Kırım Kongo Artık Tarih Oluyor
Karadeniz Bölgesi’nde bu yıl Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’nda (KKKA) vaka sayısında belirgin bir düşüş yaşandığı belirtildi.
Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, bölgede bu yıl KKKA hastalığında birkaç vaka dışında vaka olmadığını belirterek hastalıkta hiç beklemedikleri yönde bir azalma gördüklerini söyledi.
Vaka sayısının sadece Karadeniz Bölgesi’nde değil Türkiye genelinde azalma olduğuna dikkat çeken Köksal, “KKKA vakalarında bizim de beklemediğimiz kadar bir azalma oldu. Bu mutluluk verici bir durum. Biz ilk vakalarımızı 2004 yılında yoğun olmaya görmeye başlamıştık. Her ne kadar 2002 yılından beri hastaları görüyor olsak da 2004 yılından itibaren vakalarda büyük bir artış olmuştu. Geçen yıldan önceki yıllara kadar geçen zaman diliminde de her sene çok sayıda vakanın olduğunu biliyoruz. Özellikle Kelkit bölgesinden hastaların Trabzon’a gönderildiği görüyorduk ve hastaları izliyorduk. Ancak geçen yıl belirgin bir azalma oldu. Sadece bizde değil Türkiye’de ciddi bir azalma oldu” dedi.
"KKKA virüsü taşıyan kenelerin neslinde bir tükenme oldu"
KKKA hastalığının neredeyse dibe vurduğunu kaydeden Köksal, “Bu sene neredeyse dibe vurdu. Birkaç vaka dışında vaka olmadı. Diğer bölgelerle gerek Tokat, gerek Çorum olsun konuştuğumuzda onlar da bizden biraz daha fazla vaka olmakla birlikte eski yıllara göre çok belirgin bir azalma olmuş. KKKA vakalarını herhalde artık görmeyeceğiz" diye konuştu.
Köksal, vakalardaki düşüşün sebebleri ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Birkaç sebep üzerinde duruyoruz. Bunlardan birisi hastalığı semptomatik olarak geçirenler yanında yani belirtiyle geçiren yanı sıra bir de belirtisiz asemptomatik dediğimiz geçirenler oldu. Yani bölgede yeterince antikor taşıyan kişi sayısı oldu. Bunu da tespit etmek için analiz yapmak lazım. Bir diğer sebepte KKKA virüsü taşıyan kenelerin neslinde bir tükenme oldu ve yeni kene enfeksiyonları meydana gelmedi. Yani virüs bu bölgedeki epidemiyolojik döngüsünü tamamladı. Eğer yeni bir giriş olmazsa çünkü virüsün genetik farklılıkları olabiliyor. Bizdeki virüs ile İran’daki virüs farklı olabiliyor. Yada Balkanlar’daki virüs yapısı farklılık gösterebiliyor. O nedenle şunu ön görebiliyoruz. KKKA artık Türkiye’de önemli bir hastalık olmaktan ve toplumun büyük bir kesimine etkilemekten çıkacak gibi duruyor” dedi.
Kaynak: İHA
Vaka sayısının sadece Karadeniz Bölgesi’nde değil Türkiye genelinde azalma olduğuna dikkat çeken Köksal, “KKKA vakalarında bizim de beklemediğimiz kadar bir azalma oldu. Bu mutluluk verici bir durum. Biz ilk vakalarımızı 2004 yılında yoğun olmaya görmeye başlamıştık. Her ne kadar 2002 yılından beri hastaları görüyor olsak da 2004 yılından itibaren vakalarda büyük bir artış olmuştu. Geçen yıldan önceki yıllara kadar geçen zaman diliminde de her sene çok sayıda vakanın olduğunu biliyoruz. Özellikle Kelkit bölgesinden hastaların Trabzon’a gönderildiği görüyorduk ve hastaları izliyorduk. Ancak geçen yıl belirgin bir azalma oldu. Sadece bizde değil Türkiye’de ciddi bir azalma oldu” dedi.
"KKKA virüsü taşıyan kenelerin neslinde bir tükenme oldu"
KKKA hastalığının neredeyse dibe vurduğunu kaydeden Köksal, “Bu sene neredeyse dibe vurdu. Birkaç vaka dışında vaka olmadı. Diğer bölgelerle gerek Tokat, gerek Çorum olsun konuştuğumuzda onlar da bizden biraz daha fazla vaka olmakla birlikte eski yıllara göre çok belirgin bir azalma olmuş. KKKA vakalarını herhalde artık görmeyeceğiz" diye konuştu.
Köksal, vakalardaki düşüşün sebebleri ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Birkaç sebep üzerinde duruyoruz. Bunlardan birisi hastalığı semptomatik olarak geçirenler yanında yani belirtiyle geçiren yanı sıra bir de belirtisiz asemptomatik dediğimiz geçirenler oldu. Yani bölgede yeterince antikor taşıyan kişi sayısı oldu. Bunu da tespit etmek için analiz yapmak lazım. Bir diğer sebepte KKKA virüsü taşıyan kenelerin neslinde bir tükenme oldu ve yeni kene enfeksiyonları meydana gelmedi. Yani virüs bu bölgedeki epidemiyolojik döngüsünü tamamladı. Eğer yeni bir giriş olmazsa çünkü virüsün genetik farklılıkları olabiliyor. Bizdeki virüs ile İran’daki virüs farklı olabiliyor. Yada Balkanlar’daki virüs yapısı farklılık gösterebiliyor. O nedenle şunu ön görebiliyoruz. KKKA artık Türkiye’de önemli bir hastalık olmaktan ve toplumun büyük bir kesimine etkilemekten çıkacak gibi duruyor” dedi.