ABD Basınında 'BM'nin Kudüs Kararı' Geniş Yer Buldu
CNN: '(ABD'nin BM Daimi Temsilcisi) Haley'in tehdidine rağmen BM, Trump'un Kudüs kararını kınama yönünde oy kullandı' Reuters: 'BM'de 120'den fazla ülke Trump'a meydan okuyarak Kudüs kararını kınadı' Amerika'nın Sesi: 'BM, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını ezici çoğunlukla reddetti'.
ABD basını, Türkiye'nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısının Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda kabul edilmesini manşetlerine taşıdı.
ABD'nin tehditlerine rağmen, Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan kararını eleştiren tasarının BM Genel Kurulunda 9'a karşı 128 oyla kabul edilmesi ABD basınında geniş yer buldu.
CNN haberi, "Haley'in tehdidine rağmen BM, Trump'un Kudüs kararını kınama yönünde oy kullandı" başlığıyla duyurdu.
Kararın, ABD'nin tehditlerine karşın ezici çoğunlukla kabul edildiğine değinilen haberde, oylamanın ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley'in, Trump'ın kararının kınanması yönünde oy kullanılması halinde ABD'nin dünya genelinde fon sağlama konusunda iki kez düşüneceğini söyleyerek yayımladığı direkt tehdidin ardından yapıldığına dikkat çekildi.
Reuters, "BM'de 120'den fazla ülke Trump'a meydan okuyarak Kudüs kararını kınadı" başlığıyla verdiği haberde, 120'den fazla ülkenin BM Genel Kurulunda Trump'a karşı geldiğini belirtti.
Haberde, Trump'ın lehte oy kullanan ülkelere finansal yardımı kesme tehdidinin, Filistin ile ilgili alınan diğer kararlarda olduğundan daha fazla ülkenin çekimser ya da ret oyu kullanmasında etkili olmuşa benzediği değerlendirmesinde bulunuldu.
New York Times gazetesi de haberi, "BM Genel Kurulu, Trump'a karşı gelerek, ABD'nin Kudüs kararını kınadı" başlığıyla servis etti.
Haberde, dünya devletlerinin çoğunun, Trump'ın tehdidini görmezden gelerek ve ABD'nin Kudüs kararının geçersiz olduğunu belirterek ABD'yi sert bir şekilde payladığı yorumu yapıldı.
Kararın bağlayıcı olmadığı ve bu nedenle daha çok sembolik bir anlam taşıdığı vurgulanan haberde, orantısız oy sonuçlarının, Trump yönetiminin Kudüs'ün statüsüyle ilgili 50 yıllık uluslararası bir fikir birliğine meydan okuyan kararının dünya siyasetinin huzurunu kaçırdığı ve ABD'nin diplomatik yalnızlığına katkıda bulunduğunu ortaya koyduğu kaydedildi.
Amerika'nın Sesi (VOA) söz konusu gelişmeyi, "BM, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını ezici çoğunlukla reddetti" ifadesiyle aktardı.
Washington Post gazetesi de "BM, ABD'nin Kudüs kararını yankılanarak reddetti" başlığını kullandığı haberde, ABD'nin pervasız uyarılarına rağmen "İsrail'in İşgal Altındaki Doğu Kudüs ve Filistin Topraklarındaki Faaliyetleri" başlıklı karar tasarısına 128 ülkenin destek verdiğini bildirdi.
Haberde, oylamanın yalnızca Trump'a değil aynı zamanda ABD'nin, fonları kesmekle tehdit ederek oylar üzerinde hakimiyet kurmak için yürüttüğü baskı kampanyasına da sert bir azar olduğu vurgusu yapıldı.
- BM Genel Kurulundaki oylama
BM Genel Kurulu, Türkiye'nin girişimleriyle hazırlanan ve Trump'ın Kudüs kararını eleştiren Kudüs'ün statüsüne ilişkin "İsrail'in İşgal Altındaki Doğu Kudüs ve Filistin Topraklarındaki Faaliyetleri" başlıklı karar tasarısını oylamak üzere Özel Oturumla toplanmıştı.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley'in ülkelerin BM Daimi Temsilcilerine bir mektup yollayıp daha sonra da sosyal medya hesabından ise ABD'nin yardımları ile tehdit etmesine rağmen 128 ülke tasarıya destek vermişti.
