Adalet Bakanı Bozdağ Açıklaması (2)
'Cumhurbaşkanı ve Başbakanın, kuvvet komutanlıklarından ve onlara bağlı olan birimlerden doğrudan bilgi alma ve onlara doğrudan emir verme ve onların da bu emirleri yerine getirmelerine ilişkin bir düzenleme de son KHK içerisinde yer almıştır. Ama anayasal planda, çerçevede madem ki cumhurbaşkanı, ordunun başkomutanıdır, öyleyse başkomutanı olduğu ordunun da başkomutana bağlı olması gerekir. Esasında bunun aksini düşünmek kabul edilebilir bir şey değil' 'Amerika, Fetullah Gülen gerçeğini, bunun Türkiye için oluşturduğu tehdidin benzerini, ABD ve başka ülkeler için de oluşturduğunu okuyamıyorsa, o zaman Amerika acınacak durumda demektir. Bunu göremiyorsa, Amerika büyüklüğüne de bu yakışmaz. Fetullah Gülen'in oluşturduğu yapı çok gizli bir yapı. Belki dünya kuruldu kurulalı bu kadar gizli bir yapı var mı bilmiyorum. Herkese karşı takiye yapılıyor' 'Türkiye'de demokrasiye sahip çıkmanın destanı yazıldı. Darbecilere meydan okundu ve belki dünyada böylesi bir kanlı darbeyi ölüme koşarak bastıran tek millet Türk milleti. Ama bunu gören yok, takdir eden yok, 'darbeciler kaybetti' diye üzülen çok'
Bozdağ, 24 TV'de katıldığı programda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.
Adalet Bakanı Bozdağ, bir soru üzerine, Türkiye'de askeri ve adli yargı olmak üzere, iki ayrı yargının bulunduğunu, bunun da iki ayrı devlet görüntüsü verdiğini belirtti.
Hukuk devletinde, yargı, usul ve esasın tek olacağını ancak Türkiye'de usul, esas ve yargının ayrı olduğunu, çift başlılık, çift devlet görüntüsü ortaya çıktığını ifade eden Bozdağ, 'Demokratikleşen bir Türkiye'de, hukuk devletine inanmış bir Türkiye'de yargının birliğini konuşmak, Askeri Yargıtay ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ni kaldırarak, Yargıtay ve Danıştay'da birleştirmek son derece önemlidir. Bu adım siyasi partilerimizle konuşularak atılacak bir adımdır.' diye konuştu.
Bozdağ, başka bir soru üzerine, Genelkurmay Başkanlığının, cumhurbaşkanına bağlanması konusunun da muhalefet partileriyle görüşüleceğini kaydetti.
Anayasaya göre, cumhurbaşkanının başkomutan olduğunu ancak başkomutan ile ordu arasındaki ilişkide bir boşluk bırakıldığını ve son yayımlanan KHK'da böyle bir bağ da kurduklarını hatırlatan Bozdağ, şunları söyledi:
'Cumhurbaşkanı ve başbakanın, kuvvet komutanlıklarından ve onlara bağlı olan birimlerden doğrudan bilgi alma ve onlara doğrudan emir verme ve onların da bu emirleri yerine getirmelerine ilişkin bir düzenleme de son KHK içerisinde yer almıştır. Ama anayasal planda, çerçevede madem ki ordunun başkomutanıdır, öyleyse başkomutanı olduğu ordunun da başkomutana bağlı olması gerekir. Esasında bunun aksini düşünmek kabul edilebilir bir şey değil. '
Bakan Bozdağ, bir soru üzerine, ABD ve AB üyesi ülkeler ve başka ülkelerin, Türkiye ile irtibatı kopmuş olan veya Türkiye düşmanları kişilerin gözüyle Türkiye'de olup bitenleri değerlendirdiğini, bu nedenle de bugüne kadar yaptıkları analiz ve değerlendirmelerde yanıldıklarını vurguladı.
