'Tarihi Yarımada'nın Çehresini Değiştirdiler
Gelibolu Yarımadası Tarihi Alanı'nda 11 yıl önce başlatılan ve halen sürdürülen 'Tarihe Saygı Projesi' kapsamında yenileme, onarım ve restorasyon işleriyle bölgenin çehresi değiştirildi Opet Yönetim Kurulu Üyesi Öztürk: 'Bir köy yapmak için gelmiştik, Yarımada'yı güzelleştirdik. Bunun vermiş olduğu gurur elbette bizi çok çok mutlu ediyor'
BÜLENT ERSÖZ - Çanakkale'nin Eceabat ilçesinde 2006 yılından bu yana yürütülen "Tarihe Saygı Projesi" kapsamında yenileme, onarım ve restorasyon işleriyle bölgenin, Tarihi Yarımada'nın çehresi değişti.
Opet Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 11 yıl önce Tarihe Saygı Projesi kapsamında Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda çalışmalara başladıklarını söyledi.
Burada bir köyü yenilemek için planlama yaptıklarını anlatan Öztürk, her şeyin bir süre sonra çok farklı bir boyut kazandığını kaydetti.
Tarihi Yarımada'nın 11 yıldır "Tarihe Saygı Projesi" ile bölge tarihine yakışır bir hal aldığını belirten Öztürk, "Burada projenin sürdürülebilirliğine uygun olarak yenileme ve tadilat çalışmalarına devam ediliyor. Eceabat ilçesi ve 8 köyde yapılan çalışmalar yeniden ele alınırken, bölgede yaşanan depremlerde zarar gören 57. Alay Şehitliği Anıtı tadilat ile güçlendirildi. Akbaş Şehitliği bakıma alındı. Tarihe Saygı Parkı'nda ise yarımada maketi 3D printer ile aslına uygun olarak revize edildi." diye konuştu.
Çanakkale'ye ilk kez 2005'te bir davet sonucu geldiğini dile getiren Öztürk, şöyle devam etti:
"Vali beyle Çanakkale'de örnek bir köy yapabilmek amacıyla görüşmek üzere Çanakkale'ye geldim. Dönemin valisi, Alçıtepe köyünün yılda 2,5 milyon ziyaretçi aldığını ve gerçekten bu çalışmaları hak edeceğini söyledi. 2006 yılı başında Alçıtepe'ye gelerek faaliyetlerimize başladık. Çalışmalar esnasında Tarihi Yarımada'yı ziyaret ederken bizim bir köy projesi değil de bir yarımada projesi yapmamız gerektiğini hissettim. Dolayısıyla projemizi ona göre kurguladık. Milli park sınırlarındaki bütün köyleri tek tek rehabilite ve restore ederek, köy meydanlarını güzelleştirdik, evleri, müzeleri, restoranları elden geçirdik. Anıtlar yaparak Tarihi Yarımada'yı gerçekten tarihine yakışır bir hale getirdiğimize inanıyoruz. Çanakkale ülkemiz ve bizler için, Opet için son derece önem arz ediyor. Her şeyden önce bana Çanakkale'nin fahri hemşehrisi unvanını verdikleri için kendimi Çanakkaleli hissediyorum."
- "Yarımadanın tümüne dokunduk"
Öztürk, hazırlanan proje kapsamında yarımadanın tümüne dokunduklarını vurguladı.
57. Alay Şehitliği'ni sıfırdan yenilediklerini ifade eden Öztürk, şunları kaydetti:
"Eceabat'ın merkezindeki 2,5 dönümlük alana da Tarihe Saygı Parkı ve Açık Hava Müzesi yaptık. 2006 yılı başından bugüne kadar yıllardır biz Gelibolu Yarımadası'ndayız. Faaliyetlerimize devam ediyoruz. Yaptığımız hiçbir şeyin bozulmasına yok olmasına izin vermiyoruz, peşini bırakmıyoruz. Hatta yapmış olduğumuz tuvaletlerin kontrollerine kadar kendi ekiplerimiz yapıyor. Bir köy yapmak için gelmiştik, Yarımada'yı güzelleştirdik. Bunun vermiş olduğu gurur elbette bizi çok çok mutlu ediyor. Tarihe Saygı Parkı, çok ziyaretçi alan, Yarımada'ya gelen turistlerin uğrak yeri haline gelen bir konumda yer alıyor. Parkı üçüncü kez yeniliyoruz. Şimdi yeni yüzü ile ziyarete açtık. Parkı gezen herkes yarımada da yaşananları daha sağlıklı bir şekilde anlayıp ne kadar büyük mücadeleler verdiğimizi daha iyi anlatabilmiş olur diye düşünüyoruz."
Açık hava müzesi niteliği taşıyan parkta, Gelibolu tarihi alanının dev maketi, 'Bomba Sırtı Vakası' mizanseni, Çanakkale Savaşına katılan 8 komutanın büstü ve heykeltıraş Tankut Öktem tarafından projelendirilen 12 metre yüksekliğindeki Tarihe Saygı Anıt Heykeli yer aldığını belirten Öztürk, "Drone çekimiyle köylerin kuşbakışı görüntüleri alınarak yarımada maketi 3D printer ile aslına uygun olarak revize edildi. Zemin kaplaması ise deniz suyu efekti verilerek hazırlandı. Batık gemiler de aslına uygun olarak 3D printer ile maketin deniz bölümüne eklendi." dedi.