ABD ve İsrail'in yanı sıra sadece Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Togo, Palau tasarıya karşı oy kullanmıştı.
Bunun yanı sıra Avustralya, Antigua-Barbuda, Arjantin, Bahama Adaları, Benin, Butan, Bosna Hersek, Kanada, Hırvatistan, Çekya, Dominikler, Ekvator Ginesi, Fiji, Haiti, Jamaika, Letonya, Lesoto, Kamerun, Kolombiya, Kiribati, Malavi, Macaristan, Meksika, Panama, Paraguay, Filipinler, Polonya, Romanya, Ruanda, Solomon Adaları, Güney Sudan, Trinidad Tobago, Tuvalu, Uganda ve Vanuatu ise oylamada çekimser kalmıştı.
- Kudüs'teki yarım asırlık işgal
Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etmişti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saymıştı. BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor. İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.
ABD Başkanı Donald Trump, 6 Aralık'ta yaptığı açıklamada "Kudüs'ü tek taraflı olarak İsrail'in başkenti olarak kabul ettiğini" ilan etmiş ve Tel Aviv'deki Amerikan büyükelçiliğinin Kudüs'e taşıması noktasında Dışişleri Bakanlığına talimat verdiğini açıklamıştı. Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını göz ardı etmişti.
18 Aralık'ta BMGK'de ABD'nin Kudüs kararını geçersiz kılma yaklaşımıyla Mısır'ın gündeme getirdiği tasarı, ABD'nin vetosuna karşın kalan 14 üyenin de desteğini almış ve ABD Kudüs konusunda BM'de yalnız kalmıştı.
- Trump'tan yardımları kesme "tehdidi"
Bu gelişmelerin ardından Trump, BM Genel Kurulunda dün görüşülen Kudüs tasarısına destek verecek ülkelere "maddi yardımları kesmekle" gözdağı vermişti. Trump, "Yüzlerce milyon hatta milyarlarca dolar alıp sonra bize karşı oy kullanıyorlar. Peki, bu oyları takip edeceğiz. Bırakalım aleyhimize oy kullansınlar, biz de epey (parayı) muhafaza etmiş oluruz. Umurumuzda değil." açıklamasını yapmıştı.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley de Trump'tan bir gün önce BM'de görev yapan diplomatlara e-posta göndererek "karara karşı oy kullanmamaları" konusunda "üstü kapalı tehdit" etmiş, "Aleyhte oy kullananların isimlerini alacağız." demişti.
Kaynak: AA
ABD'nin tehditlerine rağmen, Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan kararını eleştiren tasarının BM Genel Kurulunda 9'a karşı 128 oyla kabul edilmesi ABD basınında geniş yer buldu.
CNN haberi, "Haley'in tehdidine rağmen BM, Trump'un Kudüs kararını kınama yönünde oy kullandı" başlığıyla duyurdu.
Kararın, ABD'nin tehditlerine karşın ezici çoğunlukla kabul edildiğine değinilen haberde, oylamanın ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley'in, Trump'ın kararının kınanması yönünde oy kullanılması halinde ABD'nin dünya genelinde fon sağlama konusunda iki kez düşüneceğini söyleyerek yayımladığı direkt tehdidin ardından yapıldığına dikkat çekildi.
Reuters, "BM'de 120'den fazla ülke Trump'a meydan okuyarak Kudüs kararını kınadı" başlığıyla verdiği haberde, 120'den fazla ülkenin BM Genel Kurulunda Trump'a karşı geldiğini belirtti.
Haberde, Trump'ın lehte oy kullanan ülkelere finansal yardımı kesme tehdidinin, Filistin ile ilgili alınan diğer kararlarda olduğundan daha fazla ülkenin çekimser ya da ret oyu kullanmasında etkili olmuşa benzediği değerlendirmesinde bulunuldu.
New York Times gazetesi de haberi, "BM Genel Kurulu, Trump'a karşı gelerek, ABD'nin Kudüs kararını kınadı" başlığıyla servis etti.
Haberde, dünya devletlerinin çoğunun, Trump'ın tehdidini görmezden gelerek ve ABD'nin Kudüs kararının geçersiz olduğunu belirterek ABD'yi sert bir şekilde payladığı yorumu yapıldı.
