PKK'nın 'Polisin Sivilleri Vurduğu' Yalanı İddianamede

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde yaralı ele geçirilen terör örgütü üyesi Rifayi İ. hakkında hazırlanan iddianamede, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi' suçlarından 12 yıldan 27 yıla kadar hapis cezası istendi İddianamede, örgütün sözde Bağlar sorumlusunun, 'güvenlik güçlerine uzun namlulu silahla saldırması' yönündeki talimatını yerine getirmediği gerekçesiyle teröristlerce göğsünden silahla vurulan Rifayi İ'nin, sivil kıyafet giydirilerek, 'sivillerin polis tarafından vurulduğu' yönünde propaganda amaçlı kullanılmaya çalışıldığı bilgisine yer verildi

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde yaralı ele geçirilen terör örgütü üyesi Rifayi İ. hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi' suçlarından 12 yıldan 27 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede, örgütün sözde Bağlar sorumlusunun, 'güvenlik güçlerine uzun namlulu silahla saldırması' yönündeki talimatını yerine getirmediği gerekçesiyle teröristlerce göğsünden silahla vurulan Rifayi İ'nin, sivil kıyafet giydirilerek, 'sivillerin polis tarafından vurulduğu' yönünde propaganda amaçlı kullanılmaya çalışıldığı bilgisi yer aldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, yaralı halde yakalanan tutuklu sanık Rifayi İ. hakkında hazırlanan iddianame, 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Kuruluşu ve amacına detaylı şekilde yer verilen iddianamede, PKK'nın, 1984 yılından itibaren yurt içinde çok sayıda öldürme, yaralama, soygun, gasp, yol kesme, köy ve karakol basma ile kundaklama tarzı eylemler yapan silahlı terör örgütü olduğu belirtildi.

İddianamede, son dönemde bölücü terör örgütünün sözde 'devrimci halk savaşı stratejisi' doğrultusunda başta Cizre, Silopi, Nusaybin, Yüksekova, Silvan, Sur ve İdil gibi ilçeler olmak üzere sözde 'demokratik özerkliği' gerçekleştirmek adına 'özerklik ve öz yönetim' ilanları yaptığı anımsatıldı.

Sözde 'öz yönetim' ilan edilen yerleri savunmak için kırsal alandan gönderilen silahlı örgüt mensuplarının, YDG-H üyelerinin katılımıyla 'YPS' adı altında silahlı birim oluşturulduğu kaydedilen iddianamede, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 14 Mart'ta teröristlerce güvenlik güçlerine yönelik aralıksız şekilde molotofkokteylli, havai fişekli, roketatarlı, bombalı ve silahlı saldırılar gerçekleştirildiği hatırlatıldı.

- Güvenlik güçlerine silahla saldırmayınca göğsünden vurdular

Sokaklarda çukurların kazıldığı, barikatlarla yolların kapatıldığı, bu şekilde bozulan asayiş düzeninin yeniden tesisi amacıyla ilan edilen sokağa çıkma yasağı doğrultusunda bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik operasyon başlatıldığı aktarılan iddianamede, şunlar yer aldı:

'Bağlar ilçesinde teröristlerden Rifayi İ. eylemlere katılarak güvenlik güçlerine karşı havai fişek kullanmıştır. Örgütün Bağlar sorumlusu tarafından şüpheliye uzun namlulu silahla güvenlik güçlerine saldırı gerçekleştirmesi talimatı verilmiştir. Şüpheli, bunu kabul etmeyip bulunduğu yerden ayrılınca diğer örgüt mensuplarınca silahla göğsünden vurularak sivil kıyafetler giydirilmiştir. Ardından Bağlar ilçesinde 'sivillerin polis tarafından vurulduğu' yönünde propaganda konusu olarak kullanılmaya çalışılmıştır. Şüphelinin üzerinden alınan svap örneklerinde güçlü patlayıcı maddelerden olan RDX kalıntılarının tespit edildiği anlaşılmıştır.'

- Terör örgütü üyelerini teşhis etti

İddianamede, bizzat kendisinin de üyesi olduğu terör örgütü mensupları tarafından propaganda amacıyla kullanılmak için vurulan Rifayi İ'nin, yakalandıktan sonra alınan savunmasında örgütün yapısı, son dönemdeki suçları ve örgüt üyelerini teşhis ettiği belirtildi.

Rifayi İ'nin verdiği bilgiler doğrultusunda örgüt üyeleri hakkında ayrı soruşturma yürütüldüğü ve cezasında etkin pişmanlık indiriminden yararlanabileceği aktarılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

'Şüphelinin kan örneklerinin incelenmesi ile ilgili sürecin henüz tamamlanmadığı, bu tür moleküler genetik inceleme işlemlerinin zaman aldığı ve bu aşamada mevcut delil durumuna göre üzerine atılı silahlı terör örgütü üyeliği suçu sabit olan şüphelinin kan örnekleriyle ilgili incelemenin beklenmesinin esasa bir etkisi olmayacağı gibi, şüphelisi tutuklu olan soruşturmayı da sürüncemede bırakacağı, daha sonra tamamlanacak raporun dosyasına gönderileceği ve diğer terör olaylarıyla eşleşme tespit edilirse şüpheli hakkında bu olaylarla ilgili ayrı soruşturmaların başlatılacağı anlaşılmıştır.'

İddianamede, Rifayi İ. hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi' suçlarından ceza artırımı istenerek, 12 yıldan 27 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Kaynak: AA