Bakan Özlü AA Editör Masası'na Konuk Oldu Açıklaması (3)
'Bakanlığımızdaki bir çalışma grubu, yerli marka otomobilin iş modeli üzerinde çalışıyor. İnşallah bu çalışmamızı eylül ayı içinde tamamlayacağız' 'Bizim Türkiye olarak, dünyanın ilk 10 ekonomisine girmek isteyen, dünyanın ilk 1718. ekonomisi olan bir ülkenin, yerli bir markası olsun hedefimiz var' 'Biz aslında otomobil yapmadan ziyade, bir marka oluşturmayı hedefliyoruz'
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, bakanlıkta oluşturdukları çalışma grubunun, yerli marka otomobilin iş modeli üzerinde çalıştığını belirterek, 'İnşallah bu çalışmamızı eylül ayı içinde, bu ayın sonuna doğru tamamlayacağız.' dedi.
Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk olan Özlü, yerli marka elektrikli otomobil projesinin, sadece bir teknoloji geliştirme projesi olmadığını, bir yerli 'marka' otomobil projesi olduğunu belirtti.
Türkiye’deki otomobil fabrikalarında Türk işçisinin çalıştığını, tamamının yerli taşeron ve yan sanayi kullandığını, çok ciddi ihracat yaptıklarını vurgulayan Özlü, geçen sene otomotiv sektörünün toplam ekonomideki payının 21 milyar dolar, otomotiv sektörü ihracatının da yaklaşık 17 milyar dolar olduğunu ifade etti. Bunun, Türkiye’nin toplam ihracatı içinde ciddi bir rakam olduğuna işaret eden Özlü, 'Dolayısıyla bu fabrikalar aslında Türk ekonomisine katkı sağlayan fabrikalar. Bunlar da yerli ve Türkiye’de üretim yapıyor. Dolayısıyla buradaki maksat, buradaki ayrım, yani esas konu yerli bir marka oluşturmak.' dedi.
- 'Teknoloji problemi yok. Sorun markalaşmada'
Türkiye’de son 30-40 yılda yapılan çalışmalarda otomotiv sanayisinde ciddi bir altyapı oluşturduklarının altını çizen Özlü, şöyle devam etti:
'Geçen hafta İstanbul’da Otomotiv Sanayi Derneği ile toplantımız oldu. Bu toplantıda otomotiv sanayicilerimizle otomotiv sektörünün sorunlarını konuştuk. Türkiye, bugün geldiği teknoloji seviyesiyle tek başına, bir yardım da almaksızın bir otomobili tasarlayıp üretebilir. Teknik olarak bir sorun yok. Bunu yaptıracağımız mühendislerimiz var, yan sanayimiz var. Yani otomotiv tasarım ve üretiminde, teknoloji anlamında bir problem görmüyoruz. Fakat sorun ticari ve markalaşma. Yani teknolojiden ziyade, bunu yapmak ticari bir hadise, ağırlığı olan bir hadise. Bir otomobil modeli ortaya çıkarmak için harcamanız gereken miktar 1 milyar dolar ise bunun markalaşması için harcamanız gereken meblağ 4-5 milyar dolar. Yani bunun 4-5 katı. Dolayısıyla bizim Türkiye olarak, dünyanın ilk 10 ekonomisine girmek isteyen, dünyanın ilk 17-18. ekonomisi olan bir ülkenin, yerli bir markası olsun hedefimiz var. Biz aslında otomobil yapmadan ziyade, bir marka oluşturmayı hedefliyoruz.'
Yerli marka otomobil üretmeyi sadece Türkiye için bir proje olarak düşünmediklerinin altını çizen Özlü, burada küresel başarı hedeflediklerini, nasıl Türkiye’de yabancı marka otomobillerin fabrikaları varsa, Türkiye'nin de yerli marka otomobilini piyasaya sürdüğünde dış ülkelerde otomobil fabrikaları kurup, bunları satmayı ve pazarlamayı arzu ettiklerini belirtti.
Özlü, dünyadaki trendin elektrikli otomobil üzerine gittiğini ifade ederek, 'Buradaki en mühim konu batarya konusu. Biz de projemizde ilk yerli marka otomobilin elektrikli olmasını arzu ediyoruz. TÜBİTAK’ın da çalışmaları bu yönde. Teknolojik olarak, klasik fosil yakıtlı otomobillerde bir sorun yok ama elektrikli tahrik sistemine sahip otomobillerde bataryadan kaynaklanan bir çalışma var.' dedi.
Elektrikli otomobillerde şu ana kadar ulaşabildikleri menzilin 250 kilometre civarında olduğunu anlatan Özlü, şunları söyledi:
'Bu menzilin artması lazım. Dolayısıyla yoğunlaşılması gereken konu batarya konusu. Şu anda bakanlığımızdaki bir çalışma gurubu, yerli marka otomobilin iş modeli üzerinde çalışıyor. Yani bundan sonra nasıl bir iş modeliyle buna devam edelimi çalışıyoruz. Epey de mesafe aldık. İnşallah bu çalışmamızı eylül ayı içinde, bu ayın sonuna doğru tamamlayacağız. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza arz edeceğiz. Onların talimatları doğrultusunda devam edeceğiz ama şu anda üzerinde yoğunlaştığımız konu yerli marka otomobilin iş modelidir.'
- 'Çok hızlı çalışıyoruz'
Bu aşamadan itibaren özel sektörün işin içinde olmasını arzu ettiklerini vurgulayan Özlü, hükümetin son dönemde ciddi teşvik ve destekler verdiğini anımsattı.
