Termal Tesisler Yılda 550 Bin Turistin Tercihi
Sağlık ile Kültür ve Turizm bakanlıklarınca hazırlanan verilere göre, yılda yaklaşık 550 bin turist Türkiye'deki termal tesisleri ziyaret ediyor Önceki yıl termal tesislere en yoğun talep sırasıyla, Çinliler, Almanlar, Güney Koreliler, Japonlar, Ruslar ve ABD'lilerden geldi Ülkede 2018'e kadar termal turizmde 100 bin yatak kapasitesine ulaşılması, bu tesislerden 600 bini tedavi amaçlı olmak üzere 1 milyon 500 bin yabancı turistin hizmet alması hedefleniyor.
YEŞİM SERT KARAASLAN - Termal turizmde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alan Türkiye, tesislerinde yılda yaklaşık 550 bin yabancı ziyaretçiyi ağırlıyor.
AA muhabirinin Sağlık ile Kültür ve Turizm bakanlıkları verilerinden derlediği bilgiye göre, Türkiye, jeotermal kaynak potansiyeli açısından Avrupa'da birinci, kaplıca uygulamaları konusunda ise üçüncü sırada yer alıyor.
Sıcaklıkları 20-110 derece, debileri 2-500 litre/saniye arasında değişebilen bin 500'den fazla kaynağa sahip Türkiye, kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından dünyada ilk 5 ülke arasında bulunuyor.
Türkiye, Avrupa'da kaplıca kullanımı bakımından İtalya (300) ve Almanya'dan (260) sonra, 240 kaplıcayla üçüncü sırayı alıyor. Bu kaplıcalardan 73'ü turizm merkezi, 3'ü Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi'nde yer alıyor.
Coğrafi yakınlık faktörü göz önünde bulundurulduğunda Orta Doğu ülkeleri için Türkiye, önemli bir termal destinasyon ülkesi konumunda bulunuyor.
Termal su kaynakları, başta Ege, Marmara ile İç Anadolu bölgelerinde toplanıyor. Marmara'da ilk modern kaplıca tesisinin açıldığı Yalova ile İstanbul, Bursa, Balıkesir, Sakarya ve Çanakkale'de termal turizm faaliyetleri gerçekleştiriliyor. İç Anadolu'da ise Ankara, Nevşehir, Sivas ve Eskişehir termal kaynaklar yönünden zenginliğiyle öne çıkıyor.
Türkiye, yüksek mineralizasyon içeriği sayesinde etkin tedavi edici özelliklere sahip termal su potansiyelinin, zengin kültürel, doğal değerleri ve iklimsel özellikleriyle birleşmesi sonucunda benzersiz bir sağlık turizmi ortamı sunuyor.
Termal turizm verilerine göre, Türkiye'deki tesislere yılda yaklaşık 550 bin yabancı ziyaretçi geliyor. 2015'te bu tesisleri en çok sırasıyla Çin Halk Cumhuriyeti, Almanya, Güney Kore, Japonya, Rusya ve ABD'den ziyaretçiler tercih etti.
10. Kalkınma Eylem Planı ile 2018'e kadar termal turizmde 100 bin yatak kapasitesine ulaşılması ve 600 bini tedavi amaçlı olmak üzere 1 milyon 500 bin yabancı turiste hizmet sunulması hedefleniyor. Termal turizmden bir yılda 3 milyar dolar gelir elde edilmesi amaçlanıyor.
- Sağlık için yılda bir kez kaplıca kürü öneriliyor
Doğal sıcak su kaynakları, tedavi amaçlı banyo kürleri olarak kullanılıyor.
Bu kaynaklar, balneoterapi, spa terapi ve hidroterapi gibi farklı isimlerle tedavi edici, koruyucu ve zindelik sağlayıcı amaçlarla kullanılan çok eski ve geleneksel yöntem olarak varlığını sürdürüyor.
Uzmanlar tarafından, bağışıklık sistemini güçlendirmek, zinde kalmak, hastalık durumlarında ise iyileşme sürecini hızlandırmak için yılda bir kez kaplıca kürü alınması öneriliyor.
Hastalıkların çeşidine göre uygun termal suyun, yararlanma teknikleri ve sürelerinin, uzman tavsiyesiyle belirlenmesi gerekiyor. Kaplıca kür uygulamaları için genelde 14-21 günlük tedavi süresi öneriliyor.
