Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, terör örgütü DEAŞ'la mücadele görüntüsü altında bir başka terör örgütü YPG ile işbirliği yapan ABD'nin, Rakka'da ortaya çıkan son marifetlerine sert tepki gösterirken MHP'yle ittifak açıklamalarına da yanıt verdi.

Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Rusya'nın, Suriye'deki siyasi geçiş süreci için PYD-YPG'yi masaya davet etmesi girişimine de net tavır koyan Erdoğan, 'Bir terör örgütü masada olacaksa, kimse bizim orada oturmamızı beklemesin' diye konuştu.

Tayyip Erdoğan, Rusya, Kuveyt ve Katar'ı kapsayan 3 günlük temaslarının ardından Doha'dan ayrılmadan önce gazetecilerin sorularını özetle şöyle yanıtladı:

'BEN YOKUM' DİYOR AMA...

DEAŞ teröristlerinin Rakka'dan çıkarılması BBC haberiyle gündeme geldi. İki terör örgütünün anlaşmasını ve bunun ABD'nin gözetiminde olmasını nasıl karşılıyorsunuz? Amerikalı koalisyon sözcüsü albay, Afrin'e Türkiye'nin olası müdahalesine ilişkin, 'DEAŞ ile mücadele eden ortaklarımızı koruruz' dedi. ABD'nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rutin asker mantığı ile yapılmış bir açıklama gibi görünüyor. İşin siyaseti başka bir şeydir. Rakka, DEAŞ'ın Suriye'deki ana merkeziydi, düştü. DEAŞ'la mücadelede Amerikalılara şunu söyledik: 'Rakka operasyonunu, Menbiç de dahil beraber yapalım.' Ama ikna edemedik. ABD orada, bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle yok etmenin hesabı içine girdi. Amerikalı komandolar YPG ile o bölgede bizzat yer alıyor. YPG elemanlarına para verdiklerine dair duyumlar var. Irak üzerinden Suriye'ye 3500 TIR silah sevk ettiler. ABD'nin orada 5 hava üssü, 8 de diğer üsleri var. Şimdi bir de Rakka'da üs kuruluyor. Hal böyle iken, ABD'nin, 'Ben bu işin içinde yokum, sadece havadan takip ediyorum' demesi ne kadar inandırıcı? Gerçek ortada. Yaşananlar, ABD'nin oralarda kara planlamasında da yer aldığını çok net ortaya koymaktadır.

SİYASETİN de BİR NAMUSU VAR

Putin ile görüşmenizde PYD-YPG'nin masaya davet edilmeyeceği konusunda güvence aldınız mı?

Türkiye olarak, terör örgütlerinin olduğu masada kesinlikle olmayız. Siyasetin namusu vardır, biz siyasetin namusundan taviz veremeyiz. Bu hususu Sayın Putin'e de söyledim. 'Siyasi çıkış yolu' ifade olarak doğru da 7 senedir bu işin siyasi çıkış yolu var idiyse niye bu yola başvurulmadı da yüz binlerce insan öldürüldü? Siyasi çıkış yolu deniliyorsa o zaman tüm silahlar araziden çekilsin. AGİT, BM vs. kimleri devreye sokacaksak hemen siyasi çıkış yolunu arayalım. Kaldı ki iş siyasi çözümle bitmeyecek. Yerle bir olmuş Suriye'yi de bir taraftan yeniden ayağa kaldırmak gerekecek.

İSLAM İSLAM'DIR

Lübnan Başbakanı'nın istifa ettirilmesinin yankıları sürüyor. Suudi Arabistan içindeki güç kavgaları, 'ılımlı İslam' açıklaması söz konusu...

Sayın Hariri'nin birkaç gün içinde Lübnan'a döneceği yönünde açıklaması olmuş. Beklemekte fayda var. 'Ilımlı İslam, ılımsız İslam' tarzı ifadeleri doğru bulmuyoruz. İslam'ın ilkelerini bellidir. İslam İslam'dır. Biz ılımlı Hıristiyanlık, ılımsız Hıristiyanlık gibi ifadeler kullanıyor muyuz? Dinimizin şiddetle özdeşleştirilmeye kalkışılması yanlıştır.

