Demirtaş: Eleştirmeyip tebrik mi edeceğiz?
Ankara’daki terör saldırısıyla ilgili olarak hükümetin eleştirilmemesi gerektiğini ifade edenlere tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Ne yapacağız? Teşekkür mü edeceğiz, tebrik mi edeceğiz?” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili Meclis'te gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Demirtaş, hükümetin eleştirilmemesi gerektiğini ifade edenlere tepki gösterdi.
HDP lideri şu şekilde konuştu: Ne yapacağız? Teşekkür mü edeceğiz, tebrik mi edeceğiz? Kim atayacak Ankara'ya emniyet müdürünü? HDP olarak biz atayalım, sorumlu biz isek.
Demirtaş, şu ifadelerde bulundu:
'HEPİMİZİN ORTAK ACISI'
“Saldırı doğrudan sivilleri hedef alan terör saldırısıdır. Partim, şahsım, bütün arkadaşlarım adına bir kez daha açıkça kınadığımızı, lanetlediğimizi ifade etmek istiyorum. Hepimizin ortak acısıdır. Doğrudan kutsal yaşam hakkını, masum insanları ortadan kaldırmayı hedefleyen saldırılar karşısında, bizim sığınabileceğimiz tek şey; kardeşlik, eşitlik ve adalet duygularımızdır. Topluma başsağlığı, yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum. Umut ediyorum ki ölü sayısında artış olmaz.
'SUR'DA DA ACILAR YAŞANIYOR'
Acı büyük, yeni bir acı da değil, her gün yeni acılar yaşıyoruz. Cizre'de de Sur'da da Yüksekova'da da Nusaybin'de de Silopi'de de acılar yaşanıyor. Ülke acıda ortaklaşmakta maalesef başarılı olamıyor. Neden acıda bile ortaklaşamadığımızı sorgularken, öncelikle Hükümetin aynada kendine bakması lazım. 'Nasıl politikalar uyguladık da toplumu bu hale getirdik' diye, 14 yıldır ülkeyi yönetenlerin öncelikle kendisini sorgulaması lazım. Katliamlar, ölümler yaşanıyor ama hükümetin yaptığı tek şey kınamak. Herkesi AKP, hükümet çizgisinde buluşmaya davet etmek dışında hiçbir şey yapmıyorlar. Sanki hiçbir siyasi sorumlulukları yok, ülkeyi kendileri yönetmiyor, iktidarda değiller, olup bitenle ilgili en küçük sorumlulukları yok, sütten çıkmış ak kaşık onlar, geri kalan herkes suçlu. Böyle bir tavrı da asla kabul etmiyoruz. Her katliamın saldırganı, planlayanı sorumludur, suçludur. Fakat siyasi sorumlu, suçlu hükümet dışında kimi muhatap olarak göreceğiz.
'TEBRİK Mİ EDECEĞİZ?'
(Hükümet böyle durumlarda eleştirilemezmiş.) Ne yapacağız? Teşekkür mü edeceğiz, tebrik mi edeceğiz? Muhalefet olarak tek bir önerimizi, uyarımızı dikkate almayan, bütün diyalog çağrılarına kapılarını kapatan, 14 yıldır bildiğini okuyup, içeride ve dışarıda sadece 'savaş, sindirme ve şiddet politikalarıyla sonuç alacağım' diyen hükümet hiç mi sorumlu değil? Kim atayacak Ankara'ya emniyet müdürünü? HDP olarak biz atayalım, sorumlu biz isek. Ülkenin her yerinde kan akıyor, canlar gidiyor, beyefendilerin halka hesap verme niyetleri bile yok. Bütün bu olup bitenlerden dolayı halen 'sen hesap vereceksin, öbürü hesap verecek' diyorlar. Bir defa da şu ülkede yaşanan olumsuzluktan dolayı siz hesap verin, biz mahçup olalım. Yeter artık.
Demirtaş, hükümetin eleştirilmemesi gerektiğini ifade edenlere tepki gösterdi.
HDP lideri şu şekilde konuştu: Ne yapacağız? Teşekkür mü edeceğiz, tebrik mi edeceğiz? Kim atayacak Ankara'ya emniyet müdürünü? HDP olarak biz atayalım, sorumlu biz isek.
Demirtaş, şu ifadelerde bulundu:
'HEPİMİZİN ORTAK ACISI'
“Saldırı doğrudan sivilleri hedef alan terör saldırısıdır. Partim, şahsım, bütün arkadaşlarım adına bir kez daha açıkça kınadığımızı, lanetlediğimizi ifade etmek istiyorum. Hepimizin ortak acısıdır. Doğrudan kutsal yaşam hakkını, masum insanları ortadan kaldırmayı hedefleyen saldırılar karşısında, bizim sığınabileceğimiz tek şey; kardeşlik, eşitlik ve adalet duygularımızdır. Topluma başsağlığı, yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum. Umut ediyorum ki ölü sayısında artış olmaz.
'SUR'DA DA ACILAR YAŞANIYOR'
Acı büyük, yeni bir acı da değil, her gün yeni acılar yaşıyoruz. Cizre'de de Sur'da da Yüksekova'da da Nusaybin'de de Silopi'de de acılar yaşanıyor. Ülke acıda ortaklaşmakta maalesef başarılı olamıyor. Neden acıda bile ortaklaşamadığımızı sorgularken, öncelikle Hükümetin aynada kendine bakması lazım. 'Nasıl politikalar uyguladık da toplumu bu hale getirdik' diye, 14 yıldır ülkeyi yönetenlerin öncelikle kendisini sorgulaması lazım. Katliamlar, ölümler yaşanıyor ama hükümetin yaptığı tek şey kınamak. Herkesi AKP, hükümet çizgisinde buluşmaya davet etmek dışında hiçbir şey yapmıyorlar. Sanki hiçbir siyasi sorumlulukları yok, ülkeyi kendileri yönetmiyor, iktidarda değiller, olup bitenle ilgili en küçük sorumlulukları yok, sütten çıkmış ak kaşık onlar, geri kalan herkes suçlu. Böyle bir tavrı da asla kabul etmiyoruz. Her katliamın saldırganı, planlayanı sorumludur, suçludur. Fakat siyasi sorumlu, suçlu hükümet dışında kimi muhatap olarak göreceğiz.
'TEBRİK Mİ EDECEĞİZ?'
(Hükümet böyle durumlarda eleştirilemezmiş.) Ne yapacağız? Teşekkür mü edeceğiz, tebrik mi edeceğiz? Muhalefet olarak tek bir önerimizi, uyarımızı dikkate almayan, bütün diyalog çağrılarına kapılarını kapatan, 14 yıldır bildiğini okuyup, içeride ve dışarıda sadece 'savaş, sindirme ve şiddet politikalarıyla sonuç alacağım' diyen hükümet hiç mi sorumlu değil? Kim atayacak Ankara'ya emniyet müdürünü? HDP olarak biz atayalım, sorumlu biz isek. Ülkenin her yerinde kan akıyor, canlar gidiyor, beyefendilerin halka hesap verme niyetleri bile yok. Bütün bu olup bitenlerden dolayı halen 'sen hesap vereceksin, öbürü hesap verecek' diyorlar. Bir defa da şu ülkede yaşanan olumsuzluktan dolayı siz hesap verin, biz mahçup olalım. Yeter artık.