Roketli Saldırıda Tahrip Olan Tarihi Tekye Camisine Restorasyon Talebi
Kilis’te, 24 Nisan tarihinde Suriye’den yapılan saldırı sonucu tahrip olan tarihi Tekye caminin bir an önce restorasyonu yapılarak yeniden hizmete açılması isteniyor.
24 Nisan tarihinde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın toplantı yaptığı Valilik binasına 50 metre mesafedeki Tekye Camii bahçesine roketli saldırı yapılması nedeniyle hasar alan tarihi cali restorasyonu yapılacağı gerekçesiyle ibadete kapatılmıştı. Kilisli vatandaşlar, kent merkezinde bulunan tarihi Tekye (Canbolat) caminin restorasyonu çalışmalarına başlanarak, yeniden hizmete açılmasını istedi. Bazı vatandaşlar, “DEAŞ saldırısı sonucu tahrip olan camimiz, 4 aydır ibadete kapalı. Restorasyonu yapılacağı belirten camimizin yeniden onarılarak, bir an önce hizmete açılmasını bekliyoruz” diye konuştu.
"Tekye caminin geçmişi"
Cumuriyet Alanı yakınında olup adını verdiği Tekke Mahallesindedir. Bazı kaynaklarda “Canbolai Camisi, Canboladiyye Camisi, Canboladoğlu Camisi” adlarıyla geçen cami, Canbolad Paşa Külliyesi’nin merkez yapısıdır. Evliya Çelebi’nin “Canboladoğlu’nun padişahane (padişaha yakışacak) camii” sözüyle betimlediği bu caminin vakfiyesindeki (vakıf senedi) adı ise “Tekke Camisi’dir. Canbolad Bey Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin hayranlarındandı, onun adına yaptırdığı tekkenin önüne bu camiyi inşa ettirerek, “Tekye Camisi” adını verdi. Bu cami taşıdığı teknik özellikler yanında, görünüm itibarıyla da yöresindeki benzeri yapılardan farklı olup, yerel teknik uygulamaların dışında Osmanlı sanatıyla entegre olmuş nitelikler taşımaktadır.Görünüm mimarisi bakımından Kilis’in en önemli camisi olan bu yapı kuzey yönü ve buradaki cümle kapısı, kapının doğusundaki ve batısındaki pencereler, pencere alınlıklarındaki çiniler, çörtenler ve çörtenlerin altındaki rozetler, ustalıkla sanatı birleştiren uygulamalardır.Yapının diğer üç cephesinde altlı üstlü pencereler (üstteki pencereler vitraylı) yer almaktadır. Bu pencerelerin tümü düz atkılı ve dikdörtgen olup, pervazları siyah, sarı renkli mermerdir.Yöresi medrese hücreleri ile çevrili olan caminin, geniş bir avlusu ve görkemli bir giriş kapısı vardır. Zemini beyaz taşlarla döşenmiş olan avlunun sağında çift bilezikli bir kuyu ve önünde taştan yapılmış bir abdesthane bulunmaktadır.Harimi örten tek büyük bir kubbe, beş kemerli son cemaat yeri ve kare planı yapının temel özelliklini oluşturur.Çokgen kasnaklı olan kubbe, “14.40 metrelik çapıyla Kilis’in en büyük kubbesidir. Son cemaat yeri ile harimin tüm alanı kubbelerle örtülmüştür. Büyük kubbe görkemli görünümü ve diğer kubbelerle ahenkli uyumuyla dikkatleri üzerine çekmektedir.Tekke Camisi’nin akıldan çıkmayacak bölümleri mihrabı ve minberi olup; ustalık kadar (taş işçiliği ) kullanılan taşlar ve renkler de belleklerde iz bırakacak kadar güzeldir.Mihrabın taşlarının özenli ve düzenli işlenmesi, kimi meraklılara göre caminin yapım tarihinin - hangi tarihte yapıldığının - ipucunu verir.verir.Dokuz taş basamakla çıkılan minberde de, yapı ve renk bakımından değişik taşlar kullanılmıştır. Evliya Çelebi’nin de hayranlıkla betimlediği bu yapı döneminin en güzel örneklerinden biridir.Yarım daire biçimindeki mihrabı, Kilis’te özgünlüğü koruyan iki mihraptan biridir. Renkli mermer kullanılarak yapılan süslemeleri, birbirine geçen motifleriyle Zengi ve Memlük sanatı izlerini taşır.1553 yılında yapılan minberin tümü renkli mermer, özgündür. Harimdeki ilgi çeken objelerin başında gelen minber, mermer işçiliği yanında bitkisel ve geometrik örgeleriyle ünlüdür.Harimin kuzey yönünde ağaçtan yapılmış mahfiller de özgün olup, balkon biçimindedir.Minare caminin kuzeybatı köşesinde, son cemaat yerinin hemen yanındadır. Siyah ve beyaz kesme taşlardan yapılan kaidenin köşeleri mukarnaslı, gövdesi de üç bileziklidir. Silindirik bir görünümü olan gövde yuvarlak olmayıp çokgendir. Kilis’in en yüksek minaresi olan bu yapının şerefe altı derin hücreli mukarnaslarla doldurulmuştur. Külahı da taş olan minarenin, mazgal biçiminde beş adet penceresi vardır.
