Çocukluk Çağında Maruz Kalınan Dış Etmenler Kansere Zemin Hazırlıyor

Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Armağan Oğuz, çocukluk çağının yaşamın en hassas dönemlerinden birisi olduğuna dikkat çekerek, bu dönemde maruz kalınan dış etmenler ve genetik faktörlerin çocukluk çağı kanserlerine zemin hazırladığını vurguladı.

Çocukluk Çağında Maruz Kalınan Dış Etmenler Kansere Zemin Hazırlıyor
Çocukluk dönemi kanserleri ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Armağan Oğuz, “1-7 Nisan Kanser Haftası” dolayısı ile çocukluk çağında kansere zemin hazırlayan faktörleri ve erken teşhis için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Çocukluk çağı kanserlerinin tüm kanserler içinde önemli bir paya sahip olduğunu ve doğumdan ergenliğe kadar her yaşta görülebilen çok ciddi durumlar olduğunu belirten Oğuz, “Ayrıca, diğer çocukluk çağı hastalıkları ile karışabilecek semptomlar göstermesi nedeniyle teşhis ve tedavisinin gecikmesi de olasıdır. Bu nedenle 1-7 Nisan Kanser Haftası içerisinde çocukluk çağı kanserleriyle de ilgili farkındalığın arttırılmasını amaçladık. Çocuklarda kanserler yetişkinlere göre seyrek olup, her yıl 1 milyon çocuktan yaklaşık 150 kadarına kanser teşhisi konulmaktadır. Ülkemizde her yıl yaklaşık 2 bin 500-3 bin yeni vaka ile karşılaşılmaktadır. Çocukluk çağında en sık görülen kanserler sırasıyla lösemiler, lenfomalar ve beyin tümörleridir” dedi.

ERKEN TEŞHİS İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Çocuklarda ani gelişen, olağan gelmeyen ve süreklilik gösteren bir takım belirti ve bulgular konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Dr. Oğuz, bu tür belirtilerin varlığının her zaman kanseri işaret etmese de erken teşhis için uyarıcı olduğunu söyledi.

Oğuz, erken teşhis için dikkat edilmesi gereken etmenleri paylaştı. Oğuz, diyet yapmaksızın son 6 ayda yüzde 10 üzerinde kilo kaybı, ciltte yaygın morluk ve çürükler, uzun süreli açıklanamayan halsizlik, lenf bezlerinde önemli düzeyde büyüme (özellikle koltuk altı ve kasıklarda), uykudan uyandıran sabahları daha belirgin olan baş ağrıları, gözde beyaz parlaklık olması, ani görme kaybı, şaşılık, ateşsiz nöbet geçirme, dengesizlik, ciltte belirgin solukluk, idrarda kırmızı renk değişikliği (kanama), burun ve diş eti kanaması, herhangi bir sebeple açıklanamayan ani kusma ve bulantı, belde veya diğer eklemlerde uzun süreli şişlik ve ağrılar, boyun, karın, kol ve bacaklarda ele gelen şişlik ve sürekli ağrı, düşmeyen uzun süreli yüksek ateş gibi şikayetlerin başka bir nedenle ilişkilendirilemediği taktirde kanser için tetkik edilmesi gerektiğinin uyarısını yaptı.

“ÇOCUKLAR BANYO YAPTIRILIRKEN İYİ GÖZLENMELİDİR”

Erken tanı ve doğru tedavi uygulamaları ile kanserli çocukların yüzde 70’inin tam olarak iyileşebildiğini belirten Oğuz, “Ancak geleceğimizin güvencesi çocuklarımızın sağlığı konusunda biz büyüklere çok önemli görevler düşer. Çocuklar banyo yaptırılırken, kıyafetleri giydirilirken dikkatlice gözlenmeli, şikayetlerine kulak kabartılmalı ve şüphelenildiğinde vakit kaybetmeden bir çocuk hekimine danışılmalıdır” dedi.

Kaynak: İHA