Vali Yazıcı'dan FETÖ'ye Gözdağı

Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, Güney Marmara Kalkınma Ajansı toplantı salonunda düzenlenen İl Koordinasyon Kurulu toplantısına katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Vali Yazıcı, "Bu millet, büyük bir millet. Biz büyük bir devletiz. Allah’ın izni ile terör örgütüne mensup birkaç kendini bilmezin yapacağı kalkışmalar, darbe teşebbüsleri bu milleti yolundan geri çeviremez. Büyük milletimiz buna müsaade etmediğini gösterdi ve göstermeye de devam ediyor. Biz bu topraklarda Kürdü, Lazı, Çerkezi ile farklı dinlere, mezheplere sahip insanlarla Osmanlı’dan bu yana bir arada yaşadık. Bu yaşamımızı sürdürürken de FETÖ gibi benzerleri gibi böyle bir tahakkümü, böyle bir paralel yapılanmayı asla kabul etmedik ve etmeyeceğiz. Bu menfur olayı telin ediyor ve lanetliyoruz" dedi.

"Herkes ilk olarak Resmi Gazete’yi okuyacak"

Kamu kurumlarında çalışan müdür ve amirlere seslenen Vali Yazıcı, her sabah ilk iş olarak Resmi Gazete’nin okunması gerektiğini söyledi.

Vali Yazıcı, "Şimdi Olağanüstü Hal ilan edildi. Herkes sabah masasına oturduğunda ilk olarak Resmi Gazete’yi okuyacak. OHAL’den kaynaklı olarak kanun hükmünde kararnameler yayınlanıyor. Herkes bir kere bunları okumakla mükellef. ’Kurumum bana yazmadı’, ’Valilikten yazı gelmedi’ gibi sözleri kabul etmiyorum. İlk göreviniz yayınlanan kanun hükmünde kararname var mı ya da bir genelge var mı buna bakmak olacak. Bu kararnamelere karşı bir yerden talimat almanızı gerektirmeksizin sizi ilgilendiren bir talimat var ise harekete geçeceksiniz" şeklinde konuştu.

"İçimizdeki hainleri temizlemek birinci görevimiz"

Vali Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Balıkesir’de bütün kurumlardan ben mesulüm. Gereğini herkes, bu milleti, bu toprakları seven bir fert olarak başkan olarak, müdür olarak, rektör olarak, kaymakam olarak anında yapacak. Bir talimat verildiyse gereğini yapacaksınız. Neden? Bu ülke bizim. Binlerce yıldır bu topraklarda, Anadolu’da hürce yaşadık, yaşamaya da devam edeceğiz. Çoluk çocuğumuz, gelecek nesillerimiz bu topraklarda huzur içerisinde, böyle densizliklerle karşılaşmadan yaşamak için bugün bizim yapacaklarımıza bağlı. Bürokraside zaman zaman yaşadığımız ’Yazı gelmedi’ ’Bunu nasıl yapsak’ ’Ben bunu uygulamayayım, arkadaş uygulasın’ lütfen bu dönemde böyle hareket etmeyiniz. Duruşunuz, davranışınız, iş tutuşunuz her zaman önemliydi ama şu günlerde daha önemli. İşimi yaparken tabi ki hukuka dayanacağız. Ama içimizdeki hainleri temizlemek birinci görevimiz. Bu hainler bütün kurumlarımıza yerleştiler. Masum insanların üzerine ateş açacak kadar, binlerce şehidi olan özel harekatıma daha ilk saatlerde bizim PKK’ya atmadığımız bombayı atacak kadar nankör devamını siz getirin. Bu insanlara karşı dimdik ayakta duracağız, ülkemizi milletimizi koruyacağız. Bir kanun hükmünde kararname yayınlandığında topu başkasına nasıl atarım anlayışı ile olaya bakarsanız sonuçlarına katlanırsınız. Biz devletin en tepesinden en altına kadar dimdik durmazsak bu cerrahtı temizleyemeyiz. Çürük elmaları temizleyip yolumuza devam edeceğiz. Üç beş densizin, neye taptığını bilmez, neye inandığını bilmez saçma sapan hareketleri ile bu ülkeyi kimse yolundan çeviremez. Gün o gündür ki; çürük elmalar bir tane kalmayacak şekilde sepetten atılacak, temizlenecek. Bazı kurumlardan brifing aldığımda söylediğim bir söz vardır, bilenler bilir. Şunu söylemiştim: Türk hukuk sisteminden yetkisini alıp, talimatı abisinden alanı affetmem. Bu cümleyi her yerde kullandım. Yetkiyi hukuk sistemimizden alıp, bizi bombaladılar. Keşke bugünler görmeseydik. Yaşandı ve önümüze bakıyoruz, temizliyoruz. Şüpheye meydan bırakmayacak şekilde gelecek nesle vazifemizi devredeceğiz, bu toprakları teslim edeceğiz. Hepinize Allah uzun ömür versin. Yarın hepiniz torunlarınıza, oğlum/kızım biz bu menfur saldırıda, bir kaç sapığın yaptığı yanlış 15 Temmuz darbe girişimin ardından şunları şunları yaptım diye göğsünüzü kabartarak anlatacağınız doğru işler olmalı."