Özlü, bunların yerli marka otomobil geliştirme projeleri için değerlendirileceğini belirterek, 'Yani biz aslında ana yüklenici bulacağız. Dolayısıyla işin başından itibaren ticari sorumluluğunu alabilecek yatırımcılara, hangi imkanları, hangi destekleri verebileceğimizi de kapsayan iş modeli üzerinde şu an çalışıyoruz. Unutmuş, bırakmış değiliz. Hatta çok hızlı çalışıyoruz.' dedi.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk olan Özlü, yerli marka elektrikli otomobil projesinin, sadece bir teknoloji geliştirme projesi olmadığını, bir yerli 'marka' otomobil projesi olduğunu belirtti.
Türkiye’deki otomobil fabrikalarında Türk işçisinin çalıştığını, tamamının yerli taşeron ve yan sanayi kullandığını, çok ciddi ihracat yaptıklarını vurgulayan Özlü, geçen sene otomotiv sektörünün toplam ekonomideki payının 21 milyar dolar, otomotiv sektörü ihracatının da yaklaşık 17 milyar dolar olduğunu ifade etti. Bunun, Türkiye’nin toplam ihracatı içinde ciddi bir rakam olduğuna işaret eden Özlü, 'Dolayısıyla bu fabrikalar aslında Türk ekonomisine katkı sağlayan fabrikalar. Bunlar da yerli ve Türkiye’de üretim yapıyor. Dolayısıyla buradaki maksat, buradaki ayrım, yani esas konu yerli bir marka oluşturmak.' dedi.
- 'Teknoloji problemi yok. Sorun markalaşmada'
Türkiye’de son 30-40 yılda yapılan çalışmalarda otomotiv sanayisinde ciddi bir altyapı oluşturduklarının altını çizen Özlü, şöyle devam etti:
'Geçen hafta İstanbul’da Otomotiv Sanayi Derneği ile toplantımız oldu. Bu toplantıda otomotiv sanayicilerimizle otomotiv sektörünün sorunlarını konuştuk. Türkiye, bugün geldiği teknoloji seviyesiyle tek başına, bir yardım da almaksızın bir otomobili tasarlayıp üretebilir. Teknik olarak bir sorun yok. Bunu yaptıracağımız mühendislerimiz var, yan sanayimiz var. Yani otomotiv tasarım ve üretiminde, teknoloji anlamında bir problem görmüyoruz. Fakat sorun ticari ve markalaşma. Yani teknolojiden ziyade, bunu yapmak ticari bir hadise, ağırlığı olan bir hadise. Bir otomobil modeli ortaya çıkarmak için harcamanız gereken miktar 1 milyar dolar ise bunun markalaşması için harcamanız gereken meblağ 4-5 milyar dolar. Yani bunun 4-5 katı. Dolayısıyla bizim Türkiye olarak, dünyanın ilk 10 ekonomisine girmek isteyen, dünyanın ilk 17-18. ekonomisi olan bir ülkenin, yerli bir markası olsun hedefimiz var. Biz aslında otomobil yapmadan ziyade, bir marka oluşturmayı hedefliyoruz.'
Yerli marka otomobil üretmeyi sadece Türkiye için bir proje olarak düşünmediklerinin altını çizen Özlü, burada küresel başarı hedeflediklerini, nasıl Türkiye’de yabancı marka otomobillerin fabrikaları varsa, Türkiye'nin de yerli marka otomobilini piyasaya sürdüğünde dış ülkelerde otomobil fabrikaları kurup, bunları satmayı ve pazarlamayı arzu ettiklerini belirtti.
Özlü, dünyadaki trendin elektrikli otomobil üzerine gittiğini ifade ederek, 'Buradaki en mühim konu batarya konusu. Biz de projemizde ilk yerli marka otomobilin elektrikli olmasını arzu ediyoruz. TÜBİTAK’ın da çalışmaları bu yönde. Teknolojik olarak, klasik fosil yakıtlı otomobillerde bir sorun yok ama elektrikli tahrik sistemine sahip otomobillerde bataryadan kaynaklanan bir çalışma var.' dedi.
Elektrikli otomobillerde şu ana kadar ulaşabildikleri menzilin 250 kilometre civarında olduğunu anlatan Özlü, şunları söyledi:
'Bu menzilin artması lazım. Dolayısıyla yoğunlaşılması gereken konu batarya konusu. Şu anda bakanlığımızdaki bir çalışma gurubu, yerli marka otomobilin iş modeli üzerinde çalışıyor. Yani bundan sonra nasıl bir iş modeliyle buna devam edelimi çalışıyoruz. Epey de mesafe aldık. İnşallah bu çalışmamızı eylül ayı içinde, bu ayın sonuna doğru tamamlayacağız. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza arz edeceğiz. Onların talimatları doğrultusunda devam edeceğiz ama şu anda üzerinde yoğunlaştığımız konu yerli marka otomobilin iş modelidir.'
- 'Çok hızlı çalışıyoruz'
Bu aşamadan itibaren özel sektörün işin içinde olmasını arzu ettiklerini vurgulayan Özlü, hükümetin son dönemde ciddi teşvik ve destekler verdiğini anımsattı.
Özlü, bunların yerli marka otomobil geliştirme projeleri için değerlendirileceğini belirterek, 'Yani biz aslında ana yüklenici bulacağız. Dolayısıyla işin başından itibaren ticari sorumluluğunu alabilecek yatırımcılara, hangi imkanları, hangi destekleri verebileceğimizi de kapsayan iş modeli üzerinde şu an çalışıyoruz. Unutmuş, bırakmış değiliz. Hatta çok hızlı çalışıyoruz.' dedi.
(Sürecek)