İçişleri Bakanı Soylu Açıklaması (3)

'Bu ülkede 'insan hakları' diye tutturanlar, ocak ayından bugüne kadar dağda, kırsalda etkinliğini kaybeden PKK terör örgütü şehir içerisinde orada yaşayan vatandaşlarımızı ürkütmek ve korkutmak suretiyle kendisine bağlayabilmek için birtakım alçakça infazlar gerçekleştiriyor' '21. asrın başından itibaren ve temsil ettiğim AK Parti hükümetinin temel politikalarından bir tanesi işkenceye sıfır toleranstır. Bizim buna tolerans tanımamız mümkün değildir' 'Biz doğruyu, hukuka uygun olanı, hakkaniyetli olanı yapalım. 'Biz Avrupa'ya ne deriz?'e bakmayalım. Avrupa bize ne der ve o bugüne kadar ne dedi, ne yaptı, hangi sorumluluklarını yerine getirdi, hangilerini yerine getirmedi. O bize soracağına biz ona soralım' 'Bugün 16 ile 19 yaş arasında yaklaşık 2, 3 yıldır PKK'nın güdümünde olan 5 çocuk daha teslim oldu' 'Peki bu Avrupalı insan hakları tacirleri çıkıp, 'Ya bunları annelerinden, babalarından ayıran terör örgütleri bizim de düşmanımızdır, biz bunlara Almanya'nın içerisinde Apo'nun posterini asma imkanı vermeyelim.' diyorlar mı, demiyorlar mı? Tam tersi Türkiye'nin karşıtlığında ne olursa olsun Apo'ya da FETÖ'ye de DHKPC'ye de yaslanıyorlar' 'Bu topraklarda bizim dışımızda kimsenin egemenlik düdüğü çalmasına fırsat vermeyeceğiz'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu ülkede 'insan hakları' diye tutturanlar, ocak ayından bugüne kadar dağda, kırsalda etkinliğini kaybeden PKK terör örgütü şehir içerisinde orada yaşayan vatandaşlarımızı ürkütmek ve korkutmak suretiyle kendisine bağlayabilmek için birtakım alçakça infazlar gerçekleştiriyor." dedi.

Soylu, Kamu Denetçiliği Kurumunca Yomra ilçesindeki bir otelde düzenlenen "Ombudsmanlık Dostane Çözüm ve Trabzon Uygulamaları Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, dün şehit cenazesine katıldığını anımsatarak, adeta içinin yandığını söyledi. Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu ülkede 'insan hakları' diye tutturanlar, ocak ayından bugüne kadar dağda, kırsalda etkinliğini kaybeden PKK terör örgütü şehir içerisinde orada yaşayan vatandaşlarımızı ürkütmek ve korkutmak suretiyle kendisine bağlayabilmek için birtakım alçakça infazlar gerçekleştiriyor. Bunlar öğretmen, mühendis, yol, elektrik işçileri, siyasi parti temsilcileri. Bizim partimizin ilçe başkanı, ilçe başkan yardımcılarını. Topluma korku salmaya çalışıyorlar yani çukur zamanında yapmış olduğu birtakım o alçakça girişimlerin sürecini kendi aklıyla devam ettirmek istiyor."

Soylu, cenazede şehit babasının, 'Ben Dicle'deyim vuran kalleş de onun büyükleri gibi görünenler de gelsinler burada hesaplaşalım. Burası bizim memleketimiz." dediğini anlatarak, "Bir tek kişinin bu konuda o sivil toplum örgütlerine, o insan hakları tellallarının hiçbirinin sesi ve sözü çıkmıyor." diye konuştu.

Yeni eğitim öğretim yılının başladığı gün Batman'da teröristlerce şehit edilen Aybüke öğretmenin okulunda olduğunu anımsatan Soylu, eğitimcilerin çocuklar için verdikleri mücadeleyi anlatarak, hepsinin önünde saygıyla eğildiğini ifade etti.

Soylu, bunlara ses çıkartılmadığına dikkati çekerek, "Arkadan haince, kalleşçe infaz edilenlere ses çıkarmıyorlar." diye konuştu.

- "İliştirilmiş örgütler Türkiye'nin itibarını azaltmaya çalışmaktadırlar"

Bütün güvenlik güçlerinin, yargının koordinasyonun en üst düzeyde olduğunu dile getiren Soylu, hepsinin birbiriyle koordine içinde çalıştığını anlatarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Uluslararası sözde bir işkence örgütü Türkiye ile ilgili birtakım iddialarda bulunuyor, 'İşte şu 15 kişiye siz birtakım işkencelerde bulundunuz, yargı açısından birtakım değerlendirmeleri eksik yaptınız.' gibi birtakım iftiralar atıyorlar. Arkadaşlarımızın hazırladığı raporu okudum ve 'Altına şunu ilave edin' dedim, toplam şu kadar operasyon içerisinde 15 kişiyle ilgili iddiaları var, bunların her birisiyle ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve makamları gerekli idari ve adli soruşturmayı yapıyor."

