Yaşar Kemal Sempozyumu

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Ökütçü: 'Yaşar Kemal'in sonsuzluğa yürüyüşünün 1. yılını idrak ediyoruz. Onu çok ama çok özlüyoruz. Bugünün toz duman, çatışma ortamında galiba onu 'barış adamı' kimliğiyle daha çok özlüyor ve daha çok arıyorum' Yazar Binyazar: 'Yaşar Kemal, hiçbir zaman bir otoriteye sırtını dayamadı. Onlara yalakalık yapmadı. Yurdunu küçültmek için ülke ülke gezmedi. Her sözcükte yurdunu ve edebiyatı yüceltmiştir, sanatı yüceltmiştir'

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Davut Ökütçü, Yaşar Kemal'i çok ama çok özlediğini belirterek, 'Bugünün toz duman, çatışma ortamında galiba onu 'barış adamı' kimliğiyle daha çok özlüyor ve daha çok arıyorum' dedi.

Yaşar Kemal, 1. ölüm yıl dönümünde Darüşşafaka Eğitim Kurumlarının düzenlediği sempozyumla anıldı. TİM Maslak Show Center'da gerçekleştirilen sempozyum, İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Açılış konuşmasını yapan Ökütçü, Yaşar Kemal Sempozyumu'nda bulunmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Ökütçü, hayranı olduğu Yaşar Kemal'i cemiyetin geleneksel Sait Faik Öykü Yarışması Ödül Töreni'nde tanıdığını ve daha sonra dostluklarının geliştiğini söyledi.

Yaşar Kemal'le olan anılarını anlatan Ökütçü, şöyle konuştu:

'Yaşar Kemal'in sonsuzluğa yürüyüşünün 1. yılını idrak ediyoruz. Onu çok ama çok özlüyoruz. Bugünün toz duman, çatışma ortamında galiba onu 'barış adamı' kimliğiyle daha çok özlüyor ve daha çok arıyorum. Yaşar Kemal, 1992'den bu yana inatla, kimi zaman özlemle, kimi zaman öfkeyle ve her zaman umutla dile getirdiği demokrasi, insan hakları ve barış çağrılarını, uyarılarını ve söyleşilerini, bu konulara dair yazılarını bir araya getirdiği kitabının önsözünde, 'Gençliğimde, gazetecilik yıllarımda, Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda birlikte savaşmış Türkleri de Kürtleri de onların sevgi ve dostluk dolu anılarını da çok beğendim. Bugün onların çocukları, torunları böyle bir kardeş savaşını kabul etmemeli, etmiyorlar da. Bu savaş, inanılmayacak kadar uzun sürdü. Türkler de Kürtler de bu savaşın bitmesini istiyorlar, bundan kuşkum yok' diyor. Bize düşen, onun bu çağrısına kulak vermek ve o yolda çalışmaktır.'

Konuşma sonrası yönetmen Nebil Özgentürk'ün hazırladığı Yaşar Kemal belgeseli gösterildi.

- 'Yaşar Kemal'de Geleneksel Anlatı'

Belgesel gösteriminin ardından başlayan oturumda, yazar Adnan Binyazar, 'Yaşar Kemal'de Geleneksel Anlatı' başlıklı sunum yaptı.

Bir insanın erdeminin değerbilirlikte olduğunu vurgulayan Binyazar, bugün bu ülkede Atatürk'ün değerini bilmemek kadar büyük bir ihanet olmadığını ifade etti.

Binyazar, 'Atatürk, Türkiye'nin kurtuluşunun büyük yaratıcısıdır. Bir toplum ancak kültürüyle varsa vardır, yoksa her şey geçicidir. Kalıcı tek şey, kültürdür. Her toplum da birbirinden öğrenerek yücelir. Toplumlar arası en büyük ihanet, kültürleri dışlamaktır, çünkü kültür, bütün insanlığın malıdır. Bir millete sadece bir kültürü bağlamak bile yanlıştır' şeklinde konuştu.

Türk dilinin gelişimi ve önemine değinen Binyazar, Yaşar Kemal'in de dilin gelişimine çok katkı sağladığını anlattı.

Adnan Binyazar, Yaşar Kemal'in hiçbir zaman aktarıcı olmadığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Yaşar Kemal, hiçbir zaman 'Ben şunun gibi olayım' demedi. Bir insan, kendi olduğu zaman vardır, şu ya da bu olduğu zaman yoktur. Yaşar Kemal de aynı Kaşgarlı Mahmut gibi başlıyor, önce kadınların ağıtlarını topluyor. Eğer bir yazar, toplumunun çektiği acıların farkında değilse, o fantazilerle uğraşır. Onun yaptığı yapıştırmadır. Yapıştırdığın şey, bir gün sonra düşer, etkisi kalmaz. İnce Memed'in 1. cildini okuyanlar, İnce Memed'i okuduğunu sanıyorlar. İnce Memedlerin bir kültür birikiminin ürünü olduğu ancak 4. ciltte görülüyor. Nebil Özgentürk'ün hazırladığı belgeselde de objektif, kayrılmamış, itilmiş, kendi emeğiyle kendini var eden kadınları, çocukları ve erkekleri gördük. Yaşar Kemal'in dünyası orası. Yaşar Kemal hiçbir zaman bir otoriteye sırtını dayamadı. Onlara yalakalık yapmadı. Yurdunu küçültmek için ülke ülke gezmedi. Her sözcükte yurdunu ve edebiyatı yüceltmiştir, sanatı yüceltmiştir.'

Sanatın nesneye can vermek olduğunun altını çizen Binyazar, dilin de bir nesne olduğunu kaydederek, 'Yaşar Kemal, tepede, saraylarda ömür sürenlerin yazarı olmadı. Çöplüklerde yaşayan insanların yazarı oldu. Annemin bir sözünü hiç unutmam. 'İnsan büyüdükçe küçülür' derdi. Yaşar Kemal, büyüdükçe küçülmüştür. Çünkü en en büyüğün ilk kaynağı, en küçüktür. Her şey oradan var oluyor' dedi.

Sempozyumda Feridun Andaç 'Kurucu Anlatıcı Olarak Yaşar Kemal', Turgay Fişekçi 'Hemite Köyünden Dünya Yazarlığına Yaşar Kemal', Coşkun Aral 'Bir Röportajcı Olarak Yaşar Kemal' ve Nebil Özgentürk de 'Yaşar Kemal'in Yaşamından İnsanlık Dersleri' başlıklı birer sunum gerçekleştirdi.

Sempozyuma Yaşar Kemal'in eşi Ayşe Semiha Baban'ın yanı sıra çok sayıda edebiyatçı ve öğrenci katıldı.
Kaynak: AA