'15 Temmuz Demokrasinin Zaferi' Paneli

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yayman: '15 Temmuz'da başarılı olsalardı o tanklar, o gece hasbelkader Ankara'da darbe yönetimi başarılı olsaydı, o günün sabahında şunları duymaya başlardık: 'Trabzon'dan Özgür Türkiye Ordusu Ankara'ya doğru yola çıktı', 'İstanbul'dan Özgür Türkiye Ordusu yola çıktı'. Özgür millet Ankara'ya yürüşe başlardı. Millet, 'Ankara'daki darbe hükümetini tanımıyoruz, biz cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın emrindeyiz. Siz illegal bir çetesiniz' diyecekti ve çatışmalar başlayacaktı' Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Küçükyılmaz: 'Türk milleti güçlü liderler etrafında tarih boyunca kenetlenerek büyümüştür. Büyük bir liderin izini takip etmiştir. 15 Temmuz gecesi de, Türkiye'nin büyük bir lider etrafında toplandığını ve büyük devlet olma yolunda ilerleyebileceği gerçeğini bize göstermiştir'

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, '15 Temmuz'da başarılı olsalardı o tanklar, o gece hasbelkader Ankara'da darbe yönetimi başarılı olsaydı, o günün sabahında şunları duymaya başlardık: 'Trabzon'dan Özgür Türkiye Ordusu Ankara'ya doğru yola çıktı', 'İstanbul'dan Özgür Türkiye Ordusu yola çıktı'. Özgür millet Ankara'ya yürüşe başlardı. Millet, 'Ankara'daki darbe hükümetini tanımıyoruz, biz cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın emrindeyiz. Siz illegal bir çetesiniz' diyecekti ve çatışmalar başlayacaktı.' dedi.

Sultanbeyli Belediyesi'nin Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'nde düzenlediği, '15 Temmuz Demokrasinin Zaferi' panelinde konuşan Yayman, 15 Temmuz'da yapılan girişimde hedefin iç savaş çıkarmak olduğunu aktardı.

Yayman, 15 Temmuz'da, Çanakkale ruhunun ne olduğunu herkesin bir kez daha gördüğünü söyledi.

'O gece korkuyu Allah bizim bedenimizden, aklımızdan, ruhumuzdan almıştı' diyen Yayman, şöyle konuştu:

'Köprüde, Genel Kurmay Başkanlığı önünde, TBMM önünde, AK Parti Genel Başkanlığı önünde ve Anadolu'nun herhangi bir meydanında insanlar darbeye karşı dimdik dururken, arkadaşları bir arkadaşları şehit olduğunda veya yaralandığında onu hastaneye ulaştırıp hiç vakit kaybetmeden tekrar meydana geliyordu. O insanlar şehit olacaklarını biliyorlardı. 'Büyük Türkiye ruhu' diyorum ben onlara. Bu necip milletin ne kadar büyük bir millet olduğunu, ne kadar kahraman olduğunu vatan, millet, bayrak, cumhurbaşkanı söz konusu olduğunda seve seve ölüme gittiğini gördük. Genç kardeşlerim, büyüklerim sokakta yürürken dikkatli olalım. 'İnsanlarla muhatap olurken karşımızda kahraman olabilir. O yolda gördüğümüz, 15 Temmuz'da tankların önünde duran insan olabilir', şeklinde diyorum kendime. Bu milletin ferdi olmaktan, bu millete mensup olmaktan, bu milletin evladı olmaktan, bu milletin ruhaniyetini taşımaktan iftihar ediyorum. 15 Temmuz aslında Türkiye'de, bir işgal provası ve iç savaş çıkarma provasıydı.'

Yayman, 15 Temmuz gecesinde darbe girişiminin amacının, Türkiye'de Suriye gibi iç savaş çıkartmak olduğunu kaydetti.

