Ölen Ortağının Ailesine 'Babalık' Yaptı
Fırat Kalkanı Harekatı'nın ardından terör örgütü DEAŞ'ten temizlenen memleketi Cerablus'a dönen 12 çocuk ve 98 torun sahibi Osman Mahmud, DEAŞ zulmünden kaçarken mayına basarak hayatını kaybeden eski ortağının 2 karısı, 6 çocuğu ve annesine de kol kanat gerdi Terör örgütü PYD kontrolündeki Menbüç'ten getirdiği eski ortağının emanetlerine ev kiralayan Mahmud, imkanları ölçüsünde evin ihtiyaçlarını karşılıyor Mahmud: 'Benim artık bir bacım, 2 kızım, 6 torunum daha var. Bunlar bana eski ortağım Mahmud'un emaneti. Ben onlara bakıyorum, Allah da bana yardım ediyor'
KEREM KOCALAR - Fırat Kalkanı Harekatı'nın ardından döndüğü Cerablus'ta hayatına kaldığı yerden devam etmek isteyen 67 yaşındaki Osman Mahmud, eski ortağının DEAŞ döneminde öldüğünü öğrenince terör örgütü PYD kontrolündeki eski ortağının ailesini Cerablus'a getirerek, aile fertlerine kol kanat gerdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve Koalisyon Hava Kuvvetlerince Suriye'nin kuzeyinde terör tehditlerine karşı başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'nın simgesi haline gelen Cerablus'taki yöre halkı, birbirlerinin yaralarını sarmaya başladı.
Terör örgütü DEAŞ'ın bölgeye gelmesinden önce Cerablus'ta pastane işleten, DEAŞ'ın zulmü yüzünden ailesiyle kaçtığı Türkiye'de 2 yıl kalan Mahmud da 3 ay önce döndüğü memleketinde yarım bıraktığı yaşamını yeniden kurmaya çalışıyor.
Çarşı merkezinde yeniden işletme açan, tek odalı bir üretim tesisi kuran Mahmud, bir süre sonra eski ortağı Mahmud Şerif'in (36) hayatını kaybettiğini öğrendi. Hemen harekete geçen Mahmud, PYD kontrolündeki Menbiç'in bir köyünde eski ortağının ailesine ulaştı. Ailenin durumu karşısında hüzünlenen Mahmud, Şerif'in ailesini daha iyi bir yaşam imkanı sunabilmek için Cerablus'a davet etti.
Cerablus'a getirdiği ortağının ailesine kol kanat geren Mahmud, ortağının 2 eşi, annesi ve 6 çocuğuna Cerablus'ta bir ev kiraladı.
Evin tüm ihtiyaçlarını imkanları ölçüsünde karşılayan Mahmud, yaşları 2 ila 8 arasında değişen çocuklara dedelik, ortağının eşlerine de babalık yapıyor.
Mahmud, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tatlıcılık yapan arkadaşının ölmeden önce Münbiç'te bulunduğunu, beraber uzun yıllar ortak işler yapıp çocuklarının nafakalarını kazandıklarını söyledi.
Cerablus'tan ayrıldıktan sonra arkadaşıyla sık sık telefonda görüştüklerini anlatan Mahmud, 'Kendisine 'Bırak orayı, Türkiye'ye gel. Orası çok tehlikeli olmaya başladı.' dedim ama kendisi dinlemedi. 'İşi gücü nasıl bırakayım.' dedi durdu. Daha sonra duydum ki ölmüş. Gelince ailesi için bir şeyler yapmak istedim ve onlara ulaştım. Şimdi elimden geldiğince onlara kol kanat geriyorum.' diye konuştu.
Pastanede kazandığı parayla kendi ailesine baktığını, elinden geldiğince de 'ortağımın emaneti' dediği ailenin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını ifade eden Mahmud, şöyle konuştu:
'Benim 12 çocuğum, 98 de torunum var. Rahmetli Mahmud da benim çocuklarım yaşındaydı ama ortağımdı neticede. Birbirimizin iyi paralar kazanmasına vesile olmuştuk. Bu aile bana emanettir. Benim artık bir bacım, 2 kızım, 6 torunum daha var. Bunlar bana eski ortağım Mahmud'un emaneti. Ben onlara bakıyorum, Allah da bana yardım ediyor. Allah verenin karşılığını veriyor. Bu aile için ne yapsam Allah bereketini veriyor. Sağ olduğum sürece bu insanların yanında olacağım.'
- 'Oğlumun mezarı bile yok'
Ölen Mahmud Şerif'in annesi Hatice Şerif (67) ise oğluyla Münbiç'te yaşadıklarını, oğlunun ürettiği tatlıları zaman zaman Cerablus'a getirerek sattığını anlattı.
