Kamyonun Çarptığı Üniversite Öğrencisinin Ölümü Davası
Kadıköy'de hafriyat kamyonunun çarptığı üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ölümüne neden olduğu iddia edilen, aralarında kamyon şoförünün de bulunduğu 7 şüphelinin 'taksirle ölüme neden olma' suçundan altışar yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
Kadıköy'de hafriyat kamyonunun çarptığı üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ölümüne neden olduğu iddia edilen, aralarında kamyon şoförünün de bulunduğu 7 şüphelinin "taksirle ölüme neden olma" suçundan altışar yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz 7 sanık ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada Şule İdil Dere'nin annesi ve babası ile çok sayıda yakını da hazır bulundu.
Duruşmada kimlik tespitinin ardından savunması alınan sanık kamyon şoförü Mümin Kılıç, olay tarihinde İstaç AŞ'de şoför olarak çalıştığını belirterek, "Olay günü boş vaziyette geri geri giderek yük alacağım alana doğru gidiyordum. Aracımın geri vites ışığı ve geri geldiğine ilişkin ikaz sesi vardı. Gittiğim yol dar bir yoldu. Bu tür işlemler yaparken yanımızda gözcüler bulunur bize talimat verirler. Ancak kazanın olduğu anda bu işle görevlendirilen kişi benimle birlikte değildi. Kaza anında neden yanımda olmadığını bilmiyorum. İsim olarak da bilmiyorum yalnızca sima olarak tanırım. Böyle bir görevlendirme yapılsa dahi fiilen hiçbir zaman böyle bir kişi yanımızda bulunmuyordu." dedi.
Aracının arkasını kontrol ettiğin de insanların geçiş yaptığını gördüğünü anlatan Kılıç, şöyle devam etti:
"Kimsenin olmadığını düşündüğüm için geri geri gelmeye devam ettim. Hatta yarım dakika da kişilerin geçişini bekledim. Bu husus görüntülerde mevcuttur. Ben bağırış seslerini duyduğum anda aracımı durdurdum. Baktığımda bir şahsın sol tekerleğin dış tarafında olduğunu gördüm. Yabancı uyruklu bir bayan kamyonun altından rahmetliyi çekmeye çalışıyordu. Hatta onu ittirdim müdahale etmesini engelledim. Benim şahsi kanaatim şudur. Ben kamyonun altına rahmetliyi almış olsaydım orada bulunması gerekirdi. Ancak o sol tekerin dış tarafında bulunuyordu. Araç ağır tonajlı bir araçtır. Üstünden geçtiğimde daha ağır sonuçlar doğurması gerekir. Birinin onu ittiğini düşünüyorum."
Söz verilen diğer sanıklar da, olayda kusurlarının bulunmadığını belirterek, atılı suçlamayı kabul etmediklerini söyledi.
Hayatını kaybeden Şule İdil Dere'nin babası Berdan Dere ise sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Kaza sonrasında da yaya yolu olarak bildirilen yerde bile halen iş makinesi çalışmaktadır. Herhangi bir güvenlik önlemi alınmamıştır." ifadelerini kullandı.
Dere'nin ailesinin avukatı Murat Özveri de, davada görevsizlik kararı verilmesini ve sanıkların ihmal suretiyle kasten öldürme suçundan ağır ceza mahkemesinde yargılanmasını talep etti.
Mahkeme, sanıkların tutuklanmasına yönelik talepleri reddetti. Müşteki avukatlarının görevsizlik kararı verilmesi yönündeki taleplerini de gelecek celse değerlendirilmesine karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
- Duruşma bitiminde açıklama
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Şule İdil Dere'nin annesi Nesrin Aslan, "Bu daha başlangıç asıl sorumlular salonda yoktu. Ne kadar zaman alırsa alsın, ömrüm yettiği sürece ben bu asıl sorumluların hesap vermesi için elimden gelini yapacağım. Avrupa'nın en büyük metropollerinden birinde, bir parkta, bir hafriyat kamyonu dalıyor ve bir cinayet işleniyor. Bunu hiç kimse açıklayamaz." şeklinde konuştu.
Ailesinin avukatı Murat Özveri ise, sanıkların layık oldukları cezaya çarptırılmaları için hukukçular olarak ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şule İdil Dere'nin 13 Mayıs 2016 tarihinde Kadıköy'de bulunan Yoğurtçu Parkı ile Kurbağlıdere arasında kalan yaya ve bisiklet yolunda yürüdüğü sırada, Kurbağalı Dere ıslah çalışması nedeniyle olay yerinde bulunan şüpheli Mümin Kılıç'ın kullandığı hafriyat kamyonunun geri manevra yapması neticesinde kamyonun altında kalarak hayatını kaybettiği anlatıldı.
İddianamede, söz konusu ıslah çalışmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yüklenici firma İstanbul Çevre Yönetimi Ticaret Sanayi AŞ (İSTAÇ) şirketine verildiği, belediye ile adı geçen firma arasında 8 Şubat 2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, aracı kullanan Mümin Kılıç'ın da İstaç AŞ'de şoför olarak görev yaptığı belirtildi.
Kamyon şoförü Mümin Kılıç'ın da tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde araç kullanarak Dere'nin ölümüne neden olduğu belirtilen iddianamede, alınan bilirkişi raporuna göre diğer sanıklar yüklenici firma İstaç AŞ'nin yetkili ortağı Ruhi Kelleci, şirketin Asya yakası kıyı temizleme şefi Teyfur Bingöl ve şirketin iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı ile İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü'nde deniz yüzeyi ve kıyı temizleme şefi Saffet Altındağ ve kontrol elemanları olarak çalışan Ergun Ata ve Kamil Cemal Yıldırım'ın da gerekli güvenlik tedbirlerini almayarak olayda kusurlu olduklarının tespit edildiği belirtildi.