Kararın bağlayıcı olmadığı ve bu nedenle daha çok sembolik bir anlam taşıdığı vurgulanan haberde, orantısız oy sonuçlarının, Trump yönetiminin Kudüs'ün statüsüyle ilgili 50 yıllık uluslararası bir fikir birliğine meydan okuyan kararının dünya siyasetinin huzurunu kaçırdığı ve ABD'nin diplomatik yalnızlığına katkıda bulunduğunu ortaya koyduğu kaydedildi.
Amerika'nın Sesi (VOA) söz konusu gelişmeyi, "BM, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını ezici çoğunlukla reddetti" ifadesiyle aktardı.
Washington Post gazetesi de "BM, ABD'nin Kudüs kararını yankılanarak reddetti" başlığını kullandığı haberde, ABD'nin pervasız uyarılarına rağmen "İsrail'in İşgal Altındaki Doğu Kudüs ve Filistin Topraklarındaki Faaliyetleri" başlıklı karar tasarısına 128 ülkenin destek verdiğini bildirdi.
Haberde, oylamanın yalnızca Trump'a değil aynı zamanda ABD'nin, fonları kesmekle tehdit ederek oylar üzerinde hakimiyet kurmak için yürüttüğü baskı kampanyasına da sert bir azar olduğu vurgusu yapıldı.
- BM Genel Kurulundaki oylama
BM Genel Kurulu, Türkiye'nin girişimleriyle hazırlanan ve Trump'ın Kudüs kararını eleştiren Kudüs'ün statüsüne ilişkin "İsrail'in İşgal Altındaki Doğu Kudüs ve Filistin Topraklarındaki Faaliyetleri" başlıklı karar tasarısını oylamak üzere Özel Oturumla toplanmıştı.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley'in ülkelerin BM Daimi Temsilcilerine bir mektup yollayıp daha sonra da sosyal medya hesabından ise ABD'nin yardımları ile tehdit etmesine rağmen 128 ülke tasarıya destek vermişti.
ABD ve İsrail'in yanı sıra sadece Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Togo, Palau tasarıya karşı oy kullanmıştı.
Bunun yanı sıra Avustralya, Antigua-Barbuda, Arjantin, Bahama Adaları, Benin, Butan, Bosna Hersek, Kanada, Hırvatistan, Çekya, Dominikler, Ekvator Ginesi, Fiji, Haiti, Jamaika, Letonya, Lesoto, Kamerun, Kolombiya, Kiribati, Malavi, Macaristan, Meksika, Panama, Paraguay, Filipinler, Polonya, Romanya, Ruanda, Solomon Adaları, Güney Sudan, Trinidad Tobago, Tuvalu, Uganda ve Vanuatu ise oylamada çekimser kalmıştı.
- Kudüs'teki yarım asırlık işgal
Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etmişti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saymıştı. BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor. İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.
ABD Başkanı Donald Trump, 6 Aralık'ta yaptığı açıklamada "Kudüs'ü tek taraflı olarak İsrail'in başkenti olarak kabul ettiğini" ilan etmiş ve Tel Aviv'deki Amerikan büyükelçiliğinin Kudüs'e taşıması noktasında Dışişleri Bakanlığına talimat verdiğini açıklamıştı. Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını göz ardı etmişti.
18 Aralık'ta BMGK'de ABD'nin Kudüs kararını geçersiz kılma yaklaşımıyla Mısır'ın gündeme getirdiği tasarı, ABD'nin vetosuna karşın kalan 14 üyenin de desteğini almış ve ABD Kudüs konusunda BM'de yalnız kalmıştı.
- Trump'tan yardımları kesme "tehdidi"
Bu gelişmelerin ardından Trump, BM Genel Kurulunda dün görüşülen Kudüs tasarısına destek verecek ülkelere "maddi yardımları kesmekle" gözdağı vermişti. Trump, "Yüzlerce milyon hatta milyarlarca dolar alıp sonra bize karşı oy kullanıyorlar. Peki, bu oyları takip edeceğiz. Bırakalım aleyhimize oy kullansınlar, biz de epey (parayı) muhafaza etmiş oluruz. Umurumuzda değil." açıklamasını yapmıştı.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley de Trump'tan bir gün önce BM'de görev yapan diplomatlara e-posta göndererek "karara karşı oy kullanmamaları" konusunda "üstü kapalı tehdit" etmiş, "Aleyhte oy kullananların isimlerini alacağız." demişti.