Öztürk, proje kapsamında şehitliklerde de onarım ve yenileme yaptıklarını ifade ederek, "Proje ile birlikte değişim geçiren Alçıtepe, Seddülbahir, Bigalı, Kilitbahir, Kocadere, Behramlı, Büyükanafarta ve Küçükanafarta köylerindeki bölgenin tarihini anlatan panolar bölge ikliminin yarattığı yıpranmaya karşı dayanıklı malzemelerle yeniden üretildi. Köy kahvehanelerinde kullanılan tüm masa ve sandalyeler de yenileriyle değiştirildi." diye konuştu.
Kaynak: AA
Opet Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 11 yıl önce Tarihe Saygı Projesi kapsamında Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda çalışmalara başladıklarını söyledi.
Burada bir köyü yenilemek için planlama yaptıklarını anlatan Öztürk, her şeyin bir süre sonra çok farklı bir boyut kazandığını kaydetti.
Tarihi Yarımada'nın 11 yıldır "Tarihe Saygı Projesi" ile bölge tarihine yakışır bir hal aldığını belirten Öztürk, "Burada projenin sürdürülebilirliğine uygun olarak yenileme ve tadilat çalışmalarına devam ediliyor. Eceabat ilçesi ve 8 köyde yapılan çalışmalar yeniden ele alınırken, bölgede yaşanan depremlerde zarar gören 57. Alay Şehitliği Anıtı tadilat ile güçlendirildi. Akbaş Şehitliği bakıma alındı. Tarihe Saygı Parkı'nda ise yarımada maketi 3D printer ile aslına uygun olarak revize edildi." diye konuştu.
Çanakkale'ye ilk kez 2005'te bir davet sonucu geldiğini dile getiren Öztürk, şöyle devam etti:
"Vali beyle Çanakkale'de örnek bir köy yapabilmek amacıyla görüşmek üzere Çanakkale'ye geldim. Dönemin valisi, Alçıtepe köyünün yılda 2,5 milyon ziyaretçi aldığını ve gerçekten bu çalışmaları hak edeceğini söyledi. 2006 yılı başında Alçıtepe'ye gelerek faaliyetlerimize başladık. Çalışmalar esnasında Tarihi Yarımada'yı ziyaret ederken bizim bir köy projesi değil de bir yarımada projesi yapmamız gerektiğini hissettim. Dolayısıyla projemizi ona göre kurguladık. Milli park sınırlarındaki bütün köyleri tek tek rehabilite ve restore ederek, köy meydanlarını güzelleştirdik, evleri, müzeleri, restoranları elden geçirdik. Anıtlar yaparak Tarihi Yarımada'yı gerçekten tarihine yakışır bir hale getirdiğimize inanıyoruz. Çanakkale ülkemiz ve bizler için, Opet için son derece önem arz ediyor. Her şeyden önce bana Çanakkale'nin fahri hemşehrisi unvanını verdikleri için kendimi Çanakkaleli hissediyorum."
- "Yarımadanın tümüne dokunduk"
Öztürk, hazırlanan proje kapsamında yarımadanın tümüne dokunduklarını vurguladı.
57. Alay Şehitliği'ni sıfırdan yenilediklerini ifade eden Öztürk, şunları kaydetti:
"Eceabat'ın merkezindeki 2,5 dönümlük alana da Tarihe Saygı Parkı ve Açık Hava Müzesi yaptık. 2006 yılı başından bugüne kadar yıllardır biz Gelibolu Yarımadası'ndayız. Faaliyetlerimize devam ediyoruz. Yaptığımız hiçbir şeyin bozulmasına yok olmasına izin vermiyoruz, peşini bırakmıyoruz. Hatta yapmış olduğumuz tuvaletlerin kontrollerine kadar kendi ekiplerimiz yapıyor. Bir köy yapmak için gelmiştik, Yarımada'yı güzelleştirdik. Bunun vermiş olduğu gurur elbette bizi çok çok mutlu ediyor. Tarihe Saygı Parkı, çok ziyaretçi alan, Yarımada'ya gelen turistlerin uğrak yeri haline gelen bir konumda yer alıyor. Parkı üçüncü kez yeniliyoruz. Şimdi yeni yüzü ile ziyarete açtık. Parkı gezen herkes yarımada da yaşananları daha sağlıklı bir şekilde anlayıp ne kadar büyük mücadeleler verdiğimizi daha iyi anlatabilmiş olur diye düşünüyoruz."
Açık hava müzesi niteliği taşıyan parkta, Gelibolu tarihi alanının dev maketi, 'Bomba Sırtı Vakası' mizanseni, Çanakkale Savaşına katılan 8 komutanın büstü ve heykeltıraş Tankut Öktem tarafından projelendirilen 12 metre yüksekliğindeki Tarihe Saygı Anıt Heykeli yer aldığını belirten Öztürk, "Drone çekimiyle köylerin kuşbakışı görüntüleri alınarak yarımada maketi 3D printer ile aslına uygun olarak revize edildi. Zemin kaplaması ise deniz suyu efekti verilerek hazırlandı. Batık gemiler de aslına uygun olarak 3D printer ile maketin deniz bölümüne eklendi." dedi.
Öztürk, proje kapsamında şehitliklerde de onarım ve yenileme yaptıklarını ifade ederek, "Proje ile birlikte değişim geçiren Alçıtepe, Seddülbahir, Bigalı, Kilitbahir, Kocadere, Behramlı, Büyükanafarta ve Küçükanafarta köylerindeki bölgenin tarihini anlatan panolar bölge ikliminin yarattığı yıpranmaya karşı dayanıklı malzemelerle yeniden üretildi. Köy kahvehanelerinde kullanılan tüm masa ve sandalyeler de yenileriyle değiştirildi." diye konuştu.