Erzurum Başkomutan'ın Emriyle Demokrasi Nöbetinde
Serhat kenti Erzurum’da demokrasi nöbeti devam ediyor. Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla gece gündüz sokakta ay yıldızlı bayrağımızla nöbet tutan Erzurumlular Yakutiye Kent Meydanı’nda milli iradenin bayraktarlığını yaptı. Kurulan platformdan beyaz balon uçuran Dadaşlar, Lalapaşa Cami ve Kent Meydanı’nda seher vakti hacet namazı kılarak Yüce Allah’a niyazda bulundu. Semaya açılan ellerle İslam ümmetinin umudu olan aziz vatanımız, devletimiz ve milletimizin bekası için Cenab-ı Hakk’a hep bir ağızdan dua eden vatandaşlar, “Yarabbi Başkomutanımızı muzaffer eyle” nidalarıyla dosta düşmana mesaj verdi. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, halka hitaben yaptığı konuşmada, Pensilvanya’daki terörist başını telin ederek, “Aziz milletin ekmeğini yiyeceksin, hem Erzurumlu olacaksın, hem de bu millete hainlik yapacaksın? Bu Dadaşa, bu Erzurumluya yakışır mı? Bunu olsa olsa ancak satılmışlar yapar, uşaklar yapar, ajanlar yapar” dedi. Başkan Sekmen, şöyle devam etti: “Birinci Dünya Savaşı’nda ecdadımızı yenmek, ecdadımızı bölmek üzere yedi düvel birbiriyle anlaştı. Yedi düvel birlikte oturdu planlar yaptı ve Osmanlı İmparatorluğu’nu parçaladı. Ama önce ne yaptılar? İkinci Abdülhamid Han’ı birtakım oyunlarla, propagandalarla inanmış insanlara oyun kurdurarak tahtan indirdiler. İşte bugün yapmak istedikleri gibi o günkü devlet yönetimini işbaşından indirdiler ve yedi cephede bütün savaşları kazanan Osmanlı İmparatorluğu’nu dize getirip Osmanlı topraklarını parçaladılar. Aynı oyunu şimdi oynamak istiyorlar. Bu milletin evlatlarını ajan olarak yerleştirerek devletin içerisine, devletin bütün kurumlarının içerisine soktular. Bu ajanlar aldıkları emir gereği devletimizin kurumlarına kastetti. Başkumandanımız anlatıyor, ‘15 dakika daha geç kalsaydım kaldığım otelde beni öldüreceklerdi’ diyor. O cesur adam, o ileri görüşlü yiğit adam, o bu milletin öz benliğini taşıyan kahraman adam aldığı kararla derhal orayı terk ediyor. Sayın Devlet Bahçeli, Başbakanımız Binali Yıldırım’ı arayarak, ‘Sayın Başbakan, bu oynanan oyunun neticesinde biz Hükümetin yanındayız. Aldığınız kararı tasvip ediyoruz’ dedi. Evet o da bir yiğit adam. Diğer taraftan Kılıçdaroğlu, ‘Biz de bu darbeye, bu oyuna karşıyız’ diyor. Ve demokrasiye sahip çıkan milletimiz… Arif anlayışınızla, bu ileri görüşünüzle, sokakları, caddeleri, meydanları doldurdunuz ve yanlışa giden, devletin o araçlarını, silahlarını ellerine geçiren o azınlık cuntaya Erzurum’da, İstanbul’da, Ankara’da, 81 vilayette dersini verdiniz.”
Başkan Mehmet Sekmen, darbe girişimine teşebbüs edenlerin asker değil ajan olduğunu kaydetti.
Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlar asker değil, bunlar ajandır. Benim askerim milletine silah sıkmaz. Benim askerim silahını ancak düşmana doğrultur. Bu millet bu güne kadar kendi meclisine, kendi kurumlarına, emniyet teşkilatlarına, silahlı kuvvetlerine bomba atmadı. Türk tarihini inceleyin, bugüne kadar böyle bir hadise görülmedi. Ama bu dönemde bu hainler devletimizin kurumlarını, Özel Harekâtı bombaladılar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombaladılar. Genelkurmayı silahla ateş altına aldılar. Bu ancak satılmışların, ajanların, uşakların işidir. Şunu düşünemediler; ‘Devletin kurumlarını silah zoruyla ele geçirebilirsiniz, ama bu aziz milletimizin beynini, kalbini asla ele geçiremezsiniz.’ Bunu göremediler. Bu aziz millet arif anlayışıyla bu oyunu bozdu ve dışarı çıkartılan devletin, milletin silahlarını tekrar yerlerine gönderdi. İnşallah bu meydanları boş bırakmayacağız, uyanık olacağız. Yarın başka oyunlar oynanabilir. Gün birlik günüdür. Gün beraberlik günüdür. Gün kardeşlik günüdür. Gün devlete, millete sahip çıkma günüdür. Hep beraber, devletimize, milletimize, vatanımıza, bayrağımıza sahip çıkacağız. Biz bu ülkeyi kalkındıracağız. Topumuzu da, tüfeğimizi de, tankımızı da, uçağımızı da, teknolojiyi de biz üreteceğiz, beraber yapacağız. Bu milletin gençlerine de bu tesislerde iş, aş sağlayacağız. Bunun için buradayız. Bendeniz sizlerin Yerel Yönetim Başkanı olarak şunu ifade edeyim ki, kanımızın son damlasına kadar sizinle beraber olacağız. Sizinle beraber bu vatana, bu millete, bu devlete, bu bayrağa sahip çıkacağız. Milli değerlerimize, manevi değerlerimize bağlı olacağız. Tarih bu günleri yazacak, bu günler gelecek nesillere anlatılacak. Denecek ki, ‘Milletimizin içerisinden, yıllarca milletin zekâtıyla, sadakasıyla, bağışlarıyla, parasıyla birileri bu millete dindar insanlar yetiştireceğim diye birilerine ajan, birilerine uşak yetiştirmeye gayret ettiler. Ama sonunda milletimiz bu oyunu gördü ve bu oyunu da bozdu.’ Bunun için, bu millete oyun oynamaya kimse kalkışmasın. Bu millet arif millettir. Bu millet şehit torunudur, dedeleri şehitlerdir, gazilerdir. Dedesi, ninesi evliyadır. Bu millet böyle aziz bir millettir. Bu vatan, Anadolu coğrafyası ümmetin son kalesidir, ümmetin sığınacak topraklarıdır. Bunun için bu millete kimse oyun kurmaya kalkmasın. Bu milletle oyun oynamaya kalkmasın. Bu millet yerinden bir kalktı mı, bu milletin önünde ne tank, ne top, ne uçak, ne şu, ne bu durabilir. Demokrasi nöbetini hep beraber tutacağız, uyanık olacağız, bir olacağız, beraber olacağız. Büyük Türkiye Cumhuriyeti’ni ilerletmek, muasır medeniyet seviyesine çıkartmak için gayret sarf edeceğiz. Bunun için güçlü olacağız, bir olacağız, beraber olacağız, okuyacağız, çalışacağız, gayret edeceğiz. Güçlü bir Türkiye’yi hep birlikte ayakta tutacağız. Biz uyanık olursak, biz güçlü olursak, biz bir ve beraber olursak Allah’ın yardımıyla ve izniyle birçok şeyi hallederiz.”