Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden Kenya'ya Uyarı
UCM, Lahey'de görülen davalarda tanıklara baskı yapan üç şüphelinin teslim edilmemesi halinde Kenya'nın yaptırımlara maruz kalacağını bildirdi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Kenya'da 2007 seçimlerinden sonra patlak veren şiddet olaylarıyla ilgili davalara tanıklık edenlere baskı yaptığından şüphelenilen üç kişinin teslim edilmemesi halinde, ülkenin yaptırımlarla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.
Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta'nın kanlı 2007 seçimleriyle ilgili olarak, 'O konuya geri dönmeyeceğiz, o sayfa tamamen kapandı.' diyerek, UCM'nin isteklerini yerine getirmeyeceğini açıklamasının ardından UCM'den tepki geldi.
UCM sözcüsü Fadi El Abdallah, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
'UCM'nin, Kenya Devlet Başkanı'nın gelecekte UCM ile Walter Barasa, Paul Gicheru ve Philip Bett hakkında, askıdaki tutuklama kararlarının uygulanması konusunda işbirliği yapmayacakları yönündeki açıklamasından haberi var. İşbirliği sağlanamadığında UCM yargıçlarının önündeki yasal prosedür, uyuşmazlık kararı vererek konuyu uygun önlemleri alması için Roma Statüsü'ne Taraf Devletler Birliği'ne havale etmektir.'
Kenya'nın, UCM'nin isteğini yerine getirmemesi halinde ne tür bir ceza alacağı ise henüz belli değil.
UCM, Kenya Devlet Başkan Yardımcısı William Ruto ve gazeteci Joshua Arap Sang hakkında Lahey'de görülen davada şahitlik edenleri etkilemeye çalıştıkları suçlamasıyla geçen yılın eylül ayında Gicheru, Barasa ve Bett hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı.
Kenya'da 2007 yılındaki seçimlerden sonra çıkan ve bin 300'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan şiddet olayları sırasında halkı kışkırtarak insanlığa karşı suç işlemekten yargılanan Ruto ve Sang'in davaları, delil yetersizliği nedeniyle 5 Nisan'da düşmüştü.
Kenya Devlet Başkanı Kenyatta da insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle Lahey'de yargılanmış ancak dava 2014 yılında delil yetersizliğinden düşmüştü.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Kenya'da 2007-2008 yıllarında seçim sonrası patlak veren şiddet olaylarında tecavüze uğrayan kadınlara tazminat ödenmesi çağrısı yapmıştı.
Kenya'da 2007 yılındaki tartışmalı seçimlerin ardından patlak veren şiddet olaylarında bin 133 kişi ölmüş, 600 bin kişi yerlerinden olmuş, en az 900 kişi cinsel şiddete maruz kalmıştı.
Kaynak: AA
Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta'nın kanlı 2007 seçimleriyle ilgili olarak, 'O konuya geri dönmeyeceğiz, o sayfa tamamen kapandı.' diyerek, UCM'nin isteklerini yerine getirmeyeceğini açıklamasının ardından UCM'den tepki geldi.
UCM sözcüsü Fadi El Abdallah, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
'UCM'nin, Kenya Devlet Başkanı'nın gelecekte UCM ile Walter Barasa, Paul Gicheru ve Philip Bett hakkında, askıdaki tutuklama kararlarının uygulanması konusunda işbirliği yapmayacakları yönündeki açıklamasından haberi var. İşbirliği sağlanamadığında UCM yargıçlarının önündeki yasal prosedür, uyuşmazlık kararı vererek konuyu uygun önlemleri alması için Roma Statüsü'ne Taraf Devletler Birliği'ne havale etmektir.'
Kenya'nın, UCM'nin isteğini yerine getirmemesi halinde ne tür bir ceza alacağı ise henüz belli değil.
UCM, Kenya Devlet Başkan Yardımcısı William Ruto ve gazeteci Joshua Arap Sang hakkında Lahey'de görülen davada şahitlik edenleri etkilemeye çalıştıkları suçlamasıyla geçen yılın eylül ayında Gicheru, Barasa ve Bett hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı.
Kenya'da 2007 yılındaki seçimlerden sonra çıkan ve bin 300'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan şiddet olayları sırasında halkı kışkırtarak insanlığa karşı suç işlemekten yargılanan Ruto ve Sang'in davaları, delil yetersizliği nedeniyle 5 Nisan'da düşmüştü.
Kenya Devlet Başkanı Kenyatta da insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle Lahey'de yargılanmış ancak dava 2014 yılında delil yetersizliğinden düşmüştü.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Kenya'da 2007-2008 yıllarında seçim sonrası patlak veren şiddet olaylarında tecavüze uğrayan kadınlara tazminat ödenmesi çağrısı yapmıştı.
Kenya'da 2007 yılındaki tartışmalı seçimlerin ardından patlak veren şiddet olaylarında bin 133 kişi ölmüş, 600 bin kişi yerlerinden olmuş, en az 900 kişi cinsel şiddete maruz kalmıştı.