Nuri Killigil Paşa'nın Mezarı Onarıldı
I. Dünya Savaşı'nın sonlarında Kafkas İslam Ordusu'yla Azerbaycan'ı Rus ve Ermeni işgalinden kurtarma harekatı başlatan Nuri Killigil'in Edirnekapı Şehitliği'ndeki mezarı onarıldı Azerbaycan Milletvekili Paşayeva:'Nuri Paşa, Azerbaycan ve Türkiye bayrakları hep beraber dalgalansın isterdi. Bu kabrin yapılması bir vefa borcudur''Azerbaycan ve Türkiye ne zaman birlik ve beraberlik içinde olursa, düşmanlar üzerimizde oyunlar oynayamaz. Bizim üzerimizde yapmak istedikleri oyunları bozarız, zafer bizim olur'
I. Dünya Savaşı'nın sonlarında Kafkas İslam Ordusu'yla Azerbaycan'ı Rus ve Ermeni işgalinden kurtarma harekatı başlatan Nuri Killigil Paşa'nın Edirnekapı Şehitliği'ndeki mezarı onarıldı.
Enver Paşa'nın kardeşi olan Killigil, I. Dünya Savaşı'nın sonlarında Azerbaycan'a hakim olan Rus ve Ermeni birliklerinin Mart Olayları adıyla anılan Müslüman katliamları yapmaları üzerine, Kafkas İslam Ordusu adında Osmanlı, Azeri ve Dağıstan askerlerinden oluşan bir orduyla Azerbaycan'ı işgalden kurtarma harekatı başlattı.
Killigil'in, Edirnekapı Şehitliği'nde bulunan mezarlığın onarılması nedeniyle düzenlenen törene, Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Ganire Paşayeva, Süleymaniye Vakfı Başkanı Hayrettin Nuhoğlu, Enver Paşa'nın torunu Arzu Enver Arogan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürü Ramazan Minder ve Killigil'in hayatını yazdığı kitabıyla gündeme getiren Atilla Oral ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Killigil, 1949'da bir bir fabrikada meydana gelen patlamada hayatını kaybetmiş ve vücudunun bir parçası 10 gün sonra Haliç'ten çıkarılmış bu nedenle cenaze namazı kılınmadan Edirnekapı Şehitliği'ne defnedilmişti. 67 yıl aradan sonra Nuri Paşa'nın cenaze namazı kılındı ve mezarına Bakü ile Kastamonu'dan getirilen topraklar serpildi.
Törende konuşan Ganire Paşayeva, Killigil'e yakışan bir mezar yapılmasının önemine dikkati çekerek, 'Bu projeyi Ramazan Bey'in odasında ilk gördüğümüzde Azerbaycan ve Türkiye bayraklarının beraber dalgalanmasından mutlu olduk. 'Nuri Paşa'nın ruhu da sevinecek' dedim. Nuri Paşa, Azerbaycan ve Türkiye bayrakları hep beraber dalgalansın isterdi. Bu kabrin yapılması bir vefa borcudur. Bu toplantıyı gerçekleştirmemiz ve bayraklarımızın beraber dalgalanması bugüne, geleceğe ve yüzyıllara verilecek çok güzel bir mesajdır.' diye konuştu.
Kardeş halk Azerbaycan ile Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde olması halinde kimsenin oyun oynayamayacağını vurgulayan Paşayeva, şunları kaydetti:
'Dedelerimiz birlik ve beraberlik içinde oldular, Çanakkale'de galip geldik, birlik ve beraberlik içinde oldular, Bakü'yü kurtardılar. Azerbaycan ve Türkiye ne zaman birlik ve beraberlik içinde olursa, düşmanlar üzerimizde oyunlar oynayamaz. Bizim üzerimizde yapmak istedikleri oyunları bozarız, zafer bizim olur. Nuri Paşa, 18'inci yüz yılda insanların birlik ve beraberlik ruhunu daha çok kazanması için çalışan insanlardan biridir. Bu yüzden onun düşüncelerinin ve fikirlerinin yaşatılması çok önemlidir. İnşallah dünya durdukça bayraklarımız beraber dalgalanır, dosta ve düşmana mesaj olur.'
