerisinde olsun. Bugün Recep Tayyip Erdoğan'ın derdi, AK Parti'nin derdi, bizim davamız, Türkiye bir daha o günlere dönmesin derdidir. Aynı şey olsun istiyorlar. Başbakan ayrı telden çalsın, cumhurbaşkanı ayrı telden ayrı telden çalsın, 7 Haziran'da olduğu gibi tek başına iktidar olmasın, koalisyonlar olsun, olmasın olur gibi olsun, yine partiler hükümet kursun, devletin bankalarını paylaşsın, bakanlıkları kendi arasında paylaşsın, milletin dertleriyle dertlenmesin. Bunlar da bu ülkeye, bu millete taktıkları hortumlarla hortumlamaya devam etsinler. Onun için işbirliği içerisindeler. Onun için bugün o terör örgütlerini destekleyenler, o terör örgütlerini destekledikleri maşalarıyla Türkiye'yi karıştırmaya çalışanlar, onun için de bugün o terör örgütlerinin Kandil Dağı'nda 'Hayır' diyenleriyle bugün Türkiye'nin anamuhalefet partisi de aynı 'Hayır' der hale geldi. Dizayn edenler, bunları aynı noktaya getirdi, dertleri bu.'
'Hayır' diyenlerin vergilerin yüzde 87'sinin faize gitmesini engelleyen AK Parti'ye, Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Hayır' dediğini ifade eden Zeybekci, '100 liralık verginin 11 lirası faize gidiyor. Recep Tayyip Erdoğan ona bile çıldırıyor. Onun için diyor ki 'Bu faiz fazla', ona zaten karşı geliyorlar. Recep Tayyip Erdoğan buna da karşı çıkıyor. Allah'ın izniyle o sıfıra inene kadar durmak yok yola devam.' dedi.
- 'Türkiye, parmakla gösterilen ülke haline geldi'
Türkiye ekonomisinin 2002'de 230 milyar dolarlık ekonomiyken 2015 sonu itibarıyla 861 milyar dolara geldiğinin altını çizen Zeybekci, ekonominin 2002'den bu yana üst üste ortalama yüzde 5,8 oranında her yıl büyüdüğünü, bu anlamda dünyada ilk 3-4 ülke arasında olduklarını vurguladı.
Türkiye ekonomisinin 2002'den bu yana reel olarak dünya standartlarında yüzde 115, iki kattan fazla net büyüdüğünü, milli gelirin 3 bin 581 dolardan 2015 sonu itibarıyla 11 bin 14 dolara çıktığını anlatan Zeybekci, 'Yeter mi, yetmez tabii. Bizim hedefimiz dünyada ilk 10, Avrupa'nın 3'üncü büyük ekonomisi olmak. O güne kadar da yatmak yok, dinlenmek yok, uyumak, nefeslenmek, yok çalışacağız, hainlere geçit vermeyeceğiz. Türk bayrağımızı alacağız, en zirveye doğru hep beraber götüreceğiz.' dedi.
Küresel ekonomide kötü gidişata rağmen Türkiye ekonomisinin 2015'te yüzde 6,1 büyüdüğüne dikkati çeken Zeybekci, şöyle konuştu:
'2016 yılında Türkiye, ilk iki çeyrekte ortalama yüzde 4,5, üçüncü çeyrekte yüzde 1,8 büyüdü. Dördüncü çeyrekte de gerçek büyümeye doğru gideceğiz. Dış ticarette Türkiye 1980'li yıllarda 4,5-5 milyar dolar ticaret hacminden bugün 450 milyar dolarlık dış ticaret hacmine geldi, yüz kat arttı. 2014 yılında Türkiye dış ticaret hacmi 489 milyara çıktı. 2002 yılında 87 milyar dolardı. Türkiye, bütün dünyada parmakla gösterilen bir ülke haline geldi ve bütün bunlar rahatsızlık yarattı. 2002-2003'te görevi devraldığımız yılda, Türkiye, IMF ile Dünya Bankası arasında gidip gelen Türkiye'ydi. IMF Türkiye masası şefi, Türkiye'ye geldiğinde ayağa kalkan Türkiye, el açan Türkiye, bugün sizin, bu milletin Türkiye'si, dünyada mazlumlara ve fakirlere en çok yardım yapan ülke haline geldi.'
