Samsun'daki FETÖ Davası
Samsun’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 10’ü tutuklu toplam 51 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Samsun Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Canik Başarı Üniversitesi ile Başarı Eğitim, Kültür ve Sağlık Vakfı Mütevelli Heyeti üyelerine yönelik 2016 Eylül ayında düzenlenen operasyonda gözaltına alınan üniversitenin rektörü Prof. Dr. Y.B.’nin de aralarında bulunduğu akademisyen, doktor, avukat ve iş adamı ile emekli öğretmenden oluşan 10’ü tutuklu 51 kişinin "silahlı terör örgütüne üye olma, terörizmin finansmanın önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet" suçlarından yargılanmalarına devam edildi.
Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen dava sanık sayısı fazla olduğu için adliyenin konferans salonunda yapıldı. Tutuklu sanıklar kendilerini savunarak sağlık sorunlarını da dile getirip tahliyelerini talep ettiler.
Tutuklu olarak yargılanan Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Y.B. tahliye talebinde bulunarak, "Canik Başarı Üniversitenin eski rektörüyüm. Bütün iyi niyetimle bu üniversitede çalıştım. 30 yıllık akademisyenim. Bu güne kadar binlerce öğrenci yetiştirdim. Nerede bir yara varsa merhem olmak için bu ülkeye yararlı olmak istedim. Ben bir terörist değilim. Bu ülkenin yetiştirmiş, devletin yurt dışına götürmüş biriyim. OMÜ’de profesör olarak görev yaparken kurucu vakfın talebiyle Canik Başarı Üniversitesinin kurucu rektörü olarak atandım. Üniversitenin kapanmasından 6 ay öncesine kadar YÖK’ün kararıyla güvenlik soruşturmalarından geçerek yine üniversitenin rektörlüğüne atanmıştım. Ben üniversitenin bir akademisyen çalışanıydım. Akademik yöneticisiydim. 30 yıllık akademik kariyerim var. Son anda emekli oldum. Üniversitemizin son 3-4 ayına kadar bizin üniversitede hiçbir menfi olay olmadığı Valilik güvenlik toplantısında mevcuttur. 13 aydır tutuklu olarak bulunuyorum. Sağlık problemlerim var. Dışarıda birçok arkadaşımız gibi ben de tutuksuz olarak yargılanmak istiyorum. Dosyada da mevcut bir çok iş adamı maddi ve manevi yardımda bulundular. Bir Samsunlu olarak birçok iş adamının bağış yaptığı üniversitede benim çalışma yapmamam mümkün değildi. Üniversitenin içinde bulunan arsa için Canik Belediye Başkanlığı tarafından arsa tahsisinde bir çok kolaylık sağlandı. Bu üniversite kanuna göre kurulmuş ve resmi gazetede yayınlanmış. Ben akademik kimliğimle çalıştım. Her hangi bir yapıya yakınlığım mümkün değildir. Üniversite yöneticilik yapmamın örgüt yöneticiliği ve üyeliği ile özleştirilmesini çok acı buluyorum. Dosyamda her hangi bir kasıtla suç teşkil eden eylemim yoktur. Manevi unsur gerçekleşmemiştir. Ben 2.5 yıldır yüksek derecede uyku apnesi hastasıyım. Solunum destek cihazı ile uyuyorum. Cihazım bana cezaevinde ulaşılmadı. Bu konuda zorluklar yaşıyorum. Delilleri karartmam söz konusu değildir. Tüm delilere el konulmuştur. Dosya tekamül edilmiştir. Sabit adresim vardır. Polise kendim teslim oldum. Kaçacak şüphem yok. Sağlık durumum da gözetilerek tahliyemi arz ediyorum" dedi.
Mahkeme heyeti uyku apnesi cihazının Y.B.’ye verilmesi için cezaevine yazı yazılmasına ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 22 Aralık’a tarihine erteledi.
Kaynak: İHA
Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen dava sanık sayısı fazla olduğu için adliyenin konferans salonunda yapıldı. Tutuklu sanıklar kendilerini savunarak sağlık sorunlarını da dile getirip tahliyelerini talep ettiler.
Tutuklu olarak yargılanan Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Y.B. tahliye talebinde bulunarak, "Canik Başarı Üniversitenin eski rektörüyüm. Bütün iyi niyetimle bu üniversitede çalıştım. 30 yıllık akademisyenim. Bu güne kadar binlerce öğrenci yetiştirdim. Nerede bir yara varsa merhem olmak için bu ülkeye yararlı olmak istedim. Ben bir terörist değilim. Bu ülkenin yetiştirmiş, devletin yurt dışına götürmüş biriyim. OMÜ’de profesör olarak görev yaparken kurucu vakfın talebiyle Canik Başarı Üniversitesinin kurucu rektörü olarak atandım. Üniversitenin kapanmasından 6 ay öncesine kadar YÖK’ün kararıyla güvenlik soruşturmalarından geçerek yine üniversitenin rektörlüğüne atanmıştım. Ben üniversitenin bir akademisyen çalışanıydım. Akademik yöneticisiydim. 30 yıllık akademik kariyerim var. Son anda emekli oldum. Üniversitemizin son 3-4 ayına kadar bizin üniversitede hiçbir menfi olay olmadığı Valilik güvenlik toplantısında mevcuttur. 13 aydır tutuklu olarak bulunuyorum. Sağlık problemlerim var. Dışarıda birçok arkadaşımız gibi ben de tutuksuz olarak yargılanmak istiyorum. Dosyada da mevcut bir çok iş adamı maddi ve manevi yardımda bulundular. Bir Samsunlu olarak birçok iş adamının bağış yaptığı üniversitede benim çalışma yapmamam mümkün değildi. Üniversitenin içinde bulunan arsa için Canik Belediye Başkanlığı tarafından arsa tahsisinde bir çok kolaylık sağlandı. Bu üniversite kanuna göre kurulmuş ve resmi gazetede yayınlanmış. Ben akademik kimliğimle çalıştım. Her hangi bir yapıya yakınlığım mümkün değildir. Üniversite yöneticilik yapmamın örgüt yöneticiliği ve üyeliği ile özleştirilmesini çok acı buluyorum. Dosyamda her hangi bir kasıtla suç teşkil eden eylemim yoktur. Manevi unsur gerçekleşmemiştir. Ben 2.5 yıldır yüksek derecede uyku apnesi hastasıyım. Solunum destek cihazı ile uyuyorum. Cihazım bana cezaevinde ulaşılmadı. Bu konuda zorluklar yaşıyorum. Delilleri karartmam söz konusu değildir. Tüm delilere el konulmuştur. Dosya tekamül edilmiştir. Sabit adresim vardır. Polise kendim teslim oldum. Kaçacak şüphem yok. Sağlık durumum da gözetilerek tahliyemi arz ediyorum" dedi.
Mahkeme heyeti uyku apnesi cihazının Y.B.’ye verilmesi için cezaevine yazı yazılmasına ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 22 Aralık’a tarihine erteledi.