- 'Cenaze namazı kılınmamıştı'
Nuri Paşa'nın hayatını kaleme alan yazar Atilla Oral ise Killigil'in sadece yüzü ve göğsünün bir kısmının bulunduğunu ve bu yüzden cenaze namazının kılınamadığını hatırlatarak, 'Merhum paşamızın vücudunun yüzde 50'sinden fazlasının olması gerektiği düşüncesiyle namazı kılınmamıştı. Ailesi müftülüğe başvurup, cenaze namazı kılınmasını istemiş ancak istekleri kabul edilmemişti. O dönemin iktidarının etkisiyle böyle bir karar verildi. Dolayısıyla 67 yıllık bir vefa borcu bugün ödenmiş oldu.' dedi.
Tören, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından sona erdi.
Kaynak: AA
Enver Paşa'nın kardeşi olan Killigil, I. Dünya Savaşı'nın sonlarında Azerbaycan'a hakim olan Rus ve Ermeni birliklerinin Mart Olayları adıyla anılan Müslüman katliamları yapmaları üzerine, Kafkas İslam Ordusu adında Osmanlı, Azeri ve Dağıstan askerlerinden oluşan bir orduyla Azerbaycan'ı işgalden kurtarma harekatı başlattı.
Killigil'in, Edirnekapı Şehitliği'nde bulunan mezarlığın onarılması nedeniyle düzenlenen törene, Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Ganire Paşayeva, Süleymaniye Vakfı Başkanı Hayrettin Nuhoğlu, Enver Paşa'nın torunu Arzu Enver Arogan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürü Ramazan Minder ve Killigil'in hayatını yazdığı kitabıyla gündeme getiren Atilla Oral ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Killigil, 1949'da bir bir fabrikada meydana gelen patlamada hayatını kaybetmiş ve vücudunun bir parçası 10 gün sonra Haliç'ten çıkarılmış bu nedenle cenaze namazı kılınmadan Edirnekapı Şehitliği'ne defnedilmişti. 67 yıl aradan sonra Nuri Paşa'nın cenaze namazı kılındı ve mezarına Bakü ile Kastamonu'dan getirilen topraklar serpildi.
Törende konuşan Ganire Paşayeva, Killigil'e yakışan bir mezar yapılmasının önemine dikkati çekerek, 'Bu projeyi Ramazan Bey'in odasında ilk gördüğümüzde Azerbaycan ve Türkiye bayraklarının beraber dalgalanmasından mutlu olduk. 'Nuri Paşa'nın ruhu da sevinecek' dedim. Nuri Paşa, Azerbaycan ve Türkiye bayrakları hep beraber dalgalansın isterdi. Bu kabrin yapılması bir vefa borcudur. Bu toplantıyı gerçekleştirmemiz ve bayraklarımızın beraber dalgalanması bugüne, geleceğe ve yüzyıllara verilecek çok güzel bir mesajdır.' diye konuştu.
Kardeş halk Azerbaycan ile Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde olması halinde kimsenin oyun oynayamayacağını vurgulayan Paşayeva, şunları kaydetti:
'Dedelerimiz birlik ve beraberlik içinde oldular, Çanakkale'de galip geldik, birlik ve beraberlik içinde oldular, Bakü'yü kurtardılar. Azerbaycan ve Türkiye ne zaman birlik ve beraberlik içinde olursa, düşmanlar üzerimizde oyunlar oynayamaz. Bizim üzerimizde yapmak istedikleri oyunları bozarız, zafer bizim olur. Nuri Paşa, 18'inci yüz yılda insanların birlik ve beraberlik ruhunu daha çok kazanması için çalışan insanlardan biridir. Bu yüzden onun düşüncelerinin ve fikirlerinin yaşatılması çok önemlidir. İnşallah dünya durdukça bayraklarımız beraber dalgalanır, dosta ve düşmana mesaj olur.'
- 'Cenaze namazı kılınmamıştı'
Nuri Paşa'nın hayatını kaleme alan yazar Atilla Oral ise Killigil'in sadece yüzü ve göğsünün bir kısmının bulunduğunu ve bu yüzden cenaze namazının kılınamadığını hatırlatarak, 'Merhum paşamızın vücudunun yüzde 50'sinden fazlasının olması gerektiği düşüncesiyle namazı kılınmamıştı. Ailesi müftülüğe başvurup, cenaze namazı kılınmasını istemiş ancak istekleri kabul edilmemişti. O dönemin iktidarının etkisiyle böyle bir karar verildi. Dolayısıyla 67 yıllık bir vefa borcu bugün ödenmiş oldu.' dedi.
Tören, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından sona erdi.