Soylu, herhangi bir eksik iş yaptıklarında nereden kaynaklandığını incelediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"21. asrın başından itibaren ve temsil ettiğim AK Parti hükümetinin temel politikalarından bir tanesi işkenceye sıfır toleranstır. Bizim buna tolerans tanımamız mümkün değildir. Bir yılda on binlerce operasyon yaptık. DEAŞ, PKK, FETÖ, DHKP-C, aşırı sol örgütler, uyuşturucu organize suç örgütleri, göçmen kaçakçılığı, uluslararası göçmen kaçakçılıklarıyla mücadele... Neredeyse etrafımızda ateş çemberi varken Türkiye'de yaklaşık 15 tane hak ihlali olduğunu iddia ettiği, onun her biri hakkında da bizim kamu otoriteleri olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdiğimiz, idari ve adli tahkikatlar yaptığımız bir mesele yüzünden bütün dünyaya bu iliştirilmiş örgütler Türkiye'nin itibarını azaltmaya çalışmaktadırlar."

Soylu, bunların hepsine verilecek cevapları olduğuna işaret ederek, "Biraz önce birisiyle görüşürken yine böyle bir konuda, 'Bunu şöyle düzeltirseniz iyi olur, Avrupa'ya biz ne deriz?' Kusura bakmayın biz o noktada değiliz artık. Biz doğruyu, hukuka uygun olanı, hakkaniyetli olanı yapalım. 'Biz Avrupa'ya ne deriz'e bakmayalım. Avrupa bize ne der ve o bugüne kadar ne dedi, ne yaptı, hangi sorumluluklarını yerine getirdi, hangilerini yerine getirmedi. O bize soracağına biz ona soralım." dedi.

- "Bu ülke bizim, bu topraklar bizim"

"Bugün 16 ile 19 yaş arasında yaklaşık 2, 3 yıldır PKK'nın güdümünde olan 5 çocuk daha teslim oldu." ifadesini kullanan Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

"Demek ki bu çocuklar 12, 13, 14 yaşında oraya getiriyorlar. Peki bu Avrupalı insan hakları tacirleri çıkıp 'Ya bunları annelerinden, babalarından ayıran terör örgütleri bizim de düşmanımızdır, biz bunlara Almanya'nın içerisinde Apo'nun posterini asma imkanı vermeyelim.' diyorlar mı, demiyorlar mı? Tam tersi Türkiye'nin karşıtlığında ne olursa olsun Apo'ya da FETÖ'ye de DHKP-C'ye de yaslanıyorlar. Bu ülke bizim, bu topraklar bizim. Bu topraklarda bizim dışımızda kimsenin egemenlik düdüğü çalmasına fırsat vermeyeceğimizi açıkça söylemek istiyorum."

Soylu, her gün evinden helalleşerek çıktığını dile getirerek, "Zannetmeyin ki bu ülkenin içindeki huzursuzluktan dolayı. Bundan dolayı değil çünkü etrafımızdaki coğrafyadaki ülkenin ortaya koyduğu kalleşlikler ve bizim dost, müttefik diye bildiklerimizin arkamızdan dolanarak yaptıkları oyunlar ve planlar bizi daha cesur, daha geleceğe iyi bakan, daha iyi tedbirler alabilen ve birbirimize olan bağlılığımızı çok daha iyi bir noktaya iletebilecek bir anlayışa doğru sürüklemektedir." diye konuştu.

- Okul servislerindeki cam filmlerinin yasaklanması

Okul servisleriyle ilgili toplantı yaptıklarını anımsatan Soylu, vatandaşlardan gözlerinin açık olmasını istedi.

Çok kritik bir süreçten geçildiğine işaret eden Soylu, "Hem ülkemizde hem dünyada terör, şiddet eğilimleri had safhadadır. Hiçbir şeye 'Bana ne' deme lüksümüz söz konusu değildir. Böyle bir tutum kendi çocuğumuz ya da bir başka babanın annenin evladı için bir tehlike oluşturabilir." ifadesini kullandı.

