8. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Şehirleşme oranının hızla arttığı ülkemizde, yarının ihtiyaçlarını göz önüne almalıyız. Şehirlere bakarken aklımıza sadece şık binalar, kenarlarına ağaç dikilmiş asfalt yollar gelmemelidir. İnsan odaklı, insan merkezli, insana saygılı ve insanı yücelten bir bakış açısına ihtiyacımız var." dedi.

Özlü, Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği'nin (Türkiye İMSAD) "Geleceğe Yatırım: Dijital Dönüşüm" temasıyla düzenlediği 8. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi'nde yaptığı konuşmada dijital dönüşümün önemini ve siber güvenlik konusunu ele aldı.

İnşaat sektörünün Türkiye'nin en fazla istihdam sağlayan, katma değere yüksek oranda katkı sunan ve birçok yan sektörü destekleyen lokomotif sektörlerden biri olduğunu ifade eden Özlü, "İnşaat sektörünün büyüklüğü, bu sektörü ülkemiz için stratejik önemde ele almamızı zorunlu kılıyor. Özellikle inşaat malzemesi sektörünün, kalite ve tasarımla fark yaratması gerekiyor." diye konuştu.

- "Tarihi ve çevresel dokuyu, mutlak surette gözetmeliyiz"

Şehirleri ve binaları aklın rehberliğinde inşa etmek gerektiğini anlatan Özlü, Ar-Ge ve inovasyonun sektörün yol göstericisi olması gerektiğini söyledi.

Özlü şöyle konuştu:

"Şehirleşme oranının hızla arttığı ülkemizde, yarının ihtiyaçlarını göz önüne almalıyız.Şehirlere bakarken aklımıza sadece şık binalar, kenarlarına ağaç dikilmiş asfalt yollar gelmemelidir. İnsan odaklı, insan merkezli, insana saygılı ve insanı yücelten bir bakış açısına ihtiyacımız var.

Çevre, sağlık, eğitim, ulaşım, spor, kültür gibi bileşenleri, kentleşme planlarının odağına koymalıyız.Tarihi ve çevresel dokuyu, mutlak surette gözetmeliyiz. Deprem riskinin yüksek olduğu ülkemizde, kentsel dönüşümü hassas bir biçimde ele almalıyız. Kentsel dönüşümde, sadece binalar dönüşmez. İnsan yaşamı, şehirler ve alışkanlıklar da dönüşür. Bu nedenle kentsel dönüşümde rant algısını da değiştirmek durumundayız."

- "İnsanlarımızın yüzde 95’i cep telefonu sahibi"

Özlü, Sanayi 4.0 sürecini, Türkiye için fırsata çevirmenin mümkün olduğunu, bunun için yalnız bir bakanlığın ya da bir kurumun sorumlu olamayacağını ifade ederek, "Daha önceki bütün sanayi devrimlerini, geriden takip etmek zorunda kaldık ama artık Sanayi 4.0’ı geriden takip edemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Artan siber tehditler karşısında bilgi güvenliği için kamunun kararlı bir tutum sergilediğini anlatan Özlü, şu bilgileri verdi:

"Ülkemizde 48 milyon kişi her gün internete bağlanıyor. 47 milyon kişi, aktif olarak sosyal medyayı kullanıyor. İnsanlarımızın yüzde 95’i cep telefonu sahibi. Cep telefonu kullananların yüzde 75’i, akıllı telefonları tercih ediyor. Dizüstü ve masaüstü bilgisayar kullanımı yüzde 51 oranında.

Ülkemizdeki işletmelerin yüzde 73’ünün web sayfası var. TÜİK’in, Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırmasına göre, her 10 hanenin sekizi, internet erişim imkanına sahiptir. Vatandaşlarımızın yüzde 43’ü, e-devlet hizmetlerini kullanmaktadır."

Her dört kişiden birinin internet üzerinden alışveriş yaptığını anlatan Özlü, tüm bu rakamların her kullanıcının bir "dijital evi" bulunduğunu gösterdiğini söyledi.

Özlü konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kişilerin, kurumların ve devletin güvenlik ve mahremiyet sınırlarını, her türlü tehdit karşısında korumak artık herkesin görevidir. Türkiye, bu anlamda önemli mesafeler almıştır. Ulusal siber güvenlik kapasitemizin artırılmasına yönelik çalışmalar hız kazandı.

Türkiye, ortaya koyduğu Siber Güvenlik Ulusal Eylem Planıyla, meselenin her yönünü ciddiyetle ele almıştır. Siber güvenlik için gerekli insan kaynağımızın yetişmesi hususunda önemli mesafeler alınmıştır."

- "Gelişmeleri doğru okumalı ve hazırlıklarımızı yapmalıyız"

Etkinlikte bir konuşma yapan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ise Türkiye ekonomisinin yılın 2. çeyreğinde yüzde 5,1'lik büyüme yakalamasından her toplantıda gururla söz ettiklerini belirterek, "Ekonomide yakalanan büyümeden memnuniyet duyuyoruz ancak önemli olan bu büyümenin sürekliliğinin sağlanması. Alt kırılımlarda büyümeyi sağlamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

TÜSİAD olarak Dijital Dönüşüm ve Döngüsel Ekonomiyi çalışmalarının merkezine aldıklarını ifade eden Bilecik, "Dijital yaratıcılık tüm ekonomiyi ve sektörleri etkisi altına almış halde. Hiçbir sektörün buna karşı koyma şansı bulunmamaktadır. McKenzie Endeksi, maalesef inşaat sektörünün dijital dönüşümde geride olduğunu gösteriyor. 650 bin metrekarelik bir alanı tarayıp dataları toplayabilen bir drone halihazırda üretilmiş halde. Sensörler ve nesnelerin interneti (IoT), kendini onaran betonlar gibi İnşaat 4.0 gelişmeleri ortada. Tüm bu gelişmeleri doğru okumalı ve hazırlıklarımızı yapmalıyız." diye konuştu.

- "Değişime en çok adapte olabilendir hayatta kalan"

TÜSİAD Başkanı Bilecik, Türkiye'nin doğal ve mali kaynaklarını ideal şekilde yöneterek sürdürülebilirliği sağlaması gerektiğini aktararak, şöyle konuştu:

"Orta gelir tuzağını Ar-Ge, eğitim, insan kaynağı ve eğitim politikası alanında sürdürülebilirliği sağlamamız halinde aşabiliriz. Korkarım genç iş gücümüz gelişen rekabette bizim için yeterli olmayacak. Charles Darwin şöyle demiş; ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan… Değişime en çok adapte olabilendir hayatta kalan.”

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan ise 33 alt dernek ve 21 bin satış noktasıyla Türkiye'de reel sektöre hizmet ettiklerini söyledi.

İnşaat malzemeleri sektöründe geçen yıl 106 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşıldığını söyleyen Erdoğan, sektörün geleceğe yatırım yapabilmesi için dijital dönüşümün ertelenmemesi gerektiğini kaydetti.