Tarihi Ayanikola Adası Turizme Kazandırılacak
Ordu’nun Ünye ilçesinde 1700’lü yıllara dayanan ve üzerinde Ayanikola Kilisesi’nin kalıntısı bulunan Ayanikola Adası’na Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanacak olan restütisyon, restorasyon ve çevre düzenleme projesi, Samsun Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca onaylandı.
Proje kapsamında adaya kilisenin çelikten bir figürünü yapacaklarını ifade eden Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, “Onaylanan projemiz dahilinde adayla bağlantıyı sağlamak amacıyla bir asma köprü yapılacak. Ada üzerinde seyir noktaları, yürüyüş yolları, kent mobilyaları, balık tutma alanı ve aydınlatma elemanları olacak. Tarihi kiliseyi temsilen de çelikten yapılmış bir figür bulunacak” dedi.
“Turizm potansiyeli var”
Başkan Enver Yılmaz adanın önemli bir turizm potansiyeli olduğuna dikkat çekerek, “Ayanikola Kilisesi’nin de üzerinde bulunduğu ada, turizm ve ziyaretçi potansiyeli açısından oldukça önemli bir yer. Piknik ve seyir amaçlı kullanımın yanında, balık tutmak için adaya gelenlerin sayısı oldukça fazla. Yapılan kazı çalışması öncesinde ziyaretçilere ve çevre halkımıza sorulduğunda, birçoğunun adanın isminin kaynağını ve ada üzerinde bir kilise kalıntısı olduğunu bilmediğini anladık. Kazı çalışması sonrasında ise kilise kalıntılarının ortaya çıkmasıyla birlikte adanın insanların ilgisini çekmeye başladığını ve çok sayıda kişinin adaya gelerek kalıntıları incelediğini gördük” diye konuştu.
Başkan Yılmaz, “Ayanikola Adası, öncelikle zengin ve tarihsel geçmişi anlatılması ve aktarılması gereken önemli bir tarihi merkezimiz olup, Ünyemizin tarihsel simgesi olabilecek bir arkeolojik alan örneğine dönüştürülebilme potansiyeline sahip. Henüz herhangi bir düzenleme olmadığı hâlde yoğun ilgi gören bir rekreasyon alanı olması nedeniyle adamızı, 2018 yılı içinde gerekli düzenlemeleri yaparak ilimizin kültür ve turizm değerleri arasına dâhil etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Tarihi, bizans dönemine dayanıyor
Tarihi kayıtlara göre adanın civarında Rum köylerinin olduğu, buranın küçük bir balıkçı köyü olan “Calamarka” olarak adlandırıldığı ve bu bölgede yaşayan balıkçıların ava çıkmadan önce avlarının bereketli geçmesi ve sağ salim dönebilmeleri için burada dua ettiği biliniyor. Koruma alanı olarak tanımlanan adanın genelinde, insan eliyle parça parça şekillenmiş kayalıklar, yığma moloz taş ve tuğla içeren kalıntılar bulunuyor. Kilisenin kısmen ayakta olduğu dönemi gösteren ve eski tarihli olarak ulaşılabilen tek bir fotoğrafı bulunuyor. Tarihsel kaynak araştırmalarından elde edilen veriler doğrultusunda, Bizans Dönemi’ne ait olduğu düşünülen kilisenin 20. yy başlarına kadar, denizciler için halen önemli bir kült merkezi olarak kullanılmaya devam ettiği biliniyor. Kilisenin oldukça mütevazı boyutlarına rağmen, ana kara tarafındaki yapı kalıntılarından dolayı önemli bir hacı merkezi olduğu belirtiliyor. Tarihi fotoğraflarda da kilisenin üzerinde konumlandığı adayı kıyıya bağlayan köprü duvar, günümüzde kısmen mevcut bulunuyor. Diğer kısmıyla ilgili ise özellikle denizin çekildiği dönemlerde konumunu ele veren taş kalıntıları görünüyor. Köprünün kıyıya bağlandığı noktada, kayaya şekil verilerek oluşturulmuş basamaklar okunuyor. Kiliseyle bağlantılı bir sarnıç olarak nitelendirilen kalıntılar da tam bu noktada köprü duvar kalıntılarıyla ilişkilendiriliyor.
Kaynak: İHA
“Turizm potansiyeli var”
Başkan Enver Yılmaz adanın önemli bir turizm potansiyeli olduğuna dikkat çekerek, “Ayanikola Kilisesi’nin de üzerinde bulunduğu ada, turizm ve ziyaretçi potansiyeli açısından oldukça önemli bir yer. Piknik ve seyir amaçlı kullanımın yanında, balık tutmak için adaya gelenlerin sayısı oldukça fazla. Yapılan kazı çalışması öncesinde ziyaretçilere ve çevre halkımıza sorulduğunda, birçoğunun adanın isminin kaynağını ve ada üzerinde bir kilise kalıntısı olduğunu bilmediğini anladık. Kazı çalışması sonrasında ise kilise kalıntılarının ortaya çıkmasıyla birlikte adanın insanların ilgisini çekmeye başladığını ve çok sayıda kişinin adaya gelerek kalıntıları incelediğini gördük” diye konuştu.
Başkan Yılmaz, “Ayanikola Adası, öncelikle zengin ve tarihsel geçmişi anlatılması ve aktarılması gereken önemli bir tarihi merkezimiz olup, Ünyemizin tarihsel simgesi olabilecek bir arkeolojik alan örneğine dönüştürülebilme potansiyeline sahip. Henüz herhangi bir düzenleme olmadığı hâlde yoğun ilgi gören bir rekreasyon alanı olması nedeniyle adamızı, 2018 yılı içinde gerekli düzenlemeleri yaparak ilimizin kültür ve turizm değerleri arasına dâhil etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Tarihi, bizans dönemine dayanıyor
Tarihi kayıtlara göre adanın civarında Rum köylerinin olduğu, buranın küçük bir balıkçı köyü olan “Calamarka” olarak adlandırıldığı ve bu bölgede yaşayan balıkçıların ava çıkmadan önce avlarının bereketli geçmesi ve sağ salim dönebilmeleri için burada dua ettiği biliniyor. Koruma alanı olarak tanımlanan adanın genelinde, insan eliyle parça parça şekillenmiş kayalıklar, yığma moloz taş ve tuğla içeren kalıntılar bulunuyor. Kilisenin kısmen ayakta olduğu dönemi gösteren ve eski tarihli olarak ulaşılabilen tek bir fotoğrafı bulunuyor. Tarihsel kaynak araştırmalarından elde edilen veriler doğrultusunda, Bizans Dönemi’ne ait olduğu düşünülen kilisenin 20. yy başlarına kadar, denizciler için halen önemli bir kült merkezi olarak kullanılmaya devam ettiği biliniyor. Kilisenin oldukça mütevazı boyutlarına rağmen, ana kara tarafındaki yapı kalıntılarından dolayı önemli bir hacı merkezi olduğu belirtiliyor. Tarihi fotoğraflarda da kilisenin üzerinde konumlandığı adayı kıyıya bağlayan köprü duvar, günümüzde kısmen mevcut bulunuyor. Diğer kısmıyla ilgili ise özellikle denizin çekildiği dönemlerde konumunu ele veren taş kalıntıları görünüyor. Köprünün kıyıya bağlandığı noktada, kayaya şekil verilerek oluşturulmuş basamaklar okunuyor. Kiliseyle bağlantılı bir sarnıç olarak nitelendirilen kalıntılar da tam bu noktada köprü duvar kalıntılarıyla ilişkilendiriliyor.