Yine satış için Cerablus'a gittiği bir gün kendisinden bir daha haber alamadıklarını belirten Şerif, 'Oğlumu DEAŞ gözaltına almış. Neden alındığını bilmiyorum. El Bab tarafına götürmüşler ve 10-15 gün gözaltında tuttuktan sonra bırakmışlar. Oğlum eve doğru gelirken DEAŞ'ın döşediği mayına basmış ve hayatını kaybetmiş. Ben oğlumu göremedim, mezarı bile yok. Yüzünü bir kere göremedim. Keşke görseydim.' diye konuştu.
Oğlunun iyi bir insan ve evlat olduğunu kaydeden Şerif, onun ölümünün ardından çok zor duruma düştüklerini belirtti.
Şerif, oğlunun eski ortağının yardımıyla hayata tutunduklarını dile getirdi.
Kaynak: AA
Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve Koalisyon Hava Kuvvetlerince Suriye'nin kuzeyinde terör tehditlerine karşı başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'nın simgesi haline gelen Cerablus'taki yöre halkı, birbirlerinin yaralarını sarmaya başladı.
Terör örgütü DEAŞ'ın bölgeye gelmesinden önce Cerablus'ta pastane işleten, DEAŞ'ın zulmü yüzünden ailesiyle kaçtığı Türkiye'de 2 yıl kalan Mahmud da 3 ay önce döndüğü memleketinde yarım bıraktığı yaşamını yeniden kurmaya çalışıyor.
Çarşı merkezinde yeniden işletme açan, tek odalı bir üretim tesisi kuran Mahmud, bir süre sonra eski ortağı Mahmud Şerif'in (36) hayatını kaybettiğini öğrendi. Hemen harekete geçen Mahmud, PYD kontrolündeki Menbiç'in bir köyünde eski ortağının ailesine ulaştı. Ailenin durumu karşısında hüzünlenen Mahmud, Şerif'in ailesini daha iyi bir yaşam imkanı sunabilmek için Cerablus'a davet etti.
Cerablus'a getirdiği ortağının ailesine kol kanat geren Mahmud, ortağının 2 eşi, annesi ve 6 çocuğuna Cerablus'ta bir ev kiraladı.
Evin tüm ihtiyaçlarını imkanları ölçüsünde karşılayan Mahmud, yaşları 2 ila 8 arasında değişen çocuklara dedelik, ortağının eşlerine de babalık yapıyor.
Mahmud, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tatlıcılık yapan arkadaşının ölmeden önce Münbiç'te bulunduğunu, beraber uzun yıllar ortak işler yapıp çocuklarının nafakalarını kazandıklarını söyledi.
Cerablus'tan ayrıldıktan sonra arkadaşıyla sık sık telefonda görüştüklerini anlatan Mahmud, 'Kendisine 'Bırak orayı, Türkiye'ye gel. Orası çok tehlikeli olmaya başladı.' dedim ama kendisi dinlemedi. 'İşi gücü nasıl bırakayım.' dedi durdu. Daha sonra duydum ki ölmüş. Gelince ailesi için bir şeyler yapmak istedim ve onlara ulaştım. Şimdi elimden geldiğince onlara kol kanat geriyorum.' diye konuştu.
Pastanede kazandığı parayla kendi ailesine baktığını, elinden geldiğince de 'ortağımın emaneti' dediği ailenin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını ifade eden Mahmud, şöyle konuştu:
'Benim 12 çocuğum, 98 de torunum var. Rahmetli Mahmud da benim çocuklarım yaşındaydı ama ortağımdı neticede. Birbirimizin iyi paralar kazanmasına vesile olmuştuk. Bu aile bana emanettir. Benim artık bir bacım, 2 kızım, 6 torunum daha var. Bunlar bana eski ortağım Mahmud'un emaneti. Ben onlara bakıyorum, Allah da bana yardım ediyor. Allah verenin karşılığını veriyor. Bu aile için ne yapsam Allah bereketini veriyor. Sağ olduğum sürece bu insanların yanında olacağım.'
- 'Oğlumun mezarı bile yok'
Ölen Mahmud Şerif'in annesi Hatice Şerif (67) ise oğluyla Münbiç'te yaşadıklarını, oğlunun ürettiği tatlıları zaman zaman Cerablus'a getirerek sattığını anlattı.
Yine satış için Cerablus'a gittiği bir gün kendisinden bir daha haber alamadıklarını belirten Şerif, 'Oğlumu DEAŞ gözaltına almış. Neden alındığını bilmiyorum. El Bab tarafına götürmüşler ve 10-15 gün gözaltında tuttuktan sonra bırakmışlar. Oğlum eve doğru gelirken DEAŞ'ın döşediği mayına basmış ve hayatını kaybetmiş. Ben oğlumu göremedim, mezarı bile yok. Yüzünü bir kere göremedim. Keşke görseydim.' diye konuştu.
Oğlunun iyi bir insan ve evlat olduğunu kaydeden Şerif, onun ölümünün ardından çok zor duruma düştüklerini belirtti.
Şerif, oğlunun eski ortağının yardımıyla hayata tutunduklarını dile getirdi.