2. Uluslararası Ekonomi, Finans Ve Enerji Kongresi

Hoca Ahmet Yesevi'nin vefatının 850. yıl dönümü anısına Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü ile AlFarabi Kazak Milli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesince Kazakistan'ın Almatı şehrinde düzenlenen kongreye 13 ülkeden 73 akademisyen katılıyor Türkiye'nin Almatı Başkonsolosu Yılmaz: 'Yeni dönemde anladık ki askeri ve siyasi güvenlik dediğimiz kavram kesinlikle iktisadi güvenlikten ayrı tutulamaz. İktisadi açıdan güvenli olmadıkça siyasi bağlamda da güvenli olmak zordur'

Hoca Ahmet Yesevi'nin vefatının 850. yıl dönümü anısına düzenlenen 2. Uluslararası Ekonomi, Finans ve Enerji Kongresi (EFE'2016) başladı.

Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü ile Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesince düzenlenen kongrenin açılışı, Kazakistan'ın eski başkenti Almatı'daki bir otelde yapıldı.

Türkiye'nin Almatı Başkonsolosu Rıza Kağan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, 2008'deki küresel finansal kriz ve ardından yaşananlar sonrası dünya ekonomisinde ciddi bir yavaşlama, gelir dağılımında adaletsizlik ve bazı emtia fiyatlarında çeşitli dalgalanmalar görüldüğünü belirterek, 'Bütün bunların neticesinde bazı ülkelerde büyümede azalma, bazı ülkelerdeyse resesyona, durgunluğa yönelme sinyalleri almaktayız.' dedi.

Ekonomik sıkıntılarla mücadele için devletlerin kendi çaplarında ülke içinde, aynı zamanda uluslararası arenada birbirleriyle ciddi işbirliği içerisinde olduklarına değinen Yılmaz, 'Bu işbirliği çerçevesinde devletler, bu darboğazı nasıl aşarız, uluslararası ekonomiyi nasıl güçlendiririz ve uluslararası ekonomiyi güçlendirmek suretiyle de tüm dünyada belli bir rahatlamayı, bir istikrarı nasıl sağlarız diye düşünmektedir.' diye konuştu.

Siyasi istikrar ve iktisadi gelişimin birbiriyle çok iç içe ve sıkı bağlı olduğunu ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Eskiden, güvenliğin tanımını yaparken bizler daha ziyade askeri ve siyasi unsurlar üzerinde odaklanır, iktisadi unsurları ikincil kabul ederdik. Çünkü bir zamanlar fikir okulları, esasen siyasi alanı birinci sıraya, iktisadi alanı da ikinci sıraya koymaktaydı. Fakat soğuk savaş sonrasında yaşanan gelişmelerle dünya ekonomisinin birbiriyle çok sıkı entegre olması, ülkelerin birbirleriyle karşılıklı bağımlılıklarının artmasıyla yeni bir döneme girdik. Yeni dönemde anladık ki askeri ve siyasi güvenlik dediğimiz kavram kesinlikle iktisadi güvenlikten ayrı tutulamaz. İktisadi açıdan güvenli olmadıkça siyasi bağlamda da güvenli olmak zordur.'

Yılmaz, bütün stratejistlerin, bilhassa soğuk savaş sonrasında güvenlik kavramı içerisinde birbiriyle kesişen kümelerden bahsetmeye başladığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

'İktisadi, askeri ve siyasi güvenliği de bunun içine koydular. Tabii ki enerji güvenliğini de... 'Mazot alacak paranız yoksa, tankınız yürümezse askeri anlamda da siyasi anlamda da bir güvenlikten bahsedemezsiniz' fikri artık yayılmaya başladı. Bizim stratejik ve iktisadi algılamalarımız bütün dünyada değişmeye başladı. Devletler artık dünyada ekonominin büyümesini nasıl sağlarız, nasıl istihdamı artırırız, nasıl yatırımları teşvik ederiz, üretime yönelik yatırımları nasıl teşvik ederiz, nasıl reformlar yaparız, bunlar üzerinde kafa yormaya başladı.'

Başkonsolos Yılmaz, Türkiye'nin, G20'nin dönem başkanlığında bu hususların altını özellikle çizdiğini anımsattı.Türkiye ve Kazakistan enerji alanında iki önemli ülke olduğunu belirten Yılmaz, 'Türkiye önemli bir enerji merkezi olarak, Kazakistan da önemli bir enerji üreticisi olarak bu coğrafyanın önemli ve büyük aktörleridir.' değerlendirmesinde bulundu.

- 'Kongreyi kurumsallaştırmayı düşünüyoruz'

Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız da 2 yıl önce Ekonomi, Finans ve Enerji Kongresi'ni başlattıklarını bildirerek, 'Çok şükür bugün ikincisini gerçekleştiriyoruz. Kongremizi bundan sonra kurumsallaştırmayı düşünüyoruz. Bu yıl itibarıyla kongremizin teması siyasi istikrar ve ekonomik gelişme olarak seçildi. Önemli bir tema. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev halka sesleniş konuşmasında da siyasi istikrar vurgusu yapmıştır. İnşallah bundan sonraki yıllarda da güncel temalarla bu kongremizi toplamak nasip olur.' şeklinde konuştu.

Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Nevzat Şimşek de UNESCO'nun 2016'yı Hoca Ahmet Yesevi yılı olarak ilan etmesi nedeniyle kongreyi Ahmet Yesevi'nin vefatınının 850. yılı anısına düzenlediklerini aktardı. Şimşek, 'Kongrenin bu yılki konusunu, Kazakistan ve Avrasya bölgesindeki diğer bazı ülkelerin bağımsızlıklarının 25. yıl dönümünü de dikkate alarak politik istikrar ve ekonomik kalkınma olarak belirledik. Bu konu iktisat literatüründe çok önemli ve tartışılan bir konudur.' dedi.

Kongrenin açılış törenine Eski Burdur Milletvekili ve Eski Milli Eğitim Müsteşar Yardımcısı Dr. Yusuf Ekinci, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Eş Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kutalmış, Al-Farabi Kazak Ulusal Üniversitesi Rektör Birinci Yardımcısı Prof. Dr. Mukhambetkali Burkitbayev ile akademisyenler katıldı.

- 13 ülkeden 73 akademisyen

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı, Türkiye Ekonomi Kurumu ve Uluslararası Türk Akademisinin destek verdiği kongre, iki gün sürecek. Kongreye, Türkiye, Kazakistan, ABD, Azerbaycan, Hindistan, Pakistan, Romanya, Irak, Çin, KKTC, Libya, Gürcistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden 51 üniversite ve kuruluştan 73 akademisyen katılıyor.

Politik istikrar ve ekonomik kalkınma ilişkisinin genelde tüm dünya, özellikle de Avrasya ülkeleri açısından ortaya konulması, bu alandaki araştırmaların ilgili taraflarca paylaşımı ve gelecekle ilgili projeksiyonların gerçekleştirilmesini amaçlayan kongrede 15 oturumda sunulacak bildirilerle, politik istikrar ve istikrarsızlığın ekonomik kalkınmaya etkileri analiz edilecek.
Kaynak: AA