Prof. Dr. Doğan Şenyüz'den Hukukta Yorum Eleştirisi
1. Ulusal Vergi Yargısı Panel’inde konuşan Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Şenyüz, Hukuk Fakültelerinde ve diğer alanlarda yorum dersinin olmamasını eleştirerek, ”Bu kadar dağınık bir yorum sistemi olamaz. Yapılan değişik yorumlar konusunda vatandaş ne yapacağını bilmiyor” dedi.
Vergi Müfettişleri Derneği tarafından bu yıl ilk defa düzenlenen 1. Ulusal Vergi Yargısı Panel’i Antalya’da bir otelde gerçekleştirildi.
Panele, Vergi Müfettişleri Derneği Başkanı Kemal Serkan, dernek üyeleri, Türkiye’nin çeşitli ilerinden gelen akademisyenler, vergi müfettişleri, muhasebeciler ve çok sayıda davetli katıldı.
İstiklal Marşı ve Saygı duruşunun ardından panelin açılış konuşmasını yapan Vergi Müfettişleri Derneği Başkanı Kemal Serkan Keskin, vergi konusunda idare ile ihtilafa düşen mükelleflerinin yaklaşık olarak yarısının dava sürecinin Danıştay aşamasında sonuçlandığını açıkladı.
“YATIRIM KARARI ALMA SÜRECİ OLUMSUZ ETKİLEMEKTEDİR”
Mükellefin dava süresinin uzadığına dikkat çeken Keskin, “Sonuçta devam eden bir dava, mükellefin önüne yeni bir belirsizlik getirmekte ve Mükellefin ticari hayatı, yatırım kararı alma süreci olumsuz etkilemektedir. Vergi Denetim Kurulunun kurulması ile vergi incelemelerinin tek bir noktadan koordine edilmesi ve vergi denetiminin sistematik ve etkinleştirildiği yadsınamaz bir gerçektir. Bu bağlamda vergi incelemeleri ile Vergi Yargısı ilişkisinin yeniden tanımlanması bir elzem haline gelmiştir” diye konuştu.
“BİR HAKİMİN HAYATI YORUMLA GEÇER”
Açılış konuşmasının ardından moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Yüce’nin yaptığı ‘Vergi Hukuku’nda Yorum’ konulu oturumda konuşan Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doğan Şenyüz, Hukuk Fakültelerinde ve diğer alanlarda yorum dersinin olmamasına dikkat çekti. Yargılama kalitesi ile yorum kalitesinin eş değer olduğunu aktaran Şenyüz, “Bir maddeyi nasıl ve nereden alarak kanun koyucunun ne demek istediğini nasıl anlayacağız? Bizim en büyük dertlerimizden bir tanesi Hukuka Giriş derslerinde yoruma 20 sayfa yer verilmesidir. Oysa bir hakimin hayatı yorumla geçer. Yorum bilim diye bir dersin ele alındığını hatırlamıyorum. Ne kadar yorumcu varsa o kadar yorum var. Hepimiz aynı metni okuyoruz ama vardığımız sonuçlar çok farklı. Bunu anlamak çok zor. Şunu bilmemiz gerekir ki yargılama kalitesi demek yorum kalitesi demektir” diye konuştu.
“VATANDAŞ NE YAPACAĞINI BİLMİYOR”
Hukukta yorumsuz adım atmanın mümkün olmadığını kaydeden Şenyüz, “Yorumun vergi tarafından dağılımını yaparsak bir tarafta idare yorum yapıyor, bir tarafta da yargı yorumu var. Mükellefin yorum yapma hakkı yok. Yorum artık vergi müfettişinin yorumu olmaktan çıktı. Olan yorumun odağındaki mükelleflere oldu. Eğer biz mali müşavirin yorumunu ortak hala getirirsek pek çok sorunu çözeriz. Yorumun sorumluluğunu dikkate almamız lazım. Yorum farklılıklarında siyah ve beyaz arasındaki fark kadar farklılık olması kabul edilemez. Yapılan farklı yorumlar mükellefleri mağdur edecek sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu kadar dağınık bir yorum sistemi olamaz. Yapılan değişik yorumlar konusunda vatandaş ne yapacağını bilmiyor. Bu yorum tekniği dersi mutlaka bilimsel bir metot ile açıklanması gerekiyor” açıklamasını yaptı.
“İNCELEMENİN GEREKÇESİNİ SORMA HAKKI VAR”
Vergi incelemelerinde mükelleflerin hakları ve vergi yasası hakkında katılımcıları bilgilendiren Tamer Gündoğdu ise, vergi incelemesi yapılırken mükelleflerin haklarının gözetilmesi gerektiğini kaydetti.
Vergi incelemesinde bulunan görevlilerin mükelleflere öncelikle görevli kartlarını göstermesi gerektiğini açıklayan Gündoğdu, “Mükellefler incelemenin ne gerekçe ile yapıldığını sorma hakkı vardır. Mükellefin zor durumda kalması halinde defter ve belgeleri istenen sürede ibraz edemeyecek durumda ise ek süre verilmesi istenebilir. Bilgi isterken mükelleflerin kötü niyette olmaması gerekir. Mükellefler vergi, inceleme tuanaklarında aleyhine sonuç doğurabilecek tespitler için itirazda bulunarak, mülahazalarını tutanağa yazdırma hakkına sahiptir. Mükellefe tutanaktan ve yapılan incelemeden haberdar olmasını sağlar” dedi.
