'Bir Bardak Çay' Hayatını Değiştirdi
Bilecik'te esnaflık yaparken 2001 krizinden sonra borçları nedeniyle zor günler geçiren Selami Çınar'ın hayatı, 2009'da çimento fabrikasının kurulumu için gelen Çinlilere ısmarladığı çayla değişti Bir turizm işletmesi ile manav dükkanının sahibi olan Çınar: 'Dükkanın önünde otururken 3 Çinli'ye 'çay içer misiniz' diye sordum, hayatım değişti. Bir yabancıya hoşgörülü davranmanın karşılığını çok iyi aldım ve o yıl iyi para kazanarak iflasın eşiğinden döndüm' 'Bu çayla aramızda dostluk başladı. Fabrikada 500 civarında çalışan vardı. Çay ısmarladığım Çinliler, yemek işleriyle ilgileniyordu. Aralarından biri ertesi gün, domates, patlıcan istedi. O günün parasıyla benden 300 dolarlık meyve sebze aldılar'
MUHSİN ARSLAN - Bilecik'te esnaflık yaparken 2001 kriziyle zorlu bir döneme giren ve 2009'a kadar ekonomik anlamda ciddi sorunlar yaşayan 52 yaşındaki Selami Çınar, 3 Çinli'ye ikram ettiği çayla iflas eşiğinden döndü.
Türk Kızılayı Bilecik Şubesi Başkanlığını yürütmesinin yanı sıra manav dükkanı ve Pelitözü Gölpark mesire yerinde bir turizm işletmesinin sahibi olan Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır esnaflıkla geçimini sağladığını söyledi.
Çınar, 2001'deki ekonomik kriz nedeniyle hem kendi borçlarını ödeyememenin hem de kefil olduğu kredi borçlarının üzerine yüklenmesinin ardından çok zor bir döneme gerdiğini ifade ederek, 2009 yılına kadar ekonomik sorunlarla boğuştuğunu anlattı.
Borçlarını ödeyemediği için dükkanına ürün alamadığını, evine bir şey alamayacak duruma geldiğini dile getiren Çınar, şöyle konuştu:
'2009 yılında Bilecik'e çimento fabrikası kuruldu. Fabrikanın kurulumunu Çinliler gerçekleştirdi. O yıl bir sabah küçük manav dükkanımın önünde otururken 3 Çinli karşıdan geliyordu. Kendilerine birer bardak çay ikram ettim. Bu çayla aramızda dostluk başladı. Fabrikada 500 civarında çalışan vardı. Çay ısmarladığım Çinliler, yemek işleriyle ilgileniyordu. Aralarından biri ertesi gün, domates, patlıcan istedi. O günün parasıyla benden 300 dolarlık meyve sebze aldılar.'
Yabancı dil bilmediği için Çinlilerle edindiği bir İngilizce sözlük sayesinde sınırlı iletişim kurabildiğini anlatan Çınar, kendilerine her gün manav dükkanına sığmayacak boyutta ürün verdiğini söyledi.
Borçlarını ödemeye başladığını belirten Çınar, şunları kaydetti:
'Dükkanın önünde otururken 3 Çinli'ye 'çay içer misiniz' diye sordum, hayatım değişti. Bir yabancıya hoşgörülü davranmanın karşılığını çok iyi aldım ve o yıl iyi para kazanarak iflasın eşiğinden döndüm. Bir gün 30 bin lira civarında acil ödemem vardı. Bana bu ödeme için borç bile verdiler. Sıkıştığım anlarda hep ellerini uzattılar. Çinliler, ülkesine dönerken Bilecik'te kiraladıkları evlerde bulunan eşyaları bana bıraktılar. Bunların bir bölümünü öğrencilere hediye ettim, bir kısmını sattım.'
Çinlilerle çalıştığı için Bilecik'te 'Çinli Selami'' şeklinde anılmaya başlandığını dile getiren Çınar, bugünkü konumunu onlara borçlu olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Türk Kızılayı Bilecik Şubesi Başkanlığını yürütmesinin yanı sıra manav dükkanı ve Pelitözü Gölpark mesire yerinde bir turizm işletmesinin sahibi olan Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır esnaflıkla geçimini sağladığını söyledi.
Çınar, 2001'deki ekonomik kriz nedeniyle hem kendi borçlarını ödeyememenin hem de kefil olduğu kredi borçlarının üzerine yüklenmesinin ardından çok zor bir döneme gerdiğini ifade ederek, 2009 yılına kadar ekonomik sorunlarla boğuştuğunu anlattı.
Borçlarını ödeyemediği için dükkanına ürün alamadığını, evine bir şey alamayacak duruma geldiğini dile getiren Çınar, şöyle konuştu:
'2009 yılında Bilecik'e çimento fabrikası kuruldu. Fabrikanın kurulumunu Çinliler gerçekleştirdi. O yıl bir sabah küçük manav dükkanımın önünde otururken 3 Çinli karşıdan geliyordu. Kendilerine birer bardak çay ikram ettim. Bu çayla aramızda dostluk başladı. Fabrikada 500 civarında çalışan vardı. Çay ısmarladığım Çinliler, yemek işleriyle ilgileniyordu. Aralarından biri ertesi gün, domates, patlıcan istedi. O günün parasıyla benden 300 dolarlık meyve sebze aldılar.'
Yabancı dil bilmediği için Çinlilerle edindiği bir İngilizce sözlük sayesinde sınırlı iletişim kurabildiğini anlatan Çınar, kendilerine her gün manav dükkanına sığmayacak boyutta ürün verdiğini söyledi.
Borçlarını ödemeye başladığını belirten Çınar, şunları kaydetti:
'Dükkanın önünde otururken 3 Çinli'ye 'çay içer misiniz' diye sordum, hayatım değişti. Bir yabancıya hoşgörülü davranmanın karşılığını çok iyi aldım ve o yıl iyi para kazanarak iflasın eşiğinden döndüm. Bir gün 30 bin lira civarında acil ödemem vardı. Bana bu ödeme için borç bile verdiler. Sıkıştığım anlarda hep ellerini uzattılar. Çinliler, ülkesine dönerken Bilecik'te kiraladıkları evlerde bulunan eşyaları bana bıraktılar. Bunların bir bölümünü öğrencilere hediye ettim, bir kısmını sattım.'
Çinlilerle çalıştığı için Bilecik'te 'Çinli Selami'' şeklinde anılmaya başlandığını dile getiren Çınar, bugünkü konumunu onlara borçlu olduğunu sözlerine ekledi.