Soylu, kendisine kızanlar olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bana kızıyorlar, neymiş okul servislerinde cam filmi kaldırılmamalıymış. Yok ya, propaganda yapıyorlar. Çocuklarımız evden okula gidene, okuldan eve gelene kadar onun güvenliğini sağlamak toplumun bize vermiş olduğu bir görevdir. Biz bu görevi yerine getirmek zorundayız. Bunu hiç söylemeden, okul servis minibüslerin camlarını filmle kaplayanlar kendileri daha iyi anlamalı ve sökmelidirler. Terörle mücadeleyi sadece güvenlik güçleri mi yürütecek? Hayır, bu topyekün bir mücadeledir."

Suç örgütleriyle mücadeleye de değinen Soylu, konunun günümüzün sorunu olmadığını, gelecekte de suç örgütleriyle bu mücadeleyi ortaya koyacaklarını aktararak, "Bunun için birbirimize yardımcı olalım." değerlendirmesinde bulundu.

- "Tarihin en önemli operasyonlarını gerçekleştiriyoruz"

Bakan Soylu, İstanbul'da bir operasyon yapıldığını belirterek, "En son aldığım rakam 5,5 milyon hap yakalandı. Tarihin en önemli operasyonlarını gerçekleştiriyoruz. Sadece Van'da şu ana kadar bu yıl içerisinde 4 ton eroin ele geçirildi. Böyle bir rakam yok." dedi.

Soylu, üç gün önce Türkiye'de 36 bin okulun çevresinin kolluk kuvvetleri tarafından tek tek denetlendiğini söyledi.

FETÖ operasyonlarına ilişkin ise Soylu, şu bilgileri paylaştı:

"Dijital verilerin, ele geçirilen verilerin her birinin incelenmesi, birinin sökülmesi bile çok önemli bir olaydır. İçişleri Bakanı olduğumda dediler ki '400 bin veriyi halledin bitecek.' Hallettik şimdi 3 kat daha fazla veri geldi. Bu kötü bir şey değil, iyi yani bu örgütü sökebilmek, çözebilmek, bütün bağlantılarını açığa çıkarabilmek için elbette ki iyi bir şey ama süreci tek bir taraftan yürütmediğimizi, yürütülmediğini, Türkiye'nin bütün kamu anlayışıyla beraber büyük bir mücadele ortaya koyduğunu anlatmak için şunu söylüyorum, biz yeni Eren Bülbül acıları yaşamak istemiyoruz. Bu ülkede kardeşliğimizi bozmak isteyenlere karşı ayakta kalmak istiyoruz."

Soylu, "Biz Anadoluyuz Projesi" kapsamında Şanlıurfa'dan çocukların Trabzon'a geleceğine dikkati çekerek, kamu kaynaklarından harcama yapılmayan projenin detayları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Sadece günübirlik çözümler peşinde koşmadıklarını belirten Soylu, terörün istismar alanı bulamayacağı bir sosyal ve ekonomik yapı inşa etmeye çalıştıklarını, bunu başaracaklarına inandıklarını ifade etti.

Soylu, valilikler içinde "açık kapı" başvuru noktası oluşturacaklarını anlatarak, böylece vatandaşların işlerini kolaylaştırılacağını söyledi.

Türkiye'nin en temel problemlerinden birinin de kamu verimliliği olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle dedi:

"Birçok problem söylenebilir ama benim bu yaşa kadar gördüğüm en önemli konu kamu verimliliğidir. Personel açısından, ihalelerin büyüklüğü yönetilmesi açısından... Allah rızası için ya 2 bin, 2 bin 500 kişilik bir ilçede 3 bin 500, 4 bin metrekarelik polis merkezine ihtiyaç olmasına beni kimse inandıramaz. Koca koca kaymakamlık binalarımız var. Hükümet binalarımız var, 15 bin veya 13 bin metrekaresi boş. 'Bunu nasıl ısıtacağız? Buna nasıl personel yetiştireceğiz?' diye kimse bakmıyor. Böyle bir şey olması mümkün değil, bu çağda değiliz artık. Hepimiz bu meselelerle ilgilenmeliyiz. İşte ombudsmanlık kurumunun da bu noktada, demokratik gelişim noktasında, kamu ve vatandaş arasındaki iletişim noktasında çok ciddi katkılar yapacağına, terörizmle mücadelenin önemli bir ayağını oluşturacağına inanıyorum."

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç'un yönettiği toplantıya Vali Yücel Yavuz, Suudi Arabistan Büyükelçisi Weleed Abdulkareem El Khreeije, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, muhtarlar, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve kanaat önderleri katıldı.

(Bitti)

Kaynak: AA