Kaplıcalarda, tedavi ve zindelik amacıyla su içi jimnastiği, solunum terapisi, tansiyon düzenleme tedavisi, kulak akupunkturu, tıbbi sauna, kolon hidroterapi, değişik bölge ve teknikte uygulanan masajlar, orman veya deniz kenarında yürüyüş, ozon tedavisi, ritim terapi gibi günde 2 saati aşmayan pek çok günlük kür çeşidi uygulanıyor.
- En çok talep gören bölgeler
Türkiye'nin önde gelen bir tur operatörünün Kültür Turları Müdürü Yakup Yılmaz, Sağlık Bakanlığınca yapılan bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları sonrasında, kaplıcaların sağlığa faydalarının toplumda daha bilinir hale geldiğini belirterek, 'Son yıllarda kaplıca ve sağlık turizmi, özellikle kış aylarında çok önemli ivme kazandı.' dedi.
Firma olarak Türkiye'nin farklı noktalarındaki kaplıcalara ve termal tesislere turlar düzenlediklerini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
'Bu bağlamda Afyonkarahisar, Bolu, Çankırı Kurşunlu, Bursa ve Pamukkale, en çok talep gören yerler olarak dikkatimizi çekiyor. İlgiyi daha da artırmak amacıyla kültür turları ve kayak turizmi kapsamında uygun olan yerlerde konaklamanın termal tesislerde yapılmasını sağlıyoruz. Bu şekilde hem buraları tanıtıyor hem de kültür ve kayak tatilini tercih edenlere aynı zamanda termal tesislerden faydalanma imkanı veriyoruz. Örneğin Safranbolu-Ilgaz turlarında misafirlerimizi Çankırı'nın Kurşunlu ilçesinde yer alan termal tesiste konaklatıyoruz. Bu şekilde misafirlerimiz hem Ilgaz Dağı'nda kayak yapma imkanı hem de Kurşunlu kaplıcalarından faydalanma şansı yakalayabiliyor.
Bunun dışında Bursa, Bolu, Pamukkale ve Afyonkarahisar'a düzenlenen turlarla birlikte, bu bölgelerdeki turizme katkı veriliyor. Bizim organizasyonumuzda 2015 yılında 15 bin, 2016'da ise 24 bin kişi kaplıca ve sağlık turizmi kapsamında bu illerimizde hizmet aldı. 2017'de hedefimiz 30 binli sayılara ulaşmak olacak.'
Kaynak: AA
AA muhabirinin Sağlık ile Kültür ve Turizm bakanlıkları verilerinden derlediği bilgiye göre, Türkiye, jeotermal kaynak potansiyeli açısından Avrupa'da birinci, kaplıca uygulamaları konusunda ise üçüncü sırada yer alıyor.
Sıcaklıkları 20-110 derece, debileri 2-500 litre/saniye arasında değişebilen bin 500'den fazla kaynağa sahip Türkiye, kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından dünyada ilk 5 ülke arasında bulunuyor.
Türkiye, Avrupa'da kaplıca kullanımı bakımından İtalya (300) ve Almanya'dan (260) sonra, 240 kaplıcayla üçüncü sırayı alıyor. Bu kaplıcalardan 73'ü turizm merkezi, 3'ü Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi'nde yer alıyor.
Coğrafi yakınlık faktörü göz önünde bulundurulduğunda Orta Doğu ülkeleri için Türkiye, önemli bir termal destinasyon ülkesi konumunda bulunuyor.
Termal su kaynakları, başta Ege, Marmara ile İç Anadolu bölgelerinde toplanıyor. Marmara'da ilk modern kaplıca tesisinin açıldığı Yalova ile İstanbul, Bursa, Balıkesir, Sakarya ve Çanakkale'de termal turizm faaliyetleri gerçekleştiriliyor. İç Anadolu'da ise Ankara, Nevşehir, Sivas ve Eskişehir termal kaynaklar yönünden zenginliğiyle öne çıkıyor.
Türkiye, yüksek mineralizasyon içeriği sayesinde etkin tedavi edici özelliklere sahip termal su potansiyelinin, zengin kültürel, doğal değerleri ve iklimsel özellikleriyle birleşmesi sonucunda benzersiz bir sağlık turizmi ortamı sunuyor.
