Düzce'de '1. Uluslararası Göç Ve Mülteci Kongresi' Başladı
Türkiye, İran ve Suriye'deki çeşitli üniversitelerden 76 akademisyenin katıldığı kongre, 3 gün sürecek Düzce Valisi Dağlı: 'Standardize edilmiş çözümlerle, göçmenlerimizin problemlerine çözüm bulmamız mümkün değil' DÜ Rektörü Prof. Dr. Çakar: 'Bu topraklar sadece Müslümanlara değil, gayrimüslimlere de kucak açmıştır'
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Düzce Valiliği ve Düzce Üniversitesi (DÜ) tarafından düzenlenen "1. Uluslararası Göç ve Mülteci Kongresi" başladı.
Düzce Valisi Zülkif Dağlı, Türkiye, İran ve Suriye'nin çeşitli üniversitelerinden 76 akademisyenin katılımıyla DÜ İstiklal Konferans Salonu'nda düzenlenen kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, göçün, hayatın bir gerçeği olduğunu söyledi.
Göçlerin iyi yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Dağlı, "Göçü iyi idare eden ülkelerin, her zaman gayri safi milli hasıla ve milli gelirinin yükseldiğini görüyoruz. Bu da göçün, büyümeye katkısını gösteriyor, bunu da ekonomistler belirtiyor. Ancak göç düzenli, sistemli ve denetlenebilir bir halde yapılmalıdır. Bu yapılamadığı takdirde göçle mücadele etmek zorunda kalırız." diye konuştu.
Dağlı, yaklaşık 4 yılda Suriye'den 3,5 milyona yakın insanın ülkemize geldiğini aktararak, "Bu göç durumu konusunda önemli çalışmalar yapılıyor. Bizler de çalışmalarımızı tamamlıyoruz. Kendi içimizde bu süreci yönetmek durumundayız. Yönetemediğimiz takdirde hem asayiş olayları hem de insani olarak büyük zaaflarla karşılaşırız." ifadelerini kullandı.
Sığınmacılara yardım konusunda kişilere yönelik çözümlerin üretilmesi gerektiğini ifade eden Dağlı, şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz günlerde bir olayla karşılaştık. Suriyeli bir aile, malum havalar da soğudu, yardım talep etmiş. Kömür götürdük, yakmayı bilmiyorlar. Odun götürsek sobaları yok. Bu manada, kişisel olarak çözüm üretmeliyiz. Aksi takdirde standardize edilmiş çözümlerle, göçmenlerimizin problemlerine çözüm bulmamız mümkün değil."
- "Göçün tercih olmadığını gelecek nesillere aktarmamız çok önemli"
DÜ Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar ise çok önemli bir konu hakkında akademisyenler ve öğrencilerle bir araya geldiklerini anlatarak, "Bu topraklar yüzyıllardan bu yana göç hikayelerine konu oldu. Bu topraklar yalnızca Suriye ve Iraklı mülteci kardeşlerimize değil, geçmiş yüzyıllarda Kafkasya'ya, Balkanlar'a, Boşnaklara, Bulgarlara, sadece Müslümanlara değil, gayrimüslimlere de kucak açmıştır. Bu toprakların bu kadirşinaslığını, bu vefakarlığını ve insana verdiği değeri paylaşmak üzere buradayız." değerlendirmesinde bulundu.
Göç hikayelerinin her ailede var olduğunu anlatan Çakar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"En yakınımzda dahi dolu dolu göç hikayeleri var. Bu dramı, göçün bir tercih olmadığını, gelecek nesillere aktarmamız çok önemli. Burada paylaşılacak olan sorunlar, çözüm önerileri ve geçmişten günümüze aktarılan hikayeler ile ülkemizin insana verdiği bu değeri inşallah gelecek nesillere aktaracağız."
Kongrenin ilk gününde, "Türkiye'de Mülteci Dinamikleri ve Durumun Fotoğrafı', "Mülteci Sağlığı", "Mülteci Çocuklar ve Eğitim" ve "Göç Politikaları ve Mülteci Hukuku" oturumları gerçekleştirildi.