Kaynak: İHA
"Tekye caminin geçmişi"
Cumuriyet Alanı yakınında olup adını verdiği Tekke Mahallesindedir. Bazı kaynaklarda “Canbolai Camisi, Canboladiyye Camisi, Canboladoğlu Camisi” adlarıyla geçen cami, Canbolad Paşa Külliyesi’nin merkez yapısıdır. Evliya Çelebi’nin “Canboladoğlu’nun padişahane (padişaha yakışacak) camii” sözüyle betimlediği bu caminin vakfiyesindeki (vakıf senedi) adı ise “Tekke Camisi’dir. Canbolad Bey Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin hayranlarındandı, onun adına yaptırdığı tekkenin önüne bu camiyi inşa ettirerek, “Tekye Camisi” adını verdi. Bu cami taşıdığı teknik özellikler yanında, görünüm itibarıyla da yöresindeki benzeri yapılardan farklı olup, yerel teknik uygulamaların dışında Osmanlı sanatıyla entegre olmuş nitelikler taşımaktadır.Görünüm mimarisi bakımından Kilis’in en önemli camisi olan bu yapı kuzey yönü ve buradaki cümle kapısı, kapının doğusundaki ve batısındaki pencereler, pencere alınlıklarındaki çiniler, çörtenler ve çörtenlerin altındaki rozetler, ustalıkla sanatı birleştiren uygulamalardır.Yapının diğer üç cephesinde altlı üstlü pencereler (üstteki pencereler vitraylı) yer almaktadır. Bu pencerelerin tümü düz atkılı ve dikdörtgen olup, pervazları siyah, sarı renkli mermerdir.Yöresi medrese hücreleri ile çevrili olan caminin, geniş bir avlusu ve görkemli bir giriş kapısı vardır. Zemini beyaz taşlarla döşenmiş olan avlunun sağında çift bilezikli bir kuyu ve önünde taştan yapılmış bir abdesthane bulunmaktadır.Harimi örten tek büyük bir kubbe, beş kemerli son cemaat yeri ve kare planı yapının temel özelliklini oluşturur.Çokgen kasnaklı olan kubbe, “14.40 metrelik çapıyla Kilis’in en büyük kubbesidir. Son cemaat yeri ile harimin tüm alanı kubbelerle örtülmüştür. Büyük kubbe görkemli görünümü ve diğer kubbelerle ahenkli uyumuyla dikkatleri üzerine çekmektedir.Tekke Camisi’nin akıldan çıkmayacak bölümleri mihrabı ve minberi olup; ustalık kadar (taş işçiliği ) kullanılan taşlar ve renkler de belleklerde iz bırakacak kadar güzeldir.Mihrabın taşlarının özenli ve düzenli işlenmesi, kimi meraklılara göre caminin yapım tarihinin - hangi tarihte yapıldığının - ipucunu verir.verir.Dokuz taş basamakla çıkılan minberde de, yapı ve renk bakımından değişik taşlar kullanılmıştır. Evliya Çelebi’nin de hayranlıkla betimlediği bu yapı döneminin en güzel örneklerinden biridir.Yarım daire biçimindeki mihrabı, Kilis’te özgünlüğü koruyan iki mihraptan biridir. Renkli mermer kullanılarak yapılan süslemeleri, birbirine geçen motifleriyle Zengi ve Memlük sanatı izlerini taşır.1553 yılında yapılan minberin tümü renkli mermer, özgündür. Harimdeki ilgi çeken objelerin başında gelen minber, mermer işçiliği yanında bitkisel ve geometrik örgeleriyle ünlüdür.Harimin kuzey yönünde ağaçtan yapılmış mahfiller de özgün olup, balkon biçimindedir.Minare caminin kuzeybatı köşesinde, son cemaat yerinin hemen yanındadır. Siyah ve beyaz kesme taşlardan yapılan kaidenin köşeleri mukarnaslı, gövdesi de üç bileziklidir. Silindirik bir görünümü olan gövde yuvarlak olmayıp çokgendir. Kilis’in en yüksek minaresi olan bu yapının şerefe altı derin hücreli mukarnaslarla doldurulmuştur. Külahı da taş olan minarenin, mazgal biçiminde beş adet penceresi vardır.