'Tıraş Takımı' Bahanesiyle Nizamiye Kontrolü
Malatya'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, aralarında generallerin de bulunduğu 76 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, eski 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'un nizamiyelerde gerekli tertibatın alınıp alınmadığının kontrolü amacıyla 'tıraş takımını getirme' bahanesiyle gönderdiği şoförünün içeriye giremediğini belirtmesi üzerine gülerek, 'sabah alırız' dediği bilgisi yer aldı İddianameden: 'Şüpheli Avni Angun'un 2. Ordu Karargahından çıkıp konutuna vardığı ve araçtan inmeden şoförü Feridun P'ye karargaha dönerek tıraş takımını alıp getirmesini söylemesi ve şoförün karargaha gidip nizamiyeden içeri girmek isterken Yüzbaşı Kemal Keskin'in içeriye bırakmaması ve küfretmesi, bu olayı şoförün Avni Angun'a söylemesi ve kendisinin de gülerek 'sabah alırız' demesi, esasen darbeden daha önceden haberdar olduğunun ve nizamiyelerde gerekli tertibatın alınıp alınmadığının kontrolü amaçlı olarak yapıldığı anlaşılmıştır' 'Karargahta bulunduğu süre içerisinde darbe teşebbüsüne fiilen katılan personelin kimler olduğu darbeye teşebbüsün ilk saatlerinden itibaren aydınlığa kavuştuğu halde, söz konusu personelin etkisiz hale getirilmesi için imkan ve şartlar birkaç defa oluşmasına rağmen, Ordu Komutanı Adem Huduti'nin, bu hususta zamanında ve etkin karar vermemesi neticesinde darbe teşebbüsçülerinin ele geçirilme sürecinin uzamasına neden olduğu anlaşılmıştır'
Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcıvekili Mehmet Badem tarafından FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin eski 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti ile bazı generaller, subay ve astsubaylar ile erlerin de aralarında bulunduğu 76 şüpheli hakkında hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 165 sayfalık iddianamede, darbe girişiminde yaşananlara ilişkin detaylı bilgiler yer aldı.
İddianamede, eski 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'un, 'Yurtta Sulh Konseyi' tarafından yayımlanan 'Harekat Yıldırım' öncelik dereceli gizli mesaj formunda 'Malatya Sıkıyönetim Komutanı' olarak görevlendirildiği kaydedildi.
Angun'un sivil şoförlüğünü yapan Feridun P'nin beyanlarına yer verilen iddianamede, şüpheli Avni Angun'un konuta geldiğinde henüz araçtan inmeden tıraş takımının karargahta kaldığını, onu alıp kendisine getirmesini söylediği aktarıldı
Şoför Feridun P'nin, makamda bulunan tıraş takımın almak üzere geri döndüğünü, nizamiyeye gittiğinde 5-6 askerin ve Yüzbaşı Kemal Keskin'in orada olduğunu kendisinin Avni Angun tarafından gönderildiğini söylediğini ancak içeriye girmenin yasak olduğu gerekçesiyle geri gönderildiğini kaydetti.
Yüzbaşı Keskin'in kendisine küfrederek, 'git söyle, denetleme varmış de' diye belirttiğini, bunun üzerine tekrar konuta döndüğünü, durumu Avni Angun'a ilettiğinde, kendisine gülerek 'sabah alırız' dediğini, bunun üzerine koğuşuna geçtiği ifade edildi.
- Habercisinin de ifadesine başvuruldu
Şüpheli Angun'un konutunda haberci ve şoför olarak görev yapan Haktan A'nın da ifadesine yer verilen iddianamede, '15 Temmuz saat 20.00-20.30 sıralarında Avni Angun'un konuta geldiğini, tıraş malzemelerini makamda unuttuğunu söyleyerek Feridun P'yi makama gönderdiğini ancak 20.30-20.40 sıralarında Feridun P'nin konuta döndüğünü, Avni Angun'a nizamiyede görevli Yüzbaşı Kemal Keskin'in kendisini içeriye sokmadığını bu nedenle geri döndüğünü söylemesi üzerine Avni Angun'un da gülerek 'yarın alırız' diye söylediğini, akabinde Avni Angun'un izne ayrılacağı için yukarıda hazırlıklar yaptığını, kendisinin de aşağıda beklediğini ifade ettiği anlaşılmıştır.' değerlendirmesinde bulunuldu.
İddianamede, şöyle denildi:
'Şüpheli Avni Angun'un 2. Ordu Karargahından çıkıp konutuna vardığı ve araçtan inmeden şoförü Feridun P'ye karargaha dönerek tıraş takımını alıp, getirmesini söylemesi ve şoförün karargaha gidip, nizamiyeden içeri girmek isterken Yüzbaşı Kemal Keskin'in içeriye bırakmaması ve küfretmesi, bu olayı şoförün dönüp, Avni Angun'a söylemesi ve kendisinin de gülerek 'Sabah alırız' demesi, esasen darbeden daha önceden haberdar olduğunun ve nizamiyelerde gerekli tertibatın alınıp alınmadığının kontrolü amaçlı olarak yapıldığı anlaşılmıştır. Şüphelinin darbeye teşebbüs olayından önceden haberdar olduğu ve sonrasında karargahta bulunduğu süre içerisinde darbe teşebbüsüne fiilen katılan personelin kimler olduğu, darbeye teşebbüsün ilk saatlerinden itibaren aydınlığa kavuştuğu halde söz konusu personelin etkisiz hale getirilmesi için imkan ve şartlar birkaç defa oluşmasına rağmen, Ordu Komutanı Adem Huduti ile bu hususta zamanında ve etkin karar vermemesi neticesinde darbe teşebbüsçülerinin ele geçirilme sürecinin uzamasına neden olduğu anlaşılmıştır.'