Önce Velileri Sonra Çocukları 'Öğrenci' Yaptı
Aydın'ın Sultanhisar ilçesinde okul öncesi eğitime katılımın azlığını gören öğretmen, kapı kapı dolaşarak önce velilere eğitim verdi ardından ise öğrenci sayısını iki katına çıkardı Velilerin desteğiyle parke döşenen sınıfı mahalleliyle boyayan öğretmen, klasik müziğin çaldığı derslikte 5 farklı sanat alanı oluşturarak çocukları ilgilerine göre yetiştiriyor Okul öncesi öğretmeni Er: 'Ev ortamını okula taşımaya çalıştık. Zil çalıyor ama öğrenciler evlerine gitmek istemiyor. Evimde nasıl rahat ediyorsam bu sınıfı da o hale dönüştürdüm'
FERDİ UZUN - Aydın'ın Sultanhisar ilçesinde okul öncesi eğitime katılımı arttırmayı hedefleyen öğretmen, kapı kapı dolaşıp önce velilere eğitim verdi ardından ise parke döşetip velilerle birlikte boyadığı sınıfta sıra dışı ders işleyerek öğrenci sayısını iki katına çıkarmayı başardı.
İlçeye yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan 850 rakımlı Demirhan Mahallesi'ndeki ilkokulda okul öncesi öğretmeni olan 27 yaşındaki Hasan Er, sınıfındaki eğitim materyallerinin yetersizliğini ve öğrenci sayısındaki azlığı görünce kolları sıvadı.
Okul öncesi eğitim üzerine yaptığı yüksek lisans ve incelediği yurt dışı eğitim modellerinden yola çıkan Er, ilk olarak velilerle görüşerek onlara sınıfta eğitim vermeye başladı.
Haftanın belirli günleri çocukları eğitim alma çağına gelmiş velilere okul öncesi eğitimin gerekliliğini ve çocuğa kazandıracakları konusunda eğitimler veren Er, kısa süre içerisinde çocuğunu okula göndermeyen velileri ikna etmeyi başardı.
Velilerin de desteğini alan Er, önce sınıfa parke döşetip ardından da mahalleliyle sınıfı boyadı.
Sanat, fen-duyu, kitap okuma, dramatik oyun ve sanat merkezi gibi 5 ayrı alanın oluşturulduğu sınıfta öğrencileri ilgilerine göre eğiten Er, klasik müziğin çaldığı sınıfta sıkılan öğrencilerine bazen masal okuyor bazen de onlarla dans ediyor.
Gün sonunda ise sınıfın temizliğini öğrenciler yapıyor.
- "Yüzde 100 başarıya ulaşmış durumdayız"
AA muhabirine açıklama yapan Er, eğitim sürecini iyileştirmek ve geliştirmek için bazı değişiklikler yapmak gerektiğini belirterek 5 yıl önce göreve başladığını, çocukları okula çekebilmek için farklı bir çalışma yürüttüğünü anlattı.
"Hayat bir filmse okul öncesi eğitim de bu filmin fragmanıdır" diyerek okul öncesi eğitimin önemine vurgu yapan Er, şöyle konuştu:
"Çocukların hayatlarının önemli noktasında onların gelişimini destekleyecek bir eğitim gerekiyor. Bu da okul öncesi eğitim sayesinde mümkün. Okul öncesinde çocukların davranışlarını geliştirmekle birlikte velilerin de davranışlarını değiştirmek gerekiyor çünkü bizim okulda öğrettiklerimizin evde de aileler tarafından desteklenmesi gerekiyor. Bu yüzden ilk olarak ailelere eğitim vermeye başladık. Daha sonra ilçe genelinde aile eğitimleri verdik. Geçen yıl devam eden 7 öğrencimiz varken bu yıl 14 öğrencimiz oldu. Yani biz yüzde 100 başarıya ulaşmış durumdayız. Gece gündüz demeden sınıfı bu hale getirmeye çalıştık. Burası dağ köyü. Malzemeleri buraya getirmek, sınıfı bu hale getirmek gerçekten hiç kolay olmadı ama tüm bunlara değdi."
- "Öğrenciler evlerine gitmek istemiyor"
Bir öğrencisinin okula ilk geldiğinde haftalarca konuşmadığını aktaran Er, öğrencinin dansa ilgi duyduğunu keşfettiğini daha sonra onunla dans ederek okula ısınmasını ve konuşmasını sağladığını ifade etti.
Sınıfta öğrencilerin mutlu olmasının önemini vurgulayan Er, "Ben onlara bir fazla ne veririm, hep bunu düşündüm. Yarım günlük bir eğitim veriyoruz. Zil çalıyor ama öğrenciler evlerine gitmek istemiyor. Burada kalıp derse devam etmek istiyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor. Evimde nasıl rahat ediyorsam bu sınıfı da o hale dönüştürdüm. Biz ev ortamını okula taşımaya çalıştık." dedi.
