Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Aytaç Açıklaması
Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ertuğrul Aytaç, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı dolayısıyla mesaj yayınladı. Aytaç basının gücünün 15 Temmuz gecesinde bir kez daha kanıtlandığını belirtti.
Manisa Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu adına açıklamada bulunan Başkan Ertuğrul Aytaç, içinde bulunduğumuz iletişim çağında, kitle iletişim araçları ile birlikte gücü ve etkinliği her geçen gün biraz daha artan basın kuruluşlarının önemine değindi.
Aytaç, "Toplumun her türlü sorunlarının yanı sıra ülke gündemine ilişkin gelişmelerin kamuoyuna duyurulması vazifesini yerine getiren basın kuruluşları, kişilerin haber alma özgürlüğünü sağlayıp bu vazifesinde etkin bir rol oynarken, doğru ve gerçek bir haber kaynağı olabilmek için de var gücüyle çalışmaktadır. 15 Temmuz gecesi yaşanan Darbe girişiminde basının gücünü herkes gördü. Özellikle sosyal medyanın hızlı olduğu bir dönemde Basın mensubu arkadaşlarımızın toplumu bilgilendirme adına daha dikkatli ve doğru kaynaklardan sağlanan haberler vermeleri önemliliği darbenin önlenmesinde en büyük etken oldu. Nitekim Türk basınında sansürün kaldırılmasının 108’inci yıl dönümü olarak bugün kutladığımız 24 Temmuz günü Basının yaşadığı sorunlar nedeniyle de maalesef bayram olarak kutlanamamaktadır.” dedi.
Aytaç açıklamasını şöyle sürdürdü:
“24 Temmuz 1908’de basında sansürün kaldırılması olarak ‘Gazeteciler ve Basın Bayramı’ bu kavramlar üzerine doğarak 1980’li yıllara kadar bayram havasında kutlandı ve günümüze 1980 darbesi ile gelen yasaklar sonucunda bayram olmaktan çıktı. Bugün basınımıza düşen en büyük ödevlerden birisi toplumun milli, ahlaki, insani ve kutsal değerlerine sahip çıkarak kişilerin özelliğine değil, genelliğine yönelik görevini yerine getirmesidir. Basının, bu gücünün etkin olması için mutlaka özgür olması da gerekmektedir. Özgür, bağımsız, çok sesli ve demokratik platformda tartışma yaratan basın, Demokrasinin de güvencesi olduğu unutulmamalıdır. Son yaşanan 15 Temmuz gecesinde darbe teşebbüsüne karşı. Basının ve Sosyal medyanın ortaya koyduğu direnç ve Canlı yayınlar ile kamuoyunu bilgilendirmesi halkın sokağa taşmasını sağladı. Basının gücünün ne denli etkili olduğu ülkemiz yanı sıra tüm dünya gördü ve yaşadı. Basının, örtülü ya da açık biçimde sınırlandığı, basın özgürlüğünün sağlanamadığı ülkelerde gazetecinin gerçeğin sesi olma işlevini yitirdiği pek çok dünya ülkesinde de bugün görüyoruz. Bir diğer önemli konu basın çalışanlarının haklarını sağlanması ile ilgilidir. Basın çalışanlarının iş güvencesi altında ve özgür çalışma haklarına sahip olarak daha rahat koşullarda çalışmasının sağlanması; Ekonomik durumlarının iyileştirilmesi gibi bu çok temel özlük hakları, iş verimliliğini artıracağı gibi basının gelişmesine de önemli katkı sunacaktır.”
Medyanın son yaşadığımız darbe girişiminin önlenmesinde ne kadar önemli bir rol oynadığını, olağan üstü hal İlan edilmiş olsa dahi basın özgürlüğüne daha güçlü sahip çıkılması gerektiğini bir kez hatırlatan Aytaç, “Umuyoruz ki darbe girişiminin ardından iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye artık demokrasinin uluslararası ölçütlerine uyum sağlayabilir, toplumsal barışı ve kardeşliği sağlayacak çare bulunabilir. Bu duygularla meslektaşlarımızın 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nü kutluyoruz. Gelecek 24 Temmuzların çok sesli çağdaş bir toplumun bayramı olarak kutlanmasını diliyoruz. 15 Temmuz gecesinde Demokrasi adına mücadele veren Milletimizden demokrasi uğruna şehit olan Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor mekanlarının cennet olmasını Cenab-ı Allah’tan diliyor. Gazilerimize geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Basın çalışanlarına başarı dileklerimizi iletiyor, Halkımızın tarafsız haber alma hakkının ve basın çalışanlarının ifade özgürlüğünün yaşanacağı çok daha güzel günler diliyoruz." diye konuştu.
