47. Dünya Ekonomik Forumu
Çin Devlet Başkanı, Davos'ta korumacı ekonomi politikalarına karşı çıktı ve küreselleşmeyi savundu.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Davos’ta küreselleşmeyi savundu ve korumacı ekonomi politikalarına karşı çıktı.
İsviçre'nin Davos kasabasında gerçekleştirilen 100'den fazla ülkeden 3 bine yakın iş adamı, siyasetçi, akademisyen ve STK temsilcisinin katıldığı 47’nci Dünya Ekonomik Forumu (WEF), Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in konuşmasıyla başladı.
Çin Devlet Başkanı Şi, Davos kasabasının küresel ekonomik durumu değerlendirmek için önemli bir imkan sağladığına dikkati çekerek, insanların dünyanın çeşitli yerlerinden gelerek beyin fırtınası yapmasının, fikir ve öngörülerini paylaşmasının geniş bir vizyon sağladığını söyledi.
Günümüzde, maddi dünyanın, bilim ve teknolojinin ilerlediğini, insani medeniyet seviyesinin geliştiğini anımsatan Şi, “Çelişkilerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, dünyadaki belirsizliklere, bölgesel çatışmalar, terör, sığınmacılar, yoksulluk, işsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik gibi küresel zorluklar eklendi.” diye konuştu.
Şi, dünyada yaşanmakta olan sıkıntılar ve kaosla ilgili bazılarının ekonomik küreselleşmeyi sorumlu tuttuğunu hatırlatarak, “Ekonomik küreselleşme bir zamanlar Ali Baba ve Kırk Haramilerin hazine mağarası gibi görülüyordu şimdi ise pandoranın kutusu gibi algılanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşanan önemli sorunların ekonomik küreselleşmeden kaynaklanmadığına işaret eden Şi, savaş, çatışma ve bölgesel türbülansların Afrika ve Ortadoğu’dan sığınmacı dalgasına neden olduğunu, barış, uzlaşma ve istikrarın sağlanmasıyla bu durumun çözümlenebileceğini, uluslararası finansal krizin sorumlusunun da ekonomik küreselleşme olmadığını, buna finansal piyasaların neden olduğunu söyledi.
Ekonomik küreselleşmenin büyümeye, mal hareketine, bilime, teknolojiye, iletişime ve medeniyete katkı sağladığına dikkati çeken Şi, “Ekonomik küreselleşme yeni sorunlar ortaya koydu ama bu nedenle küreselleşmeyi silemeyiz. Bizim küreselleşmeye adapte olmamız, olumsuz etkilerini yumuşatmamız, faydalarını da tüm ülkelere ve milletlere iletmemiz lazım.' ifadelerini kullandı.
Şi, bir zamanlar Çin’in ekonomik küreselleşmeden şüpheleri olduğunu anımsatarak, ülkesinin doğru bir stratejik tercihte bulunarak, cesur adımlar atarak küresel piyasaları kucakladığını söyledi.
Ülkeleri korumacı ekonomi politikalarına karşı uyaran Şi Cinping, ülkelerin açık küresel ekonomik sisteme kendilerini adaması gerektiğini ve ticaret savaşlarından hiç kimsenin kazanmayacağını ifade etti.
Her fırtına çıktığında limanlara sığınmanın okyanusu geçmeyi sağlamayacağını söyleyen Şi, 'Ticaret ve yatırımları serbestleştirmeliyiz. Yerli ekonomiyi korumaya yönelik ekonomik politikalar uygulamamalıyız. Sorunlardan korkulmamalı. Problemlerle yüzleşmekten kaygı duymamalıyız. Farklı ülkelerin, farklı insanların ekonomik küreselleşmenin faydalarını hissedebileceği bir denge kurulması gerekiyor.' dedi.
Şi Cinping, küresel büyümenin son 7 yılın en düşük seviyesini sürdürdüğünü anımsatarak, geleneksel büyüme motorlarının zayıfladığını, büyüme için yeni bir yol belirlenmesi gerektiğini anlattı.
Küresel mali piyasaların risklere karşı daha dayanıklı olması gerektiğine işaret eden Şi, piyasalarda sıklıkla kırılganlık ve varlık balonları oluştuğunu, mevcut mekanizmaların yeni gereksinimlere yanıt veremediğini ifade etti.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, cesaret, inovasyon ve reformlarla küresel kalkınmada yaşanan duraksamaların aşılabileceğini belirterek, “Öncelikle dinamik ve inovasyon odaklı bir büyüme modeli geliştirmeliyiz. Küresel ekonomik büyümede ana problem inovasyon eksikliği.' değerlendirmesinde bulundu.
Hiçbir ülkenin kendi büyüme modelini diğerlerine empoze etmemesi gerektiğini belirten Şi Cinping, Çin’in son 30 yılda gerçekleştirildiği reformları ve ekonomik önceliklerini anlattı.
Şi, gelişen ülkelerin küresel sistem içerisinde seslerinin daha fazla duyulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Davos, ilk defa Çin’in en üst seviyede katılımına sahne oluyor. Çin, 100’ün üzerinde resmi yetkili ve iş adamından oluşan bir delegasyonla Davos'ta bulunuyor. Çin, bu adımıyla ticaret odaklı küresel sistemin öncü rolünü üstlenmeye çalışıyor.
