Çobanların Dönüş Yolunda Zorlu Gece Nöbeti
Kaçkar Dağları'nın yüksek kesimlerine yağan karın ardından küçükbaş hayvanlarını köylere getirmek için yola koyulan çobanlar, geceleri dondurucu soğukta ateş yakıp sürüleri için nöbet tutuyor Çoban İpsiz: 'İki noktada daha çadır kurarak kışa kadar inişimizi tamamlayacağız. Kar yağıp otun üzeri tamamen karla kaplanınca hayvanlara hazır çimen vereceğiz'
MUHİTTİN SANDIKÇI - Kaçkar Dağları'nın yüksek kesimlerinde kar yağması nedeniyle dönüş yoluna geçen çobanlar, 2 bin rakımlı yaylalarda geceleri dondurucu soğukta ateş yakıp ısınmaya çalışırken bir yandan da sürüleri için nöbet tutuyor.
Doğu Karadeniz'de büyük bölümü Rize'nin Çamlıhemşin, diğer kısmı ise Artvin'in Yusufeli ilçesi sınırlarında yer alan Kaçkar Dağları, doğal yapısı ve bitki örtüsüyle birçok yaylacının yaz aylarındaki tercihleri arasında yer alıyor.
Kaçkar Dağları'nın farklı bölgelerindeki yaylalara mayıs başından itibaren çıkmaya başlayan küçükbaş hayvan sahipleri, yılın 5 ayını birbirinden verimli bölgelerde geçiriyor.
Bölgede eylül başından bu yana aralıklarla etkili olan kar yağışıyla zirveler beyaza bürünürken büyükbaş hayvan besicilerinin ardından küçükbaş hayvan sahipleri de ot bulmakta zorlanınca sürüleriyle dönüş yoluna geçti.
Vadi boyunca hayvanlarını otlatarak indirmeye çalışan çobanlar, gece boyunca kurdukları çadırlarda kalıyor. Büyüklüğüne göre ortalama üç çobanın görev aldığı sürülerde iki çoban uyumaya çalışırken diğeri dondurucu soğukta hayvanlar için nöbet tutuyor. Nöbetlerde odun ateşinde demlenen çay ise çobanların zorlu yolculukta ayakta durmalarına olanak sağlıyor.
Yaylalardan göç, hava şartlarına göre yaklaşık bir ay sürüyor. Çobanlar için bu zorlu yolculukta en büyük tehdit sis ve yabani hayvanlar oluyor.
- En büyük tehdit kurtlar
Çamlıhemşin ilçesine bağlı Badara Yaylası'nda çobanlık yapan Hızır İpsiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 15 yıldır bu mesleği sürdürdüğünü söyledi.
Yaklaşık 750 küçükbaş hayvanı olduğunu dile getiren İpsiz, sürekli sürünün başında bulunmak zorunda olduklarını, kışın köylere indiklerinde sürünün başında köpek bırakarak ancak iki aylarını evde geçirebildiklerini belirtti.
Seçkin İpsiz de 28 yaşında olduğunu ve çocukluğundan bu yana çobanlık yaptığını anlatarak, "7 yaşından itibaren kendimi bildim bileli sürünün peşindeyim." dedi.
Köylerde çakal ve kurt olmadığı için köpeklerin yeterli olduğuna değinen Seçkin İpsiz, "Yaylada ise aşırı kurt oluyor. Çiftleşme dönemi olması nedeniyle daha da saldırganlar. En çok zarar verdikleri zamanlar. Bu nedenle hayvanları bırakamıyoruz." diye konuştu.
İpsiz, sürülerin kalması için belirledikleri noktalar olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"İki noktada daha çadır kurarak kışa kadar inişimizi tamamlayacağız. Kar yağıp otun üzeri tamamen karla kaplanınca hayvanlara hazır çimen vereceğiz. Gelecek yıl bir aksilik olmazsa mart ayında hazırlıklarımızı yaparak yine mayıs ayına kadar yaylaya tırmanışımızı gerçekleştireceğiz."
Yapılan işin zahmetli olduğunu vurgulayan Seçkin İpsiz, "Her şeye rağmen çok şükür kazanıyoruz." dedi.
Kaynak: AA
Doğu Karadeniz'de büyük bölümü Rize'nin Çamlıhemşin, diğer kısmı ise Artvin'in Yusufeli ilçesi sınırlarında yer alan Kaçkar Dağları, doğal yapısı ve bitki örtüsüyle birçok yaylacının yaz aylarındaki tercihleri arasında yer alıyor.
Kaçkar Dağları'nın farklı bölgelerindeki yaylalara mayıs başından itibaren çıkmaya başlayan küçükbaş hayvan sahipleri, yılın 5 ayını birbirinden verimli bölgelerde geçiriyor.
Bölgede eylül başından bu yana aralıklarla etkili olan kar yağışıyla zirveler beyaza bürünürken büyükbaş hayvan besicilerinin ardından küçükbaş hayvan sahipleri de ot bulmakta zorlanınca sürüleriyle dönüş yoluna geçti.
Vadi boyunca hayvanlarını otlatarak indirmeye çalışan çobanlar, gece boyunca kurdukları çadırlarda kalıyor. Büyüklüğüne göre ortalama üç çobanın görev aldığı sürülerde iki çoban uyumaya çalışırken diğeri dondurucu soğukta hayvanlar için nöbet tutuyor. Nöbetlerde odun ateşinde demlenen çay ise çobanların zorlu yolculukta ayakta durmalarına olanak sağlıyor.
Yaylalardan göç, hava şartlarına göre yaklaşık bir ay sürüyor. Çobanlar için bu zorlu yolculukta en büyük tehdit sis ve yabani hayvanlar oluyor.
- En büyük tehdit kurtlar
Çamlıhemşin ilçesine bağlı Badara Yaylası'nda çobanlık yapan Hızır İpsiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 15 yıldır bu mesleği sürdürdüğünü söyledi.
Yaklaşık 750 küçükbaş hayvanı olduğunu dile getiren İpsiz, sürekli sürünün başında bulunmak zorunda olduklarını, kışın köylere indiklerinde sürünün başında köpek bırakarak ancak iki aylarını evde geçirebildiklerini belirtti.
Seçkin İpsiz de 28 yaşında olduğunu ve çocukluğundan bu yana çobanlık yaptığını anlatarak, "7 yaşından itibaren kendimi bildim bileli sürünün peşindeyim." dedi.
Köylerde çakal ve kurt olmadığı için köpeklerin yeterli olduğuna değinen Seçkin İpsiz, "Yaylada ise aşırı kurt oluyor. Çiftleşme dönemi olması nedeniyle daha da saldırganlar. En çok zarar verdikleri zamanlar. Bu nedenle hayvanları bırakamıyoruz." diye konuştu.
İpsiz, sürülerin kalması için belirledikleri noktalar olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"İki noktada daha çadır kurarak kışa kadar inişimizi tamamlayacağız. Kar yağıp otun üzeri tamamen karla kaplanınca hayvanlara hazır çimen vereceğiz. Gelecek yıl bir aksilik olmazsa mart ayında hazırlıklarımızı yaparak yine mayıs ayına kadar yaylaya tırmanışımızı gerçekleştireceğiz."
Yapılan işin zahmetli olduğunu vurgulayan Seçkin İpsiz, "Her şeye rağmen çok şükür kazanıyoruz." dedi.