Kaynak: İHA
Aytaç, "Toplumun her türlü sorunlarının yanı sıra ülke gündemine ilişkin gelişmelerin kamuoyuna duyurulması vazifesini yerine getiren basın kuruluşları, kişilerin haber alma özgürlüğünü sağlayıp bu vazifesinde etkin bir rol oynarken, doğru ve gerçek bir haber kaynağı olabilmek için de var gücüyle çalışmaktadır. 15 Temmuz gecesi yaşanan Darbe girişiminde basının gücünü herkes gördü. Özellikle sosyal medyanın hızlı olduğu bir dönemde Basın mensubu arkadaşlarımızın toplumu bilgilendirme adına daha dikkatli ve doğru kaynaklardan sağlanan haberler vermeleri önemliliği darbenin önlenmesinde en büyük etken oldu. Nitekim Türk basınında sansürün kaldırılmasının 108’inci yıl dönümü olarak bugün kutladığımız 24 Temmuz günü Basının yaşadığı sorunlar nedeniyle de maalesef bayram olarak kutlanamamaktadır.” dedi.
Aytaç açıklamasını şöyle sürdürdü:
“24 Temmuz 1908’de basında sansürün kaldırılması olarak ‘Gazeteciler ve Basın Bayramı’ bu kavramlar üzerine doğarak 1980’li yıllara kadar bayram havasında kutlandı ve günümüze 1980 darbesi ile gelen yasaklar sonucunda bayram olmaktan çıktı. Bugün basınımıza düşen en büyük ödevlerden birisi toplumun milli, ahlaki, insani ve kutsal değerlerine sahip çıkarak kişilerin özelliğine değil, genelliğine yönelik görevini yerine getirmesidir. Basının, bu gücünün etkin olması için mutlaka özgür olması da gerekmektedir. Özgür, bağımsız, çok sesli ve demokratik platformda tartışma yaratan basın, Demokrasinin de güvencesi olduğu unutulmamalıdır. Son yaşanan 15 Temmuz gecesinde darbe teşebbüsüne karşı. Basının ve Sosyal medyanın ortaya koyduğu direnç ve Canlı yayınlar ile kamuoyunu bilgilendirmesi halkın sokağa taşmasını sağladı. Basının gücünün ne denli etkili olduğu ülkemiz yanı sıra tüm dünya gördü ve yaşadı. Basının, örtülü ya da açık biçimde sınırlandığı, basın özgürlüğünün sağlanamadığı ülkelerde gazetecinin gerçeğin sesi olma işlevini yitirdiği pek çok dünya ülkesinde de bugün görüyoruz. Bir diğer önemli konu basın çalışanlarının haklarını sağlanması ile ilgilidir. Basın çalışanlarının iş güvencesi altında ve özgür çalışma haklarına sahip olarak daha rahat koşullarda çalışmasının sağlanması; Ekonomik durumlarının iyileştirilmesi gibi bu çok temel özlük hakları, iş verimliliğini artıracağı gibi basının gelişmesine de önemli katkı sunacaktır.”
Medyanın son yaşadığımız darbe girişiminin önlenmesinde ne kadar önemli bir rol oynadığını, olağan üstü hal İlan edilmiş olsa dahi basın özgürlüğüne daha güçlü sahip çıkılması gerektiğini bir kez hatırlatan Aytaç, “Umuyoruz ki darbe girişiminin ardından iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye artık demokrasinin uluslararası ölçütlerine uyum sağlayabilir, toplumsal barışı ve kardeşliği sağlayacak çare bulunabilir. Bu duygularla meslektaşlarımızın 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nü kutluyoruz. Gelecek 24 Temmuzların çok sesli çağdaş bir toplumun bayramı olarak kutlanmasını diliyoruz. 15 Temmuz gecesinde Demokrasi adına mücadele veren Milletimizden demokrasi uğruna şehit olan Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor mekanlarının cennet olmasını Cenab-ı Allah’tan diliyor. Gazilerimize geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Basın çalışanlarına başarı dileklerimizi iletiyor, Halkımızın tarafsız haber alma hakkının ve basın çalışanlarının ifade özgürlüğünün yaşanacağı çok daha güzel günler diliyoruz." diye konuştu.