'Arama Moturu' Filminin Galası Konya'da Yapıldı

Yönetmen Taşdiken: 'Hikayedeki insanlarla aslında bir yönetmenin de arayışıdır bu, ben aradığımı buldum. Seyirci de bulur diye düşünüyorum' 76 yaşındaki oyuncu Çınar: 'Bir arkadaşım 'Ölmeyen neler görecek' derdi, doğru dermiş, ben bu yaştan sonra filme de girdim'

Yapımcılığını ve yönetmenliğini Atalay Taşdiken’in üstlendiği 'Arama Moturu' filminin galası, filmin çekildiği Konya'da gerçekleştirildi.

Kulesite Sineması'nda gerçekleşen galada AA muhabirine açıklamada bulunan Atalay Taşdiken, filmin çekimlerinin Konya'nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş köyünde 4 haftada tamamlandığını, filmde profesyonel oyuncular yerine köy halkının rol aldığını söyledi.

Taşdiken, profesyonel oyuncu oynatmamak niyetiyle yola çıkmadığını ifade ederek, şunları anlattı:

'Öyküyü yazdıktan sonra biraz üzerinde çalışınca, bunlar ancak gerçek insanlar olursa kafamdaki gibi bir film olur diye düşündüm. Profesyonel oyuncularla da çekilebilirdi ama bu film o film olmazdı. Aslında biraz deneme bu, 'Mommo Kızkardeşim', 'Meryem' gibi kabul görmüş filmlerimden sonra biraz da risk alarak yaptığım bir şeydi ama yeni şeyler denemek lazım.'

Yönetmenlerin kendilerinde beğenilen ve takdir edilen yolda ilerlemeyi de tercih edebileceği yorumunu yapan Taşdiken, kendisinin farklı bir çalışma yapmak istediğini aktardı.

Taşdiken, şöyle devam etti:

'Hikayedeki insanlarla aslında bir yönetmenin de arayışıdır bu, ben aradığımı buldum. Seyirci de bulur diye düşünüyorum. Çekimlerimiz de çok keyifli geçti. Film açısından zorluklar olduğunu aşağı yukarı herkes tahmin edebilir ama sonuç açısından çok iyi bir iş oldu. Perdede çıkacak sonuç ve insanların reaksiyonuyla bütün sıkıntılar unutulup gidiyor.'

- 'Tam Anadolu filmi oldu'

Filmde rol alan Musa Çınar (76), 'Bu tam bir Anadolu filmi oldu' düşüncesini dile getirerek, 'Su aradık su bulduk, hazine aradık bulamadık, ben de avrat aradım bulamadım.' diye konuştu.

Filmde oynamaktan mutluluk duyduğunu paylaşan Çınar, şunları aktardı:

'Kahvede oturuyordum, beş altı kişi geldi, bir filmde oynamamı istediler. Beni evimin önüne götürdüler, filme aldılar. Bu film oldu. 15 yıl önce de ikindi namazından çıkmıştım, sarığını, cübbeni çıkar gel dediler. Yukarı mahalleye gittim orada ölü götürdük, ben de namazını kıldırdım ama o filmi görmedim.'

Çınar, 'Bir arkadaşım 'Ölmeyen neler görecek' derdi, doğru dermiş, ben bu yaştan sonra filme de girdim.' dedi.

Filmde evine el koyulan bir ev sahibini canlandırdığını söyleyen Fahri Sezgin de şu ifadeleri kullandı:

'Evini kimseye kaptırmak istemeyen birini oynuyorum. Ben gerçek hayatımda bir tarih öğretmeniyim, okulda piyesler oynuyorduk, yönetmenlik yapıyordum. Kamera karşısına geçeceğimi ise hiç düşünmüyordum. Çekimler yorucu olmadı, çok keyifli zaman geçirdik.'

- 'Teklif gelse yine oynarım'

Hazine arayan birini canlandıran Rahmi Yalçın ise çekimlerde çok eğlendiğini vurgulayarak, 'İlk defa kamera gördüğüm için de gayet memnun oldum. İlk başta heyecanlıydım, sonradan alıştık. Şimdi kendi aramızda köyde oturup filmi konuşuyoruz, gülüyoruz. Teklif alsam yine oynarım.' şeklinde konuştu.

'Sefil Hasan' karakterini canlandıran Mahmut Uyanık da devlet memuru olduğunu ve izin alarak filmde rol aldığını aktararak, 'Çekimler çok iyi geçti, çok heyecanlandık. Aklımın ucundan geçmezdi böyle bir şey. Köyümüz ve bölgemiz için çok şahane oldu. Ben filmde çocukluğunda babası sefil olan, kendilerine sefil dendiği için kahrederek Almanya'ya giden, zengin olunca dönüp köyünü satın almaya kalkan birini canlandırıyorum.' ifadesini kullandı.

Filmde Sefil Hasan'ın eşini canlandıran Fatma Kaçar ise, düşüncelerini 'Almancı eşini canlandırıyorum, rolümü yaparken zorlanmadım. Ben bir ev kadınıyım, film çekimleri hoşuma gitti, toplum içerisine girmeyi öğrendim.' şeklinde dile getirdi.

Film, 3 Haziran'da vizyona girecek.

- Film hakkında

'Arama Moturu' Konya'nın Höyük ilçesine bağlı Çavuşlu ilçesinde yaşayan ve her biri bir şey arayan insanları anlatıyor.

Filmde, yalnız yaşayan Musa Dede, bir 'kadın', babasından kalan sefil lakabından kurtulmak isteyen Sefil Hasan 'itibar', karısıyla birlikte çilek tarlasına giderek çalışması gereken emekli öğretmen Fahri Hoca 'belasını', yaşadığı toprağın üzerinden umudunu keserek, bütün umutlarını toprağın altından çıkacaklara bağlayan Kanunsuz, 'define', kasabanın azimli belediye başkanı, seçim zamanı seçmenlere verdiği sözü yerine getirebilmek için önünde bir sondajcı arkasında bütün kasaba 'su' aramaktadır. Belediye başkanının müteşebbis ruhlu yeni yetme oğlu Sırrı da, elindeki bilgisayar ve internet aracılığıyla 'arama moturu'nu kullanarak köylünün bütün arayışlarını paraya dönüştürerek, internetten tanıştığı 'aşk'ının yanına gidebilme hayalleri kurmaktadır.

Kasabanın giriş yolu üzerinde dört direk üzerine inşa ettikleri 'Soğan ve Çilek Sarayı'nın sahipleri olan Mithat ve Kobra karakterleri de, bulduklarını düşünüp hiç aramayarak her gün felekten gün çalmaktadırlar. Sırtında boya tezgahı, elinde enstrüman niyetine kullandığı tenekesiyle bütün arayanların 'deli, uğursuz' diye kovduğu bir garip olan Tenekeci Mahmut ise, uhrevi bir gözle bütün 'arayanları' izlemektedir.

Kaynak: AA