Termal turizm verilerine göre, Türkiye'deki tesislere yılda yaklaşık 550 bin yabancı ziyaretçi geliyor. 2015'te bu tesisleri en çok sırasıyla Çin Halk Cumhuriyeti, Almanya, Güney Kore, Japonya, Rusya ve ABD'den ziyaretçiler tercih etti.
10. Kalkınma Eylem Planı ile 2018'e kadar termal turizmde 100 bin yatak kapasitesine ulaşılması ve 600 bini tedavi amaçlı olmak üzere 1 milyon 500 bin yabancı turiste hizmet sunulması hedefleniyor. Termal turizmden bir yılda 3 milyar dolar gelir elde edilmesi amaçlanıyor.
- Sağlık için yılda bir kez kaplıca kürü öneriliyor
Doğal sıcak su kaynakları, tedavi amaçlı banyo kürleri olarak kullanılıyor.
Bu kaynaklar, balneoterapi, spa terapi ve hidroterapi gibi farklı isimlerle tedavi edici, koruyucu ve zindelik sağlayıcı amaçlarla kullanılan çok eski ve geleneksel yöntem olarak varlığını sürdürüyor.
Uzmanlar tarafından, bağışıklık sistemini güçlendirmek, zinde kalmak, hastalık durumlarında ise iyileşme sürecini hızlandırmak için yılda bir kez kaplıca kürü alınması öneriliyor.
Hastalıkların çeşidine göre uygun termal suyun, yararlanma teknikleri ve sürelerinin, uzman tavsiyesiyle belirlenmesi gerekiyor. Kaplıca kür uygulamaları için genelde 14-21 günlük tedavi süresi öneriliyor.
Kaplıcalarda, tedavi ve zindelik amacıyla su içi jimnastiği, solunum terapisi, tansiyon düzenleme tedavisi, kulak akupunkturu, tıbbi sauna, kolon hidroterapi, değişik bölge ve teknikte uygulanan masajlar, orman veya deniz kenarında yürüyüş, ozon tedavisi, ritim terapi gibi günde 2 saati aşmayan pek çok günlük kür çeşidi uygulanıyor.
- En çok talep gören bölgeler
Türkiye'nin önde gelen bir tur operatörünün Kültür Turları Müdürü Yakup Yılmaz, Sağlık Bakanlığınca yapılan bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları sonrasında, kaplıcaların sağlığa faydalarının toplumda daha bilinir hale geldiğini belirterek, 'Son yıllarda kaplıca ve sağlık turizmi, özellikle kış aylarında çok önemli ivme kazandı.' dedi.
Firma olarak Türkiye'nin farklı noktalarındaki kaplıcalara ve termal tesislere turlar düzenlediklerini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
'Bu bağlamda Afyonkarahisar, Bolu, Çankırı Kurşunlu, Bursa ve Pamukkale, en çok talep gören yerler olarak dikkatimizi çekiyor. İlgiyi daha da artırmak amacıyla kültür turları ve kayak turizmi kapsamında uygun olan yerlerde konaklamanın termal tesislerde yapılmasını sağlıyoruz. Bu şekilde hem buraları tanıtıyor hem de kültür ve kayak tatilini tercih edenlere aynı zamanda termal tesislerden faydalanma imkanı veriyoruz. Örneğin Safranbolu-Ilgaz turlarında misafirlerimizi Çankırı'nın Kurşunlu ilçesinde yer alan termal tesiste konaklatıyoruz. Bu şekilde misafirlerimiz hem Ilgaz Dağı'nda kayak yapma imkanı hem de Kurşunlu kaplıcalarından faydalanma şansı yakalayabiliyor.
Bunun dışında Bursa, Bolu, Pamukkale ve Afyonkarahisar'a düzenlenen turlarla birlikte, bu bölgelerdeki turizme katkı veriliyor. Bizim organizasyonumuzda 2015 yılında 15 bin, 2016'da ise 24 bin kişi kaplıca ve sağlık turizmi kapsamında bu illerimizde hizmet aldı. 2017'de hedefimiz 30 binli sayılara ulaşmak olacak.'