Yeni Yılda Kanser Riskinden Korunun
Doç. Dr. M. Ali Kaplan, sigara kullanımı, hareketsiz yaşam, yanlış beslenme gibi nedenlerin kanser dahil birçok hastalığın oluşumunu tetikleyebildiğini belirterek, kanser riskinin, yaşam tarzında yapılacak küçük değişikliklerle büyük oranda azaltılabileceğine dikkat çekti.

“Hareketli yaşam kanserden uzaklaştırıyor”
Hareketsiz yaşamın kanseri tetikleyen etkenlerden biri olduğunu vurgulayan Kaplan, “Özellikle hazır gıdalarla beslenen, hareketsiz bir yaşam tarzı olan ve daha çok masa başında zaman geçirenler; liften zengin, doğal beslenen, hareketli bir yaşamı benimseyen, düzenli spor yapan kişilere göre kansere yakalanma riskleri daha yüksektir. Bu yüzden yeni yıl ile birlikte bir başlangıç yapılıp, daha hareketli bir yaşam tarzı benimsenebilir” diye konuştu.
“Sigarayı hayatınızdan çıkartın”
Her beş akciğer kanseri vakasının dördünün sigaradan kaynaklandığına işaret eden Doç. Dr. Kaplan, şunları söyledi:
“Akciğer kanseri tüm kanser türleri içerisinde ölüm oranı en yüksek olanıdır. Aslında bu tablo sigaranın vaktinde bırakılması ya da sigaraya hiç başlanılmaması ile önlenebilir. Sigara kullanmanın ayrıca yumurtalık kanseri ve bazı lösemi türlerinin yanı sıra; ağız, larenks (gırtlak), farenks (üst yutak), burun ve sinüsler, özefagus (yemek borusu), karaciğer, pankreas, mide, böbrek, mesane, serviks ve bağırsak kanserleri de dahil olmak üzere bir çok kanser türünü tetiklediği bilinmektedir. Kişi kendinize bir iyilik yapmalı ve sigarayı yeni yılda içmeyeceğine dair söz vermelidir. Bırakmakta zorlanılıyorsa mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır.”
“Düzenli yürüyüş yapın ve hobi edinin”
Birçok hastalığın oluşmasında başrol oynayan stresin, kanseri de tetikleyebileceğini dile getiren Kaplan, şunları kaydetti:
“Dengesiz beslenmeye, sigara kullanımı gibi nedenlere stres de eklenince kansere yakalanma riski artmaktadır. Stresi kontrol altına almak ya da azaltıcı etkinliklerde bulunmak bu tehlikeyi azaltabilir. Stres yükü ağır olan kişiler doğa yürüyüşleri yapabilir, sevdikleri sanat dallarına odaklanabilir, çeşitli sosyal etkinliklere katılabilir. Bu sayede stres yükü azalacaktır ancak daha ağır tablolarda mutlaka psikolojik destek için bir uzmana başvurulmalıdır. Özellikle anne, baba, kardeş gibi yakınlarına kanser teşhisi konulmuş olanlar mutlaka doktora başvurmalı, gerekli kontrolleri yaptırmalıdır. Belirli süreler dahilinde bu kontroller ihmal edilmemelidir. Ailede kanser öyküsü olmasa da, doktorun önereceği yaştan sonra kanser taramaları yapılması önemlidir. Erken teşhisin tedavinin başarısı açısından hayati önem taşıdığı bilinmelidir.”