"Göç bir tercih değildir" sloganıyla Türkiye'de son 20 yıldır yaşanan göç olgusu, uluslararası hukuk, göçmen sağlığı, göçmen çocukların eğitimi, göçmenlerin iş hayatına katılımı hususlarında farkındalık oluşturmayı amaçlayan, Türkiye, İran ve Suriye'deki çeşitli üniversitelerden 76 akademisyenin sunumlar yapacağı kongre, 3 gün sürecek.
Kaynak: AA
Düzce Valisi Zülkif Dağlı, Türkiye, İran ve Suriye'nin çeşitli üniversitelerinden 76 akademisyenin katılımıyla DÜ İstiklal Konferans Salonu'nda düzenlenen kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, göçün, hayatın bir gerçeği olduğunu söyledi.
Göçlerin iyi yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Dağlı, "Göçü iyi idare eden ülkelerin, her zaman gayri safi milli hasıla ve milli gelirinin yükseldiğini görüyoruz. Bu da göçün, büyümeye katkısını gösteriyor, bunu da ekonomistler belirtiyor. Ancak göç düzenli, sistemli ve denetlenebilir bir halde yapılmalıdır. Bu yapılamadığı takdirde göçle mücadele etmek zorunda kalırız." diye konuştu.
Dağlı, yaklaşık 4 yılda Suriye'den 3,5 milyona yakın insanın ülkemize geldiğini aktararak, "Bu göç durumu konusunda önemli çalışmalar yapılıyor. Bizler de çalışmalarımızı tamamlıyoruz. Kendi içimizde bu süreci yönetmek durumundayız. Yönetemediğimiz takdirde hem asayiş olayları hem de insani olarak büyük zaaflarla karşılaşırız." ifadelerini kullandı.
Sığınmacılara yardım konusunda kişilere yönelik çözümlerin üretilmesi gerektiğini ifade eden Dağlı, şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz günlerde bir olayla karşılaştık. Suriyeli bir aile, malum havalar da soğudu, yardım talep etmiş. Kömür götürdük, yakmayı bilmiyorlar. Odun götürsek sobaları yok. Bu manada, kişisel olarak çözüm üretmeliyiz. Aksi takdirde standardize edilmiş çözümlerle, göçmenlerimizin problemlerine çözüm bulmamız mümkün değil."
- "Göçün tercih olmadığını gelecek nesillere aktarmamız çok önemli"
DÜ Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar ise çok önemli bir konu hakkında akademisyenler ve öğrencilerle bir araya geldiklerini anlatarak, "Bu topraklar yüzyıllardan bu yana göç hikayelerine konu oldu. Bu topraklar yalnızca Suriye ve Iraklı mülteci kardeşlerimize değil, geçmiş yüzyıllarda Kafkasya'ya, Balkanlar'a, Boşnaklara, Bulgarlara, sadece Müslümanlara değil, gayrimüslimlere de kucak açmıştır. Bu toprakların bu kadirşinaslığını, bu vefakarlığını ve insana verdiği değeri paylaşmak üzere buradayız." değerlendirmesinde bulundu.
Göç hikayelerinin her ailede var olduğunu anlatan Çakar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"En yakınımzda dahi dolu dolu göç hikayeleri var. Bu dramı, göçün bir tercih olmadığını, gelecek nesillere aktarmamız çok önemli. Burada paylaşılacak olan sorunlar, çözüm önerileri ve geçmişten günümüze aktarılan hikayeler ile ülkemizin insana verdiği bu değeri inşallah gelecek nesillere aktaracağız."
Kongrenin ilk gününde, "Türkiye'de Mülteci Dinamikleri ve Durumun Fotoğrafı', "Mülteci Sağlığı", "Mülteci Çocuklar ve Eğitim" ve "Göç Politikaları ve Mülteci Hukuku" oturumları gerçekleştirildi.
"Göç bir tercih değildir" sloganıyla Türkiye'de son 20 yıldır yaşanan göç olgusu, uluslararası hukuk, göçmen sağlığı, göçmen çocukların eğitimi, göçmenlerin iş hayatına katılımı hususlarında farkındalık oluşturmayı amaçlayan, Türkiye, İran ve Suriye'deki çeşitli üniversitelerden 76 akademisyenin sunumlar yapacağı kongre, 3 gün sürecek.