TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmeleri başladı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, “Türkiye bir hukuk devletidir. Kendi mütalaanızla bunu kabul etmeyebilirsiniz. Dünya dönüyor, Türkiye’de kanunlar var, Anayasa var. Türkiye’de gereken neyse onu yapan makalar var. Herhangi bir merciye, herhangi bir hakim ve savcıya emir vermek durumunda değilim” dedi.
Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözünün tam tersinin uygulandığını iddia ederek,milletin iradesini rehin aldıklarının ifade etti.
Demirel, Meclis görüntülerinde arkadaşlarının kafasının gösterildiğini söyleyerek, arkadaşlarının fotoğraflarından korkup korkmadıklarını sordu. Demirel, “Şu anda yaptıklarınız utanç verici bir durumdur. Şu an utanç duyuyoruz, arkadaşlarımız rehin tutuluyor. Bugün meclisin utanç duyması gereken bir gündür” ifadelerini kullandı.
Demirel şunları kaydetti:
“Sizin yapmanız gereken şey, milletvekillerimizin haklarını korumak olmalıdır. Ama bunu gerçekleştirmiyorsunuz. Fezlekelere ilişkin örnek vereceğim. Sayın Selahattin Demirtaş'ın Diyarbakır'da Cuma namazına katılması örgüt propagandasına olduğu ifade edilmektedir. Eş başkanımız Figen Yüksekdağ'ın seçim broşüründeki resmi suç olarak gösterilmektedir. O yüzden bunların hepsi siyasidir, hukuki değildir, karar siyasidir.”
Meclis Başkanı Kahraman, Türkiye'de kuvvetler ayrılığı olduğunu belirterek, yargının yasamadan, yürütmeden bağımsız olduğunu vurgulayarak, “Türkiye bir hukuk devletidir. Kendi mütalaanızla bunu kabul etmeyebilirsiniz. Dünya dönüyor, Türkiye'de kanunlar var, Anayasa var. Türkiye'de gereken neyse onu yapan makalar var. Herhangi bir merciye, herhangi bir hakim ve savcıya emir vermek durumunda değilim. Kavramlar içlerinde birçok hususu barındırır. Ortada rehin alma durumu yoktur. Rehin diye bir müessese yoktur; tutuklama vardır. Türkiye bir iç savaş yoktur. PKK, PYD, DEAŞ ve benzeri örgütlerin yaptığı anarşi vardır, terör vardır. Türkiye'nin bütünlüğünü istemiyor musunuz? Bu savaş ilanına kadar sürecek. Sürmeyecek, hepimiz birlikte bunun üstesinden geleceğiz” değerlendirmesini yaptı.