Velilerden Aysun Kazancıoğlu, Hasan Er kendileriyle konuştuktan sonra kızını okula gönderdiğini, okula gittikten sonra çocuğunun kendisine olan güvenin gözle görülür şekilde arttığını kaydetti.
Serap Dağlı ise "Önce biz öğrenci olduk. Sonra çocuğumuzu okula gönderdik. Onunla birlikte çok farklı şeyler öğrendik. Çok memnun kaldık. Herkes 3-5 yaşındaki çocuğunu okula göndermeli." dedi.
Kaynak: AA
İlçeye yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan 850 rakımlı Demirhan Mahallesi'ndeki ilkokulda okul öncesi öğretmeni olan 27 yaşındaki Hasan Er, sınıfındaki eğitim materyallerinin yetersizliğini ve öğrenci sayısındaki azlığı görünce kolları sıvadı.
Okul öncesi eğitim üzerine yaptığı yüksek lisans ve incelediği yurt dışı eğitim modellerinden yola çıkan Er, ilk olarak velilerle görüşerek onlara sınıfta eğitim vermeye başladı.
Haftanın belirli günleri çocukları eğitim alma çağına gelmiş velilere okul öncesi eğitimin gerekliliğini ve çocuğa kazandıracakları konusunda eğitimler veren Er, kısa süre içerisinde çocuğunu okula göndermeyen velileri ikna etmeyi başardı.
Velilerin de desteğini alan Er, önce sınıfa parke döşetip ardından da mahalleliyle sınıfı boyadı.
Sanat, fen-duyu, kitap okuma, dramatik oyun ve sanat merkezi gibi 5 ayrı alanın oluşturulduğu sınıfta öğrencileri ilgilerine göre eğiten Er, klasik müziğin çaldığı sınıfta sıkılan öğrencilerine bazen masal okuyor bazen de onlarla dans ediyor.
Gün sonunda ise sınıfın temizliğini öğrenciler yapıyor.
- "Yüzde 100 başarıya ulaşmış durumdayız"
AA muhabirine açıklama yapan Er, eğitim sürecini iyileştirmek ve geliştirmek için bazı değişiklikler yapmak gerektiğini belirterek 5 yıl önce göreve başladığını, çocukları okula çekebilmek için farklı bir çalışma yürüttüğünü anlattı.
"Hayat bir filmse okul öncesi eğitim de bu filmin fragmanıdır" diyerek okul öncesi eğitimin önemine vurgu yapan Er, şöyle konuştu:
"Çocukların hayatlarının önemli noktasında onların gelişimini destekleyecek bir eğitim gerekiyor. Bu da okul öncesi eğitim sayesinde mümkün. Okul öncesinde çocukların davranışlarını geliştirmekle birlikte velilerin de davranışlarını değiştirmek gerekiyor çünkü bizim okulda öğrettiklerimizin evde de aileler tarafından desteklenmesi gerekiyor. Bu yüzden ilk olarak ailelere eğitim vermeye başladık. Daha sonra ilçe genelinde aile eğitimleri verdik. Geçen yıl devam eden 7 öğrencimiz varken bu yıl 14 öğrencimiz oldu. Yani biz yüzde 100 başarıya ulaşmış durumdayız. Gece gündüz demeden sınıfı bu hale getirmeye çalıştık. Burası dağ köyü. Malzemeleri buraya getirmek, sınıfı bu hale getirmek gerçekten hiç kolay olmadı ama tüm bunlara değdi."
- "Öğrenciler evlerine gitmek istemiyor"
Bir öğrencisinin okula ilk geldiğinde haftalarca konuşmadığını aktaran Er, öğrencinin dansa ilgi duyduğunu keşfettiğini daha sonra onunla dans ederek okula ısınmasını ve konuşmasını sağladığını ifade etti.
Sınıfta öğrencilerin mutlu olmasının önemini vurgulayan Er, "Ben onlara bir fazla ne veririm, hep bunu düşündüm. Yarım günlük bir eğitim veriyoruz. Zil çalıyor ama öğrenciler evlerine gitmek istemiyor. Burada kalıp derse devam etmek istiyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor. Evimde nasıl rahat ediyorsam bu sınıfı da o hale dönüştürdüm. Biz ev ortamını okula taşımaya çalıştık." dedi.
Velilerden Aysun Kazancıoğlu, Hasan Er kendileriyle konuştuktan sonra kızını okula gönderdiğini, okula gittikten sonra çocuğunun kendisine olan güvenin gözle görülür şekilde arttığını kaydetti.
Serap Dağlı ise "Önce biz öğrenci olduk. Sonra çocuğumuzu okula gönderdik. Onunla birlikte çok farklı şeyler öğrendik. Çok memnun kaldık. Herkes 3-5 yaşındaki çocuğunu okula göndermeli." dedi.