Yalçın Topçu Açıklaması 'CHP İle HDP Karşı Ama Kürt Ve Türkmen İstiyor'
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, CHP ve HDP’nin İdlib operasyonu konusundaki tavrına tepki göstererek, "CHP ile HDP karşı ama Kürt ve Türkmen TSK’yı destekliyor” dedi.
İdlib konusunda CHP ve HDP’nin ağız birliğini yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, “HDP’li Ahmet Yıldırım güvenliğimizi tehlikeye düşürecek, stratejik askeri bilgileri sorgularken, CHP’li Erdoğan Toprak da İdlib için yapılan hamleye karşı ‘Bu bataklığa Türkiye’yi çekmeye kimsenin hakkı yok. Bu operasyonun bedeli çok daha ağır olur’ diyor. Bölgedeki bu hamleleri CHP ile HDP desteklemiyor ama Kürt, Türkmen büyük Türk milletinin kahir ekseriyeti destekliyor. Bu kutlu yolda millet de, Allah da kahraman TSK’nın ve onun Başkomutanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanındadır” ifadelerini kullandı.
Yalçın Topçu sözlerine şöyle devam etti:
“Soydaş ve dindaşlarımızın daha ötesi üçün ikisinin akrabamız olan, dedelerimizin zamanında Adanamız, Maraşımız olan ve emperyal katliamların yaşandığı güvenliğimizin başladığı yerlerin ‘Bataklık’ olarak nitelendirilmesi en hafifi ile “siyasi eblehlik, şuursuzluk, öngörü yoksunluğudur. Binlerce kilometre ötelerden gelen emperyal güçlere bataklık değil de bize mi bataklık? Orası bizim gönül coğrafyamız, güvenlik sınırımız, kardeşlerimizin topraklarıdır. Orada yıllardır sivil katliam yapanlara, orayı ‘bataklık’ yapanlara bölücü terör örgütüne devlet kurdurtmaya çalışanlara tek laf etmeyen ana muhalefetin sözcülerini büyük Türk milleti, Kürdü, Arabı Türkmeni, Alevisi, Sünnisi ile kara defterine kaydediyor. 2019’da emperyal güçlerin ve BTÖ’nün ‘Ekmeklerine yağ sürmenin’ bedelini bu büyük millet bunları sandığa gömerek verecektir. Aynı zamanda Atatürk’ün kurduğu bu partinin vatanperver sağduyu sahibi seçmeninden, milli meselelerimizde bile kaba menfaat partizan siyaset yapan ve bölücü terör örgütünün siyasi temsilcileri ile elele beraber yürümelerinin hesabını sormalarını çocuklarının ülkemizin geleceği için Büyük Türk Milleti adına bekliyoruz. Bölücü terör örgütünün siyasi sözcüsünün operasyonla ilgili sorduğu sorular güvenliğimize ters düşmektedir. Meclis Başkanlığının iç tüzük gereğini, savcılarımızın ise devletin güvenlik sırları ile ilgili görevi kötüye kullanma, askeri sırları öğrenme ve ifşa aynı zamanda casusluk girişimi sebebiyle ilgili işlem yapması gerekir. Oyunlar ve ihanetler bir değil bin türlü. Bunların benzerleri Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da dedelerimizin karşısına çıkmış ve ezilip denize dökülmüşlerdi. Şimdi yapılacak iş dedelerimizin yaptığı gibi Kürt, Türkmen, Arap, Çerkez, Zaza Abhaz, Alevi, Sünni. Hep birlikte milleti vahide olup, ay yıldızlı albayrak altında iç ve dış düşmanlara karşı dedelerimizin duruşunu göstermeliyiz. Yeniden Çanakkale ve İstiklal Savaşı ruhunda bir olarak kuva-ı milliye ruhunu yaşatmalıyız.”
Kaynak: İHA
Yalçın Topçu sözlerine şöyle devam etti:
“Soydaş ve dindaşlarımızın daha ötesi üçün ikisinin akrabamız olan, dedelerimizin zamanında Adanamız, Maraşımız olan ve emperyal katliamların yaşandığı güvenliğimizin başladığı yerlerin ‘Bataklık’ olarak nitelendirilmesi en hafifi ile “siyasi eblehlik, şuursuzluk, öngörü yoksunluğudur. Binlerce kilometre ötelerden gelen emperyal güçlere bataklık değil de bize mi bataklık? Orası bizim gönül coğrafyamız, güvenlik sınırımız, kardeşlerimizin topraklarıdır. Orada yıllardır sivil katliam yapanlara, orayı ‘bataklık’ yapanlara bölücü terör örgütüne devlet kurdurtmaya çalışanlara tek laf etmeyen ana muhalefetin sözcülerini büyük Türk milleti, Kürdü, Arabı Türkmeni, Alevisi, Sünnisi ile kara defterine kaydediyor. 2019’da emperyal güçlerin ve BTÖ’nün ‘Ekmeklerine yağ sürmenin’ bedelini bu büyük millet bunları sandığa gömerek verecektir. Aynı zamanda Atatürk’ün kurduğu bu partinin vatanperver sağduyu sahibi seçmeninden, milli meselelerimizde bile kaba menfaat partizan siyaset yapan ve bölücü terör örgütünün siyasi temsilcileri ile elele beraber yürümelerinin hesabını sormalarını çocuklarının ülkemizin geleceği için Büyük Türk Milleti adına bekliyoruz. Bölücü terör örgütünün siyasi sözcüsünün operasyonla ilgili sorduğu sorular güvenliğimize ters düşmektedir. Meclis Başkanlığının iç tüzük gereğini, savcılarımızın ise devletin güvenlik sırları ile ilgili görevi kötüye kullanma, askeri sırları öğrenme ve ifşa aynı zamanda casusluk girişimi sebebiyle ilgili işlem yapması gerekir. Oyunlar ve ihanetler bir değil bin türlü. Bunların benzerleri Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da dedelerimizin karşısına çıkmış ve ezilip denize dökülmüşlerdi. Şimdi yapılacak iş dedelerimizin yaptığı gibi Kürt, Türkmen, Arap, Çerkez, Zaza Abhaz, Alevi, Sünni. Hep birlikte milleti vahide olup, ay yıldızlı albayrak altında iç ve dış düşmanlara karşı dedelerimizin duruşunu göstermeliyiz. Yeniden Çanakkale ve İstiklal Savaşı ruhunda bir olarak kuva-ı milliye ruhunu yaşatmalıyız.”