İddianamede, tüm şüphelilerin "taksirle ölümen neden olma" suçundan ikişer yıldan altışar yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Kaynak: AA
Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz 7 sanık ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada Şule İdil Dere'nin annesi ve babası ile çok sayıda yakını da hazır bulundu.
Duruşmada kimlik tespitinin ardından savunması alınan sanık kamyon şoförü Mümin Kılıç, olay tarihinde İstaç AŞ'de şoför olarak çalıştığını belirterek, "Olay günü boş vaziyette geri geri giderek yük alacağım alana doğru gidiyordum. Aracımın geri vites ışığı ve geri geldiğine ilişkin ikaz sesi vardı. Gittiğim yol dar bir yoldu. Bu tür işlemler yaparken yanımızda gözcüler bulunur bize talimat verirler. Ancak kazanın olduğu anda bu işle görevlendirilen kişi benimle birlikte değildi. Kaza anında neden yanımda olmadığını bilmiyorum. İsim olarak da bilmiyorum yalnızca sima olarak tanırım. Böyle bir görevlendirme yapılsa dahi fiilen hiçbir zaman böyle bir kişi yanımızda bulunmuyordu." dedi.
Aracının arkasını kontrol ettiğin de insanların geçiş yaptığını gördüğünü anlatan Kılıç, şöyle devam etti:
"Kimsenin olmadığını düşündüğüm için geri geri gelmeye devam ettim. Hatta yarım dakika da kişilerin geçişini bekledim. Bu husus görüntülerde mevcuttur. Ben bağırış seslerini duyduğum anda aracımı durdurdum. Baktığımda bir şahsın sol tekerleğin dış tarafında olduğunu gördüm. Yabancı uyruklu bir bayan kamyonun altından rahmetliyi çekmeye çalışıyordu. Hatta onu ittirdim müdahale etmesini engelledim. Benim şahsi kanaatim şudur. Ben kamyonun altına rahmetliyi almış olsaydım orada bulunması gerekirdi. Ancak o sol tekerin dış tarafında bulunuyordu. Araç ağır tonajlı bir araçtır. Üstünden geçtiğimde daha ağır sonuçlar doğurması gerekir. Birinin onu ittiğini düşünüyorum."
Söz verilen diğer sanıklar da, olayda kusurlarının bulunmadığını belirterek, atılı suçlamayı kabul etmediklerini söyledi.
Hayatını kaybeden Şule İdil Dere'nin babası Berdan Dere ise sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Kaza sonrasında da yaya yolu olarak bildirilen yerde bile halen iş makinesi çalışmaktadır. Herhangi bir güvenlik önlemi alınmamıştır." ifadelerini kullandı.
Dere'nin ailesinin avukatı Murat Özveri de, davada görevsizlik kararı verilmesini ve sanıkların ihmal suretiyle kasten öldürme suçundan ağır ceza mahkemesinde yargılanmasını talep etti.
Mahkeme, sanıkların tutuklanmasına yönelik talepleri reddetti. Müşteki avukatlarının görevsizlik kararı verilmesi yönündeki taleplerini de gelecek celse değerlendirilmesine karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
- Duruşma bitiminde açıklama
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Şule İdil Dere'nin annesi Nesrin Aslan, "Bu daha başlangıç asıl sorumlular salonda yoktu. Ne kadar zaman alırsa alsın, ömrüm yettiği sürece ben bu asıl sorumluların hesap vermesi için elimden gelini yapacağım. Avrupa'nın en büyük metropollerinden birinde, bir parkta, bir hafriyat kamyonu dalıyor ve bir cinayet işleniyor. Bunu hiç kimse açıklayamaz." şeklinde konuştu.
Ailesinin avukatı Murat Özveri ise, sanıkların layık oldukları cezaya çarptırılmaları için hukukçular olarak ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şule İdil Dere'nin 13 Mayıs 2016 tarihinde Kadıköy'de bulunan Yoğurtçu Parkı ile Kurbağlıdere arasında kalan yaya ve bisiklet yolunda yürüdüğü sırada, Kurbağalı Dere ıslah çalışması nedeniyle olay yerinde bulunan şüpheli Mümin Kılıç'ın kullandığı hafriyat kamyonunun geri manevra yapması neticesinde kamyonun altında kalarak hayatını kaybettiği anlatıldı.
İddianamede, söz konusu ıslah çalışmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yüklenici firma İstanbul Çevre Yönetimi Ticaret Sanayi AŞ (İSTAÇ) şirketine verildiği, belediye ile adı geçen firma arasında 8 Şubat 2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, aracı kullanan Mümin Kılıç'ın da İstaç AŞ'de şoför olarak görev yaptığı belirtildi.
Kamyon şoförü Mümin Kılıç'ın da tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde araç kullanarak Dere'nin ölümüne neden olduğu belirtilen iddianamede, alınan bilirkişi raporuna göre diğer sanıklar yüklenici firma İstaç AŞ'nin yetkili ortağı Ruhi Kelleci, şirketin Asya yakası kıyı temizleme şefi Teyfur Bingöl ve şirketin iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı ile İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü'nde deniz yüzeyi ve kıyı temizleme şefi Saffet Altındağ ve kontrol elemanları olarak çalışan Ergun Ata ve Kamil Cemal Yıldırım'ın da gerekli güvenlik tedbirlerini almayarak olayda kusurlu olduklarının tespit edildiği belirtildi.
İddianamede, tüm şüphelilerin "taksirle ölümen neden olma" suçundan ikişer yıldan altışar yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.