Yalçın Akdoğan'dan Ergenekon açıklaması
Paralel Yapı ile mücadelede koordinasyonu üstlenen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Ergenekon davasında bazı suçlular varsa bile Paralel örgüt kurduğu kumpaslarla davayı murdar etti." dedi.
Paralel Devlet Yapılanması (PDY) ile mücadelede yeni bir evreye geçildi. Örgütün polis ve yargı ayağına yapılan operasyonları şimdi Paralel örgüt propagandası yapan medyaya, örgüte insan kaynağı sağlayan kurumlara, finans kaynaklarına, bürokrasideki yapılanmaya, TSK'ya ve örgütün sevk ve idaresini organize eden STK'lara yapılan soruşturmalar izliyor.
Paralel Devlet Yapılanması ile mücadelede hükümetin iyi koordine olamadığı yönünde eleştirileri sık sık duyuyorduk. Artık bu mücadele hükümet adına koordinasyon görevini Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan yürütecek. Sabah gazetesi Yalçın Akdoğan ile Fetullahçı örgüt ile mücadeleyi ve Yargıtay'ın Ergenekon davası kararını konuştu.
İşte o röportajın bir bölümü:
Bu yapının PKK terör örgütü ile organik bağını kanıtlayacak delillere ulaşabildiniz mi?
Önce şunu görmemiz lazım. Bu örgüt sadece Türkiye'de değil dünyanın her noktasında Türkiye düşmanları ile işbirliği içinde. Türkiye'de de Paralel örgüt ile PKK arasında bir işbirliği artık bilinen bir gerçek. Terör örgütüne bilgi sızdırıyorlar, istihbarat toplamalarına yardımcı oluyorlar. Türkiye'yi zafiyete düşürmek için hiçbir kirli ittifaktan kaçınmıyorlar. Terörle mücadelede tam başarıya ulaşabilmemiz için Paralel örgütle mücadelede başarılı olmamız gerekiyor.
Yargıtay Ergenekon davasını usul yönünden bozdu. Bu gelişmeyi darbe ile mücadelede bir zafiyet olarak değerlendirenler var. Ne söylemek istersiniz?
Türkiye darbeci zihniyetten çok çekti. AK Parti iktidarı döneminde de bazı hamleler yapmaya çalıştılar. AK Parti her türlü vesayetin karşısında oldu. Askeri vesayet de bunlardan biri. Ergenekon davasında ortaya saçılan delillerin gerçeğini ortaya çıkarmak yargının göreviydi. Biz hükümet olarak bunun arkasında olduk. Ancak Fetullahçı örgüt Ergenekon davasını murdar etti. Sapla samanı birbirine karıştırdı. Adaleti tecelli ettirmek değil birilerini tasfiye etmek ve yerine kendi adamlarını yerleştirmek için uğraştı. Entrikalar hazırladılar, kumpaslar kurdular, iftiralar attılar. Milletin gerçekleri görme imkânını ortadan kaldırdılar. Sonuçta Ergenekon davası, içinde bazı suç ve suçlular olsa da vicdanları yaralayan bir dava haline geldi. Bir yerde 300 tane casus subay olduğu iddia ediliyorsa orada bir oyun oynanıyor demektir. Ergenekon davası bu noktaya geldiyse bunun sorumlusu FETÖ'dür. Yargıtay kararını verdi ancak yasal süreç sonuçlanmış değil. Kamuoyunun bu davaya inancı zedelendi. Ancak ben bağımsız yargının bu gelinen noktada yine de en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Adaletin tecelli etmesi ve milletin gerçekleri öğrenmesi gerekir.
RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ
Paralel Devlet Yapılanması ile mücadelede hükümetin iyi koordine olamadığı yönünde eleştirileri sık sık duyuyorduk. Artık bu mücadele hükümet adına koordinasyon görevini Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan yürütecek. Sabah gazetesi Yalçın Akdoğan ile Fetullahçı örgüt ile mücadeleyi ve Yargıtay'ın Ergenekon davası kararını konuştu.
İşte o röportajın bir bölümü:
Bu yapının PKK terör örgütü ile organik bağını kanıtlayacak delillere ulaşabildiniz mi?
Önce şunu görmemiz lazım. Bu örgüt sadece Türkiye'de değil dünyanın her noktasında Türkiye düşmanları ile işbirliği içinde. Türkiye'de de Paralel örgüt ile PKK arasında bir işbirliği artık bilinen bir gerçek. Terör örgütüne bilgi sızdırıyorlar, istihbarat toplamalarına yardımcı oluyorlar. Türkiye'yi zafiyete düşürmek için hiçbir kirli ittifaktan kaçınmıyorlar. Terörle mücadelede tam başarıya ulaşabilmemiz için Paralel örgütle mücadelede başarılı olmamız gerekiyor.
Yargıtay Ergenekon davasını usul yönünden bozdu. Bu gelişmeyi darbe ile mücadelede bir zafiyet olarak değerlendirenler var. Ne söylemek istersiniz?
Türkiye darbeci zihniyetten çok çekti. AK Parti iktidarı döneminde de bazı hamleler yapmaya çalıştılar. AK Parti her türlü vesayetin karşısında oldu. Askeri vesayet de bunlardan biri. Ergenekon davasında ortaya saçılan delillerin gerçeğini ortaya çıkarmak yargının göreviydi. Biz hükümet olarak bunun arkasında olduk. Ancak Fetullahçı örgüt Ergenekon davasını murdar etti. Sapla samanı birbirine karıştırdı. Adaleti tecelli ettirmek değil birilerini tasfiye etmek ve yerine kendi adamlarını yerleştirmek için uğraştı. Entrikalar hazırladılar, kumpaslar kurdular, iftiralar attılar. Milletin gerçekleri görme imkânını ortadan kaldırdılar. Sonuçta Ergenekon davası, içinde bazı suç ve suçlular olsa da vicdanları yaralayan bir dava haline geldi. Bir yerde 300 tane casus subay olduğu iddia ediliyorsa orada bir oyun oynanıyor demektir. Ergenekon davası bu noktaya geldiyse bunun sorumlusu FETÖ'dür. Yargıtay kararını verdi ancak yasal süreç sonuçlanmış değil. Kamuoyunun bu davaya inancı zedelendi. Ancak ben bağımsız yargının bu gelinen noktada yine de en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Adaletin tecelli etmesi ve milletin gerçekleri öğrenmesi gerekir.
RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