Kaynak: AA
İsviçre'nin Davos kasabasında gerçekleştirilen 100'den fazla ülkeden 3 bine yakın iş adamı, siyasetçi, akademisyen ve STK temsilcisinin katıldığı 47’nci Dünya Ekonomik Forumu (WEF), Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in konuşmasıyla başladı.
Çin Devlet Başkanı Şi, Davos kasabasının küresel ekonomik durumu değerlendirmek için önemli bir imkan sağladığına dikkati çekerek, insanların dünyanın çeşitli yerlerinden gelerek beyin fırtınası yapmasının, fikir ve öngörülerini paylaşmasının geniş bir vizyon sağladığını söyledi.
Günümüzde, maddi dünyanın, bilim ve teknolojinin ilerlediğini, insani medeniyet seviyesinin geliştiğini anımsatan Şi, “Çelişkilerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, dünyadaki belirsizliklere, bölgesel çatışmalar, terör, sığınmacılar, yoksulluk, işsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik gibi küresel zorluklar eklendi.” diye konuştu.
Şi, dünyada yaşanmakta olan sıkıntılar ve kaosla ilgili bazılarının ekonomik küreselleşmeyi sorumlu tuttuğunu hatırlatarak, “Ekonomik küreselleşme bir zamanlar Ali Baba ve Kırk Haramilerin hazine mağarası gibi görülüyordu şimdi ise pandoranın kutusu gibi algılanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşanan önemli sorunların ekonomik küreselleşmeden kaynaklanmadığına işaret eden Şi, savaş, çatışma ve bölgesel türbülansların Afrika ve Ortadoğu’dan sığınmacı dalgasına neden olduğunu, barış, uzlaşma ve istikrarın sağlanmasıyla bu durumun çözümlenebileceğini, uluslararası finansal krizin sorumlusunun da ekonomik küreselleşme olmadığını, buna finansal piyasaların neden olduğunu söyledi.
Ekonomik küreselleşmenin büyümeye, mal hareketine, bilime, teknolojiye, iletişime ve medeniyete katkı sağladığına dikkati çeken Şi, “Ekonomik küreselleşme yeni sorunlar ortaya koydu ama bu nedenle küreselleşmeyi silemeyiz. Bizim küreselleşmeye adapte olmamız, olumsuz etkilerini yumuşatmamız, faydalarını da tüm ülkelere ve milletlere iletmemiz lazım.' ifadelerini kullandı.
Şi, bir zamanlar Çin’in ekonomik küreselleşmeden şüpheleri olduğunu anımsatarak, ülkesinin doğru bir stratejik tercihte bulunarak, cesur adımlar atarak küresel piyasaları kucakladığını söyledi.
Ülkeleri korumacı ekonomi politikalarına karşı uyaran Şi Cinping, ülkelerin açık küresel ekonomik sisteme kendilerini adaması gerektiğini ve ticaret savaşlarından hiç kimsenin kazanmayacağını ifade etti.
Her fırtına çıktığında limanlara sığınmanın okyanusu geçmeyi sağlamayacağını söyleyen Şi, 'Ticaret ve yatırımları serbestleştirmeliyiz. Yerli ekonomiyi korumaya yönelik ekonomik politikalar uygulamamalıyız. Sorunlardan korkulmamalı. Problemlerle yüzleşmekten kaygı duymamalıyız. Farklı ülkelerin, farklı insanların ekonomik küreselleşmenin faydalarını hissedebileceği bir denge kurulması gerekiyor.' dedi.
Şi Cinping, küresel büyümenin son 7 yılın en düşük seviyesini sürdürdüğünü anımsatarak, geleneksel büyüme motorlarının zayıfladığını, büyüme için yeni bir yol belirlenmesi gerektiğini anlattı.
Küresel mali piyasaların risklere karşı daha dayanıklı olması gerektiğine işaret eden Şi, piyasalarda sıklıkla kırılganlık ve varlık balonları oluştuğunu, mevcut mekanizmaların yeni gereksinimlere yanıt veremediğini ifade etti.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, cesaret, inovasyon ve reformlarla küresel kalkınmada yaşanan duraksamaların aşılabileceğini belirterek, “Öncelikle dinamik ve inovasyon odaklı bir büyüme modeli geliştirmeliyiz. Küresel ekonomik büyümede ana problem inovasyon eksikliği.' değerlendirmesinde bulundu.
Hiçbir ülkenin kendi büyüme modelini diğerlerine empoze etmemesi gerektiğini belirten Şi Cinping, Çin’in son 30 yılda gerçekleştirildiği reformları ve ekonomik önceliklerini anlattı.
Şi, gelişen ülkelerin küresel sistem içerisinde seslerinin daha fazla duyulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Davos, ilk defa Çin’in en üst seviyede katılımına sahne oluyor. Çin, 100’ün üzerinde resmi yetkili ve iş adamından oluşan bir delegasyonla Davos'ta bulunuyor. Çin, bu adımıyla ticaret odaklı küresel sistemin öncü rolünü üstlenmeye çalışıyor.