Darbe girişiminin başarılı olması halinde milletin, asker ve polisle çatışmaya girmesinin kaçınılmaz olacağını vurgulayan Yayman, şöyle devam etti:

'15 Temmuz'da başarılı olsalardı o tanklar, o gece hasbelkader Ankara'da darbe yönetimi başarılı olsaydı, o günün sabahında şunları duymaya başlardık: 'Trabzon'dan Özgür Türkiye Ordusu Ankara'ya doğru yola çıktı', 'İstanbul'dan Özgür Türkiye Ordusu yola çıktı'. Özgür millet Ankara'ya yürüşe başlardı. Millet, 'Ankara'daki darbe hükümetini tanımıyoruz, biz cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın emrindeyiz. Siz illegal bir çetesiniz' diyecekti ve çatışmalar başlayacaktı. Asker, polis, millet birbiriyle çatışacaktı. Türkiye, Suriye gibi olacaktı ve amaçları buydu. FETÖ'nün nasıl bir hain olduğunu, nasıl bir maşa olduğunu... Asıl amaçları Türkiye'yi Suriye gibi etmek ve işgale hazır hale getirmekti. 15 Temmuz klasik bir darbe girişimi değildi. Türkiye'yi iç savaşa sürükleme ve işgal hareketini gerçekleştirme hareketiydi. Bir gecede 100 milyar dolar kaybı oldu Türkiye'nin. Türkiye tarihinde sürekli peş peşe darbeler oldu. Din adamı kılıklı bu hain, insanların maneviyatını istismar eden, devlet düşmanı, millet düşmanı, bu hain darbenin arkasındaki insandır bunu asla unutmayacağız, unutturmayacağız.'

- 'Millet artık darbe girişimlerine bağışıklılık kazandığını 15 Temmuz'da göstermiş oldu'

Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. Mücahit Küçükyılmaz da milletin artık darbe girişimlerine bağışıklılık kazandığını 15 Temmuz'da göstermiş olduğunu aktardı.

Türkiye'nin tarihinde darbeler nedeniyle acı olaylar yaşadığını, bu nedenle son girişimde de milletin elini taşın altına koyduğunu ifade eden Küçükyılmaz, şunları kaydetti:

'Darbecilerin de millete silah doğrultmasının çok büyük etkisi oldu ve millet olması gereken cevabı verdi. Şehit olan insanların hatıralarını unutmamak, onları her zaman hatırda tutarak yaşamalıyız. Şöyle de düşünebiliriz, o gece biz öldük ve Allah fazladan bize bir ömür bahşetti şehitlerimizin hürmetine. Milletimizin geleceğini inşa edebiliriz, şehitlerimizin bize bıraktıkları mirasa layık olabiliriz. Siyasal planda parlamenter sisteminin de darbelere karşı kırılgan bir yapısının olduğunu söylüyorduk.'

Türk milletinin güçlü liderler etrafında tarih boyunca kenetlenerek büyüdüğünü ve büyük bir liderin izini takip ettiğini belirten Küçükyılmaz, '15 Temmuz gecesi de, Türkiye'nin büyük bir lider etrafında toplandığını ve büyük devlet olma yolunda ilerleyebileceği gerçeğini bize göstermiştir. Parlamenter sistemin sürekli kırılgan olarak görülmesi aslında bizim başkanlık sistemini yeniden düşünmemiz gerektiğini ve ülkenin gündemine almamız gerektiğini gösterdi ve öyle oldu. Muhalefet lideri Devlet Bahçeli'nin gündeme getirmesiyle başkanlık sistemi gündeme geldi.' dedi.

Küçükyılmaz, 15 Temmuz'da milletin kendi destanını yazdığını ve onu yaşadığını ifade etti.

Kendi destanını yazmasının ardından bu yönde birçok projeyi de hayata geçirdiğini vurgulayan Küçükyılmaz, 'Şimdi millet kendi destanının hikayesini kendisi yazdı ve onu yaşatıyor. Doğal olarak bu yönde birçok proje geliştiriliyor. Devletin adım atmasına gerek kalmadan çok güzel teklifler geliyor, 15 Temmuz üzerinden millet kanadından bir literatür oluşmaya başladı. Gelecek nesillere bırakacağımız en güzel hediye bu gençliğe bir motivasyon vermemiz lazım. Kendilerinden önce gelenlerin haysiyet ve bir şeref çıkartabildiğini, gelecek nesillere göstermemiz lazım. Hani hep diyorduk 'bu gençlerden bir şey olmaz. Otobüste bize yer vermez' diye onlara kızıyor, onları eleştiriyorduk. O gün, o gece aslında bu gençlik milletin binlerce yıllardır taşıdığı cevheri yeniden ortaya çıkardı.' diye konuştu.

Panelin ardından konuşmacılar ile dinleyiciler hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kaynak: AA