Dünyanın her yerinde Türkiye'nin sözü edildiğini belirten Zeybekci, şu değerlendirmeyi yaptı:
'Onun için zaten karın ağrıları. Onlar alışmışlar. Onlar bu coğrafyada Kafkaslarda, Balkanlarda, Ortadoğu'da, Körfez'de, Afrika'da kendileri kesecekler, biçecekler, ellerinde kalemlerle, cetvellerle. Bu coğrafyayı santim santim kanımızla sulamışız biz. Bu coğrafyada bizimle ilgili hesabı olanlar, bu kanın bedelini ödemeden, bu toprakları kanla sulamadan bilsinler ki bu topraklarda hayallerini gerçekleştiremezler.' dedi.
- 'Niye rahatsız oluyorsunuz?'
PKK'nın uşağı olanların 7 Haziran seçimleri öncesinde bu milletin huzuruna gidip de 'Oy verin, biz Meclis'te bu ülkeyi temsil edeceğiz, demokrasi içinde kalacağız' diyenlerin hendek, çukur, özerklik, öz yönetim, silah ve terörle ülkeye ve millete zarar verdiğini ifade eden Zeybekci, şunları aktardı:
'İstedikleri de buydu zaten. Millet el koydu. Millet 1 Kasım seçimlerinde dedi ki 'Aman ha bu ülkeyi, bu milleti bunlara muhtaç etmeyin, AK Parti ile durmak yok yola devam' dedi. Sonra ihanet 15 Temmuz ile devam etti. Bütün bunların tedavisi 18 maddelik bu anayasa değişikliğine evet demektir. Hep beraber bu ülke evet diyecek ve bu hastalıklardan kurtulacaktır. Hangi partiden olursa olsun, kim gelirse gelsin, bu milletin takdiri başımızın üstündedir. Bizim bunlara anlatamadığımız bir şey var. Biz 16 Nisan referandumunda Cumhurbaşkanı mı seçiyoruz, AK Parti'yi mi seçiyoruz? Bir sistem değişikliği yapıyoruz. Bu ülkede bütün vatandaşlarımızın herkesin tabi olduğu, yarın CHP'nin de, AK Parti'nin de çıkaracağı adayın tabi olduğu, herkese eşit olan bir uygulama getiriyoruz. Bugüne kadar yargılanamayan bir cumhurbaşkanından hesap sorulan, sorumlu tutulan, gerektiğinde Yüce Divana gönderilebilen bir cumhurbaşkanlığı geliyor. Niye rahatsız oluyorsunuz? Bunlar bu akılda oldukça, bu ahlakta oldukça biliyorlar ki bu aziz millet bunlara yüzlerce yıl boyunca yüzde 51'i asla vermeyecek.'
Referandumda herkesten destek isteyen Zeybekci, şunları kaydetti:
'Bu mesele AK Parti'nin meselesi değil Türkiye'nin meselesidir. Bu Denizli'nin önüne gelmiş olan tarihi fırsatlardan bir tanesi. Bu millet ferasetini kullanacaktır. Tarihi bir fırsat geliyor. Denizlili bütün kardeşlerime sesleniyorum. AK Parti'li, CHP'li, MHP'li bütün kardeşlerime sesleniyorum. Bu mesele AK Parti'nin meselesi değildir, bu mesele Denizli'nin, muhtarların, mahallelerin meselesidir, oda başkanlarının meselesidir. Bu şehrin sevdası için sevdalanan kardeşlerimin meselesidir.'