Toplantı sonrasında katılımcılara çeşitli plaketler taktim edildi. Toplantı farklı konularda düzenlenen oturumların ardından son buldu.
Kaynak: İHA
Panele, Vergi Müfettişleri Derneği Başkanı Kemal Serkan, dernek üyeleri, Türkiye’nin çeşitli ilerinden gelen akademisyenler, vergi müfettişleri, muhasebeciler ve çok sayıda davetli katıldı.
İstiklal Marşı ve Saygı duruşunun ardından panelin açılış konuşmasını yapan Vergi Müfettişleri Derneği Başkanı Kemal Serkan Keskin, vergi konusunda idare ile ihtilafa düşen mükelleflerinin yaklaşık olarak yarısının dava sürecinin Danıştay aşamasında sonuçlandığını açıkladı.
“YATIRIM KARARI ALMA SÜRECİ OLUMSUZ ETKİLEMEKTEDİR”
Mükellefin dava süresinin uzadığına dikkat çeken Keskin, “Sonuçta devam eden bir dava, mükellefin önüne yeni bir belirsizlik getirmekte ve Mükellefin ticari hayatı, yatırım kararı alma süreci olumsuz etkilemektedir. Vergi Denetim Kurulunun kurulması ile vergi incelemelerinin tek bir noktadan koordine edilmesi ve vergi denetiminin sistematik ve etkinleştirildiği yadsınamaz bir gerçektir. Bu bağlamda vergi incelemeleri ile Vergi Yargısı ilişkisinin yeniden tanımlanması bir elzem haline gelmiştir” diye konuştu.
“BİR HAKİMİN HAYATI YORUMLA GEÇER”
Açılış konuşmasının ardından moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Yüce’nin yaptığı ‘Vergi Hukuku’nda Yorum’ konulu oturumda konuşan Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doğan Şenyüz, Hukuk Fakültelerinde ve diğer alanlarda yorum dersinin olmamasına dikkat çekti. Yargılama kalitesi ile yorum kalitesinin eş değer olduğunu aktaran Şenyüz, “Bir maddeyi nasıl ve nereden alarak kanun koyucunun ne demek istediğini nasıl anlayacağız? Bizim en büyük dertlerimizden bir tanesi Hukuka Giriş derslerinde yoruma 20 sayfa yer verilmesidir. Oysa bir hakimin hayatı yorumla geçer. Yorum bilim diye bir dersin ele alındığını hatırlamıyorum. Ne kadar yorumcu varsa o kadar yorum var. Hepimiz aynı metni okuyoruz ama vardığımız sonuçlar çok farklı. Bunu anlamak çok zor. Şunu bilmemiz gerekir ki yargılama kalitesi demek yorum kalitesi demektir” diye konuştu.
“VATANDAŞ NE YAPACAĞINI BİLMİYOR”
Hukukta yorumsuz adım atmanın mümkün olmadığını kaydeden Şenyüz, “Yorumun vergi tarafından dağılımını yaparsak bir tarafta idare yorum yapıyor, bir tarafta da yargı yorumu var. Mükellefin yorum yapma hakkı yok. Yorum artık vergi müfettişinin yorumu olmaktan çıktı. Olan yorumun odağındaki mükelleflere oldu. Eğer biz mali müşavirin yorumunu ortak hala getirirsek pek çok sorunu çözeriz. Yorumun sorumluluğunu dikkate almamız lazım. Yorum farklılıklarında siyah ve beyaz arasındaki fark kadar farklılık olması kabul edilemez. Yapılan farklı yorumlar mükellefleri mağdur edecek sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu kadar dağınık bir yorum sistemi olamaz. Yapılan değişik yorumlar konusunda vatandaş ne yapacağını bilmiyor. Bu yorum tekniği dersi mutlaka bilimsel bir metot ile açıklanması gerekiyor” açıklamasını yaptı.
“İNCELEMENİN GEREKÇESİNİ SORMA HAKKI VAR”
Vergi incelemelerinde mükelleflerin hakları ve vergi yasası hakkında katılımcıları bilgilendiren Tamer Gündoğdu ise, vergi incelemesi yapılırken mükelleflerin haklarının gözetilmesi gerektiğini kaydetti.
Vergi incelemesinde bulunan görevlilerin mükelleflere öncelikle görevli kartlarını göstermesi gerektiğini açıklayan Gündoğdu, “Mükellefler incelemenin ne gerekçe ile yapıldığını sorma hakkı vardır. Mükellefin zor durumda kalması halinde defter ve belgeleri istenen sürede ibraz edemeyecek durumda ise ek süre verilmesi istenebilir. Bilgi isterken mükelleflerin kötü niyette olmaması gerekir. Mükellefler vergi, inceleme tuanaklarında aleyhine sonuç doğurabilecek tespitler için itirazda bulunarak, mülahazalarını tutanağa yazdırma hakkına sahiptir. Mükellefe tutanaktan ve yapılan incelemeden haberdar olmasını sağlar” dedi.
Toplantı sonrasında katılımcılara çeşitli plaketler taktim edildi. Toplantı farklı konularda düzenlenen oturumların ardından son buldu.