10 Öğrencisini Kendi İmkanlarıyla Umreye Götürdü

Diyarbakırlı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ekrem Yılmaz, 2011 yılında gittiği umre ziyaretinde, çok sevdiği öğrencilerinin de yanında olmasını istedi. Bir anda yarışma fikri aklına gelen Yılmaz, bu tarihten itibaren Diyarbakır’da kendi imkanları ile düzenlediği yarışmalarda başarılı olan öğrencileri umre ziyareti ile ödüllendirdi.

10 Öğrencisini Kendi İmkanlarıyla Umreye Götürdü
Ekrem Yılmaz, 15 yıl önce çok sevdiği öğretmenlik mesleğini yapmaya başladı.

Diyarbakır’ın çeşitli ilçelerinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğini başarı ile sürdüren Yılmaz, fırsat buldukça umreye gidip manevi duygularını besledi. 2011 yılında gerçekleştirdiği umre ziyaretinde, öğrencilerinin de yanında olmasını çok isteyen Yılmaz, burada aklına gelen fikri hayata geçirmek için kolları sıvadı. Diyarbakır’a döndüğünde umre ziyareti ödüllü yarışma yapmak istediği belirttiği kurumlardan gerekli izni alan Yılmaz, tüm masraflarını kendisinin karşıladığı ve yaklaşık 12 bin kişinin girdiği sınavı gerçekleştirmeyi başardı. Bu tarihte, sınavda birinci gelen öğrenciyi umre ziyaretine götüren Yılmaz, 2015’ten sonra ilk iki öğrenciyi umreye götürmeye başladı.

Hayatını çocukların dini öğrenmesine adayan Yılmaz’ın en büyük hayali, yarışmayı Türkiye geneline yayıp daha çok öğrenciyi umreye götürmek.

“YARIŞMA FİKRİ UMRE ZİYARETİNDE İÇİME DOĞDU”

Yaptığı yarışma ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Nevzat Ayaz Anadolu Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Ekrem Yılmaz, öğretmenlikte 15. yılını geride bıraktığını söyledi.



2011 yılında gittiği umre ziyaretinde çocukların da yanında olması isteğini duyduğunu aktaran Yılmaz, “Kabe’de tavaf yaparken keşke çocuklarım da yanımda olsaydı, beraber tavaf yapsaydık, dua etseydik diye bir fikir geldi. Sonra içimden bir ses Diyarbakır’a git bir yarışma yap ve öğrencilerini getir dedi.

Açıkçası çok heyecanlanmıştım. Diyarbakır’a döner dönmez eylül ayını iple çekmeye başladım. Milli Eğitim Müdürlüğü ve Diyarbakır Valiliğinden izin aldıktan sonra yarışma yapmaya başladım. 75 bin öğrenci vardı ve bunların hepsine ulaşmam gerektiğini biliyordum. Başvuru formunu hazırladım ve tek tek okullara gönderdim veya kendim götürdüm. İlkin yaklaşık 12 bin civarında öğrenci başvurdu. Önce bulmaca yaptık. Daha sonra bulmacaya katılan öğrenciler kitap sınavına girdi. Birincimizi temmuz ayı gibi götürdük. Orada yaptığı dua ve gözyaşları, beni çok etkiledi. Yarışmaya katılan öğrenciler, hocam biz çok şey kazandık. Bu yarışma sayesinde peygamberimizi öğrendik, sahabeleri tanıdık dediler, bu konuşmaları beni sonraki yıllarda yeni yeni yarışmalara sevk etti. Tabi 2012-2013 eğitim öğretim yılında da bir yarışma yaptık aynı formatta. Burada da birinci gelen öğrencimizi umreye götürdük. Diğerlerine tam altın ve çeyrek altın ile ödüllendirdik. İlk 50’ye girenlere plaket verdik. Sonraki yıllarda da ilk ikiyi umre ziyaretine götürdük. 2017-2018 eğitim öğretim yılında da önce bulmaca dolduracaklar. Bütün okullara gönderdik, bunu çözecekler. Daha sonra mart veya nisan ayında da kitap sınavımız olacak” dedi.



“HEDEFİM YARIŞMAYI TÜRKİYE GENELİ YAPMAK”

Yarışma kitabının Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılan Hikmetin 40 Kapısı 40 Hadis 40 Yorum isimli kitabı olduğuna dikkat çeken Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Öğrencilerin çok şey kazanacağından eminim. İnşallah Diyarbakır’da başlattığımız bu yarışma Türkiye geneline yayılır ve bütün gençlerimizin kalbine inmiş oluruz bu sayede. Şimdiye kadar bu yarışmada başarılı olan 10 öğrenciyi umreye götürdük. Kesinlikle hiç kimseden yardım almadım. Bunu bir vakıf veya herhangi bir dernek aracılığıyla yapmadım. Tamamen kendi imkanlarımla yapıyorum. Bu anlamda arada bir tanıdıklar küçük de olsa yardımda bulundu. Hedefim Diyarbakır’da başlattığımız bu yarışmayı Türkiye geneline açmak.”

(Aydın Yorat /İHA)
Kaynak: İHA