Amerika adına Türkiye'yi takip edenlerin, muhaliflerin gözüyle takip etmeye çalıştığını belirten Bozdağ, algı operasyonu yapanların, gerçekleri çarpıtanların gözüyle Türkiye hakkında karar verilmemesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak isteyenlere Türkiye'yi çıplak gözle ve objektif şekilde değerlendirmeleri tavsiyesinde bulunan Bozdağ, 'Fetullah Gülen'in teröristlerinin veya başka terör örgütlerinin mensuplarının yayınları veya analizleri üzerinden Türkiye'yi okumaya devam ederlerse daha çok yanılacaklardır. Daha çok yanlış kararların altına imza atacaklardır.' dedi.
- 'Herkese karşı takiye yapıyorlar'
ABD gibi büyük bir devletin Fetullah Gülen gerçeğini okuyamadığını söylemenin ABD'ye haksızlık olacağını ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:
'Amerika, Fetullah Gülen gerçeğini, bunun Türkiye için oluşturduğu tehdidin benzerini, ABD ve başka ülkeler için de oluşturduğunu okuyamıyorsa o zaman Amerika acınacak durumda demektir. Bunu göremiyorsa, Amerika büyüklüğüne de bu yakışmaz. Fetullah Gülen'in oluşturduğu yapı çok gizli bir yapı. Belki dünya kuruldu kurulalı bu kadar gizli bir yapı var mı bilmiyorum. Yani herkese karşı takiye yapılıyor. Karı kocaya karşı, koca karıya karşı, çocuklar kardeşlere, anne babaya karşı, anne, baba evlatlara karşı takiye yapıyor. Zaman zaman söyledim, bunlar o kadar takiye anlayışında ileri gidiyorlar ki haşa, Allah'a karşı bile takiye yapabileceklerini zannediyorlar, o kadar da ileri gidiyorlar. Bunları ayırt etmek çok zor.'
ABD'nin, darbe girişiminin arkasında Fetullah Gülen'in olduğunu bildiğini ve bunun ispat için de delile hacet olmadığını anlatan Adalet Bakanı Bozdağ, ABD yönetiminin, Gülen'i iade etmediği takdirde bunu, demokrasiye inanmış halkına anlatamayacağını kaydetti.
- 'Gülen, ABD izin vermezse kaçamaz'
Fetullah Gülen'in kaçacağı yönünde bilgiler geldiğine dikkati çeken Bozdağ, Gülen'in acilen yakalanarak, Türkiye'ye iade edilmesi gerektiğini bildirdi.
Bozdağ, bir soru üzerine, 'Fetullah Gülen, ABD izin vermezse zaten kaçamaz. Oradan ayrılıp, başka bir ülkeye kaçarak gidersek, bu yine ABD'nin ona izin vermesiyle olacaktır. Çünkü ABD içerisinde Türkiye'de böylesi bir darbe teşebbüsünü gerçekleştirmiş bütün dünyanın günlerdir konuştuğu bir kişinin öyle ABD'nin haberi olmaksızın, sıvışıp, oradan bir yere gittiğini söylerlerse buna dünya güler.' diye konuştu.
- 'Darbecilere meydan okundu'
Kamuoyunda, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin yapılacak yargılamanın canlı yayınlanması konusunda talepler bulunduğunun anımsatılması üzerine Bozdağ, televizyonda yayınlama anlamında bir aleniliğin yasalarda olmadığını kaydetti.
'Cumhurbaşkanı bugün Almanya'da yapılacak bir mitinge sinevizyonla bağlanacaktı. Ama Alman Anayasa Mahkemesi bunu reddetti, böyle bir şeye hakkı var mı?' sorusu üzerine Bakan Bozdağ, şu yanıtı verdi:
'Almanya'nın Sayın Başbakanı'na ve Anayasa Mahkemesi yetkililerine soruyorum, siz Türkiye'ye gelince yüz perdeden demokrasi cümleleri kuruyorsunuz, peki bir legal toplantıya Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nın sinevizyonla katılıp, görüşlerini açıklamasının engellenmesi demokrasinin hangi ilkesine uygun? Hukuk devletine uygun mu? Değil. Bu Avrupa'nın demokrasi konusunda samimi olmadığının bir göstergesidir. Türkiye'de demokrasiye sahip çıkmanın destanı yazıldı. Darbecilere meydan okundu ve belki dünyada böylesi bir kanlı darbeyi ölüme koşarak bastıran tek millet Türk milleti. Ama bunu gören yok, takdir eden yok, 'darbeciler kaybetti' diye üzülen çok.'
(Bitti)