SOÇİ'DE 3'LÜ ZİRVE...

'Suriye'de savaşın sona erdirilmesi ve siyasi geçiş konusunu etraflıca ele aldık. Türkiye, Rusya ve İran olarak Astana sürecini devam ettirmek istiyoruz. Ayın 22'sinde Soçi'de, Rusya ve İran'ın katılımıyla liderler düzeyinde bir araya geleceğiz. Bizden bir gün önce Dışişleri bakanlarımız ve Genelkurmay başkanlarımız bir araya gelecek. İdlib ve Afrin'deki son gelişmeleri ele alacağız. Hamburg'daki G-20 zirvesinde Rusya'nın bize verdiği sözler var. Rusya'nın çekilmesi durumunda, oradan bize yönelik tehdit ve tacizlerden duyduğumuz rahatsızlıklarla alakalı olarak Türkiye'ye gerekli anlayışın gösterileceği hususlarında bize söz verilmişti. Afrin'de demografik yapı korunmalıdır.'

YUKARI KARABAĞ'I KONUŞTUK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 günlük temaslarının sonunda gazetecilere, görüşmelerin detaylarını ve gündemdeki konuları değerlendirdi. Rusya Devlet Başkanı Putin'le Yukarı Karabağ konusunu da görüştüklerini belirten Erdoğan, 'Kendisi olumlu bakıyor ama, tarafların tutumu nedeniyle ümitsiz, onu gördüm' diye konuştu.

'MHP İLE HER TÜRLÜ ADIMI ATMAYA VARIZ'

Devlet Bahçeli'nin 'MHP, AK Parti ile sonuna kadar birlikte mücadele etmeye kararlıdır' şeklinde bir açıklaması oldu...


Ben Bahçeli'nin, cumhurbaşkanlığım döneminde yerli ve milli olarak vatanseverlik konusundaki tüm yaklaşımlarını aynen paylaşıyorum. Hele hele terör örgütleriyle dayanışma içinde olan bir ana muhalefet partisi karşısında vatanımızın, milletimizin çıkarları noktasında MHP ile her türlü adımı atmaya varız.
Seçim sistemi, ittifak, baraj tartışılıyor. Bu konuda bir çalışma var mı?
Bu konuda bir çalışma yok. Şu an için erken sayılabilecek bir tartışma. 50 artı 1 ile siyasi istikrar geliyor. Bütün bunları göz önüne aldığımızda belki bir seçim öncesi ittifak düşünülebilir. Bunlar, bu ülkenin evlatlarının birbirleriyle neler yapabildiğini göstermesi açısından çok çok önemlidir.

ATATÜRK'Ü SEVMEK

10 Kasım itibariyle başlayan gündem var. Partinizin Atatürk başlığında yeni bir hassasiyeti mi var? Eleştirilere ne dersiniz?

Ben bu ülkede tabular oluşturulmaması gerektiğini vurguladım. Atatürk'ü sevmek başka bir şeydir, Atatürkçülük yapmak başka bir şey. Bizim anlatmak istediğimiz budur. Mesela neymiş ben Atatürk ifadesini kullanmıyormuşum! Yok öyle bir şey. Kullandığım yerler vardır, kullanmadığım yerler vardır. Bu matematik bir olay değil ki. Atatürk'ün bazı yerlerde 'K. Atatürk' diye imzası vardır, bazı yerlerde 'Gazi Mustafa Kemal' diye imzası vardır. Ama adamın derdi bağcı ile olduğu için ne deseniz kusur buluyor. Düşünün artık, Marksistlerin, affedersin PKK'lıların, HDP'lilerin eline düştü. Onlarla birlikte yürüyen kim? Sözde Atatürkçü Kılıçdaroğlu. Atatürk'ün, kendisini putlaştırmaya çalışanlara yönelik aleyhte çok veciz ifadeleri var. Al biraz da onları oku. 'Vatan için, bu millet için ne yaptınız?' diye soruyor. 'Bana öyle gelin' diyor. Biz bu cümlenin şu andaki muhatapları olarak, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyoruz.